Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/469 E. 2022/1970 K. 30.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/469 – 2022/1970
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/469
KARAR NO : 2022/1970

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/11/2019
NUMARASI : 2015/118 Esas 2019/947 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

KARAR TARİHİ : 30/09/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 31/10/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ile davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı … Sigorta Şirketi vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili; 11.12.2014 tarihinde davalı … Sigorta Şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalanan … plakalı araç ile davalı … Sigorta A.Ş. tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalanan … plakalı aracın çarpışması sonucunda … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacı …’ın yaralandığını belirterek HMK.nın 107/2. maddesi gereğince davalılar kusur oranına göre davalı … Sigorta Şirketinden 1.000,00-TL, diğer davalı … Sigorta A.Ş.’den 1.000,00-TL olmak üzere toplam 2.000,00-TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında davalı … Sigorta Şirketi yönünden talebini 90.180,69-TL olarak belirlemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, kazaya karışan … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduklarını, davalı şirketin poliçeden dolayı sorumluluğunu sigortalının kusur oranında olmak üzere azami 268.000,00-TL olduğunu, kusur oranlarının ve davacının maluliyet durumunun belirlenmesinin gerektiğini, ayrıca hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapılmasını, SGK ‘dan rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini ve geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadıklarını davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Sigorta Şirketi vekili, süresinden sonra verdiği cevap dilekçesinde … plakalı aracın davalı şirket tarafından sigortalandığını, davalının sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğunu, bu nedenle kusur durumunun tespit edilmesi ve hatır taşıması indiriminin yapılması gerektiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının maluliyet oranını tespiti için alınan ve Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda davacının vücut genel çalışma gücünü %9,1 oranında kaybettiği, 18 ay süre ile iş göremezlik halinda kaldığının bildirildiği, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü … ‘nun %100 kusurlu olduğu, … plakalı motosiklet sürücüsü …’in kusurunun bulunmadığı, davacının da müterafik kusurunun bulunmadığı, aktüer raporuna göre davacının bu kaza nedeniyle geçici iş görmezlik tazminatı alacağının 19.307,70-TL, sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan tazminat alacağının 70.872,99-TL olduğu, hatır taşıması indirimi yapıldığında ise geçici iş görmezlikten kaynaklı tazminat alacağının 15.446,16-TL, sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan tazminat alacağının 56.698,29-TL olduğunun belirtildiği, sürücü … ‘nun sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araç ile sürücü … ‘in sevk ve idaresinde bulunan … plakalı motosikletin çarpışması sonucunda kazanın meydana geldiği, … plakalı motosiklette yolcu olan davacı …’ın yaralandığı, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının hazırlık dosyasında alınan beyanlardan …’ın arkadaşı olan …’in motosikletine gezmek amacı ile bindiği olayda hatır taşımasının bulunduğu, davacının sürekli iş göremezlik zararının 56.698,29-TL, geçici iş göremezlik zararının 15.446,16-TL olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 56.698,39-TL sürekli iş görmezlik tazminatı, 15.446,16-TL geçici iş görmezlik tazminatı olmak üzere toplam 72.114,55-TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş karara karşı davacı vekili, davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı … Sigorta Şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Mahkemece dava konusu talep miktarından %20 oranında hatır taşıması indirimi yapıldığını, yargılama sürecinde alınan kusur bilirkişi raporunda, davalı … Sigorta şirketine sigortalı … plakalı aracın sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde tam ve asli kusurlu olduğunun belirlendiğini, davacı …’ın ise, kaza yapan diğer araçta yolcu olduğunu, olayda hatır taşıması olduğunu kabul etmemekle birlikte, kabulü halinde dahi ilgili sigorta şirketinin bundan yararlanmasının mümkün olmadığını, davacının tazminat yükümlüsü sigortalı araçta değil, kaza yapan diğer araçta yolcu olduğunu hatır taşıması indiriminin taşıyandan yapılması gerektiğini ileri sürmüştür.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olacağını, Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesine göre trafik sigortaları, aynı kanunun 85. maddesine göre işletenlere düşen sorumlulukları karşılamak üzere yapılacağından sigortalı aracın sürücüsünün kusuru yoksa işletene düşen bir sorumluluk da olmayacağını, hükme esas olan 29.07.2019 tarihli bilirkişi raporunda davalı şirket nezdinde sigortalı araç sürücüsü …’in kusursuz, davalı … Sigorta Şirketi’ne sigortalı … plakalı minibüs sürücüsünün tam kusurlu olduğunun belirlendiğini, mahkeme kararında her ne kadar … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş. tarafından, … plakalı aracın ise davalı … Sigorta şirketi tarafından sigortalandığı belirtilerek fahiş bir hataya düşüldüğünü, davalıya ZMSS ile sigortalı araç sürücüsünün kusuru olmadığından davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.
Davalı … Sigorta Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Kusur raporunda sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunun belirtildiğini, Bursa 1. İş Mahkemesi 2018/719 Esas sayılı dosya nezdinde alınmış kusur raporuna göre; sigortalı araç sürücüsüne %80, karşı araca ise %20 kusur verildiğini, iki rapor arasında açıkça çelişki mevcut olmasına nedeniyle kararın kaldırılmasını talep etiklerini, ceza dosyasının ve Bursa 1. İş Mahkemesi 2018/719 Esas sayılı dosyasının celbi ile yeniden kusur incelemesi ve ceza dosyasının da değerlendirilmesi amacıyla yeniden kusur raporu alınmasını, dosyada kusur durumunun yeniden değerlendirilmesi amacıyla İTÜ’den seçilecek uzman bilirkişi heyetine gönderilmesini, davacı …’a SGK tarafından 3.236,00-TL tutarında geçici iş göremezlik ödemesinde bulunulduğunu, SGK tarafından davalı şirkete karşı Bursa 1. İş Mahkemesi 2018/719 Esas sayılı rücu davası açıldığını, her ne kadar mahkeme yapılan bu ödemeyi dikkate almamışsa da sigorta genel şartlar ve özellikle TBK md.55 gereği rücuya tabi SGK ödemelerin tazminat hesabından indirilmesi gerektiğini, ödemenin güncellenerek faiziyle birlikte düşülmesin, davacının müterafik kusurunun dikkate alınması gerektiğini, sigortalı araca atfedilen kusuru kabul etmemekle beraber, bir an için iddia edildiği üzere sigortalı aracın kusurlu olduğu kabul edilse dahi, davacının iddia olunan zararın meydana gelmesinde ve artmasında müterafik kusurunun ayrıca taşımanın menfaat karşılığı olmadan yapılan hatır taşımasına dair Yargıtay içtihatları uyarınca değerlendirilmesini ve hesaplanacak tazminattan uygun oranda indirim yapılmasını talep ettiklerini, davacı motosiklet kullanıcılarının giymesi zorunlu olan kask, eldiven ve dizlik gibi koruyucu ekipmanı da kullanmadığından zararın oluşumu ve artmasında ağır kusurlu olduğunu, mahkemece alınan ilk maluliyet raporunda davacının açıkça maluliyetinin bulunmadığının tespit edildiğini, daha sonra alınan maluliyet raporunun kabulü mümkün olmadığını, ticari faiz taleplerinin reddi gerektiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Taraf vekillerinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı … Sigorta Şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalanan … plakalı araç ile davalı … Sigorta A.Ş. tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalanan … plakalı aracın çarpışması sonucunda … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacı … ‘ın yaralandığını belirterek geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talep etmiştir.
1-Dava konusu kazadan sonra düzenlenen kaza tespit tutanağında … plakalı minibüs sürücüsünün alt geçitten çıktıktan sonra yolun sağına yanaşmak isterken yan yol üzerinden seyreden … idaresinde bulunan … plakalı motosikletin araca arkadan çarpması sonucu meydana gelen kazada … plakalı minibüs sürücüsünün şerit değiştirme kurallarına riayet etmemesi nedeniyle asli kusurlu, motosiklet sürücüsünün ise hızını hava yol ve trafik durumuna göre ayarlamaması nedeniyle tali kusurlu olduğu belirtilmiş, mahkemece hükme esas makine mühendisi bilirkişiden alınan raporda ise davalı minibüs sürücüsünün yol üzerinde bulunan taranmış alandan sağ tarafa geçerek sağa yanaşmaya çalıştığı motosikletin seyir şeridini kapattığı olayda tam kusurlu olduğu belirtilmiş, motosiklet sürücüsünün ise alabileceği tedbir bulunmadığından kusurunun olmadığı belirtilmiştir. Mahkemece kaza tespit tutanağı ile makine mühendisi bilirkişi tarafından belirlenen kusur oranları arasında meydana gelen çelişki giderilmeden her iki aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan davalılar hakkında davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Yapılacak iş kaza tespit tutanağı ile makine mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen rapor arasında meydana gelen çelişkinin giderilmesi için dava konusu olaya ilişkin hazırlık soruşturma dosyası, varsa ceza mahkemesi dosyası da getirilerek konusunda uzman Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi, Karayolları Genel Müdürlüğü veya İTÜ’den seçilecek bilirkişi heyetinden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması isabetli değildir.
2-Mahkemece davacının yaralanması nedeniyle maluliyet oranının belirlenmesi için Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 20.01.2016 tarihli raporda davacının kaza sonucu yaralanması nedeniyle çalışma gücünden kaybetmediği ve 4 ayda iyileşeceği belirlenmiş, davacının rapora itirazı üzerine Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden rapor alınmasına karar verilmiş, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden alınan 30.01.2019 tarihli raporda davacının kazaya bağlı olarak vücudunda çok sayıda kırık meydana geldiği belirtilerek Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre %9,1 oranında maluliyetinin bulunduğu ve 18 ay geçici iş göremezlik süresi belirlenmiş ve buna göre hüküm kurulmuş ise de mahkemece maluliyet oranları arasında meydana gelen çelişki giderilmeden karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Mahkemece maluliyet raporları arasında meydana gelen çelişkinin giderilmesi, davacının maluliyetinin hangi yaralanmadan kaynaklandığının açık olarak belirlenerek sonucuna göre müterafik kusurunun olup olmadığının değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
3-Kabul şekline göre; HMK.nın taleple bağlılık ilkesini düzenleyen 26. maddesinde ise “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü gereğince “Hakim tarafların taleplerinin aşacak şekilde karar veremez” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Davacı vekili dava dilekçesinde davalıların kazaya karışan araçların zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduklarını belirterek kusur oranına göre talepte bulunmuş, yargılama aşamasında hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı … Sigorta A.Ş.ne sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı belirlenmiş, davacı vekili talep arttırım dilekçesinde talebini 90.180,69-TL olarak belirlemiş ve bu miktarın davalı … Sigorta Şirketinden tahsilini talep etmiş olmasına göre mahkemece davacının talebi aşılarak tazminatın davalı … Sigorta A.Ş.den de müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş olması da doğru değildir.
4- Kabul şekline göre; Davalı … Sigorta A.Ş. kazaya karışan … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası olup, 2918 sayılı Yasanın 91. maddesi gereğince aynı kanunun 85. maddesine göre araç işleteninin aracın neden olduğu zararlardan üçüncü kişiye karşı sorumluluğunu teminat altına alır. Bu nedenle işleten, aracın sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olacağı için trafik sigortacısı da ancak sürücünün kusur oranına göre sorumlu tutulabilir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda davalı … Sigorta A.Ş.ne zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı … plakalı aracın sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığının tespit edilmiş olmasına rağmen davalı … Sigorta A.Ş.nin de tazminattan sorumlu tutulmuş olması doğru görülmemiştir.
5-Kabul şekline göre davacı vekilinin istinaf sebebinin incelenmesinde, mahkemece karar gerekçesinde davacı lehine hesaplanan maddi tazminattan davacının araçta hatır için taşındığının kabulü ile indirim yapıldığı belirtilmiştir. Hatır taşımaları, bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda mahkemece tazminattan uygun bir indirim yapılacağı öğretide ve Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından söz edebilmek için, zarar görenin karşılıksız taşınmış olması ve taşımanın taşınanın yararına olması gerekir.
Ancak dosya kapsamına göre kazanın davalı … Sigorta Şirketine sigortalı … plakalı minibüs ile davalı … Sigorta A.Ş.’ne zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı motosikletin çarpışması sonucu meydana geldiği, davacının davalı … Sigorta A.Ş.’ne sigortalı … plakalı motosiklette yolcu olarak taşındığının anlaşılmasına göre hatır taşıması indiriminin sadece taşıyan araç sürücüsünün kusur oranına isabet eden tazminat miktarı üzerinden yapılması gerekirken kazaya karışan diğer araç yönünden de indirim yapılmış olması doğru değildir.
6-Mahkemece yargılama aşamasında davacının yaralanması nedeniyle SGK tarafından rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığının sorulduğu, SGK tarafından verilen cevapta davacı tarafından başvuru yapılmadığı belirtilmiş, ancak yargılama aşamasında ödeme yapılıp yapılmadığı tekrar sorulmamıştır, davalı … Sigorta Şirketi vekili tarafından istinaf aşamasında Bursa 1. İş Mahkemesinin 2018/719 Esas – 2022/20 Karar sayılı dosyası ile SGK tarafından davalı … Sigorta Şirketi aleyhine davacıya yapılan ödemenin rücuen tahsili için dava açıldığı iddia edildiğinden mahkemece ilgili dosya getirilerek SGK tarafından dava konusu olay nedeniyle davacıya rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı sorularak, aynı zarar iki kere karşılanamayacağından davacının SGK’dan tahsil ettiği bedel için davalıların sorumluluğunun sona erdiği dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken eksik araştırma ile karar verilmiş olması isabetli görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davacı vekili, davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı … Sigorta Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.nın 353/1.a.6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekili, davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı … Sigorta Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; HMK.nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran tarafca yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Ankara 8. İcra Dairesinin 2020/380 sayılı dosyasına yatırılan 175.000,00-TL teminat mektubu ile 157.000,00-TL teminat mektubunun yatıran tarafa iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 353/1.maddesi gereğince KESİN olmak üzere 30.09.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.