Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/623 E. 2022/1892 K. 23.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/623 – 2022/1892
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/623
KARAR NO : 2022/1892

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/01/2020
NUMARASI : 2018/38 Esas 2020/63 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

KARAR TARİHİ : 23/09/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 19/10/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 11.09.2017 tarihinde davalıya Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı … plakalı minibüsün sürücüsü …’ın minibüsü durdurmadan yola devam etmesi ile araçta yolcu konumunda olan davacının minibüsten inmek isterken düşerek yaralandığını ve malul kaldığını, davalıya 25.12.2017 tarihinde müracaat etmelerine rağmen ödeme yapılmadığını belirterek HMK’nun 107. maddesi gereğince fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 900,00-TL geçici iş göremezlik, 100,00-TL bakıcı gideri ve 3.000,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 07.11.2019 tarihli talep artırım dilekçesiyle; sürekli iş göremezlik talebini 22.177,43-TL, geçici iş göremezlik talebini 9.298,21-TL, bakıcı gideri talebini 3.159,14-TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, süresi içinde savunma yapmamış, bilirkişi raporlarının tebliği üzerine, raporlara itiraz ederek sigortalının kusursuz olduğunu, geçici işgöremezlik tazminatının teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporlarına göre; 11.09.2017 tarihinde gerçekleşen kazada, davalı şirket nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile kayıtlı bulunan … plaka sayılı araç içerisinde yolcu olan davacının yaralandığı ve vücut genel çalışma gücünden %8 oranında kaybettiği hususunun Adli Tıp raporu ile tespit edildiği, adli trafik bilirkişi tarafından tanzim edilen dosya kapsamına ve denetime uygun olmakla hükmün tesisinde esas alınan rapor içeriğine göre, gerçekleşen kazada davacının %25 oranında kusurlu olup, davalı sigorta şirketine sigortalı bulunan araç sürücüsünün ise %75 oranında kusurlu olduğu, yine aktüer bilirkişi tarafından tanzim edilen rapor içeriğine göre; davacı için 22.177,43-TL tutarında sürekli iş göremezlik tazminatı, 9.298,21-TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 3.159,14-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 34.634,78-TL maddi tazminat hesaplandığı, buna göre davalı ZMMS sigorta şirketinin davacının oluşan bu zararını gidermekle yükümlü olduğu, davacı tarafça, davalı şirkete dava açılmadan evvel 25.12.2017 tarihinde başvuruda bulunulduğu, bu tarihe 8 iş günü ilave edilmesi neticesinde davalının 04.01.2018 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, kazaya karışan aracın ticari araç olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 34.634,78-TL’nin, 04/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hükme karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davaya konu kazanın tamamen davacının kusuru ile meydana geldiğini, davacının taleplerinden davalı şirketin sorumlu olmasının bu sebeple mümkün olmadığını, davaya konu olay sebebi ile görülen hazırlık dosyasında, tüm kusurun davacıda olması sebebi ile kovuşturmaya yer olmadığına şeklinde hüküm kurulduğunu, olayın tarafsız tanığı …’nın olayın akabinde vermiş olduğu ifadesinde, sigortalı araç sürücüsünün durakta durduğunu, bir kaç kişinin indiğini ve davacının ise dengesini kaybederek düştüğünü açıkça beyan ettiğini, davaya konu zararın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, tanık beyanları ve ceza hazırlık aşamasındaki bilirkişi raporu ile çelişkili, uyumsuz ve tamamen ters (%100 kusur sigortalı araç sürücüsüne verilmiş ve bu rapora göre hüküm kurulmuştur.) rapor nazara alınarak karar verilmesinin yerinde olmadığını, dosyada alınan bilirkişi raporu ile hazırlık dosyasında alınan kusur raporu ve tanık beyanları arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu,
01/06/2015 Tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Trafik poliçesi Genel Şartları gereğince, (A5 b) davalı şirketin bakıcı gideri ve Geçici İş Görmezlik Tazminatınında Sorumlu olmadığını (emsal nitelikte T.C. Bursa BAM 3. Hukuk Dairesi Esas 2018/4184 Karar 2019/1965 Tarih 19.09.2019 ); kabule göre de dosya içerisinde bulunan ve davacıya ait geçici iş görmezlik süresine ilişkin … Özel … Hastanesi raporundan da görüleceği üzere, davacıya sadece 14/09/2017 tarihinden itibaren 60 gün rapor verildiğini, davacının fiili ve tespit edilebilir geçici iş görmezlik süresinin sadece 2 ay olduğunu, davacının geçici iş görmezlik süresi hesabında bu sürenin nazara alınması gerekirken Hacettepe Ünv. tahmine dayalı olarak hazırladığı, ” iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği “şeklindeki rapor nazara alınarak 9 aylık süre için geçici iş görmezlik zararı hesaplanması ve bu hesaplamanın karara esas alınmasının yerinde olmadığını, fiilen tespit edilebilir bir durum varken varsayımsal verilere göre hesaplama yapılamayacağını, davaya konu olay haksız fiil olup, ancak yasal faiz ile sorumluluk bulunmasına rağmen avans faize karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf taleplerinin kabulü ile yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalı sigorta şirketi vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri istemine ilişkindir.
Davacı vekili 11.09.2017 tarihinde davalıya Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı … plakalı minübüsün sürücüsü …’ın münübüsü durdurmadan yola devam etmesi ile araçta yolcu konumunda olan davacının minibüsten düşerek yaralandığını ve malul kaldığını belirterek davacı için geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı giderinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Dava konusu kazadan sonra olay yeri terk nedeniyle kaza tespit tutanağı düzenlenmediği, Konya Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/61713 Hazırlık dosyasından davacı, davalı sigortalı araç sürücüsü ve kazaya karışan araçta yolcu olarak bulunan tanık …’nın beyanları doğrultusunda hazırlanan 06.02.2018 tarihli bilirkişi raporunda minibüste yolcu olan davacının minibüsün durduğundan emin olduktan sonra araçtan inmesi gerekirken durduğundan emin olmadan araçtan inmek istemesi üzerine dengesini kaybederek yola düştüğü kazada davacının KTK’nun 58. maddesi ve Karayolları Trafik yönetmeliğinin 110. maddesine aykırı davranışı nedeniyle tam kusurlu, … plakalı araç sürüsünün kusursuz olduğu belirlenmiş olup anılan rapor gereğince Konya Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/61713 Hazırlık, 2018/4944 Karar sayılı kararı ile dava konusu kazanın mağdur …’ın önlemsiz ve özensiz davranışı sonucu meydana gelmesi, olayın meydana gelişinde başkaca bir şahsa atfı kabil kusur ya da kastın bulunmaması nedeniyle olayla ilgili kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Eldeki davada Adli Trafik Kusur uzmanı bilirkişiden alınan 17.01.2019 tarihli kök ve 14.03.2019 tarihli ek raporlarda davacı …’ın olay mahallinde yanlış bindiği minibüsten inişi sırasında minibüsün tamamen durmasını beklemeden kendi beyanına bağlı sol ayağını dışarıya attığı sırada, minibüsün seyir halinde ve tam olarak durmamış olmasına bağlı kendi seyir dengesinin bozularak kaybolması neticesi taşıt yoluna düşerek dosya kapsamına göre yaralandığı dava konusu trafik kazasının oluşumunda dikkatsizliğinin ve tedbirsizliğine bağlı 2. dereceden tali kusurlu (%25 oranında) olduğu; davalı sigortalı araç sürücüsü …’ın minibüsüne yolcu olarak aldığı davacının gideceği seyir güzergahında olmaması üzerine, inmek isteyen yolcusunu indirme işlemi sırasında, aracını iyice sağa yanaştırarak duruşa geçtikten sonra aracının otomatik kapısını açarak yolcusunun inişini aracının sağ yan ve iç dikiz aynasının yardımıyla iyice kontrol ettikten ve yolcusunun indiğini gördükten sonra otomatik kapıyı kapatarak seyrine devam etmesi gerekirken, gerek davacı yolcunun kazanın oluşuna ilişkin beyanı gerekse yaralanma şekli ve derecesi göz önüne alındığında 2918 sayılı KTK’nun 58 ve yönetmeliğin 110. maddesi yolcu indirme ve bindirme ve kapıların açılmasına ilişkin kurallara uymaması neticesi aracını tamamen durdurmadan kapıyı açarak yolcusunun inişine müsaade etmesine bağlı davacı yolcunun aracından taşıt yoluna düşerek dosya kapsamına göre yaralanmasına sebebiyet verdiği dava konusu trafik kazasının oluşumunda 1. dereceden (%75 oranında) asli kusurlu olduğu, kazanın oluşuna ilişkin gerek kendi beyanı gerekse kazadan yaklaşık olarak bir ay sonra dinlenen tanığın beyanlarının hadisenin seyrine uygun düşmediği belirtilmiştir. Anılan kök ve ek rapora davalı tarafından itiraz edilmiş olup mahkemece davalının itirazı üzerine alınan ek rapor, kök raporun tekrarı mahiyetinde olup davalının itirazlarının karşılanmadığı, ayrıca hazırlık aşamasında alınan 06.02.2018 tarihli bilirkişi raporu ile mahkemece alınan 17.01.2019 kök, 14.03.2019 tarihli ek rapor arasındaki çelişkinin de giderilmediği anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece davalının itirazlarının da değerlendirilmek suretiyle kusur oranları arasındaki çelişkinin giderilmesine yönelik konusunda uzman bilirkişi heyetinden (ATK, İTÜ veya KGM Fen Heyeti gibi kurumlardan) kusur raporu alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK.nın 353/1.a.6. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak hüküm kurulması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, kaldırma ve gönderme sebebine göre adı geçen davalı vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yerolmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; HMK.nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, kaldırma ve gönderme sebebine göre adı geçen davalı vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yerolmadığına
2-İstinaf yoluna başvuran tarafça yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Ankara 13. İcra Dairesinin 2020/2018 sayılı dosyasına yatırılan 71.500,00-TL teminat mektubunun yatıran tarafa iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 23.09.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.