Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/411 – 2022/1879
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/411
KARAR NO : 2022/1879
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/10/2019
NUMARASI : 2016/415 Esas 2019/804 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
İHBAR OLUNAN :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 22/09/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 22/09/2022
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili, davalı… Sigorta A.Ş. vekili ve davalı … Ltd. Şti vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 08.02.2015 tarihinde davalı … ait olup davalı …’ın idaresinde bulunan … plakalı otobüsün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu meydana gelen trafik kazasında otobüste yolcu olarak bulan davacı … yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde sürücü …’ın tam ve asli kusurlu olduğunu, davalı … Sigorta A.Ş.’nin aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı, davalı … Sigorta A.Ş.’nin zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısı, davalı… … Sigorta Şirketi’nin kasko ve ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı olduğunu, belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacı … için geçici ve daimi iş göremezlik ve ekonomik geleceğini tehlikeye düşmesinden dolayı 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan, kızının yaralanması ve sakat kalması ile kendisinin yaralanması nedeniyle 180.000,00 TL manevi tazminatın davalı … Ltd. Şti, … ve… … Sigorta müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında maddi tazminat talebini 291.169.92 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı… … Sigorta Şirketi vekili, … plakalı aracın ihtiyari mali mesuliyet sigorta poliçesi ile davalı tarafından sigortalandığını, ihtiyari mali sorumluluk sigortası genel şartları gereğince ancak zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatları tükendikten sonra bu poliçenin devreye gireceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Limited Şirketi vekili, mahkemenin yetkisine itiraz etmiş, tüm kusurun araç sürücüsüne verilmesini kabul etmediklerini, yeniden kusur raporu alınmasını, kazada ölü ve yaralıların sayısının çokluğu nedeniyle çok sayıda dava açıldığını ve açılacak olması dikkate alındığında davalı şirketin zor duruma düşeceğini, maddi tazminat hesabında ve manevi tazminat takdirinde bu hususların dikkate alınması gerektiğini savunmuştur.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, kazaya karışan aracın zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısı olduğunu, davalı şirketin kazanç kaybı ve tedavi giderlerinden ve geçici işgöremezlik tazminatından sorumlu olmadıklarını, kusur ve zarar konusunda bilirkişi raporu alınmasını, davanın … Sigorta A.Ş’ ye ihbarını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; Akdeniz Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 28.09.2017 tarihli raporunda davacı …’ın yaralanması neticesinde çalışma ve meslekte iş gücü kaybı oranının %26,00 olduğu, 100 gün süre ile iş göremezlik halinde kaldığının bildirildiği, … plaka sayılı ticari yolcu otobüsü sürücüsü …’ın % 100 oranında tamamen kusurlu olduğu, davacı … ile dava dışı yolcuların kusursuz oldukları, kazada yaralanan davacının sürekli iş gücü kaybı zararının 291.169,92 TL olduğu, gerekçesi ile; davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddine, davalı… … Sigorta Şirketi yönünden maddi tazminat talebinin reddine, diğer davalılar yönünden daimi iş göremezliğe ilişkin maddi tazminat talebinin kabulüne, daimi iş göremezlik nedeniyle 291.169,92-TL’nin davalılar ……Ltd. Şti ve …’ın tazminatının tamamından, davalı … Sigorta A.Ş’nin 290.000,00-TL’sinden, davalı … Sigorta A.Ş’nin 1.169,92-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla davalı ……Ltd. Şti ve …’dan kaza tarihinden itibaren, davalı … Sigorta ve … Sigorta A.Ş.’den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak üzere tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 100.000,00-TL manevi tazminatın davalılar …… Ltd. Şti ve …’dan kaza tarihinden itibaren, davalı… … Sigorta A.Ş.’den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak üzere davalılardan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davacı vekili ve davalı… Sigorta A.Ş. vekili ve davalı … Ltd. Şti vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Yerel mahkemece verilen kararı maddi tazminat yönüyle istinaf etmediklerini, manevi tazminat açısından davalının kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğunu, davacının ve kızının da bu kazadan mütevellit sakat kaldığının tespitiyle gerekçelendirmesine rağmen manevi tazminat talebinin 100,000,00 TL’lik kısmının kabul edildiğini, kaza sırasında davacının ve küçük kızının otobüsten fırlayarak ikisinin de sakat kaldığını, davacının ve küçük çocuğu …’ın kafa travmasına bağlı olarak kalbinin durduğunu, kafatası parçalanarak bu sebeple beyninde ödem oluştuğunu, davacı için belirlenen manevi tazminatın uygun olmadığını ileri sürmüştür.
Davalı … … Ltd. Şti. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Dosyaya sundukları delillerinin toplanmadığını, beyanlarının dikkate alınmadığını, davalının araç sahibi ve işleteni olduğunu, araç şoförünün dosya kapsamına göre kusursuz olup kusur raporuna itirazlarının, keşif ve bilirkişi incelemesi taleplerinin dikkate alınmadan hüküm kurulduğunu, manevi tazminata hükmedilirken bu kaza sebebiyle açılan tüm kaza dosyalarının toplanarak davalı şoförün maddi ve sosyal durumu da dikkate alınarak bir hüküm kurulması gerektiğini, mahkeme tarafından bu hususlar dikkate alınmadan çok yüksek bir manevi tazminata hükmedildiğini, kaza öncesinde BİMS yüklü kamyonun kaza yaptığını, bu sebeple yerlerin kaygan hale geldiğini, kaza öncesinde böylesi bir kazanın olması nedeniyle kusurun tamamıyla ve asli olarak davalıya yüklenemeyeceğini, zarar ile kusur arasında illiyet bağı aranması gerektiğini, olayda Karayolları Genel Müdürlüğünün de kusuru bulunduğunu, yol durumu ve levhalardaki eksikliklerin kazanın meydana gelme olasılığını arttırdığını, davacı tarafın yine kızı … için Ankara 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/807 esas sayılı dosyası ile aynı kaza sebebiyle maddi ve manevi tazminat talepli dava açtığını, mahkemece davacının kızı lehine 228,164 64TL maddi 200.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiğini, bu dosya da delil olarak gösterilmesine karşın dosyanın incelenmediğini, davacının tüm taleplerinin kabul edildiğini, kazanın zenginleşme aracı olarak kullanılmasına müsaade edildiğini, faizi başlangıç tarihinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
Davalı… … Sigorta Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının yaralanması nedeniyle manevi tazminat talep edildiğini, poliçede … plakalı araç için 1.000.000 TL teminat verildiğini, dava konusu olay nedeniyle birçok davanın açıldığını, davalarda teminatın tükenme ihtimali olduğunu, tüm dosyaların nazara alınarak garame paylaşımı hususunun da değerlendirilmesi gerektiğini, tüm teminatın onda birine sadece huzurdaki dava için hükmedildiğini, davalı şirketin sigortalı araç sürücüsünün kusuru nedeniyle sigortalı aracın işleteninin sorumluluğunu ona halef olarak teminat altına almakta olduğunu, manevi tazminat taleplerinden asıl olarak araç sürücüsü … sorumlu olup manevi tazminatın araç sürücüsünün sosyal ve ekonomik durumu araştırılarak takdir edilmesi gerektiğini, araç sürücüsü aleyhine 100.000 TL manevi tazminata hükmedilmesinin adalet anlayışına uygun olmadığını, zorunlu olmasına rağmen davacının emniyet kemerinin takılı olmadığını, müterafik kusurun da dikkate alınarak tazminat tutarında uygun bir indirim yapılması gerektiğini, dava konusu maddi tazminat ve geçici iş göremezlik talebi yönünden, davalı şirket için davanın reddedildiğini, ancak lehlerine karşı vekalet ücretine hükmedilmediğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Tarafların istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının, yolcu olarak bulunduğu otobüs sürücüsünün neden olduğu kaza nedeni ile yaralanmasından dolayı, aracın sürücüsü, işleteni, karayolu zorunlu taşımacılık sigortası, zorunlu mali mesuliyet sigortası ve ihtiyari mali mesuliyet sigortasına karşı geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminat isteminde bulunulmuştur. Mahkemece maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacı vekili, davalı … … Ltd. Şti. vekili ve davalı… … Sigorta Şirketi vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.
Davanın dayanağı olan kazanın meydana geldiği … plakalı otobüsün davalı … … Ltd. Şti.’ne ait olduğu, davacının bu şirket adına kesilen bilet ile taşıma sözleşmesi kapsamında yolcu olarak taşındığı anlaşılmaktadır. 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır.
Anılan Kanun’un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade edeceği düzenlenmiş, aynı Kanun’un 73/1. maddesinde; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu hüküm altına alınmıştır.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her safhasında re’sen gözetilmelidir. Somut olayda, davacı ile davalı … … Ltd.Şti. arasındaki ilişki taşıma sözleşmesine dayanmakta olup, uyuşmazlık, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında olduğundan ve 6502 Sayılı Yasanın 73/1. maddesi gereğince tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri tarafından bakılması gerektiğinden, 6100 Sayılı HMK’nın 114/c maddesi gereğince eldeki davaya da tüketici mahkemesi tarafından bakılması gerekmektedir. Mahkeme tarafından, tüketici mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile esastan karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekili, davalı … … Ltd. Şti. vekili ve davalı… … Sigorta Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nun 353/1-a.3. maddesi gereğince görevsiz olan mahkemece verilen kararın kaldırılmasına, görev konusunda bir karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1- Davacı vekili, davalı …Ltd.Şti. vekili ve davalı … Sigorta Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.a.3.maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran taraflarca yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine.
3-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.353/l-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 22.09.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan
Üye
Üye
Katip
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.