Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/509 E. 2022/1886 K. 23.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

Ankara BAM 26. Hukuk Dairesi 2020/509 Esas – 2022/1886 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/509
KARAR NO : 2022/1886

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/12/2019
NUMARASI : 2017/393 Esas 2019/911 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 23/09/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 21/10/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05.06.2015 tarihinde, davalıların işleteni sürücüsü ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu aracın kırmızı ışık ihlali yaparak davacının içinde yolcu olarak bulunduğu araç da dahil üç araca çarptığını, kaza sırasında davacının ağır şekilde yaralandığını kemik kırığı nedeniyle ameliyat geçirdiğini, beş gün hastanede yattığını, %6 maluliyeti olduğunu, manevi olarak büyük acı çektiğini, davadan önce davalı sigorta şirketine başvurmalarına rağmen ödeme yapılmadığını belirterek şimdilik 400,00 TL sürekli işgöremezlik tazminatı ile 100,00 TL ulaşım gideri olmak üzere toplam 500,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 40.000,00 TL manevi tazminatın 05/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 06.06.2018 tarihli dilekçesi ile maddi tazminatın davalı sigorta şirketi tarafından ödendiğini bu nedenle konusuz kalan maddi tazminat yönünden davadan feragat ettiğini belirtmiştir.
Davalı … vekili; Öncelikle davacının hangi araç içerisinde bulunduğunu açıklaması gerektiğini, kusuru kabul etmediklerini, kaza ilgili araştırma yapılmadığı gibi sinyalizasyon sisteminin çalışıp çalışmadığının da tespit edilmediğini, kazada davalı …’e ait araç sürücüsü …’ın da yaralandığını ve günlerce komada kaldığını kazaya ilişkin detaylı açıklamada bulunmadığını, davacının emniyet kemerinin takılı olup olmadığının belli olmadığını bu durumun tespiti gerektiğini, davacının ne tür manevi zarara uğradığının da açık olmadığını, davacının kusur durumunu kanıtlaması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta AŞ. vekili; Kazaya karışan … plakalı aracın davalı şirkete 22.05.2015-2016 arasında Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, sorumluluklarının sigorta limiti, kusur ve zarar ile sınırlı olduğunu, davacının kusur ve zararını kanıtlaması gerektiğini, tazminat hesabının TRH 2010 tablosuna göre teknik faizli uygulamaya göre yapılmasını, geçici iş görmezlik zararlarından sorumlulukları bulunmadığını, davacının avans faiz talebinin haksız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … davaya cevap vermemiş, 11/06/2018 tarihli celsede maddi tazminattan feragate bir diyeceği olmadığını, manevi tazminatı ödeyecek durumunun bulunmadığını, sokaklarda yaşadığını beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, olaydan sonra maddi zararlarının davalı sigorta tarafından karşılanması nedeniyle davacının davasından feragat ettiği anlaşılmakla maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine karar vermek gerektiği, davalıların sürücüsü ve işleteni olduğu araç sarı ışık yandığı halde geçebileceğini düşünerek yavaşlamayarak kavşaktan geçmek istediği halde geçişini tamamlamadan kırmızı ışık yanmasına rağmen durmayarak kavşağa girmesi nedeniyle kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiği sabit olup, kazanın neticesinde davacı kemik kırığı oluşturacak ve operasyona sebep olacak şekilde yaralanmış olup, davacının manevi zararlarından TBK’nun 56. Maddesi gereğince davalıların sorumlu olduğu, kazanın oluş şekline, tarafların sosyal ekonomik durumuna, kaza neticesinde maluliyet durumu ve oranın belirlenememiş olmakla beraber maluliyet meydana gelmemiş olsa dahi davacının vücudunda kemik kırığı meydana gelmiş olması, kırığın niteliği ve tedavi süresi nazara alındığında, davanın kısmen kabulü ile 25.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerektiğinden maddi tazminata ilişkin davacının zararının karşılanması nedeniyle yapılan feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 05/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ve …’den tahsili ile davacıya verilmesine fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hükme karşı davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvur yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; 05.06.2015 tarihinde meydana gelen kaza ile ilgili gerekli araştırma, inceleme ve keşfin yapılmadığını, trafik tutanakları baz alınarak hüküm kurulduğunu, kazanın olduğu saat gece 02,00 olup bu saatlerde sinyalizasyonun tek yanıp sönen sarı ışığa dönüştüğünü, bu iddialarının araştırılmadığını, davacının davalı sigortadan yüksek bir maddi tazminat aldığını, ruhsal bozukluğu ile ilgili hastaneden rapor almadığı gibi duruşmalara da katılmadığını, Yasada belirtilen manevi tazminatın unsurları olayda olmadığı halde, yaş, meslek vs kriterleri de gözetilmeden yüksek bir meblağ tazminata karar verildiğini, dosya münderecatı ve iddiaları doğrultusunda çoklu kaza sonucu sadece davalıya tazminat ödeme yükümlülüğü verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı … vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Gerek 05.06.2015 tarihli kaza tespit tutanağı, gerek istinaf incelemesinden geçerek kesinleşen Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.05.2017 Tarih, 2016/283 Esas 2017/323 Karar sayılı dosyası kapsamından davalılardan …’e ait, …’in idaresinde bulunan araç ile ışıklı kavşağa yaklaşırken kendisine sarı yanmasına rağmen geçerim düşüncesi ile hiç durmadan hızla kırmızı ışıkta kavşağa girdiği, önce dava dışı … idaresindeki … plakalı araca, bu aracın da savrularak davacının yolcu olarak bulunduğu … idaresindeki … ve … idaresindeki … plakalı araca çarptığı kazada davalı …’in kırmızı ışık ihlali yapması nedeniyle tam kusurlu (…’in kırmızı ışıkta geçtiği yönünden ikrarı da vardır) (bilinçli taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan mahkumiyet kararı aldığı) olduğu belirlenmiş olup davalı … vekilinin kusura ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Hükmedilen manevi tazminat miktarına davalı … vekili tarafından itiraz edilmiştir.
Davacının tazminat istemi BK 56. maddeye dayanmakta olup, bu maddeye göre belirlenecek tazminatın zarara uğrayanda bir giderim duygusu yaratması gerektiği açıktır. Ancak tazminat belirlenirken sadece zarara uğrayan yönünden bakılmayıp, karşı taraf açısından da değerlendirme yapılmalıdır. Bu nitelikte bir tazminat miktarı ise, tarafların kusur oranına, ekonomik ve sosyal durumlarına, duyulan acıya, olay tarihindeki paranın satın alma gücüne vb. gibi verilere göre belirlenebilecektir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK.’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Bu kriterlere göre somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu kaza nedeni ile davacının kalıcı maluliyet oluşacak şekilde yaralandığı yönünde rapor almaktan imtina ettiği, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün tam kusurlu olduğu sabittir. Kazanın oluş şekli, kazadaki kusur durumu, zararın ağırlığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın tarihindeki paranın alım gücü manevi tazminatın belirlenmesinde en önemli etkenlerdir. Ancak, manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Davacının maluliyet raporu için verilen süreye rağmen mahkemeye müracaat etmeyerek kesin maluliyetini kanıtlayamamış olması karşısında tazminat miktarı belirlenirken bu durumun da gözetilmesi gerektiğinden; mahkemece belirlenen tazminat miktarının bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere karar kaldırılmış, kazanılmış haklarda gözetilerek istinaf isteminde bulunan davalı …’in sorumluluğu yönünden davacı lehine 10.000,00-TL manevi tazminat ödenmesine dair yeniden hüküm kurulmuştur.
Açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin sair istinaf taleplerinin reddine, ancak belirlenen manevi tazminat miktarının bir miktar fazla olması nedeni ile buna dair istinaf isteminin kabulü ile kararın kaldırılmasına, istinafa konu olmayan hususlar aynen korunarak, HMK.353/1-b.2. maddesi gereğince, yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 02.12.2019 tarih, 2017/393 Esas 1019/911 653 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Maddi tazminata ilişkin davanın zararın karşılanması nedeniyle yapılan feragat nedeniyle REDDİNE,
Manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 25.000,00 TL manevi tazminatın (10.000,00 TL’sinden davalılar … ve … müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak üzere, bakiye 15.000,00 TL’sinden davalı … Sorumlu olmak üzere) kaza tarihi olan 05/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ve …’den tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.707,70 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 138,33 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.569,37 TL nin davalılar … ve …’den (… 627.60 TL’den sorumlu olacak şekilde) müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı taraf kendini bir vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre manevi tazminat üzerinden hesap edilip takdir edilen 3.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den (Davalı … 1.200, 00TL’sinde sorumlu )müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı … kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen manevi tazminat üzerinden hesap edilip takdir edilen 3.000,00,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
5-Maddi tazminat talebinden davacının yapılan ödeme nedeniyle feragat etmesi nedeniyle, dava açılmasına kendisi sebebiyet vermediğinden, taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından ödenen ve Karar ve ilam harcından mahsup edilen 138,33 TL peşin harcın davalılar … ve …’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından Yapılan yargılama gideri 31,40 TL başvuru harcı, 4,60 TL vekalet harcı, 301,9 TL tebligat ve müzekkere posta gideri olmak üzere toplam 337,90 TL den sırf davalı sigorta şirketi için yapılan giderler mahsup edildikten sonra kalan bakiye üzerinden ret ve kabul oranına göre 133,50 TL sinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen (… 53,4 TL’sinden sorumlu ) alınarak davacıya verilmesine, sırf sigorta yönünden yapılan masraflar ile fazlaya ilişkin giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı … tarafından yatırılan gider avansından karşılan 13,50 TL tebligat ve müzekkere gideri ile 4,60 TL vekalet harcı toplamı olan 18,10 TL nin davada ret ve kabul oranına göre 13,57 TL sinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
9-HMK’nun 333 ve GAT’nin 5. Maddesi gereğince Kullanılmayan gider avansının kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
1-Davalı … tarafından yatırılan 427,00 TL istinaf karar harcının talep halinde davalı tarafa iadesine,
2-Davalı … tarafından istinaf başvurusu nedeniyle yapılan 55,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine
3-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısım var ise HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Kararın tebliği, harç mahsup, tahsil ve iade işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 23/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.