Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/496 E. 2022/1677 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/11/2017
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 23/06/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 23/06/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Başkanlığı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesiyle ve 16/06/2016 tarihli duruşmadaki tavzih beyanlarıyla; davacılardan …’in kullandığı bisiklet ile davalılardan …’in kullandığı, diğer davalı … … Belediyesi’ne ait ve ZMMS poliçesi de diğer davalı sigorta şirketi tarafından tanzim edilen … plakalı aracın, 28/06/2014 tarihinde kaza yapması sonucu davacılardan …’in yaralanarak, geçici iş göremezlik ve sürekli işgöremezlik zararı ile SGK tarafından karşılanmayan ve belgelendirilemeyen tedavi gideri zararına ve bakıcı gideri zararına uğradığını ayrıca, davacı … ile kaza sırasında bisiklette bulunan kızı …’in bu kaza nedeniyle büyük bir acı ve üzüntü de yaşadığını, kusurun davalı sürücüde bulunduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacılardan …’in geçici iş göremezlik zararı, sürekli iş göremezlik zararı, SGK tarafından karşılanmayan ve belgelendirilemeyen tedavi gideri zararı ve bakıcı gideri zararından dolayı toplam 100 TL maddi tazminatın, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte bütün davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ayrıca, davacılardan … için 30.000 TL, kızı diğer davacı … için ise 10.000 TL. manevi tazminatın ise kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketi hariç diğer iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; müvekkil Sigorta şirketinin Sorumluluğunun, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, kusurun belirlenmesi gerektiğini, Adli Tıp Kurumundan kusur raporu alınması gerektiğini, -maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi hususunun Adli Tıp Kurumu tarafından yerine getirilmesi gerektiğini, zarar hesabı için seçilecek bilirkişinin aktüerler siciline kayıtlı kişilerden olması gerektiğini, olay tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, davacının bisiklet yolunu kullanmadığını, davacı kaza nedeniyle işyerini çalıştıramadığını beyan etmişse de işyerinin eşine ait olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde; kaza sonrası tutulan trafik kaza tutanağında müvekkil Belediyeye ait araç sürücüsünün asli kusurlu olarak sorumlu tutulduğunu, ayrıca davacı tarafın beyanına göre … 7. Asliye ceza Mahkemesi’nin 2014/474 Esas sayılı dosyasından da otobüs sürücüsü birinci dereceden kusurlu bulunduğunu, kazanın oluş şekline bakıldığında trafik kurallarına aykırı olarak yasak olmasına rağmen davacıların iki kişi bisiklete bindikleri ve herhangi bir kask kullanmaksızın trafikte seyir ettiklerinin görüldüğünü, davacıların trafik kurallarına aykırı olarak trafikte seyretmelerinin kazanın neticelerini ağırlaştırdığını, davacı taraf iş bu kaza sebebiyle işyerinde ciddi ekonomik zararlar oluştuğu belirtmiş ise de bu taleplerin de soyut iddialar dışında bir delil gösteremediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davalı tarafa ait aracın ZMMS poliçesinin 18/02/2014 tarihinde tanzim edilmesi nedeniyle, kazanın 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartları’na değil, 15/08/2003 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartları’na tabi olduğu, 15/08/2013 tarihli ZMMS Genel Şartları’nın uygulandığı dönemde meydana gelen kazalar yönünden, sürücü ve işletenler ile sigortacıların 2918 s. KTK ve 6098 s. TBK hükümleri gereğince, zarar görenlerin uğradığı geçici ve sürekli iş gücü kaybı zararı, efor kaybı zararı, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararlar ile SGK tarafından ödenmeyen ve belgelendirilemeyen tedavi giderleri zararından ve bakıcı giderleri zararından sorumlu oldukları, işleten ve sürücülerin ayrıca manevi tazminattan da sorumlu oldukları sonucuna varıldığı, Adli Tıp Kusur Raporuna göre; dava konusu kazada davalı tarafa sigortalı araç sürücüsünün % 75, davacılardan …’in ise %25 oranında kusurlu olduğu, Adli Tıp bilirkişisinin raporuna göre de; davacılardan …’in geçici iş göremezlik süresinin 9 ay olduğu, % 9,3 oranında sürekli iş gücü kaybının bulunduğu, SGK tarafından karşılanmayan ve belgelendirilemeyen tedavi masraflarının ise 5.000 TL. olacağı, … 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin ilamı içeriğinden de, davacılardan …’in de aynı kaza da basit tıbbı müdahale ile iyileşebilir şekilde yaralandığı, hayati tehlikesinin doğmadığı ve kemik kırığının bulunmadığı, Tazminat bilirkişisinin raporunda; davacılardan …’in geçici iş göremezlik zararının 6.365,39 TL, sürekli iş göremezlik zararının 42.649,09 TL, bakıcı gideri zararının ise 7.799,85 TL. olduğu, SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderinin ise (5.000 TL. X % 75 =) 3.750 TL olduğunun belirlendiği, davacılardan …’in kaza sırasında kaskının bulunduğunun belirlenemediği ve davacı taraf da aksi yönde bir delil sunmamış olduğundan davacının kaza sırasında kaskının bulunmadığının anlaşıldığı, davacının baş bölgesinden yaralanması da göz önünden bulundurularak, kaskın bulunmamasının davacılardan …’in zararının artmasına etkili olduğu sonucuna varılarak maddi tazminattan re’sen %20 müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle, davacının maddi zararının (56.814,33 ( X ) % 20 indirim =) 45.451,46 TL olduğu sonucuna varıldığı, davacının müterafik kusuru yönünden tazminattan indirim yapılmış ise de; müterafik kusurdan dolayı indirim yapılan kısım üzerinden davalılar lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmediği, davacıların manevi tazminat talepleri yönünden yapılan incelemede ise; kazanın meydana geldiği tarih, tarafların kusur durumu, davacıların yaralanmasının derecesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumu ve istenilen manevi tazminatın miktarı ile manevi tazminatın amacı göz önünde bulundurularak, davacılardan …’in manevi tazminat talebinin de kısmen kabulüne, diğer davacı …’in manevi tazminat talebinin kabulüne karar vermek gerektiği, davacı taraf tazminat taleplerine kaza tarihinden itibaren yasal faizi yürütülmesini istemiş ise de; talep, haksız fiil hükümlerine göre sürücü ve işleten yönünden yerinde görülmekle birlikte, sigorta şirketinin daha önce temerrüde düşürülmemesi nedeniyle dava tarihinden itibaren işleyecek faizden sorumlu olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davacıların davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile;
28/06/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanan davacılardan …’in; geçici ve sürekli iş gücü kaybı zararı ile SGK tarafından karşılanmayan ve belgelendirilemeyen tedavi gideri zararı ve bakıcı gideri zararından dolayı 45.451,46 TL. maddi tazminatın, kaza tarihi olan 28/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalılardan sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitleriyle sınırlı olması ve faiz yönünden de dava tarihi olan 08/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek faizden sorumlu olmaları kaydıyla) her üç davalıdan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılardan …’e verilmesine, …’in fazlaya ilişkin maddi tazminat taleplerinin reddine, … için 15.000 TL. manevi tazminatın, kaza tarihi olan 28/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … … Belediyesi ile …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine, …’in fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine,
Davacılardan … için 10.000 TL. manevi tazminatın, kaza tarihi olan 28/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … … Belediyesi ile …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … … Belediyesi Başkanlığı vekili istinaf dilekçesinde, mahkemece dava konusu yapıları 28.06.2014 tarihli trafik kazasından dolayı maddi ve manevi tazminatların müvekkili belediyeden tahsili yönünde hüküm kurulduğunu, kazanın meydana gelmesine ve neticesinin ağırlaşmasına davacıların trafikte tehlikeli şekilde seyir halinde olmalarının sebep olduğunu, kusur oranına itiraz ettiklerini, hükmedilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalı … Başkanlığının istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan bakıcı gideri, sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, Adli Tıp Kurumundan alınan kusur raporunda; davalı sürücü …’in, sevk ve idaresindeki otobüs ile meskun mahalde gündüz vakti seyri sırasında geldiği olay yerinde durağa yanaşmak amacıyla kontrolsüzce sağa manevra yaptığı, bu haliyle sağındaki banketi takiben seyir halinde bulunan bisiklete çarpmasıyla meydana gelen olayda dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketiyle kusurlu olduğu, davacı Sürücü …’in, sevk ve idaresindeki bisiklet ile meskun mahalde gündüz vakti bisiklet yolunu kullanmayıp kurallara aykırı biçimde banketi takiben seyrettiği sırada meydana gelen olayda dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketiyle kusurlu olduğu belirlenerek, …’in %75 (yüzde yetmişbeş) oranında kusurlu, …’in %25 (yüzde yirmibeş) oranında kusurlu olduğu belirtilmiş olup, anılan raporun olayın oluş şekline ve dosya içeriğine uygun olmasına göre hükme esas alınmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK’nın 52. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir. Müterafik kusur indirimi; her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde TBK’nın 52. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmakta olup mahkemece, davacının zararın artmasında kask takmaması nedeniyle müterafik kusurlu olduğu kabul edilerek %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak sonuç tazminata karar verilmesi de yerindedir.
Hükmedilen manevi tazminat miktarlarına ilişkin olarak; 6098 TBK’nın 56/1.maddesinde yer alan, “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” düzenleme ve 51. maddesindeki “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” düzenlemesine göre, somut olayda olay tarihi, olayın oluş şekli, kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davacıların çektiği acı ve duymuş oldukları üzüntünün boyutu, hakkaniyet ve manevi tazminat miktarının bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmaması ilkesi ve davacıların uğradığı manevi zarar göz önüne alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarlarının usul ve yasaya uygun bulunmasına, mahkemece tazminat miktarı belirlenirken müterafik kusurun değerlendirildiğinin anlaşılmasına, davacı … adına velayeten davanın … ve … tarafından açıldığı, karar başlığında bu hususun belirtilmemesi isabetsiz ise de bu hususun mahallinde her zaman düzeltilebileceğinin anlaşılmasına göre, davalı … Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalı … Başkanlığından alınması gereken 4812,54 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 1.203,13 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.609,41 TL harcın davalı … Başkanlığından tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf talebinde bulunan davalı … Başkanlığı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinafa gelen davalı … Başkanlığı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın bu davalıya iadesine,
6-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 23.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
……

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.