Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/449 E. 2022/1939 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/449 – 2022/1939
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/449
KARAR NO : 2022/1939

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/05/2017
NUMARASI : 2013/726 Esas 2017/395 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
BİRLEŞEN KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2013/371 ESAS, 2014/107
KARAR SAYILI DOSYASI
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR :

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 29/09/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 31/10/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı birleşen davanın davalısı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Esas davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 04.01.2012 tarihinde davalıya zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı … plakalı aracın şerit ihlali yaparak davacının sevk ve idaresindeki araca çarpması sonucu davacının yaralandığını ve malul kaldığını, davalı sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketine 03.12.2013 tarihinde başvurduklarını davalı sigorta şirketi tarafından 23.07.2013 tarihinde 88.792,67 TL ödenmesine rağmen ödemenin yetersiz olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 TL geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; birleştirilen dava ile de 04.01.2012 tarihinde davalıların sürücüsü ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu … plakalı aracın şerit ihlali yaparak davacının sevk ve idaresindeki araca çarpması sonucu davacının yaralandığını ve malul kaldığını, davalı araç sürücüsü …’ün tam kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketine 03.12.2013 tarihinde başvurduklarını, davalı sigorta şirketi tarafından 23.07.2013 tarihinde 88.792,67 TL ödenmesine rağmen ödemenin yetersiz olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 TL geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen; 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı sürücü …’den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 20.09.2016 tarihli bedel arttırım dilekçesiyle de talebini 92.959,33 TL’ye yükseltmiştir.
Esas ve birleşen davada davalı sigorta şirketi vekili, … plakalı aracın davalıya trafik sigortası ile sigortalı olduğunu, davacının başvurusu üzerine kendisine 30.07.2013 tarihinde 88.792,67 TL ödendiğinden sorumluluklarının kalmadığını, aksinin kabulü halinde ödeme tarihindeki verilerek göre hesap yapılmasını, bakiye alacağın kalması halinde kusur ve maluliyet yönünden ATK’dan rapor alınmasını, davalının temerrüde düşmediğini, yasal faiz istenebileceğini belirterek esas davanın esastan, birleşen davanın derdestlik nedeniyle reddine karar verilmesini savunmuştur.
Birleşen Kocaeli 2. ATM’nin 2013/371 E. Sayılı dosyasında davalı … vekili, davanın zaman aşımına uğradığını, ceza mahkemesi kararının 27/02/2013 tarihinde karara bağlandığını ve makul süre içerisinde dava açılmadığını, davalının yol kusurundan dolayı direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüje geçtiğini, ortada bariyer bulunsaydı karşı şeride geçmeyeceğini, kusurun yoldan kaynaklandığını, davacının zararının sigorta şirketi tarafından karşılandığını, maluliyetinin ATK’ca tespiti gerektiğini, davalının da olay nedeniyle ağır şekilde yaralandığını, talep konusu manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda, 04/01/2012 günü davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalanan … plakalı aracın davalı …’ün sevk ve idaresinde iken sürücünün % 100 kusuru nedeniyle, orta refüjü geçerek karşı yönden gelen davacının kullandığı araca çarptığı, davacının % 43 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı ve 15 ay süre ile geçici iş göremez durumda kaldığı, davalı sigorta şirketi tarafından ve SGK tarafından yapılan ödeme düşüldükten sonra davacının bakiye 92.959,33-TL bakiye zararının bulunduğu, davalı sigorta şirketinin sigortacı olarak davalı …’ün ise haksız fiil hükümlerine göre zarardan sorumlu olduğu anlaşılmakla, davacının maluliyet tazminatına ilişkin davasının asıl ve birleşen dosyalar yönünden kabulü gerektiği, birleşen dosyada her ne kadar davalı sigorta şirketinden de maddi tazminat talep edilmiş ise de, mahkemedeki asıl dava da aynı talep hakkında dava açıldığından Kocaeli 2. ATM dosyasındaki davanın 2. kez olarak açıldığı, HMK 114. maddesindeki davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması dava şartının gerçekleşmediği anlaşılmakla, derdestlik nedeniyle dava şartı yokluğundan birleşen dosyada davalı sigorta şirketine karşı açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği, birleşen dosyadaki manevi tazminat talebine gelince, davacının meydana gelen kaza nedeniyle uğradığı maluliyet durumu, tarafların kusur durumu, dikkate alınarak davacı lehine 30.000,00-TL manevi tazminat takdiri gerektiğinden; Mahkemenin 2013/726 E. Sayılı asıl davasında davacının davasının kabulü ile; 92.959,33-TL tazminatın temerrüt tarihi olan 30/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, birleşen Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/371 E. Sayılı dosyasında; davacının … Sigorta A.Ş.’ye yönelik açtığı tazminat davasının dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, davalı …’e karşı açılan maddi tazminat davasının kabulü ile; 92.959,33-TL maddi tazminatın 04/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte mahkemenin 2013/726 E. sayılı dosyasında hükmedilen ve 1 nolu bentte belirtilen tazminatla tahsilde tekerrüre neden olmamak kaydıyla davalı …’ten tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 30.000,00-TL manevi tazminatın 04/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ten tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hükme karşı birleşen davanın davalısı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Birleşen davanın davalısı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/726 E. 2017/395 K. sayılı kararı ile hem iş bu dosya bakımından, hem de birleşen dosya olan Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/371 E. 2014/107 K. Sayılı dosya yönünden yasa ve hukuka aykırı hüküm tesis edildiğini, kararın ortadan kaldırılarak davalı … yönünden davanın reddini, …’ün Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/726 E 2017/395 K. sayılı dava dosyasının tarafı olmadığını, sadece birleşen dava dosyası olan Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/371 E. 2014/107 K. sayılı dosyanın tarafı olduğunu, Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/371 E. 2014/107 K. sayılı dosyasında sunduğu cevap dilekçesi ve bildirdiği delillerin toplanmadığını, eksik tahkikatla delilleri toplanmadan, cevap dilekçesiyle bildirdiği tanıklar dinlenmeden muvaffakatları olmaksızın birleştirme kararı verildiğini, birleştirme kararının, karar tarihi itibarıyla Yargıtay nezdinde temyizi kabil olduğu halde gerekçeli kararın taraflarına tebliğ edilmeden, temyiz hakkı kullanma imkanı verilmeden birleşen dosyanın içerisine gönderildiğini, birleşen dosyaya gönderilen Kocaeli Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/371 E. 2014/107 K. sayılı kararının kesinleşmediğini, kesinleşmeyen bu karar ile ilgili birleştirme işlemi ve bu şekilde birleşen dosya ile ilgili hüküm tesisinin de yasa ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle birleşen Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/371 E. 2014/107 K. sayılı kararı yönünden verilen hükmün ortadan kaldırılarak … yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini,
Davanın esası yönünden ise davacının maluliyet oranını kabul etmediklerini, davalıya yüklenen kusur oranına itirazlarını tekrarla Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesine bilirkişi raporunun 22/11/2016 tarihinde tebliği üzerine sundukları 05/11/2016 tarihli dilekçelerini tekrar ettiklerini, bu dilekçelerinde yukarıda açıkladıkları itirazlarla birlikte Yetki, Kusur ve Hesap yönünden itirazlarını sunduklarını, ancak bu itirazları dikkate alınmadan cevap dilekçesiyle bildirdiği tanıklar dinlenmeden hüküm verildiğini, davacının uğradığını iddia ettiği zararın diğer davalı sigorta şirketi tarafından karşılandığını, davalı sigorta şirketinin manevi tazminat yönünden de sorumlu olduğu halde bu yönden sadece … aleyhine hüküm tesisinin hukuka aykırı olduğunu, maddi tazminat yönünden her ne kadar tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla hüküm tesis edilmiş olsa da iş bu kararın da hukuka aykırı olduğunu, zira birleşen dava ve asıl dava yönünden iki ayrı hüküm kurulduğunu, davalı sigorta şirketinin davacıya yaptığı ödeme, ödeme tarihi itibarıyla mahsup edilmeden, hüküm altına alınan tüm alacağa kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesinin de yasa ve hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf isteminin kabulü ile birleşen Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/371 E. 2014/107 K. Sayılı kararının kaldırılmasına ve davalı … yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Birleşen davanın davalısı … vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Esas dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı; birleşen dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Birleşen davanın davalısı … vekili, birleştirme kararının yasaya aykırı olduğunu, maluliyet raporu, kusur oranı ve faiz başlangıcının hatalı belirlendiğini, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin mahsup edilmediğini, manevi tazminat yönünden davalı sigorta şirketinin de sorumlu tutulması gerektiğine yönelik olarak istinaf talebinde bulunmuştur.
Dosyadaki mevcut delillere göre, dava konusu kazaya ilişkin olarak kaza tespit tutanağında yapılan değerlendirme ile kesinleşen Kocaeli 3.Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/427 Esas – 2013/107 Karar sayılı dosyasında ve eldeki davada uzman bilirkişi tarafından düzenlenen 15.08.2016 tarihli rapor dahil, tüm aşamalarda alınan kusur raporlarının aynı yönde olduğu ve kazanın davalıya sigortalı araç sürücüsü davalı …’ün sevk ve idaresindeki araçla, orta refüjü geçerek karşı yönden gelen davacının kullandığı araca çarpması sonucu meydana geldiği, oluş itibari ile davalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu (%100) kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Uzman bilirkişilerce yapılan kusur tespitinin bu oluşa, usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, yerel mahkemenin bu kusur oranını kabul ile bilirkişi raporunu hükme dayanak almasında bir usulsüzlük görülmemiştir.
Somut olayda, davacının maluliyetine ilişkin rapor Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Başkanlığı’ndan alınmıştır. 28.07.2015 tarihli raporda; “davacının maluliyetinin hesaplanmasında olay tarihinde yürürlükte bulunan Sosyal Sigortalar Kurumu Sağlık İşlemleri Tüzüğünün esas alındığı, 1975 doğumlu …’IN 2012 yılında geçirmiş olduğu yaralanma nedeniyle; Vücut genel çalışma gücünden % 43 (yüzdekırküç ) nispetinde kaybettiği, 15 (onbeş) ay süreyle iş görmezlik halinde kaldığı” belirlenmiş olup, bu rapor doğrultusunda davalıların %100 kusur oranına göre ödeme tarihindeki verilere göre yapılan hesaplama sonucu davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin yetersiz olması nedeniyle rapor tarihindeki verilere göre SGK tarafından yapılan geçici işgörmezlik ödemesinin ve davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin güncellenip mahsubu suretiyle hesaplanan 8.757,64 TL geçici işgöremezlik, 84.201,69 -TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 92.959,33 TL maddi tazminattan (esas davada davalı sigorta şirketinin sorumluluğu da aynı miktar olup bu miktar ile tekerrür oluşturmamak üzere) davalı sürücü …’ün kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle sorumlu tutulmasında; 15.08.2016 tarihli aktüer bilirkişi raporunun geçici ve sürekli işgöremezlik yönünden hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
Esas dava ile birleştirilen Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/371 E. 2014/107 Karar Sayılı dosyası arasında bağlantı bulunması nedeniyle birleştirme kararı verilmesi, birleştirme kararının davalı … vekilinin yüzüne karşı verilmiş olması, birleştirme kararına karşı esas kararla birlikte kanun yoluna başvurulması, esas ve birleştirilen davadaki tebligatların davalı … ve vekiline usulüne uygun yapılmış olması, birleşen davanın davalısı sigorta şirketinin manevi tazminattan poliçe kapsamında sorumluluğunun bulunmaması ve davacının sigorta şirketine yönelik manevi tazminat talebi olmaması, manevi tazminattan davalı sürücü ve işleten …’ın sorumlu olması nedeniyle sadece adı geçen davalı aleyhine hüküm kurulması ve haksız fiil tarihinden itibaren tazminatlara faiz işletilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı … vekilinin anılan yönlere ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, yerel mahkeme karının usul ve yasaya uygun bulunmasına göre birleşen davanın davalısı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nun 3531-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Birleşen davanın davalısı … vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince (maddi ve manevi tazminat miktarı üzerinden toplam ) alınması gerekli 8.399,35 TL karar ilam harcından peşin alınan 2.055,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.344,00 TL harcın birleşen davanın davalısı …‘den alınarak Hazineye irat kaydına
3-Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde başvuran tarafa iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 29.09.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.