Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/40 E. 2022/1527 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/40 – 2022/1527
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/40
KARAR NO : 2022/1527

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/07/2019
NUMARASI : 2016/143 Esas 2019/505 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 09/06/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 10/06/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalılar … Inş. Mad. Nak. Pet. Otom. Tic. A.Ş. vekili ve … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı …in 29.10.2015 tarihinde … plaka sayılı araç ile seyri sırasında davalı … tarafından kullanılan … plakalı aracın çarpışması sonucu maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazasının gerçekleştiğini, davalılardan … Mad. Nak. Pet. Oto. Kuy. Tic. A.Ş.’nin … plaka sayılı aracın maliki olduğunu, bu aracın ZMSS poliçesinin … Sigorta A.Ş. tarafından tanzim edildiğini, davalı sürücünün olayda tam kusurlu bulunduğunu, … Gıda Alışveriş Hiz. San. Tic. A.Ş.’de kasap olarak çalışan davacının yaralandığını, davacının geliri her ne kadar bordroda asgari ücret gösterilse de daha yüksek olduğunu belirterek; 10.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminat bedeli davalılardan sürücü ve malik için olay tarihinden, sigorta şirket için temerrüt tarihinden itibaren işleyen avans faiziyle talep etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesinde; maddi tazminat taleplerini 110.882,74 TL arttırarak; 7.196,03 TL geçici, 112.186,71 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 1.500,00 TL tedavi giderinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Inş. Mad. Nak. Pet. Otom. Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalının kusuru ve sorumluluğu olmadığını, kaza tespit tutanağının hatalı tutulduğunu, olayın kaza tespit tutanağında anlatıldığı şekliyle gerçekleşmesinin mümkün olmadığını, çünkü aracın sol tarafında hasar meydana geldiğini, davacının davalıya ait aracın arkasında hızlı ve kontrolsüz bir şekilde sollama yaptığını, bu nedenle tutanaktaki kusur oranlarının kesinlikle kabul edilmediğini, olayın nasıl gerçekleştiğinin şirketteki diğer işçilere sorulduğunu, …’ın hatası olmadığını beyan ettiklerini, davacının kendi kusuruna dayanarak işbu davayı açmasının hukuki mesnetten yoksun olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalının kusuru ve sorumluluğu olmadığını, kaza tespit tutanağının hatalı tutulduğunu, olayın kaza tespit tutanağında anlatıldığı şekliyle gerçekleşmesinin mümkün olmadığını, çünkü aracın sol tarafında hasar meydana geldiğini, davacının davalıya ait aracın arkasında hızlı ve kontrolsüz bir şekilde sollama yaptığını, bu nedenle tutanaktaki kusur oranlarının kesinlikle kabul edilmediğini, olayın nasıl gerçekleştiğinin şirketteki diğer işçilere sorulduğunu, …’ın hatası olmadığını beyan ettiklerini, davacının kendi kusuruna dayanarak işbu davayı açmasının hukuki mesnetten yoksun olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. cevap dilekçesinde, 29.10.2015 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plaka sayılı araç için 27.10.2015-2016 tarihleri arasını kapsayan ZMSS poliçesi tanzim edildiğini, söz konusu poliçede teminat limitinin 290.000,00 TL olduğunu, belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminatla sorumlu olduğunu, sigortalı aracın sürücüsünün kusuru yoksa işletene düşen hukuki sorumluluk da olmadığını, geçici iş göremezlik tazminatının poliçe kapsamında olmadığını, kazaya karışan sigortalı aracın ticari araç olmaması sebebiyle hükmedilecek faizin yasal faiz olması gerektiğini belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacının tedavi gideri talebinin değerlendirildiği, geçirdiği kaza neticesi %16 oranında maluliyetinin oluştuğu, tedavi giderlerinin belgeye bağlanması zorunlu olmayıp bunun için kişinin haksız fiilden zarar gördüğünün, bedensel zarara uğradığının kanıtlanmasının yeterli olduğu, TBK.42/1 maddesi uyarınca zararın gerçek tutarının kanıtlanamaması halinde hakim ikinci fıkra gereği bedensel zararın özelliğine uygulanan tedavinin şekline ve iyileşme süresine göre zararı ve kapsamını doğrudan değerlendirmekle yükümlü olup bu kapsamda mahkemece takdiren 1.300 TL tedavi giderine hükmetmek gerektiği, meydan gelen trafik kazasında davalı sigorta şirketince ZMMS poliçesi ile sigortalı, sürücüsü …, maliki … A.Ş olan … plakalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu, davacının kusursuz olduğu, davacının maluliyet oranı gözetilerek 7.196,03 TL geçici, 112.186,71 TL sürekli iş göremezlik tazminatı hesap edildiği, iş bu tazminatın ödenmesinden davalı sigorta şirketi, araç sürücüsü ve malikinin sorumlu olduğu gözetilerek, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği, yine aracın ticari olması gözetilerek avans faizine hükmetmek gerektiği, manevi tazminat koşullarının oluştuğu gerekçesiyle -DAVANIN KISMEN KABULÜNE, takdiren 1.300 TL tedavi giderinin davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden diğer davalılar yönünden olay tarihi olan 29/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte olmak üzere tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
7.196,03 TL geçici, 112.186,71 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 119.382,74 TL tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden diğer davalılar yönünden olay tarihi olan 29/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte olmak üzere tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
30.000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 29/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … A.Ş. Ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta AŞ vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının davadan önce müvekkiline usulüne uygun müracaatının bulunmadığını, eksik evrak ile müracaat ettiğinden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, başvuru sahibince temin edilen Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu 21.06.2018 tarihli raporundaki %16 Meslekte Kazanma Gücü Kaybı oranı üzerinden yaptırılan aktüer hesabını ve hesap sonucunu kabul etmediklerini, uzman bağımsız medikal eksper raporlarında başvuru sahibi tarafından alınan raporun öncelikle “Çalışma ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı İşlemleri Yönetmeliği” uyarınca hazırlanmış olduğu ve “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” çerçevesinde başvuranın maluliyetinin en çok %15 olabileceğinin rapor edildiğini ve Adli Tıp Kurumu başkanlığından alınacak yürürlükte bulunan güncel yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş yeni bir sağlık kurulu raporu ile tespit edilmesi gerekirken kaza tarihindeki yönetmeliğe ve oranlama ilkelerine aykırı düzenlenmiş raporlar üzerinden hesap yaptırılmasının hatalı olduğunu, Maluliyet tespitinin 20 Şubat 2019 Tarih ve 30692 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında yönetmelik hükümlerine göre yapılması gerektiğini, geçici iş göremezlik ödeneği ve tedavi giderinin poliçe teminatı kapsamında bulunmadığını, davanın haksız fiilden kaynaklandığını, avans faize hükmedilemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir
Davalı … İnş.Mad.Nak. Pet.Oto.Kuy.Tic.A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde, hükmedilen tazminat miktarının fahiş olduğunu, kusur oranına itiraz ettiklerini, tutanakta diğer davalı …’ın kullanmış olduğu Müvekkil Şirkete ait … plakalı aracın sol şeritte iken sağa manevra ile şerit değiştirmek isterken, sağındaki … plakalı araca arka sağdan çarptığının yazıldığını, ancak; bunun mümkün olmadığını, davacının kullandığı … plakalı aracın olay anında sol tarafında hasar meydana geldiğini, bu nedenle tutanağın esas alınmaması gerektiğini, müvekkiline ait servis aracı sol şeritten ilerlemesi esnasında; davacı sağ şeritten aşırı süratli ve kontrolsüz bir şekilde ilerlerken manevra yapıp hatalı olarak şerit değiştirmek isterken, müvekkile ait araca çarpıp savrulduğunu, yani olayda asıl çarpanın davacı olduğunu, kaza anında anında minibüste bulunan … ve … tanık olarak dinlendikleri ve beyanlarına bakıldığında davacının iddiaları ile trafik kaza tutanağı içeriğinin yanlış olduğunun açık ve net olarak anlaşıldığını, yerel mahkeme tarafından gerek maddi tazminat gerek ise manevi tazminat açısından kaza tarihinden itibaren “AVANS FAİZİ” ile birlikte davalı müvekkil şirketten tahsiline karar verildiğini, maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulü halinde avans faizi işletilmesi hatalı olup; ancak yasal faiz ile birlikte tahsiline karar verilebileceğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf edenin sıfatı gözetilerek ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve tazminat istemine ilişkindir.
Davalı … Sigorta AŞ vekili, davacı tarafından davadan önce davalı müvekkiline usulüne uygun başvuru yapılmadığını, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de; dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuruyu düzenleyen 2918 sayılı KTK.nın 97. maddesinde “sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması” gerektiği belirtilmiş, bu yazılı başvuruya eklenmesi zorunlu olan ve dava şartı olan başvurunun yapılmamış sayılmasına neden olacak belgeler belirtilmemiştir. Dosya kapsamına göre, davalının da kabulünde olduğu gibi, dava açılmadan önce, davacı tarafından davalı kuruma başvuru yapıldığı anlaşıldığından, dava şartının yerine getirilmediğine ilişkin itiraz yerinde görülmemiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, geçici iş göremezlik ödeneğinin poliçe teminatı kapsamında bulunmadığını ileri sürmüştür. Davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümleri gereğince belirlenmesi gerekir. 6098 Sayılı TBK’nın 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş görmezlik zararlarının bu kapsamda olması, sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş görmezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince, sigortanın sorumluluğu da TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik zararları 2918 Sayılı Kanunun 92. maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, davacı geçici iş göremezlik tazminatını davalı sigorta şirketinden talep edebilir. Genel Şartlara atıf yapan kanuni düzenleme Anayasa Mahkemesince iptal edildiği gibi, geçici iş göremezlik zararı tedavi giderlerinden olmayıp, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinde geçici iş göremezlik zararlarının SGK’nın sorumluluğunda olduğuna ilişkin her hangi bir düzenlemenin de yer almaması, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, geçici iş göremezlik ödemelerinin bu yasa kapsamı içerisinde bulunmamasına (Yargıtay 10.H.D.’nin 2016/10172 E. 2019/10217 K. 24.12.2019 Tarihli, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2012/5743-2013/4496 sayılı, 01.04.2013 tarihli ilamı vb) göre davalı sigorta şirketi vekilinin geçici iş göremezlik tazminatının teminat kapsamında olmadığına ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Faturalandırılmayan tedavi giderine ilişkin olarak ise, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır, ancak sigortanın SGK tarafından karşılanmayan belgesiz tedavi giderlerinden sorumluluğu devam etmekte olup, Mahkeme kabulü hayatın olağan akışına uygun bulunmuştur.
Faiz türüne ilişkin olarak ise, davalı tarafa ait aracın ticari nitelikte olması, davalı araç işleteninin ticari şirket vasfında bulunması, ticari şirkete ait ve ticari amaçla kullanılan minibüsün kazaya karışması, bu nedenle mahkemece avans faizine hükmedilmesi yerindedir.
Somut olayda, kusur raporunun oluşa uygun olduğunun anlaşılmasına, istinafa başvuran taraf aleyhine değerlendirme yapılamamasına, dosya içeriğine ve kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı … İnş. Mad. Nak. Pet. Otom. Tic. A.Ş. vekilinin ve … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalılar … Inş. Mad. Nak. Pet. Otom. Tic. A.Ş. vekilinin ve … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … Inş. Mad. Nak. Pet. Otom. Tic. A.Ş’den alınması gereken 10.293,14 TL istinaf karar harcından peşin alınan 2.606,58 TL nin mahsubu ile bakiye 7686,56 TL harcın bu davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davalı … Sigorta A.Ş.’den alınması gereken 8.889,49 TL istinaf karar harcından peşin alınan 2.061,00 -TL nin mahsubu ile bakiye 6.828,49 -TL harcın bu davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davalılar tarafından istinaf kanun yoluna başvurma harcı peşin yatırıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-İstinaf eden davalılar tarafından yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
6-İstinaf eden davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
7-Kararın usulüne uygun olarak taraflara tebliğine,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren İKİ HAFTA İÇERİSİNDE TEMYİZ YOLU açık olmak üzere 09/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.