Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/577 E. 2022/2283 K. 02.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

.

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : .
ÜYE : .
ÜYE : .
KATİP : .

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2019
NUMARASI : …..

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 02/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 23/12/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … … AŞ. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22/02/2016 tarihinde davalıya Zorunlu Mali Mesuliyet … Poliçesi ile sigortalı dava dışı … ….. sevk ve idaresindeki ….plakalı araçla davacının sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığını ve malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00-TL sürekli işgöremezlik tazminatı, 100,00-TL geçici işgöremezlik tazminatı, 100,00-TL sağlık giderleri, 100,00-TL yol masrafı, 100,00-TL bakıcı giderleri olmak üzere toplam 500,00-TL maddi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 05.12.2019 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile sürekli işgöremezlik talebini 43.962,03-TL’ye, geçici işgöremezlik tazminatını 12.264,75-TL’ye, bakıcı giderini 11.708,91-TL’ye, yol masrafını 399,70-TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … şirketi vekili; davacı tarafından davadan önce davalı … şirketine başvuru yapılmadığını, kazaya karışan ….plakalı aracın davalı şirkete 10.09.2015-10.09.2016 tarihleri arasında 310.000,00-TL limitle ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacının geçici işgöremezlik tazminatı, bakıcı ve tedavi giderleri talebinin teminat dışı olup … Kurumunun sorumlu olduğunu, yol masraflarının da … şirketine yöneltilmesinde yasal isabet bulunmadığını, davacının sürekli işgöremezlik tazminatı yönünden maluliyet ve kusur oranlarının ATK’ca belirlenmesini, dava tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece davanın trafik kazası sonucu cismani zararlar nedeniyle ZMSS poliçesine dayalı maddi tazminat talebine ilişkin olduğu, … Başkanlığınca düzenlenen 10.08.2017 tarihli raporda davacının 22.02.2016 tarihli yaralanması neticesinde vücut genel çalışma gücünden yüzde 13,1 oranında kaybettiği, 9 ay süre ile işgöremezlik halinde kaldığının bildirildiği, ceza dava dosyasına sunulan…. 07.06.2017 tarihli raporunda sürücü …’in kusursuz, sürücü … …’ın asli kusurlu olduğunun tespit edildiği, aktüerya bilirkişinden alınan 28.05.2018 tarihli raporda; davacının yaralanması nedeniyle davalı … şirketinin sorumlu olduğu … tarafından karşılanmayan geçici işgücü kaybı tazminatının 11.708,91 TL ve talebin 100,00-TL olduğu, davacının yaralanması nedeniyle davalı … şirketinin sorumlu olduğu sürekli işgöremezlik tazminatının 71.495,98-TL ve talebin 100,00-TL olduğu, davacının tedavi, yol masrafı ve bakıcı giderlerinin uzman bilirkişi tarafından değerlendirilmesi gerektiğinin belirtildiği, eldeki davada kusur yönünden aldırılan 22.04.2019 tarihli ayrı bir Bilirkişi Raporunda da davacının tamamen kusursuz olduğu, dava dışı sürücünün %100 kusurlu olduğunun rapor edildiği, daha önce maluliyet oranlarına ilişkin rapor alınmasına rağmen raporun yürürlükteki mevzuata uygun olmadığı tespit edildiğinden, … Başkanlığı’na yeniden yazılan müzekkere ile kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik uyarınca maluliyet ve işgöremezlik oranlarının yeniden tespitinin istenildiği, kurum tarafından gönderilen 02.05.2019 tarihli yazıda söz konusu yönetmeliğe göre %5 özür oranı olduğu, 9 ay süre ile işgöremezlik halinde kaldığı, iş göremez kaldığı 9 ay süresince bakıcıya muhtaç olduğunun rapor edildiği, son alınan maluliyet ve işgöremezlik oranları ile dosya kapsamındaki diğer bilgiler ve önceki aktüerya raporundaki eksiklikler nedeniyle, dosya bir adli tıp uzmanı ve bir aktüerya bilirkişisinden oluşan yeni bir bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 15.11.2019 tarihli raporda; davacının; … tarafından ödenmeyen tedavi giderlerine ilişkin ulaşım giderlerine ait zararının 399,79-TL olduğu, geçici işgöremezlikten kaynaklanan tazminat alacağının 12.264,75-TL olduğu, sürekli işgücü kaybından kaynaklanan bakiye tazminat alacağının 43.962,03-TL olduğu, geçici bakıcı giderinden kaynaklanan tazminat alacağının ise 11.708,91-TL olduğu, hesaplanan tazminat tutarlarının ZMSS poliçesi teminat tutarını aşmadığı belirtilmiş olmakla tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının sağlık giderine ilişkin talebi dışında kalan tazminat taleplerinin yerinde olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile 43.962,03-TL sürekli işgörmezlik tazminatı 12.264,75-TL geçici işgörmezlik tazminatı, 11.708,91-TL bakıcı gideri, 399,70-TL yol masrafı olmak üzere toplam 68.335,39-TL’nin dava tarihi olan 11.04.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, sağlık giderine ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hükme karşı davalı … şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … … Aş.vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı şirket aleyhine hükmedilen 12.264,75-TL geçici işgöremezlik ve 11.708,91-TL bakıcı gideri tazminatı, 399,70-TL tedavi giderine ilişkin ulaşım giderleri kararının yasaya aykırı olduğunu, geçici işgöremezlik ve bakıcı gideri tazminatının davalı şirketin … teminatı dışında olduğunu, davacı için hesaplanan bakıcı giderine yönelik tazminattan aile içi bakım nedeniyle hakkaniyet gereği %50 oranında indirim yapılması gerektiğini,
Davacının 9 (dokuz) ay boyunca geçici işgöremez halinde kalacağının tespitinin de kabul edilemez nitelikte olmakla birlikte, geçici işgöremezlik tazminatı tedavi teminatı içerisinde değerlendirileceğinden davalı şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, bu nedenle davacının geçici işgöremezlik tazminatı taleplerinden … şirketinin değil, …Kurumunun sorumlu olduğunu,
Davacının gelirinin asgari ücretin 1.37 katı hesaplanması hatalı olup asgari ücret esas alınarak tazminat hesaplanması gerektiğini, davacının 22.02.2016 tarihinde meydana gelen kazada yaralanması nedeniyle hesaplanacak olan maluliyet tazminatında davacının çalıştığı iş yeri 2018/Eylül ayı maaş bordrosunun incelenmesinde; 2018/Eylül kazancının 2.295,52-TL olduğu, söz konusu bu maaşın 2018 yılı itibariyle net asgari ücretin 2.295,52-TL/1.679,23-TL = 1.37 katı olduğu anlaşıldığından, davacının tazminat hesabında aylık kazancının yasal asgari ücretin 1.37 katı olduğu kabulü ile hesaplamaya gidilmiş ise de dosyadaki belgelere göre kaza sonrasından 2018/Eylül dönemine kadar davacı Muhasebe /Mali Müşavirlik sınav ve eğitim dönemi olarak geçirdiğinden ve dosyada o dönem için maaş bordrosu bulunmadığından 2018/Eylül’e kadar agi dahil asgari ücretin esas alındığını, 06.01.2015 tarihinde yürürlüğe giren … Motorlu Araçlar ZMSS Genel Şartları’na göre; belgelendirilmiş olması durumunda, hesaplamalarda ölen kişinin vergilendirilmiş geliri, vergilendirilmiş gelir tutarı için herhangi bir belge sunulamaması durumunda hesaplama asgari ücret kullanılarak yapılması gerektiğini, davacının zararı kaza anı itibariyle oluşmuş olup davacı tarafından kaza tarihi olan 22.02.2016 tarihinden 2018 Eylül ayına kadar kişinin çalışmadığı ve raporlu olduğunun bildirildiğini ancak mahkemeye rapor ile ilgili kişinin gerçekten sınav vb, gerekçeler ile aktif olarak çalışmadığı belgelenmediğini, bu nedenle Ankara 11.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/332 Esas 2019/1039 Karar dosyasında kaza tarihinde raporlu olduğu sebebiyle asgari ücretin esas alındığını ve 2018 tarihi rapor süreci bittiğinde maaş bordrolarının esas alındığını, raporlu olduğu döneme ait mahkemeye sunulan bir belge bulunmadığını belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiş; süresinden sonra verdiği 13.08.2021 tarihli ek beyan dilekçesi ile de sigortalı araç sürücüsünün tam ve asli kusurlu olmadığını, davacıya … tarafından geçici işgöremezlik tazminatı ödendiğinden kendilerine rücuu talebiyle Ankara 13 İş Mahkemesinin 2020/671 Esasında kayıtlı dava açıldığını anılan dosyada alınan bilirkişi raporuyla sigortalı araç sürücünün %75 oranında kusurlu bulunduğunu kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmesini, …’ca yapılan ödeminin mahsubu gerektiğini belirtmiştir
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalı … … AŞ. vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan sürekli ve geçici işgörmezlik tazminatı, bakıcı ve tedavi gideri ile yol gideri istemine ilişkindir.
Davalı … şirketi vekili, kusur oranı ve davacının gelirine, geçici işgöremezlik tazminatı ile bakıcı giderinin teminat dışı olduğuna, bakıcı giderinden aile içi bakım nedeniyle indirim yapılması gerektiğine, … tarafından yapılan ödemenin mahsup edilmemesine yönelik olarak istinaf talebinde bulunmuştur.
22.02.2016 tarihli krokili kaza tespit tutanağı, Ankara 32. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/542 Esas sayılı dava dosyasında alınan 07.06.2017 tarihli ATK raporu ve eldeki davada alınan 22.04.2019 tarihli bilirkişi raporlarında sigortalı araç sürücüsü dava dışı sürücü …’ın kavşaklarda geçiş önceliğine uymadığı ve seyir hızıyla kavşağa girerek kazaya neden olması nedeniyle asli ve tam kusurlu, ana yolda seyrini sürdüren davacının ise kusursuz olduğu belirlenmiş olup, anılan raporlar dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun görüldüğünden istinaf isteminde bulunan davalı … şirketi vekilin kusura yönelik itirazları yerinde görülmemiştir.
….. Dalının 02.05.2019 tarihli raporu ile davacının dava konusu trafik kazası nedeniyle maluliyetinin hesaplanmasında özürlülük ölçütü, sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmeliğin esas alındığı, 22.11.1982 doğumlu …’in; 2016 yılı Şubat ayında trafik kazası geçirdiği, sağ tibiada kırık olduğu, ameliyat geçirdiği, platin takıldığı, %5 özür oranı olduğu, 9 ay süre ile işgöremezlik halinde kaldığı, işgöremez kaldığı 9 ay süresince bakıcıya muhtaç olduğunun belirlenmiş olduğu, anılan raporun kaza tarihindeki yasal mevzuata uygun olarak yetkili kurum tarafından düzenlendiği anlaşıldığına göre davalı vekilinin anılan yönlere ilişkin istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun Bedensel zarar başlıklı 54. maddesinde; “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:
1. Tedavi giderleri.
2. Kazanç kaybı.
3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.
Bedensel zarara uğrayan kimse tamamen veya kısmen çalışamamasından ve ilerde ekonomik yönden uğrayacağı yoksunluktan kaynaklanan zarar ve ziyanı ile bütün masraflarını zarar verenlerden isteyebilir.
Bunlar doktrin ve Yargıtay uygulamaları ile geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli işgöremezlik, kalıcı sakatlık yada maluliyet nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak kabul edilmektedir.
2918 sayılı … Trafik Kanunun İşletenin Hukuki Sorumluluğu başlıklı 85. maddesinde işletenin sorumlu olduğu zararlar belirlenmiş, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” denilmiş, aynı kanunun 91. maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir. 6111 sayılı yasa ile değiştirilen 2918 sayılı yasanın 98. maddesinin başlığı “Sağlık hizmet bedellerinin ödenmesi” olarak düzenlenmiş ve trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde … tarafından karşılanacağı belirtilmiştir. Ancak, …, tüm tedavi giderlerinden değil, söz konusu madde kapsamında kalan belgeli ve resmi yada özel sağlık kuruluşlarında yapılan sağlık hizmet bedellerinden sorumludur.
Yukarıda belirtilen maddelerden de anlaşılacağı üzere geçici işgöremezlik tazminatı, yaralanan kişinin iyileşme süresince çalışamaması nedeniyle ortaya çıkan zararı olup, 2918 sayılı KTK.nın 98. maddesinde belirtilen sağlık hizmet bedeli sayılamayacağı gibi, iyileşme süresince meydana gelen ve TBK.nın 54. maddesinde de sayılan bu zarardan zarar sorumluları KTK.nın 85 ve 91. maddeleri gereğince araç işleteni ve Zorunlu Mali Sorumluluk sigortası sorumlu olduğundan ve KTK.nın 98. maddesinde belirtilen …’nun sorumlu olduğu sağlık hizmet bedeli kapsamında geçici işgöremezlik, bakıcı gideri ve tüm tedavi giderleri zararı bulunmadığından ve yasa ile düzenlenmeyen hususun Zorunlu Mali Sorumluluk sigortası genel şartları ile düzenlenmesi mümkün olmadığı gibi, kanun maddesine aykırı genel şart hükümleri de getirilemeyecektir (Yargıtay 10.H.D.’nin 2016/10172 Esas. 2019/10217 Karar. 24.12.2019 Tarihli, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2012/5743-2013/4496 sayılı, 01.04.2013 tarihli ilamı vb).
Nitekim Anayasa Mahkemesinin 17/7/2020 tarihinde 2019/40 Esas, -2020/40 Karar, sayılı kararı ile … Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK’nun haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.
Açıklanan nedenler davacının geçici işgöremezlik tazminatı ve bakıcı gideri poliçe kapsamında olduğundan davalı tarafa izafe edilen %100 kusur oranına göre davalının 9 aylık bakıcı ihtiyacının karşılığı olarak 11.708,91-TL bakıcı giderinden davalının sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Sürekli işgöremelik tazminatının hesaplanmasında belgelendirilmiş olması durumunda, hesaplamalarda zarar gören kişinin vergilendirilmiş geliri, vergilendirilmiş gelir tutarı için herhangi bir belge sunulamaması durumunda hesaplama asgari ücret kullanılarak yapılmalıdır. Somut olayda davacının çalıştığı iş yerine ait 2018/Eylül ayı maaş bordrosunun sunulduğu, 2018/Eylül kazancının 2.295,52-TL olduğu, söz konusu bu maaşın 2018 yılı itibariyle net asgari ücretin (2.295,52-TL / 1.679,23-TL)—1,37 katı olduğu anlaşılmış olmakla 15.11.2019 tarihli aktüer raporunda davacının sürekli işgöremezlik tazminatının hesabında bilinen döneme ilişkin olarak 23.11.2016-2018 Eylül dönemi için AGİ dahil asgari ücret; 2018 Eylül – 31.12.2019 arası davacının maaş bordosuna göre hesaplama yapılması doğru olup davalı … şirketi vekilinin gelire ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Hükme esas alınan 15.11.2019 tarihli aktüerya raporunda davacının 9 aylık geçici işgöremezlik süresince asgari ücret üzerinden 12.264,75-TL alacağı olduğu belirlenerek anılan tutar hükme esas alınmış ise de, Ankara 13. İş Mahkemesinin 09.01.2019 tarihinde kesinleşen 2020/671 Esas – 2021 /453 Karar sayılı dosyasından davacıya dava konusu trafik kazası nedeniyle 22.02.2016-16.06.2016 tarihleri arasında 4.154,10-TL geçici işgöremezlik tazminatı ödendiği, anılan ödemenin … tarafından davalı … … AŞ’ne rücuu edildiği ve davanın talep gibi kabulüne karar verildiği anlaşıldığından 15.11.2019 tarihli aktüer bilirkişi raporuyla tespit edilen 12.264,75-TL geçici işgöremezlik tazminatından … tarafından ödenen 4.154,10-TL’nin mahsubu ile bakiye 8.110,65-TL geçici işgöremezlik tazminatına karar verilmesi gerekirken … tarafından yapılan geçici işgöremezlik ödemesi mahsup edilmeden mükerrer tahsilat oluşturacak şekilde hüküm tesis isabetli görülmediğinden davalı … şirketi vekilinin anılan yöne ilişkin istinaf talebinin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılması ve yeniden hüküm kurulması gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı … şirketi vekilinin geçici işgöremezlik tazminatından … tarafından yapılan ödemenin tenzil edilmemesine yönelik istinaf talebi yerinde görüldüğünden, bu yöndeki istinaf talebinin kabulü ile yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılması ve düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı … … AŞ. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.12.2019 tarih ve 2016/332 Esas, 2019/1039 Karar sayılı kararının HMK.nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Buna göre HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca yeniden esas hakkında düzelterek karar verilmesi gerektiğinden;
1-Davanın kısmen kabulü ile 43.962,03-TL sürekli işgörmezlik tazminatı, 8.110,65-TL geçici işgörmezlik tazminatı, 11.708,91-TL bakıcı gideri, 399,70-TL yol masrafı olmak üzere toplam 64.181,29-TL’nin dava tarihi olan 11.04.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, sağlık giderine ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli 4.384,22-TL harçtan peşin yatırılan 29,20-TL ve 232,26-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 261,46-TL harcın mahsubu ile kalan 4.122.76-TL’nin davalıdan alınarak hazine’ye gelir yazılmasına,
3-Davacı tarafından yargılama nedeni ile yapılan 15 adet tebligat gideri 169,50-TL, bilirkişi masrafı 2.100,00-TL, posta masrafı 24,50-TL ve adli tıp üçreti 600,00-TL üzere toplam 2.894,00-TL’nin red ve kabul edilen kısımlara oranlanmak suretiyle 2.723,00-TL lik kısmı ile 261,46-TL harç olmak üzere toplam 2.984,46-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı davada kendini vekille temsil ettirmiş olduğundan, kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Av. Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi gereğince taktir edilen 6.409,94-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı davada kendini vekille temsil ettirmiş olduğundan, red edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Av. Askeri Ücret Tarifesinin 13/2. maddesi gereğince taktir edilen 4.254,10-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK’nın 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan 1.221,39-TL nispi istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
2-Davalı tarafından yapılan toplam 32,50- TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
3-İstinaf başvuru harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının talep halinde davalıya iadesine
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirilmesi, harç ikmali ve iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 02.12.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.