Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/406 E. 2022/1619 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/406 – 2022/1619
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/406
KARAR NO : 2022/1619

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/10/2019
NUMARASI : 2018/398 Esas 2019/661 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

İHBAR OLUNAN :

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 16/06/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 04/07/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Davacı vekili dava dilekçesinde; 09/07/2012 tarihinde davalının malik ve araç sürücüsü olarak sorumluluğunun bulunduğu traktörün dava dışı … … sürücüsü olduğu motosiklete çarparak … … maluliyetine sebebiyet verdiğini iddia ederek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, 16.824 TL. sigorta rücu tazminatının, ödeme tarihi olan 19/01/2018 tarihinden itibaren uygulanacak olan T.C.Merkez Bankasınca kısa vadeli kredilere uygulanan reeskont (avans) faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu kazanın meydana geldiği anda kaza geçirenin motosiklet ehliyetinin bulunmadığını, dava konusu kazanın kaza geçiren … … kendi dikkatsizliği nedeniyle meydana geldiğini, davalının herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davalının temerrüde düşmediğini bu nedenle faiz yürütülmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;
Mahkemece yapılan yargılamayı müteakip; davanın kısmen kabulüne, 8.412 TL.’nin 19/01/2018 ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; yerel mahkemece hükme esas alınan kusur raporunun eksik inceleme neticesinde düzenlendiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan zarar nedeniyle zarar görene yapılan ödemenin zarar veren 3.kişiye rücuuna dayalı tazminat istemlidir.
Somut olayda kaza tespit tutanağı uyarınca, 09.07.2012 tarihinde sürücü … …’in, idaresindeki motorsikleti ile seyri sırasında sürücü … … idaresindeki plakasız traktör ile çarpışması neticesi kazanın meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde sürücü … …’nun kural ihlali bulunduğu, sürücü … …’in kural ihlali olmadığının belirlendiği, mahkemece kusur bilirkişisinden alınan rapor uyarınca dava konusu kazanın oluşumunda plakasız traktör sürücüsü davalı … …’nun %75 oranında, motosiklet sürücüsü … … %25 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, mahkemece İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan alınan rapor uyarınca kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü … …’nun %50, sürücü … …’in %50 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, ön inceleme oturumunda; davalı vekilince, söz konusu kazada davalının kusursuz olduğunu, bu nedenle tazminattan sorumlu olmadığını savunarak, kazaya karışan … … kazaya bağlı %5 oranında maluliyetinin oluştuğu ve bu maluliyet oranı ve %100 kusur oranına göre hesaplanan aktüer raporu sonucu belirlenen davalı sigorta ödeme miktarına bir itirazlarının bulunmadığını belirttiği, mahkemece anılan rapor uyarınca yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1 maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3 maddesi gereği Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Bu kapsamda yapılan değerlendirmede Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/17896 E – 2021/4942 K.nolu 16/09/2021 tarihli ilamında da belirtildiği üzere, davacı Güvence Hesabı Zorunlu Trafik Sigortası bulunmayan araçların neden olduğu trafik kazalarında zarar gören üçüncü kişilere ödediği tazminatı Yönetmeliğin 16. maddesinde sayılan hallerde zarardan sorumlu olan gerçek kişi sürücü ya da işleten davalıya rücu etmektedir. TTK’nun 4/1. maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi dava söz konusu değildir.
Davalı gerçek kişi olup uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır.
Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesi gerekirken davaya bakmaya görevli olmayan Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından davanın esası hakkında karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli ve yetkili Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesi gerektiğinden davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK.nın 353/1-a.4. maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve görev hususunda karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, davacı vekilinin sair istinaf taleplerinin incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-a.4.maddesi gereğince KABULÜ ile, yerel mahkeme kararının KALDIRILMASINA, davacı vekilinin sair istinaf taleplerinin incelenmesine yer olmadığına, görev hususunda karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınan istinaf karar ve ilam harçlarının talep halinde yatırana iadesine,
3-Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından verilecek kararda dikkate alınmasına,
4-İstinaf eden tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Eskişehir 1. İcra Müdürlüğü’nün 2020/5141 Esas sayılı dosyasına depo edilen 3.907,31 TL’lik teminat mektubunun yatıran tarafa iadesine,
6-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 16.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.