Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/410 E. 2022/1291 K. 20.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/410 – 2022/1291
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/410
KARAR NO : 2022/1291

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/11/2019
NUMARASI : 2017/820 Esas 2019/874 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 20/05/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 23/05/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta Aş ve … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 13.08.2017 tarihinde davalı …’in sürücüsü ve işleteni olduğu davalı … Sigorta A.Ş nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç ile … plakalı aracın çarpışmaları sonucunda meydana gelen trafik kazasında, … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacı …’ün, ağır şekilde yaralanması nedeniyle oluşan geçici iş gücü kaybı, kalıcı iş gücü kaybı, tedavi ve bakıcı giderleri zararlarından davalı araç sürücüsü …’in, … plakalı aracı ZMSS poliçesi ile sigortalayan davalı … Sigorta A.Ş nin, … plakalı aracın kaza tarihinde sigortası bulunmadığından davalı …’nın müştereken müteselsilen sorumlu oldukları, zararların karşılanması için davalı … Sigorta’ya 09.10.2017, davalı …’na ise 07.11.2017 tarihlerinde başvurulduğunu, ödemede bulunmadıklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile; sürekli göremezlik tazminatı olarak şimdilik 100 TL, geçici işgöremeziik tazminatı olarak şimdilik 100 TL, tedavi ve bakıcı giderleri için şimdilik 100,00 TL olmak üzere toplam 300,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faiziyle birlikte davalı sigorta şirketi ve … kaza tarihindeki sigorta limitleri dahilinde olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 19/04/2019 tarihli dilekçesi ile kalıcı işgöremezlik tazminatı taleplerini 879.119,27 TL, tedavi ve bakıcı gideri taleplerini 896.370,90 TL yükselttiklerini bildirmiştir.
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davaya bakmaya müvekkili şirketin yargı çevresinde bulunduğu İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatı talebinin trafik sigortası genel şartları gereği teminat dışında kaldığını, kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderlerinin sağlık gideri teminatı kapsamında olduğundan müvekkilinin sorumluluğunun 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona erdiğini, kusur ve davacının zararı konularında bilirkişi tetkikatı yapılmasını, davacı tarafın ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceğini, davanın açılmasına sebebiyet vermediklerinden ücreti vekâlet ve mahkeme masraflarından da sorumlu tutulmamaları gerektiğini savunmuş, davanın reddini istemiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde; davaya bakmaya kazanın olduğu yer yahut davalının ikametgâhı mahkemesinin yetkili olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, kazanın tamamen karşı taraf araç sürücüsünün kusuru sebebiyle meydana geldiğini, şahsına ait … plaka sayılı aracım ile normal hızda ana yolda seyir halinde iken davacının da içinde bulunduğu … plaka sayılı aracın aniden sol tarafa kırarak ana yola kullandığı aracın önüne geçerek kazanın oluşmasına sebebiyet verdiğini savunmuş, davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; başvuru şartı yerine getirilmediğinden davanın reddine karar verilmesini istemiş, ayrıca geçici iş göremezlik tazminatının …’ndan talep edilemeyeceğini, müvekkili kurumun bakıcı giderleri ile tedavi ve sağlık giderlerinden sorumlu olmadığını, tedavi gideri teminatı kapsamında olan taleplerin SGK’ya yöneltilmesi gerektiğini, davacının trafik kazası esnasında araçta emniyet kemersiz ve koruyucu tedbirler olmaksızın istiap haddi aşılarak seyahat etmiş olması halinde müterafık kusurlu olduğunu, hatır taşıması söz konusu olduğundan davacı lehine tesis edilecek bir tazminat var ise indirim yapılmasının yasa gereği olduğunu, ticari temerrüt faizi talep edilemeyeceğini savunmuş, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, 13.08.2017 tarihinde davalı …’in sürücüsü ve işleteni olduğu davalı … Sigorta A.Ş nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç ile … plakalı aracın çarpışmaları sonucunda meydana gelen trafik kazasında, … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacı …’ün, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporlan Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre, vücut genel çalışma gücünden %99 oranında kaybettiği, sürekli iş göremezlik halinde kaldığı, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği’nin 12. Maddesine göre, devamlı surette başka birinin bakımına muhtaç olacak derecede yaralandığı, 879.119.27 TL daimi iş göremezlik, 896.370.90 TL bakıcı gideri zararına uğradığı, kazanın meydana gelmesinde sigortasız olan … plakalı araç sürücüsü …’nin %87.50 oranında, davalı … Sigorta A.Ş.’ye ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç sürücüsü davalı …’in %12.50 oranında kusurlu olduğu, 4 yolcu koltuğu bulunan araçta, oturacak koltuk olmadığı halde üst üste sıkışık vaziyette emniyet kemeri bağlı olmadan yolculuk yapmaktan dolayı davacı tarafın olayda müterafik kusuru bulunduğu, davacının uğramış olduğu maddi zararlarından müterafik kusuru nedeniyle taktiren % 20 oranında indirim yapılması sonucu davacı tarafın daimi iş göremezlik nedeniyle 703.295,42-TL, bakım ve bakıcı gideri nedeniyle 717.096,72-TL olmak üzere toplam 1.420.392,14-TL maddi tazminat talep edebileceği, davalı araç sürücüsü …’in bu tutarın tamamından, … plakalı aracı ZMSS poliçesi ile sigortalayan davalı … Sigorta A.Ş nin ve … plakalı aracın sigortasız olması nedeniyle davalı … ZMMS poliçe limitinde belirtilen 330.000,00-TL iş göremezlik, 330.000,00-TL bakım ve bakıcı gideri olmak üzere toplam ayrı ayrı 660.000,00-TL’sinden müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, davacı tarafça; davalı … Şirketine 13/10/2017 tarihinde başvurulduğu, ödemede bulunmayan davalı şirketin 8 iş günü sonrası olan 26/10/2017 tarihinde temerrüde düştüğü, davalı … 21/11/2017 tarihinde temerrüde düştüğü, sigortalı araç ticari nitelikte olmadığından davacı tarafın temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, daimi iş göremezlik nedeniyle 703.295,42-TL, bakım ve bakıcı gideri nedeniyle 717.096,72-TL olmak üzere toplam 1.420.392,14-TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi ve davalı … poliçe limitinde belirtilen 330.000,00-TL iş göremezlik, 330.000,00-TL bakım ve bakıcı gideri olmak üzere toplam ayrı ayrı 660.000,00-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla, davalı …’in tamamından sorumlu olmak kaydıyla, davalı …’den kaza tarihi olan 13/08/2017 tarihinden, davalı … Sigorta Şirketinden temerrüt tarihi olan 26/10/2017 tarihinden, davalı … temerrüt tarihi olan 21/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta AŞ vekili istinaf dilekçesinde, kusur raporları arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulduğunu, maluliyet oranına itiraz ettiklerini, Adli Tıp 3. İhtisas Kurulundan rapor alınması gerektiğini, tek teminat bulunduğunu, her bir talep için ayrı ayrı teminat bulunmadığını tedavi giderlerinden SGK’nın sorumlu olduğunu, davacının 18 yaşında olacağı tarihe kadar olan dönem için hesaplamada kullanılan asgari ücrete asgari geçim indiriminin dahil edilmesinin hatalı olduğunu, mağdurun askerlik yapacağının dikkate alınmamasının ve irat katsayısı hesabında mağdurun hesap tarihindeki yaşının (9) alınması gerekirken olay tarihindeki yaşının (8) esas alınmasının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … istinaf dilekçesinde, eksik evrakla başvuruda bulunulduğunu, başvuru koşulunun gerçekleşmediğini, kusur oranına itiraz ettiklerini, kaza tespit tutanağında dava dışı sürücü …’in “araçların hızlarını kavşaklara, dönemeçlere yaklaşırken azaltmamak “ maddesini ihlal ettiği tespitinin yapıldığını, bu kusur ihlalimin % 12,5 oranına tekabül ettiğinin kabul edilemeyeceğini, bu kusur oranının en az % 25 oranına denk geldiğini işletenin aracın çalındığına dair iddiası araştırılmadan hüküm kurulamayacağını, tek teminat limiti bulunduğunu, geçici iş göremezlik ödeneği, tedavi gideri ve bakıcı giderinden sorumlu tutulamayacaklarını, müterafik kusur indiriminin teminat limiti üzerinden yapılması gerektiğini, temerrüde düşmediklerini, faizin ancak başvuru tarihinden itibaren yapılabileceğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf edenin sıfatı gözetilerek ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, araçta yolcu konumunda bulunan davacının yaralanması nedeniyle açılan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunun incelenmesinde, tazminat hesabında ZMMS genel şartlar ekindeki hesaplama yönteminin kullanıldığı, TRH 2010 tablosu ve 1.8 teknik faizin uygulandığı anlaşılmıştır.
Tarafların bilirkişi raporunda kullanılan yaşam tablosuna ve tatbik edilen esaslara açık itirazları olmasa dahi TBK 51. maddesi uyarınca tazminatın kapsamının hâkim tarafından belirlenmesi zaruridir. Gerçek zarar miktarı, hak sahibinin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır.
Hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvellerine göre saptanmakta iken, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, … Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, … Danışmanlık, … Üniversitesi ve … Üniversitesi’nin çalışmaları ile “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumunca da ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nce de karar verilmekle görüş değişikliğine gidilmiştir. (Yargıtay 17.HD 22/12/2020 tarih, 2019/5206 E. – 2020/8874 K. sayılı ilamı, 14/01/2021 tarih 2020/2598 E. – 2021/34 K. sayılı ilamı) Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile; KTK’nın 90. maddesindeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” bölümündeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmekle; zarar hesaplanmasında ZMMS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve anüite formülüne göre devre başı ödemeli belirli süreli rant esası (%1,8 teknik faiz) bu cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Anılan nedenlerle tazminat hesaplamasında bakiye ömür sürelerinin TRH 2010 Tablosu’na göre belirlenmesi, zarar görenin bilinen dönem sonrası muhtemel gelirinin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi ile belirlenecek peşin değeri esas alınıp işleyecek dönem tazminat hesabı yapılması gerekmektedir. Bu itibarla, mahkemece hükme esas alınan hesap raporunda TRH 2010 Tablosu’nun esas alınmasına bir isabetsizlik görülmemiş ise de; progresif rant formülü yerine %1,8 faizin tatbik edilmesi isabetsizdir.
Bu durumda mahkemece, TRH-2010 Yaşam Tablosu ile “muhtemel yaşam süresi” belirlendikten sonra “progresif Rant Yöntemi” uygulanarak “1/kn” formülüne göre %10 artırım, %10 indirim yapılmak suretiyle tazminat hesaplanması yöntemine göre ve usuli kazanılmış haklar korunarak bilirkişiden rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması isabetsizdir.
Öte yandan, aktüerya raporunda davacının kaza tarihindeki yaşı dikkate alınarak davacının bakiye ömür süresinin belirlenmek edilmek suretiyle, hesaplama yapıldığı görülmektedir. Yerleşik içtihatlar gereği; bakiye ömür belirlenirken,artık somut gerçeklik varken varsayıma göre hesap yapılması uygun olmadığından davacının rapor tarihindeki yaşına göre,bakiye ömrünün belirlenmesi gerekmektedir. O halde, davacının rapor tarihindeki yaşı gözetilerek, bakiye ömrünün belirlenmesi gerekirken, kaza tarihindeki yaşı esas alınmak suretiyle bu belirlemenin yapılması da doğru değildir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 13/09/2021 tarih ve 2021/3401 Esas, 2021/4468 Karar sayılı ilamı)
Müterafik kusur indiriminin kaza tarihindeki teminat limiti üzerinden yapılmaması ise isabetli bulunmuştur. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 15.6.2016 tarih ve 2014/12675 Esas, 2016/7331 Karar sayılı ilamı)
Diğer taraftan davanın sakatlık nedeniyle tazminata ilişkin olmasına göre davacının meydana gelen gelen maluliyeti nedeniyle kaza tarihinden itibaren ve askerlik yapacağı dönem içinde gelir elde edemese dahi efor kaybı meydana geleceğinden, 18 yaş öncesine ilişkin ve askerlik dönemi için tazminat hesaplanmasında isabetsizlik bulunmamaktadır.
Asgari geçim indirimi bedeli, fiili çalışmanın karşılığı olan bir ödeme olup, fiilen çalışmayan kişiler için efor kaybı tazminatı hesaplanırken ücrete dahil edilmesi mümkün değildir. Bu itibarla; davacı için kaza tarihinden itibaren tazminat hesaplanmasında bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte, kaza tarihinde 8 yaşında olan ve gelir getirici bir işte çalıştığı iddia ve ispat edilmemiş olan davacı için işgücü kaybı (efor kaybı) tazminat hesabı yapılırken, fiilen çalışmaya başlayacağı 18 yaşına kadar AGİ dahil edilmemiş asgari ücret üzerinden ve 18 yaştan sonraki aktif devre içinse AGİ bedeli dahil edilmiş asgari ücret üzerinden hesap yapılması gereklidir. Bu yönü gözetmeyen rapor hatalıdır.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi gereğince ihdas edilen … Yönetmeliği’nin 15. maddesi gereğince rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte ihbar edildiği tarihte Hesabın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Davalı …’nın sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü gerekli belgelerle birlikte …’na başvuru yapıldığı tarihte, böyle bir başvuru olmadığı takdirde ise dava tarihinde doğmaktadır. (YARGITAY 4. Hukuk Dairesinin 08/07/2021 tarih ve 2021/16685 Esas, 2021/4341 Karar sayılı ilamı)
Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında, … yönünden temerrüt tarihi yöntemince belirlenerek faiz başlangıcının belirlenmesi ve yeniden tazminat raporu alınarak sonucuna göre değerlendirme yapılması gerekirken eksik inceleme neticesi hüküm kurulması isabetsiz olduğundan davalı … Sigorta Aş ve … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.nın 353/1.a.6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve sonucuna göre, kazanılmış haklar da korunarak yeniden yargılama yapılarak karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, diğer istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. ve … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 07/11/2019 tarih, 2017/820 Esas 2019/874 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6.maddesi gereğince KALDIRILMASINA, diğer istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan karar harcının istek halinde yatıran tarafa iadesine,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
6-Ankara 11. İcra Dairesinin 2019/16812 esasına yatırılan 950.000,00 TL ve 956.000,00 TL’lik teminat mektuplarının yatıran taraflara iadesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 20/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.