Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/41 E. 2022/1348 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/09/2019
NUMARASI :…

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 26/05/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 14/06/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23/05/2017 tarihinde, dava dışı sürücü …’ın idaresinde bulunan … plakalı minibüs ile yaptığı tek yanlı kaza sonucunda araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, davadan önce davalı … şirketine başvuruda bulunulsa da ödeme yapılmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 3.200,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 100,00-TL geçici iş göremezlik tazminatının başvuru tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava açılmadan önce sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, kazaya karışan … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı … tarafından yapıldığını, kaza nedeni ile doğan zarardan davalı şirketin poliçe limiti ile sınırlı olarak ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, ancak kazadan önce işletenin değişmesi nedeni ile sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere, kazanın oluşuna ilişkin kusur durumu ile davacı tarafın yaralanmasına ilişkin maluliyet durumunun yürürlükteki mevzuata uygun olarak belirlenmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatı talepleri yönünden sorumluluğunun bulunmadığını, davalı şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini, uygulanması gereken faizin ise yasal faiz olduğunu, hatır taşıması nedeniyle zarar miktarından indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davalı … şirketine sigortalı olan aracın dava dışı sürücü … idaresindeyken yaptığı tek yanlı kaza sonucunda araçta yolcu olarak bulunan davacının vücut genel çalışma gücünü %8 oranında kaybedecek ve 1,5 ay süre ile iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandığını, dava konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, kaza nedeni ile davacının sürekli iş göremezlik tazminatı talep edebileceğini belirterek davanın kısmen kabulüne, 63.621,21-TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 08/11/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, geçici iş göremezlik tazminatı isteminin reddine karar vermiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kazaya karışan sigortalı araçta işleten değişikliğinin olması dikkate alınarak davanın reddine karar verilmemesinin hatalı olduğunu, yine davadan önce davalı … şirketine usulüne uygun başvuru yapılmaması nedeni ile davanın reddine karar verilmemesinin de usule aykırı olduğunu, mahkemece alınan kusur raporuna yapılan itirazlar değerlendirilmeden ve sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunun kabulünün, Özürlü Sağlık Kurulu Raporunun Düzenlenmesine Dair Yönetmeliğe uygun olarak düzenlenmeyen maluliyet raporunun ve afaki olarak düzenlenen hesap raporunun hükme dayanak alınmasının, belirlenen tazminattan hatır taşıması indirimi yapılmamasının, usulüne uygun temerrüt oluşmamasına rağmen temerrüt tarihinden avans faizi yürütülmesinin ve red edilen kısım için davalı taraf lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı vekili, davacı tarafından davadan önce sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmadığını, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de; dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuruyu düzenleyen 2918 sayılı KTK.nın 97. maddesinde “sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması” gerektiği belirtilmiş, bu yazılı başvuruya eklenmesi zorunlu ve dava şartı olan başvurunun yapılmamış sayılmasına neden olacak belgeler belirtilmemiştir. Dosya kapsamına göre, davalının da kabulünde olduğu gibi, dava açılmadan önce, davacı tarafından, davalı … şirketine yapılan başvuru ile 30/10/2017 tarihinde hasar dosyası açıldığı anlaşıldığından, KTK.nın 97. maddesinde belirtilmeyen belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle dava şartının yerine getirilmediğine ilişkin itirazı yerinde görülmemiştir.
Kazaya karışan … plakalı aracın 18/05/2017 tarihi itibari ile …’a devir edildiği ve yeni malik ile davalı … arasında düzenlenen 18/05/2017-18/05/2018 tarihlerini kapsayan zorunlu mali mesuliyet poliçesine göre, kaza tarihi itibari ile aracın geçerli poliçesinin bulunduğu ve dava konusu kazanın sigortalı aracı kullanan sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ile aracın yolun solundaki şarampole yuvarlanması sonucu meydana geldiği, oluş itibari ile sigortalı araç sürücüsü tam kusurlu olduğundan; davacının, bu kaza nedeni ile uğramış olduğu gerçek zarardan davalı … şirketinin poliçe limitleri ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu tutulmasında bir usulsüzlük bulunmadığı görülmüştür.
Davacının yaralanmasına ilişkin olarak maluliyet raporu … Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Başkanlığı’ndan alınmıştır. 09/11/2018 tarihli raporda; davacının, kaza nedeni ile T9 vertebra sağ transvers proçes nondeplase, T10 vertebra sağ transvers proçes hafif deplase ve T 12 sağ …. proçes haif deplase fraktürleri nedeni ile Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre kalıcı maluliyetinin %8, iyileşme süresinin 1,5 ay olacağı belirtilmiştir.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybına uğranıldığı iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Mahkeme tarafından alınan maluliyet tespitine ilişkin raporun da belirlenen bu esaslara, oluşa, usul ve yasaya uygun olması nedeni ile rapor doğrultusunda karar verilmiş olmasında bir usulsüzlük görülmemiştir.
Ancak, mahkemece davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmiş olmasına rağmen, reddedilen miktar üzerinden davalı taraf lehine vekalet ücreti takdir edilmemiş olması ise usul ve yasaya aykırı görülmüş, yerel mahkeme kararının bu nedenle kaldırılmasına karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle, olaya ilişkin olarak alınan bilirkişi raporlarının dosya kapsamına uygun olduğu, ancak reddedilen kısım için davalı taraf lehine vekalet ücreti takdir edilmemiş olması nedeni ile davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile kararın kaldırılmasına, istinafa konu olmayan hususlar aynen korunarak, HMK.353/1-b.2. maddesi gereğince, yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
l-Davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 30/09/2019 tarih, 2017/788 Esas 2019/827 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Davanın kısmen kabulün ile; 63.621,21-TL sürekli iş göremezlik maddi tazminatının temerrüt tarihi olan 08/11/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ve poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin istemin (Geçici iş göremezlik tazminatı) reddine,
3-Alınması gereken 4.345,96-TL harçtan dava açılırken peşin olarak alınan 31,40-TL harç ve ıslah ile alınan 267,00-TL harç olmak üzere toplam 298,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.047,56-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen 298,40-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 7.348,33-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, red edilen miktar üzerinden, karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan AAÜT’sinin 13/2.maddesine göre belirlenen 2.106,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yapılan 686,50-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre belirlenen 664,50-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. Maddesine uygun şekilde iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
ll-Davalı tarafından yatırılan 1.086,50-TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
lll-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 100,00-TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
lV-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısım var ise HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
V-Kararın usulüne uygun olarak taraflara tebliğine,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 26/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.