Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/636 E. 2021/533 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:…
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/10/2019
NUMARASI : …
DAVANIN KONUSU : Trafik Kazasından Kaynaklanan Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 18/03/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 21/04/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 10/12/2018 tarihinde, davalının sürücüsü olduğu ve davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan aracın müvekkilinin aracına çarpması neticesinde aracının hasarlandığını, müvekkilinin aracında eksper tarafından hasar tespiti yapıldığı ve 3490,30 TL hasar meydana geldiğinin tespit ediliğini, zararının davalılar tarafından karşılanmadığını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 3.490,30 TL nin kaza tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde; Davacı tarafından davanın Asliye Hukuk Mahkemesine 21/05/2019 tarihinde açıldığını ve Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararı ile dosyanın Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiğini, davanın ticari dava olması nedeniyle, açıldığı tarih itibariyle arabuluculuğa tabi olduğunu, davacının ise Ticaret Mahkemesi tarafından, arabuluculuk son tutanağını ibraz etmesi için verilen süreden sonra 07/08/2019 tarihinde arabuluculuk başvurusu yaptığını, dava açmadan önce arabuluculuğa müracaat edilmediğinden davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı…, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın 01/01/2019 tarihinden sonra açılmış olması nedeniyle 6102 Sayılı TTK’nın 5/A maddesi gereğince zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu, arabuluculuğa müracaatın dava şartı olduğunu, davacının 21/05/2019 tarihinde dava açtığı, arabuluculuğa ise dava tarihinen sonra müracaat ettiği, arabuluculuk süreci tamamlanmadan dava açılmayacağı belirtilerek davanın TTK’nun 5/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunun 18/A-2 maddesi göndermesi nedeniyle HMK’nın 114/2 ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemenin, Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararı sonrasında, arabuluculuk tutanağının aslını dosyaya ibraz edilmesi hususunda, Arabuluculuk Kanun 18/a-2 maddesi gereğince, taraflarına bir haftalık kesin mehil verildiğini, kendileri tarafından arabuluculuk son tutanağının dosyaya sunulduğunu, tutanakta arabuluculuk için başvuru tarihinin açıkça belli olduğunu, bu durumda mahkemece her hangi bir işlem yapmadan, dava şartının bulunmaması nedeniyle, davanın usulden reddine karar vermesi gerektiği halde, karşı tarafa dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye göndererek ve duruşma açarak davanın usulden reddine karar verdiğini, duruşma açarak verdiği kararda da davalı sigorta lehine 2.725,00 TL vekalet ücretine hükmettiğini, Mahkemenin 6325 Sayılı Yasanın 18/A-2 maddesine aykırı kararı sonucunda karşı taraf lehine vekalet ücreti doğduğunu, kararın bu nedenle açıkça yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasarı nedeniyle, sürücü ve ZMMS kapsamında sigorta şirketinden maddi tazminat istemine ilişkidir. Mahkemece 21/05/2019 tarihinde açılan davada, 6102 Sayılı Yasanın 5/A maddesi gereğince arabuluculuğa müracaat etmeden dava açılamayacağından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hüküm mahkemenin usulü hatası nedeniyle aleyhine vekalet ücreti takdir edildiğinden bahisle kararı istinaf etmiştir.
HMK’nın 355. maddesi gereğince “(1) İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir.”
Davacı, haksız fiilden kaynaklanan zararlarını, müştereken ve müteselsilen sürücüden ve Sigorta şirketinden talep etmiştir. Davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan ve davaları birbirinden bağımsız olduğundan, dava şartlarının her bir davalı açısından ayrıca değerlendirilmesi gerekir. Dava şartının, davalılardan birisi yönünden bulunmaması, diğeri yönünden ise açılan davada dava şartlarının bulunması halinde, bu durum, dava şartı bulunan davalılar hakkında açılan davanın görülmesine engel değildir.
Somut olayda; davacı 21/05/2019 tarihinde açtığı davada, dava tarihinden önce davalı Sigorta şirketinden olan tazminat taleplerine yönelik olarak TTK’nın 5/A maddesi gereğince zorunlu arabuluculuk yoluna müracaat etmeden Asliye Hukuk Mahkemesine dava açmış ve Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/05/2019 tarihli göreve ilişkin dava şartının bulunmaması nedeniyle verilen ret kararından sonra Asliye Ticaret Mahkemesinde 18/07/2019 tarihine kadar da arabuluculuk dava şartını yerine getirmemiş ise de, davalı … hakkındaki dava TTK’nın 4. Maddesinde sayılan ticari davalardan olmayıp, hakkındaki dava “Ticari Dava” olan davalı sigorta şirketi ile birlikte dava açılmış olması nedeniyle özel görevli ticaret mahkemesinde görülmektedir. Araç sürücüsü … hakkında, davacının TTK’nın 5/A maddesi gereğince arabulucuğa müracaat zorunluluğu bulunmadığından, davalı … hakkındaki dava tefrik edilerek hakkında yargılamaya devam edilmesi gerekirken, yazılı şekilde dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmediği gibi, bu şekilde verilen karar kamu düzenine de aykırıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince kaldırılmasına, davalı sigorta şirketi ve davalı … hakkındaki talepler yönünden dava şartları ayrı ayrı değerlendirilerek, davalı … yönünden davacının arabuluculuğa müracaat zorunlululuğu bulunmadığı nazara alınarak, davalı … hakkındaki davanın tefrik edilerek, davalı Sigorta Şirketi hakkındaki zorunlu arabuluculuk talepleri değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, davacının sair itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 11/10/2019 tarihli …. Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davacıdan tarafından istinaf peşin harcı olarak alınan 54,40 TL İstinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davacıya iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 18/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.