Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/621 E. 2022/1639 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

.

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

.
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2019
NUMARASI :….
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 16/06/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 07/07/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 13.06.2015 tarihinde davalıya Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı aracın davacı yayaya çarptığını, meydana gelen kaza sonucu davacının ağır şekilde yaralandığını, bacağının diz hizasından ampute edildiğini belirterek HMK.nın 107. maddesi gereğince fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00TL protez masrafının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında talebini 155.140,00TL olarak belirlemiştir.
Davalı vekili, 6111 sayılı yasa ile getirilen değişiklik gereğince tedavi giderlerinden …. sorumlu olduğunu, 07.02.2012 tarih 2012/5 sayılı “Trafik Kazalarına Bağlı Tedavi Gideri” konulu genelgede açıkça yer aldığı üzere yol, refakatçi, ilaç, tıbbi malzeme ve sair tüm giderler dahil olmak üzere trafik kazası kaynaklı tedavi giderlerinin …’nun sorumluluğunda olduğunu, bu nedenle davalıdan böyle bir talepte bulunulmasının mümkün olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; .. plakalı araca ait Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesine göre aracın davalı … tarafından sigortalandığı ve poliçede 290.000,00 TL bedelli sağlık gideri teminatının bulunduğu, davacının maluliyet oranını tespiti için alınan ve …. Başkanlığına ait bilirkişi raporunda davacının vücut genel çalışma gücünü %66 oranında kaybettiği, 6 ayda iyileşeceği, 31.01.2017 tarihli değerlendirme raporunda hastanın protez ihtiyacının bulunduğu, … ‘nın diz üstü modüler protez değişimi için 5 yılda bir ödeme yaptığı ancak günlük protez kullanımı fazla olan hastalar için 2-3 yılda değişim yapılmasının önerildiği, kazanın oluşumunda davacı yaya …’ın tamamen kusursuz olduğu,…. plaka araç sürücüsü …. %100 oranında kusurlu olduğu, davacının protezi en erken ameliyat tarihi olan 17.06.2015 tarihinden 3 ay sonra I7.09.20l5 tarihinden itibaren kullanmaya başlayabileceğinin değerlendirildiği, protez ve parça değişimine ilişkin davacının 155.140,00 TL talep edebileceği gerekçesi ile davanın kabulü ile 155.140,00 TL sağlık giderinin dava tarihi olan 01.04.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; 25.02.2011 tarihinde … Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarih 6111 sayılı yasanın 59. maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun değişen 98. maddesindeki trafik kazalarındaki acil sağlık ve tedavi hizmet bedellerinin …. Kurumu’ndan karşılanacağı Hükmü nedeni ile tedavi masraflarından ….nın sorumlu olduğunu, davalının …’na, tedavi hizmetleri için Kanun öncesi dönem için 9.106.610,24 TL ve kanun sonrası dönem için 117.797.212,77 TL olmak üzere toplam 126.903.826,01 TL (yüzyirmialtı milyon dokuzyüzüç bin sekizyüzyirmialtı türk lirası) prim aktarımı gerçekleştirdiğini, prim aktarımı neticesinde 6111 sayılı yasa uyarınca, davalı şirketin tedavi giderlerinden sorumluluğunun kalmadığını, … …. .. Başkanlığı’nın 04.10.2013 gün 16318476 sayılı yazısı ile trafik kazalarından doğan tedavi giderlerinin; refakatçi gideri, yol masrafı, ilaç masrafı, tıbbi malzeme masrafı gibi sair tüm masraflar dahil olmak üzere … tarafından karşılanacağının ifade edildiğini, bu nedenle protez gideri talebinin …’ya yöneltilmesi gerektiğini, bilirkişi raporunda da …’nın ödeme yaptığının belirtildiğini, davacı yana 16.11.2015 tarihinde 100.338,00 TL ödeme yapıldığını, davalının sorumluluğunun sona erdiğini, ayrıca davacı tarafından yapılan herhangi bir protez masrafı bulunmadığını, protez takılmış olsa bile davacı için hesaplanan maluliyet oranı, protez bacak değerlendirilmeksizin hesaplandığını, protez bacak, şüphesiz kaybedilen işlevin bir kısmının geri kazanılmasına yol açacağını, bu nedenle de davacının maluliyet oranın kazanılan işlev oranında azalacağını, sigortalı araca atfedilen kusuru kabul etmemekle beraber, bir an için iddia edildiği üzere sigortalı aracın kusurlu olduğu kabul edilse dahi, davacının iddia olunan zararın meydana gelmesinde ve artmasında müterafik kusurunun dikkate alınmasını, hesaplanacak tazminattan uygun oranda indirim yapılması gerektiğini, Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamasında zarar görenin müterafik kusurunun bulunması durumunda tazminattan uygun bir oranda indirim yapılması gerektiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalı vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan protez bedeli istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalıya Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı aracın davacı yayaya çarptığını, meydana gelen kaza sonucu davacının ağır şekilde yaralandığını, bacağının diz hizasından ampute edildiğini belirterek protez masrafının davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece alınan bilirkişi raporu ile davacının sol bacağının diz üstünden ampute edildiği, protez ihtiyacı olduğu, davacının bakiye ömrü süresince kullanacağı protez, bakım ve parça masrafları belirlenmiş 155.140,00 TL tazminata hükmedilmiştir.
Davalı … davacının protez bedellerinden ….nın sorumlu olduğunu ileri sürmüş ise de; kaza tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesi değiştirilmiş, “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde … tarafından karşılanır. (Ek cümle: 4/4/2015-6645/60 md.) Ancak, …, bu kapsama girenler yönünden genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmetlerine ilave sağlık hizmetlerini belirler, protez ve ortezler için farklı birim fiyatı tespit eder. Bu sağlık hizmetleri sağlık uygulama tebliğindeki istisnai sağlık hizmetleri kapsamına dâhil edilmez.” düzenlemesi yapılmıştır.
2918 sayılı KTK.nın 98. maddesi 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı bazı alacakların yeniden yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde değişiklik yapılması hakkındaki Kanun’un 59. maddesi ile değiştirilerek “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın … tarafından karşılanır…” şeklindeki düzenleme 04.04.2015 tarihli 6645 sayılı Kanun’un 60. maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98 inci maddesinin birinci fıkrasına kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın ibaresinden sonra gelmek üzere “genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde” ibaresi ve “Ancak, …, bu kapsama girenler yönünden genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmetlerine ilave sağlık hizmetlerini belirler, protez ve ortezler için farklı birim fiyatı tespit eder. Bu sağlık hizmetleri sağlık uygulama tebliğindeki istisnai sağlık hizmetleri kapsamına dâhil edilmez.” cümlesi eklenmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1. maddesinde, sigortacının poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği düzenlenmiştir.
Karayolları Trafik Kanunu’na göre Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası yaptırmak zorunludur.
Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, poliçe primini ödeyen işleten ile sorumluluğunu üstlendiği sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş, 6111 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 25/02/2011 tarihinden itibaren 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk …’na geçmiş bulunmaktadır. Buna karşın bu madde kapsamında olmayan tedavi giderlerinden ve belgesiz tedavi giderlerinden … sorumlu olmayıp, sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir.
Davacının protez ihtiyacı ile ilgili tedavi giderleri henüz yapılmamış tedavi giderlerinden olup ileride yapılacak protez giderleri 2918 sayılı yasanın 98. maddesinde belirtilen sağlık hizmet bedeli ve tedavi giderlerinden olmadığından … sorumluğunda olmayıp işleten, sürücü ve trafik sigorta şirketinin sorumluluğu devam ettiğinden davalı … şirketinin protez giderlerinden sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında, bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1.maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 10.597,61 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 2.650,00 TL’nın mahsubu ile kalan 7.947,61 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
3-Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 361.maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde TEMYİZ YASA YOLU AÇIK olmak üzere 16.06.2022 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi

KARŞI OY

Davacı vekili, davalıya Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı aracın davacı yayaya çarptığını, meydana gelen kaza sonucu davacının ağır şekilde yaralandığını, bacağının diz hizasından ampute edildiğini belirterek HMK.nın 107. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası niteliğinde olarak şimdilik 2.000,00-TL protez masrafının kaza tarihi olan 15.06.2015 tarihinden ibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı …’nden (teminat limiti ile sorumlu olmak üzere) tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiş, 18.05.2019 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile talebini 155.140,00TL olarak belirlemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, 13.06.2015 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle davacının ömür boyu protez kullanmak zorunda kaldığı ve bilirkişi raporu uyarınca 155.140,00 TL protez masrafı talep edebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne ve 155.140,00 TL sağlık giderinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesi değiştirilmiş, “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde … tarafından karşılanır. (Ek cümle: 4/4/2015-6645/60 md.) Ancak, …, bu kapsama girenler yönünden genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmetlerine ilave sağlık hizmetlerini belirler, protez ve ortezler için farklı birim fiyatı tespit eder. Bu sağlık hizmetleri sağlık uygulama tebliğindeki istisnai sağlık hizmetleri kapsamına dâhil edilmez.” düzenlemesi yapılmıştır.
Somut olayda, mahkemece bilirkişi kurulundan alınan ve …. belirlenen değerler esas alınarak düzenlenen raporda davacının yaşam boyu kullanacağı protez bedelinin 155.140,00TL olduğu belirlenerek, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş ise de, kaza tarihinde yürürlükte olan 2918 sayılı yasanın 98. maddesi uyarınca trafik kazasından kaynaklanan protez giderleri … kapsamında …’nun sorumluluğunda olup, ancak … kapsamı dışında kalan bir miktar var ise o miktarın ZMMS şirketinin sorumluluğunda değerlendirilip değerlendirilmeyeceği düşünülebilir. Davacının … tarafından protez bedelinin karşılanmadığına ilişkin bir iddiası bulunmadığı gibi … tarafından karşılanmayacak bir proteze ilişkin talebi de bulunmamaktadır. Nitekim bilirkişilerinde … tarafından karşılanabilecek protez çerçevesinde ve … tarafından belirlenen bedeller üzerinden hesaplama yaptığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, talep edilen ve mahkemece belirlenen protez bedelleri Kanun ile …’nın sorumluğunda bulunduğu, … tarafından tespit edilen bedeli aşan bir miktarda hesaplanmadığı, ayrıca zararın henüz … tarafından karşılanıp karşılanmadığı da 2918 Sayılı Yasa’nın 98. maddesi kapsamında sorumluyu değiştirmeyeceğinden HMK.nın 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davacının davasının reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyorum.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.