Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/475 E. 2022/1940 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/475 – 2022/1940
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/475
KARAR NO : 2022/1940

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2019
NUMARASI : 2018/802 Esas 2019/758 Karar

DAVACILAR :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 29/09/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 27/10/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili ile davalı … Sigorta AŞ. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 22.11.2015 tarihinde davalıya zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı araç sürücüsü dava dışı …’ın direksiyon hakimiyetini yitirerek elektrik direğine çarpması sonucu sigortalı araçta yolcu olarak bulunan davacıların yaralandığını, davacıların kusursuz olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere her davacı için ayrı ayrı 500,00 TL sürekli işgöremezlik, 400,00 TL geçici işgöremezlik, 50,00 TL bakıcı, 50,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 2.000,00 TL tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 03.03.2017 tarihli bedel artırım dilekçesi ile davacılardan … için geçici iş görmezlik tazminatını 4.273,91 TL’ye, sürekli iş görmemezlik tazminatını 20.632,79 TL’ye, bakıcı giderini 5.176,50 TL’ye, diğer davacı … yönünden ise, geçici iş görmezlik tazminatını 8.506,22 TL’ye, sürekli göremezlik tazminatını 32.638,62 TL’ye, bakıcı giderini 10.766,30 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … Sigorta AŞ. vekili; Kazaya karışan aracın 24.06.2015-24.06.2016 arası davalı şirkete ZMMS ile sigortalı olduğunu, kusur yönünden ATK,KGM veya İTÜ’den, maluliyet yönünden ise ATK’dan rapor alınmasını, sorumluluklarının gerçek zararla sigortalının kusuru ve poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, sürekli işgöremezlik tazminatı dışındaki taleplerin teminat dışı olduğunu, davacıların sigortalı araçta hatır için taşındığından bu durumun indirim sebebi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece davanın trafik kazasından kaynaklanan tazminat davası olduğu, mahkemece verilen 27.04.2017 Tarih 2016/414 E. 2017/287 K. sayılı ilamının Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin 13/06/2018 gün ve 2017/1560 E. 2018/966 K. sayılı ilamı ile kaldırıldığı, bozma ilamına uyularak davacıların tedavi gördüğü hastanelerden ilgili evrakların getirtildiği, … Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi başhekimliğinden maluliyete ilişkin 3 kişilik heyet raporu alındığı, 17/05/2019 tarihli heyet raporu ile davacılardan … için kişiye verilecek toplam tedavi masraflarının 3.000 TL. olduğu, ve bu miktara 4 ay boyunca kazanç kaybının ve bakıcı giderlerinin de eklenmesinin uygun olacağını, bu hesaplanan giderin SGK tarafından karşılanmayacağı, giderlerin sigorta şirketi veya kusurlu tarafça kusur oranında paylaştırılmasının uygun olacağı davacılardan … için kişiye verilecek toplam tedavi masraflarının 3.000 TL. olduğu ve bu miktara 8 ay boyunca kazanç kaybının ve bakıcı giderlerinin de eklenmesinin uygun olacağını, bu hesaplanan giderin SGK tarafından karşılanmayacağını, giderlerin sigorta şirketi veya kusurlu tarafça kusur oranında paylaştırılmasının uygun olacağının belirtildiği, Mahkemenin 2016/414 E. 2017/287 K. Sayılı dosyasında Adli Tıp Kurumundan rapor alındığından tekrar alınmadığı Adli Tıp Kurumunun raporuna göre de; davacılardan …’in geçici iş göremezlik süresinin 4 ay olduğu, % 4,3 oranında sürekli iş gücü kaybına uğradığı, SGK tarafından karşılanmayan ve belgelendirilemeyen tedavi masraflarının da 3.000 TL. (kusur durumuna göre 2.550 TL.) olacağı, diğer davacı …’in ise geçici iş göremezlik süresinin 8 ay olduğu, % 8,1 oranında sürekli iş gücü kaybına uğradığı, SGK tarafından karşılanmayan ve belgelendirilemeyen tedavi masraflarının da 3.000 TL. (kusur durumuna göre 2.550 TL.) olacağının anlaşıldığı, tazminat bilirkişisi …’ın 18/11/2019 tarihli raporu ile davacılardan …’in geçici iş göremezlik zararının 4.273,91 TL, sürekli iş göremezlik zararının 29.017,67 TL, bakıcı giderlerinin 5.176,50 TL. olduğu, davacılardan …’in ise geçici iş göremezlik zararının 8.506,22 TL, sürekli iş göremezlik zararının bulunmadığı, bakıcı giderlerinin 10.776,30 TL. olduğunun anlaşıldığı, davacılar vekilinin yeniden ıslah dilekçesi vermediği, duruşmadaki beyanları ile Mahkemenin 2016/414 E. 2017/287 K. Sayılı dosyasında verdiği 02/03/2017 tarihli talep artırım dilekçesini tekrarla ve 19/12/2019 tarihli duruşmadaki beyanları ile maddi tazminat taleplerini bilirkişi raporları doğrultusunda davacılardan … için; geçici iş gücü kaybı zararı yönünden 4.273,91 TL.ye, sürekli iş gücü kaybı zararı yönünden 20.632,79 TL.ye ve bakıcı giderleri yönünden 5.176,50 TL.ye yükseltmiş, diğer davacı … yönünden ise, geçici iş gücü kaybı zararı yönünden 8.506,22 TL.ye, sürekli iş gücü kaybı zararı yönünden 32.638,62 TL.ye ve bakıcı giderleri yönünden 10.766,30 TL.ye yükselttiklerini, ıslah dilekçeleri doğrultusunda davalarının kabulüne karar verilmesini talep ettiği, incelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; somut olayda; davacılardan … ve …’in kazanın gerçekleştiği 22/11/2015 günü … plaka sayılı … sevk ve idaresindeki araçta yolcu konumunda olduğunu, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi üzerine aracın kaldırımda bulunan aydınlatma direğine çarptığını ve kazanın meydana geldiğini, davacıların bu kaza sonucu ağır şekilde yaralandığını ve hastaneye kaldırıldığını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı … için 1.000 TL. Ve … için 1.000 TL. Olmak üzere toplamda 2.000 TL maddi tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmekle, konunun 6098 sayılı TBK.nun 49. 54 ve devam eden maddelerinde ve KTK. 85.ve 91 /1 vd. eden maddelerinde düzenlendiği, davalı tarafın hatır taşıması itirazında bulunduğu, davacıların arkadaşına ait araçta yolcu olarak bulunduğu sırada kazanın meydana gelmesi karşısında davalı tarafın hatır taşıması savunmaları yerinde görülerek, davacıların tazminat taleplerinden takdiren %20’şer oranında hatır taşıması indirimi yapılarak davacılardan … için (30.083,20 TL. X % 80 = ) 24.106,80 TL, diğer davacı … için ise (19.272,25 TL. X % 80 = ) 15.417,80 TL. tazminatın davalıdan tahsiline karar vermek gerektiği, dosya kapsamı incelendiğinde Ankara Bam’ın önceki kararı bozmadan önce verilen kararda iş göremezlik tazminatı verilmiş ise de; Ankara BAM’ın bozma kararına esas olarak dosya kapsamındaki alınan bilirkişi raporunun tek bir hekimce alındığı, aslında 3’lü heyetçe alınması gerekliliği gerekçesiyle bozulmuş olduğundan, yeni verilen karara temel oluşturacak rapor 3’lü heyetçe hazırlanmış olup, bu rapor önceki raporun aksine sürekli iş göremezlik tazminatına esas maluliyetin bulunmadığı tespit edildiğinden ve birinci raporun yok hükmünde kabul edileceği kanaatine varılarak mahkemece verilen ilk karara esas olan raporda belirtilen sürekli iş göremezlik tazminatının yeni ve asıl raporca sürekli iş göremezlik maluliyetinin olmadığından sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin talebin reddine karar vermek gerektiği, davacı taraf her ne kadar tazminat taleplerine sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesini istemiş ise de; davacılar tarafından davalı sigorta şirketinin dava tarihinden önce temerrüte düşürüldüğü ispat edilemediğinden faize dava tarihinden itibaren hükmetmek gerektiği, davalı tarafa sigortalı aracın hususi araç olması nedeniyle de faize yasal faiz olarak hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılmış olmakla; davacıların davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; a)Davacı … için geçici iş göremezlik tazminatı olarak 4.273,91 TL.nin davalı sigorta şirketinden dava tarihi olan 26/02/2015 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte alınarak davacılardan …’e verilmesine, davacı … için sürekli iş göremezlik tazminatı olarak 20.632,79 TL.nin davalı sigorta şirketinden dava tarihi olan 26/02/2015 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte alınarak davacılardan …’e verilmesine, Davacı … için bakıcı giderleri tazminatı olarak 5.176,50 TL.nin davalı sigorta şirketinden dava tarihi olan 26/02/2015 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte alınarak davacılardan …’e verilmesine, davacı … için geçici iş göremezlik tazminatı olarak 8.506,22 TL.nin davalı sigorta şirketinden dava tarihi olan 26/02/2015 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte alınarak davacılardan …’e verilmesine, davacı … için sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin reddine, davacı … için bakıcı gideri tazminatı olarak 10.766,3 TL.nin davalı sigorta şirketinden dava tarihi olan 26/02/2015 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte alınarak davacılardan …’e verilmesine, hükmedilen giderler üzerinden yapılacak indirim miktarlarının gerekçeli kararda yazılmasına karar verilmiş; hükme karşı davacılar ve davalı vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Davacıların 22/11/2015 tarihinde geçirdikleri trafik kazası nedeniyle sakatlanarak iş göremez hale geldiğini, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin … Sigorta A.Ş. tarafından yapıldığını, maddi ve manevi perişan duruma düşen davacıların acısını bir nebzede olsa azaltmak sebebiyle … Sigorta Anonim Şirketi aleyhine eldeki davanın açıldığını, Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 19/12/2019 tarih 2018/802 E. 2019/758 K. Sayılı ilamında davanın kabulüne karar vermiş ise de davada temsil ettiği davacı sayısı 2 olup, her biri için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek vekalet ücreti olarak 4.200,00 TL’ye hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı, davacı … için 30.083,20 TL’ye tekabül eden 3.609,98 TL, … için 19.272,52 TL’ye tekabül eden 2.725,00 TL, olmak üzere toplamda 6.334,98 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, her ne kadar davacılar lehine alacaklar toplamı 39.492,58 TL olarak hesaplanmış olsa da, davacılar lehine hükmedilen alacak toplamı 49.355,72 TL olup, lehlerine hükmedilen vekalet ücretinin her yönüyle hatalı olduğunu, yerel mahkeme tarafından toplam alacak üzerinden lehe vekalet ücretine hükmedildiği düşünülse dahi toplam alacak miktarı da hatalı olup bu tutar üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesinin de hukuka, ahlaka ve oluşa aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla- davacılar lehine hükmedilen alacak toplamı olan 39.492,58 TL üzerinden olsa dahi lehe hükmedilen vekalet ücreti 4.200,00 TL olmayıp 4.694,18 TL olması gerektiğini, maddi tazminatın reddedilen kısmı (32.638,62 TL) üzerinden davalı vekili lehine 3.916,63 TL hesaplandığını, davalılar lehine hükmedilen vekalet ücreti miktarı doğru hesaplanmış iken maddi tazminatın kabul edilen kısmı (39.492,58 TL’nin) ve vekalet ücretine yanlış hükmedilmiş olmasının kabul edilebilir bir durum olmadığını, karar tarihinde Avukatlık Asgari ücret tarifesinin gereğince hesaplanan vekalet ücretlerine ayrı ayrı hükmedilerek toplamda 6.334,98 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, tek bir vekalet vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, her bir davacı lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Aş.vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Kısa kararın 3. maddesinde, “hükmedilen giderler üzerinden yapılacak indirimlerin gerekçeli kararda gösterilmesine” şeklinde hüküm kurulmuş olmasına rağmen ve gerekçeli kararın 3. sayfasının 2. paragrafında hatır taşıması indirimi yapıldığı anlatılarak hesaplama yapılmış olmasına rağmen, hüküm kısmında yer alan tazminatlara %20 hatır taşıması indiriminin yansıtılmadığını, yerel mahkeme tarafından sehven yapılan hatanın tavzihle düzeltilmesinin mümkün olmadığını, öncelikle kararın bu yönüyle kaldırılmasını ve indirimlerin tazminatlara yansıtılması gerektiğini, 01.06.2015 tarihinde sonra meydana gelen kazalarda yeni poliçe şartlarının kesinlikle uygulanması gerektiğini, yeni genel şartlar gereğince davalı şirketin geçici iş göremezlik tazminatlarından ve bu dönemde doğan bakıcı giderlerinden sorumluluğu bulunmadığını, bu risklerin açıkça teminat dışı bırakıldığını, yine aynı bağlamda; SGK tarafından karşılanmış olup olmamasına bakılmaksızın tüm tedavi giderlerinin teminat dışı olup Şirketin sorumluluğu bulunmadığını, Şirket tarafından, yargılamaya konu poliçede tedavi gideri için alınmış olan primin tamamı SGK’ya aktarılmış olup, Şirket nezdinde tedavi gideri için prim bulunmadığını, bu giderlerden SGK’nun sorumlu olduğunu belirterek istinaf isteminin kabulü ile Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına ve öncelikle gerekçeli kararın içeriğinde anlatılmış ve hesaplanmış olmasına rağmen hüküm kısmına yansıtılmayan %20 hatır taşıması indirimlerinin tazminat kalemlerine yansıtılmasına, ikinci olarak ise 01.06.2015 tarihinde değişen Poliçe Genel Şartlarının olaya uygulanarak teminat dışı bırakılan geçici iş göremezlik ve bu döneme bağlı bakıcı giderleri ile SGK’nın ödeyip ödemediğine bakılmaksızın tüm tedavi giderlerinden ve davadaki tüm tazminat kalemlerinden davalı Şirketin sorumluluğunun bulunmadığı hususunda hüküm tesisi ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Tarafların HMK.nın 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan geçici iş göremezlik, sürekli işgöremezlik tazminatı, bakıcı ve tedavi giderleri istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinde, mahkeme kararların tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri, hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini, hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını, gerekçeli kararın yazıldığı tarihi, içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu – 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).
Mahkemece hüküm fıkrasının 1. bendinde davacıların davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; davacı … için geçici iş göremezlik tazminatı, sürekli iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri, 2 .bendinde davacı … için geçici iş göremezlik tazminatı, sürekli işgöremezlik tazminatı ve bakıcı gideri yönünden hüküm kurulmuş ise de, hükmün 3 nolu bendinde “Hükmedilen giderler üzerinden yapılacak indirim miktarlarının gerekçeli kararda yazılmasına” karar verilmiş olup anılan indirim miktarı yazılmadan infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, tarafların istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı HMK.nın 353/1.a.6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen hususlardaki eksiklikler tamamlanarak yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacılar vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının HMK.nın 353/1.a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına
2-İstinaf yoluna başvuran taraflarca yatırılan peşin harcın istek halinde yatıranlara yatırdıkları oranda iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Ankara 9. İcra Müdürlüğünün 2017/8911 esasına yatırılan 95.000,00 TL teminat mektubunun yatıran tarafa iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 29.09.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.