Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/385 E. 2022/1903 K. 23.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

Ankara BAM 26. Hukuk Dairesi 2020/385 Esas – 2022/1903 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/385
KARAR NO : 2022/1903

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/11/2019
NUMARASI : 2016/791 Esas 2019/817 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

Birleşen Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/811 Esas sayılı dosyasında:

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 23/09/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 19/10/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı asıl ve birleşen dosya davacısı … vekili ile asıl dosya davalısı … Sigorta AŞ. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Asıl davada davacı … vekili dava dilekçesinde; 20/08/2016 tarihinde davalı Sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç ile … plakalı aracın çarpışması sonucu maddi hasarlı yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, davacının … plakalı araç içerisinde yolcu olarak bulunduğunu ve meydana gelen kaza nedeniyle ağır şekilde yaralandığını, davalı sigorta şirketinin davacının zararından sorumlu olduğunu, davalı şirkete 23/09/2016 tarihinde müracaat edildiğini ancak ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik geçici, kalıcı iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri olarak 3.000,00 TL maddi tazminatın (ayrı ayrı her kalem için 1.000,00’erTL olmak üzere) kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 27.10.2018 tarihli bedel artırım dilekçesi ile 3.252,48TL geçici, 42.292,83TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 1.375,50TL bakıcı giderinin tazminini istemiştir.
Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde; Dava açılmadan önce gerekli belgelerle başvuru yapılmadığını, başvurunun usulüne uygun olmaması sebebiyle öncelikle davanın usulden reddi gerektiğini, davalının sorumluğunun poliçe limiti dahilinde olabileceğini, kusur tespiti için Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınması gerektiğini, geçici göremezlik ve bakıcı gideri tazminat talebinin reddi gerektiğini, avans faizi isteminin yasaya uygun olmadığını; dava tarihinden yasal faiz istenebileceğini, hatır taşımasından ötürü indirim gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Ank. 8. Asl. Tic. Mah. 2016/811 Esas 2017/865 K. Sayılı birleşen dava dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde; Davacının, davalıya genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı araç içerisinde yolcu olarak bulunduğu sırada gerçekleşen trafik kazasında yaralandığını, malul kaldığını, yaralanması nedeniyle acı, ağrı, ıstırap çektiğini belirterek 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı … Sigorta AŞ. vekili cevap dilekçesinde; Kazaya karışan … plakalı aracın davalı şirket tarafından kasko poliçesi yapıldığını, poliçe teminatının manevi tazminat dahil 10.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, kusur oranlarının tespiti için Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini, hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, kaza tarihinden itibaren faiz talebinin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 15/12/2017 tarihli raporda; davacının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kayıp Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre genel beden gücünden kayıp oranının %13,2 ve kalıcı olduğu, mevcut yaralanmalar nedeniyle geçici iş göremezlik için öngörülen sürenin 75 gün olduğu, Makine Mühendisi bilirkişiden alınan 28/11/2017 tarihli raporda, davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü …’ın olayda %100 oranında kusurlu olduğu, dava dışı araç sürücüsü …’in olayda kusursuz olduğu, davacı yolcu …’ın olayda müterafik kusurunun olmadığının belirtildiği, bilirkişi kurulu marifeti ile inceleme yapıldığı, aktüer bilirkişi raporunda, trafik kazası sonucu % 13,2 oranında malul kalan …’ın bakıcı gideri alacağı olmadığı, 42.292,83 TL daimi iş göremezlik tazminatı, 3.252,48 TL geçici iş göremezlik tazminatı (dava dilekçesindeki 3.000,00 TL) hesaplandığı, hekim bilirkişi eklenerek alınan 22/10/2018 tarihli raporda, davacı için 42.292,83 TL daimi iş göremezlik tazminatı, 3.252,48 TL geçici iş göremezlik tazminatı (dava dilekçesindeki 3.000,00 TL), 1.375,50 TL bakıcı gideri tazminatı hesap edildiği, 06/05/2019 tarihli ek raporda, 20/08/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda %13,2 oranında malul olan davacı … için %75 kusur ve %13,2 maluliyet nispetinde; 38.987,90 TL daimi iş göremezlik tazminatı, 2.439,36 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 1.031,63 TL bakıcı gideri tazminatı hesaplandığı, kusur raporuna itiraz üzerine Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığınca düzenlenen 31/01/2019 tarihli raporda, davacı yolcu …’ın yaralanmasının, emniyet kemeri takmamasına bağlı olması halinde; Sürücü …’ın %75 oranında, sürücü …’in %15 oranında, davacı yolcu …’ın %10 oranında kusurlu olduğu, davacı yolcu …’ın yaralanmasının, emniyet kemeri takmamasına bağlı olmaması halinde; Sürücü …’ın %75 oranında, Sürücü …’in %25 oranında kusurlu olduğu görüşünün bildirildiği, ek raporun sonuç kısmında; davacı … için; %75 kusur ve %13,2 maluliyet nispetinde 38.987,90 TL daimi iş göremezlik tazminatı, 2.439,36 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 1.031,63 TL bakıcı gideri tazminatı (Genel Şartlardaki Düzenlemeye göre bakıcı ücreti talep edemeyeceği değerlendirilmekle birlikte bu hususun mahkemenin takdirinde olması sebebiyle hesaplama yapıldığı)hesaplandığı, dava dilekçesinde toplam talep 3.000,00 TL olup 27/10/2018 tarihinde yatırılan harç makbuz ile 3.000 TL olan talep arttırılarak 46.920,81 TL ‘ye yükseltildiği, kazaya karışan aracın ZMMS ile sigortalı olması nedeniyle davalı sigortacının poliçe limiti dahilinde tazminattan sorumlu olduğunun belirtildiği, Bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olduğundan hükme esas alındığı, Buna göre; 20/08/2016 tarihinde meydana gelen kaza sonucu davacının yaralandığı, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı araç ile dava dışı 3. Kişiye ait aracın çarpışması neticesi yaralanan davacının, sigortalı araçta yolcu olarak bulunduğu, asıl dosyada davalıdan davacının iş göremezlik tazminatı talep ettiği, Birleşen dosyada aynı kazaya ilişkin davacının davalı … Sigorta A.Ş.den (… plakalı aracın genişletilmiş kasko sigorta poliçesi sigortacısı) geçici ve kalıcı iş göremezliğe maruz kalması nedeniyle manevi tazminat talep ettiği, davacı …’ın kazada yolcu pozisyonunda olduğu ve kusursuz olduğu, yaralanmasının emniyet kemeri takılıp takılmamasına bağlı olarak değişeceği hususunda dosyada bir veri bulunmadığı gibi bu kondu adli tıp kurumunun da sadece emniyet kemeri üzerinden bir yorum yapılmasının mümkün olmadığını belirtmesi karşısında davacıya yüklenebilecek bir kusur bulunmadığı kanaati ile Adli Tıp Kurumu Raporunun ikinci kısmında belirtildiği şekilde sürücü …’ın %75, sürücü …’in %25 oranında kusurlu olduğunun kabulü gerektiği, kazada hatır taşıması bulunup bulunmadığı hususunda yapılan irdelemede davacı …’ın eniştesi olan …’ın aracında yolcu olması sebebiyle hatır taşıması bulunmadığı kanaatine varıldığı, davacının kaza nedeniyle %13,2 oranında kalıcı maluliyetinin oluştuğu ve 75 gün süresince geçici iş göremezliği bulunduğu, bakıcı ihtiyacı olacağının belirtildiği, 21/12/2018 tarihli bilirkişi raporuna göre davacının 38.987,30 TL kalıcı, 2.439,36 TL geçici iş göremezlik tazminatı 1.031,63 TL bakıcı gideri alacağı bulunduğunu, 06/05/2019 tarihli rapora göre genel şartlardaki düzenleme gözetildiğinde bakıcı ücreti talep edemeyeceğinin belirlendiği, 06/05/2019 tarihli raporun hüküm kurmaya ve denetime elverişli görüldüğü, iş bu tazminatın ödenmesinden davalı … sigorta A.Ş.’nin poliçe limiti dahilinde sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketinin 07/10/2016 tarihinde temerrüde düştüğü ve aracın hususi araç olması nedeniyle yasal faize hükmedileceği, birleşen dosya yönünden yapılan değerlendirmede; 6098 sayılı TBK 56 (BK 47) maddesine göre, hâkimin, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebileceği, TBK 56 hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarının adalete uygun olması gerektiği, 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartların açıkça gösterildiği, Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakimin bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermesi gerektiği, somut olayda tarafların kusur durumları, olay tarihi, paranın satın alma gücü ve davacının yaşadığı elem ve ıstırap göz önüne alınarak davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği, tazminattan davalı sigorta şirketinin poliçe limiti dahilinde sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketinin 26/09/2016 tarihinde temerrüde düştüğü ve aracın hususi olması nedeniyle yasal faize hükmetmek gerektiği anlaşılmakla; Asıl davada, davanın kısmen kabulüne, 38.987,30 TL kalıcı, 2.439,36 TL geçici olmak üzere toplam 41.427,26 TL iş göremezlik tazminatının 07/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, Ank. 8. Asliye Tic. Mahkemesinin 2016/811 E. Nolu birleşen dava dosyasında, davanın kısmen kabulüne, 1.500,00 TL manevi tazminatın 26/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta AŞ’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hükme karşı asıl ve birleşen dosya davacısı vekili ile asıl dosya davalısı … Sigorta AŞ vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
1-Asıl ve birleşen dosya davacısı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Mahkeme tarafından genel şartlardaki düzenleme gereğince bakıcı gideri tazminatına hükmedilemeyeceğine karar verilmişse de; bakıcı gideri tazminatının sigorta şirketlerinin sorumluluğunda olduğunu(Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 11.05.2012 tarih 2011/7758 E., 2012/6081 K.sayılı ilamı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/9150 E. 2016/6377 ilamı), SGK tarafından karşılanmayan ve fatura edilemeyen giderlerin davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda olduğunu, bakıcı giderlerinden sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, bu nedenle bakıcı gideri tazminatı talebinin reddi kararının usule, yasaya ve yerleşik yargıtay kararlarına aykırı olduğunu, birleşen davada davacı lehine 1.500,00.-TL manevi tazminata hükmedilmesinin hak ve nefaset ilkesine aykırı olduğunu, Zira kaza davacının uğradığı elem, acı ve ızdırap bir yana; bir de dava tarihindeki 5.000,00.-TL ile karar tarihindeki 1.500,00.-TL’nin alım gücü karşılaştırıldığında hükmedilen manevi tazminatın çok düşük olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2-Asıl dosya davalısı … Sigorta AŞ vekili istinaf dilekçesinde; Davacının 07.10.2016 tarihinden itibaren faiz talebinin haksız ve kabul edilemez nitelikte olduğunu, trafik kazaları esas niteliği itibariyle haksız eylemden sayılan hallerden olduğu halde, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasını yapan sigortacı bakımından temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulünün mümkün olmadığını, sigortacının zarar giderim yükümlülüğünü düzenleyen Karayolları Trafik Kanunu’nun 98/1 ve 99/ 1 maddeleri hükümlerinde sigortacının gerek bedensel, gerekse eşyaya gelen zararları ödeme yükümlülüğü durumunun sigortacıya ihbarından itibaren sekiz iş gününde ödenmesi gerektiğinin hükme bağlandığını(Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 2008/5868 E.-2009/2147 K. sayılı 07.04.2009 tarihli kararı Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 2008/2611 E.-2009/59 K. sayılı 19.01.2009 tarihli kararı), Hiç başvuru yapılmaması veya gerekli belgeler eklenmeksizin başvurulması durumunda ise sigorta şirketinin temerrüdünden söz edilemeyeceğinden, dava tarihinin faiz başlangıcı olarak kabulünün zorunlu olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla tazminata dava tarihi olan 07.10.2016 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini, davacının maluliyetinin meslekte kazanma gücü kaybı üzerinden hesaplandığını, maluliyetin “özürlülük ölçütü, sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmeliğe” göre tespit edilmesi gerektiğini, kazanın 20.08.2016 tarihinde meydana geldiğini, davacı …ın kazadaki yaralanmasından kaynaklı maddi zararını, kazaya karışan aracın ZMMS sigortacısı konumunda olan davalıdan talep ettiğini, davacı yanın maluliyetinin 15.12.2017 tarihinde Çukurova Üniversitesi tarafından hazırlanan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemlerine göre belirlendiğini, aracın 16.12.2015-16.12.2016 tarihli poliçe ile sigortalı olduğunu, kaza ve poliçe tarihine dikkat edildiğinde yargılamada 1.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yeni Genel Şartların esas alınması gerektiğini, yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş poliçelere genel şartların uygulanacağını, uyuşmazlığa konu ZMSS poliçesi de Genel Şartların yürürlüğünden sonra akdedilmiş olduğundan, uyuşmazlığın çözümünde 01.06.2015 tarihli Genel Şartlara itibar edilmesi gerektiğini, yeni genel şartların yürürlüğe girmesinden sonra sürekli sakatlık tazminatı talepli davalarda, sakatlığın “sakatlık ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporlarına ilişkin mevzuat doğrultusunda” belirlenmesi gerektiğini, davacının maluliyetinin yeni genel şartlara göre belirlenmesi gerektiğini, davacının maluliyetinin Yeni genel Şartlara uygun biçimde, “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe” göre tespit edilmesini, bu yönetmeliğe göre tespit edilen maluliyet oranı üzerinden yeniden tazminat hesaplaması yaptırılmasını talep ettiklerini, 01.06.2015 tarihinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında yapılan değişiklik ile Geçici İş Göremezlik Tazminatının teminat dışı sayıldığını, davacının geçici iş göremezlik tazminatı taleplerinden davalı sigorta şirketi değil, Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumlu olduğunu, Nitekim 25.02.2011 tarih ve 27857 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6111 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik yapılması Hakkında Kanun” gereğince; “trafik kazası sonucunda oluşan yaralanmalara ilişkin tedavi taleplerinin” sosyal güvenlik kurumundan talep edilmesi gerektiğinin hüküm altına alındığını, trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılanacağını, Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçelerinde belirtilen tedavi teminatı ile vefat ve maluliyetin ayrı ayrı teminatlar olarak belirlendiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı doğrultusunda geçici iş görmezlik tazminat talebinin “Tedavi Giderleri Teminatı” içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini, tedavi sürecinin bir uzantısı olan geçici iş göremezlik teminatının tedavi gideri teminatı içerisinde yer aldığını, “geçici iş göremezlik” tazminatının reddini talep ettiklerini(Yargıtay 17. HD’nin 2013/8828 E. 2014/5302 K. 08.04.2014 tarihli kararı), 25.07.2019 tarihli bilirkişi raporunda 75 gün geçici iş göremezlik için belirlenen 2.439,36 TL tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Asıl dava, trafik kazasından kaynaklanan davacının içinde yolcu olduğu aracın ZMMS şirketinden davacının yaralanması nedeniyle talep edilen geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri istemine, birleşen dava ise aynı kazadan dolayı aracın Kasko (İMMS) şirketinden davacının kazada yaralanması nedeniyle talep edilen manevi tazminat istemine ilişkindir.
1-Asıl dosya davalısı … Sigorta AŞ vekilinin istinaf taleplerinin incelenmesinde; ZMMS şirketinin temerrüdü KTK’nın 98 ve 99. Maddelerinde düzenlenmiştir. Somut olayda davacı tarafın zararın giderilmesi amacıyla davalı sigorta şirketine 23.09.2016 tarihli dilekçe ile başvuruda bulunması, dilekçe ekinde tazminat hesaplanması için gerekli belgelerin eklendiği, iş bu dilekçenin davalı sigorta şirketine 26.09.2016 tarihinde tebliğ edildiğinin anlaşılması, davalının temerrüt tarihinin tebliğ tarihinden itibaren 8 iş günü sonrası olan 07.10.2016 tarihi olması nedeniyle, mahkemece bu tarihten itibaren faize hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davacının maluliyet raporunun davalı sigorta şirketi vekiline tebliğ edilmesi, davalı vekilinin süresi içinde söz konusu rapora ve raporun düzenlenmesinde esas alınan yönetmeliğe itirazının bulunmaması, yargılamada ileri sürülmeyen hususların istinaf konusu yapılamaması, kaldı ki davacının maluliyetinin, poliçenin düzenlendiği tarih itibariyle uygulanması gerekli yönetmelik uyarınca belirlendiğinin anlaşılması, zira KTK’nın 90. Maddesinde tazminatın genel şartlara göre belirleneceğine dair hükmün Anayasa Mahkemesi Kararı ile iptal edilmesi, davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümleri gereğince belirlenmesinin gerekmesi, 6098 Sayılı TBK’nun 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş görmezlik zararının bu kapsamda olması, sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş görmezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı Yasanın 90. Maddesi gereğince, sigortanın sorumluluğu da TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik zararı 2918 Sayılı Kanunun 92. Maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, davacının geçici iş göremezlik tazminatını davalı sigorta şirketinden talep edebilmesi, genel şartlara atıf yapan kanuni düzenleme Anayasa Mahkemesince iptal edildiği gibi, geçici iş göremezlik zararı tedavi giderlerinden olmayıp, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinde, geçici iş göremezlik zararının SGK’nun sorumluluğunda olduğuna ilişkin her hangi bir düzenlemenin de yer almaması, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, geçici iş göremezlik ödemesinin bu yasa kapsamı içerisinde bulunmamasına (Yargıtay 10.H.D.’nin 2016/10172 E. 2019/10217 K. 24.12.2019 Tarihli, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2012/5743-2013/4496 sayılı, 01.04.2013 tarihli ilamı vb) göre davalı sigorta şirketi vekilinin geçici iş göremezlik tazminatının teminat kapsamında olmadığına ilişkin istinaf talebi de doğru görülmediğinden, davalı sigorta şirketi vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun (HMK.nın 355. maddesine göre istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu) HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
2)a-Davacı … vekilinin asıl davaya ilişkin istinaf taleplerine gelince; Davacı vekili dava dilekçesinde davacının davaya konu trafik kazasında yaralanması sebebiyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatları ile birlikte bakıcı gideri zararının da tahsilini talep etmiştir. Davacı her ne kadar davalıya sigortalı araçta yolcu konumunda olup, kazanın oluşumuna dair herhangi bir kusuru bulunmamakta ise de, kazanın gerçekleşmesinde davalıya sigortalı araç sürücüsünün %75, karşı araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu oldukları tespit edilmiştir. Dava dilekçesinde müşterek ve müteselsil sorumluluğa dayanılmadığı anlaşılmıştır. KTT’da sigortalı araç sürücüsü tamamen kusurlu bulunduğundan davacı vekili tazminatın aracın ZMMS şirketi olan davalıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece de sigortalı sürücünün %75 oranında kusurlu olduğunun kabulü ile aktüer bilirkişisi raporunda davacı için hesaplanan tazminatların %75’ine hükmedilmiştir. Davacının davaya konu trafik kazasında yaralanması nedeniyle 25 gün bakıcı ihtiyacı olduğu tespit edilmiş, aktüer bilirkişi raporunda da 25 gün için 1375.50TL bakıcı gideri hesaplanmıştır.
Davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümleri gereğince belirlenmesinin gerekmesi, 6098 Sayılı TBK’nun 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, bakıcı giderinin bu kapsamda olması, sürücü ve işletenin, zarar görenin bakıcı gideri zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı Yasanın 90. Maddesi gereğince, sigortanın sorumluluğu da TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve bakıcı gideri 2918 Sayılı Kanunun 92. Maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, davacının bakıcı giderini davalı sigorta şirketinden talep edebilmesine, genel şartlara atıf yapan kanuni düzenleme Anayasa Mahkemesince iptal edildiği gibi bakıcı gideri tedavi giderlerinden olmayıp, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinde bakıcı giderinin SGK’nun sorumluluğunda olduğuna ilişkin her hangi bir düzenlemenin de yer almaması, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup bakıcı gideri ödemesinin bu yasa kapsamı içerisinde bulunmamasına (Yargıtay 10.H.D.’nin 2016/10172 E. 2019/10217 K. 24.12.2019 Tarihli, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2012/5743-2013/4496 sayılı, 01.04.2013 tarihli ilamı vb) göre davacının bakıcı gideri tazminatının da davalı tarafa izafe edilen %75 kusur oranına göre kabulüne karar verilmesi gerekirken, hangi zararın teminat kapsamında olup olmadığı ve hukuki değerlendirme hakime ait olup bu hususta bilirkişi görüşü dahi alınmaması gerekmekte iken, bilirkişinin görev ve yetki sınırını aşarak raporunda belirttiği “genel şartlardaki düzenlemeye göre bakıcı ücreti talep edilemeyeceği” görüşünün mahkemece esas alınarak bakıcı gideri tazminatının reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden, davacı vekilinin bu konuya ilişkin istinaf talebinin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılması ve yeniden hüküm kurulması gerekmiştir.
b-Davacı vekilinin birleşen dava dosyasına ilişkin istinaf talebine gelince; Davacı vekili dava dilekçesinde davaya konu trafik kazası nedeniyle yaralanıp, malul kalan davacının maruz kaldığı acı, ağrı, elem, ıstırap nedeniyle aracın İMMS şirketi olan davalıdan 5.000,00TL manevi tazminat talep etmiş, mahkemece talebin kısmen kabulü ile 1500.00TL manevi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davalı sigorta şirketinin manevi tazminat teminat limiti 10.000,00TL’dır.
Davacı, davalı taraf sigortalı araçta yolcu konumunda olup, bu araç ile dava dışı sürücü … yönetimindeki araç arasında meydana gelen kaza sonucu yaralanmıştır. Olayda davalının sigortalısı …’ın%75, dava dışı sürücü Tahsin’in %25 oranında kusurlu oldukları, yolcu konumundaki davacının kazanın oluşumuna dair herhangi bir kusuru bulunmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan maluliyet raporunda davacının %13.2 oranında sürekli maluliyeti bulunduğu, 75 gün geçici iş göremezlik hali olduğu ve 25 gün süre ile bir başkasının bakımına ihtiyacı olduğu belirtilmiştir. Davacının kaza nedeniyle sağ bileği kırılmış, sağ dizinde hafif deplase fraktür hattı olmuş, sağ distal Radius kırığı, el bileği çıkığı meydana gelmiş, kısa kol ateli uygulanmış, ameliyat geçirmiş, platin takılmış, sağ elin dominant olduğu, sağ el bileği hareket kısıtlılığı ve sağ tibia komplikasyonsuz kırık arazları için % 13.2 sürekli maluliyeti bulunduğu belirlenmiştir. Davacının kaza tarihinde 55 yaşında olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına, tarafların dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere göre; davaya konu kazanın 20.08.2016 tarihinde meydana geldiği, kaza tarihinde 55 yaşında olan davacının kaza sonucu %13.2 oranında sürekli malul kalacak, 75 gün geçici iş göremezliği ve 25 gün süre ile bir başkasının bakımına ihtiyacı olacak şekilde yaralandığı, sağ bileğinin kırıldığı, bilekte hareket kısıtlılığı arazı olduğu, sağ dizinde kırık olduğu, ameliyat geçirdiği, kısa kol ateli ve platin uygulandığı, sigortalı …’in %75, dava dışı …’in %25 oranında kazanın meydana gelmesinde kusurlu bulundukları, davacı yolcu konumunda olup kazanın oluşumunda kusuru bulunmadığı, davacı lehine manevi tazminat şartlarının oluştuğu, davacının talebi, sosyal ve ekonomik durumu, kaza tarihi, kazanın oluş şekli, sürücülerin kusur durumu, paranın satın alma gücü, ülkenin ekonomik koşulları, davacının yaralanması sebebiyle maruz kaldığı ağrı, acı, üzüntü, ıstırap, stres, sıkıntı, manevi tazminatın amacı, zenginleştirme ve fakirleştirme amacı taşımaması, caydırıcı olması, özendirici olmaması ve 22.06.1966 tarih, 1966/ 7 Esas-7 Karar sayılı YİBK kararındaki kriterler gözetildiğinde davacının manevi tazminat talebinin kabulü ile davacı lehine 5.000.00TL manevi tazminatın hakkaniyete daha uygun düşeceği sonucuna varılmakla; davacı vekilinin bu hususa yönelik istinaf talebi yerinde görüldüğünden, istinaf talebinin kabulü ile yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılması ve düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan inceleme sonunda, infazda tereddüt olmaması için yerel mahkeme kararının Dairemizce düzeltilen ve kaldırılan kısımları dışında kalan hüküm fıkrası aynen yazılmıştır.)
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
A-Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl dosya davalısı … Sigorta AŞ vekilinin istinaf taleplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
B-Yukarıda 2)a- bendinde açıklanan nedenlerle asıl dava yönünden, 2)b- bendinde açıklanan nedenlerle birleşen dava yönünden, asıl ve birleşen dosya davacısı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05.11.2019 tarih ve 2016/791 Esas 2019/817 Karar sayılı kararının HMK.nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Buna göre HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca yeniden esas hakkında düzelterek karar verilmesi gerektiğinden;
Asıl davada; 1-Davanın kısmen kabulüne, 38.987, 30 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 2.439, 36 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 1031.63TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 42.458.29 TL tazminatın 07/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine
2-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 13/1 maddesi gereğince tespit ve takdir edilen 9200.00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
3-Reddedilen kısım üzerinden davalı taraf lehine AAÜT’nin 13/1-2 maddeleri gereğince tespit ve takdir edilen 4552.52 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından bilirkişi, posta, vekalet harcı, başvuru harcı olarak yapılan 1.968, 45 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına (%90 kabul)göre hesaplanan 1.771.60 TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa ödenmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
6-Alınması gerekli 2.894.18 TL harçtan peşin ve ıslahla alınan 180, 20 TL harcın düşümü ile arta kalan 2.713.98TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Peşin ve ıslahla alınan 180, 20TL harcın davalı taraftan alınarak davacıya ödenmesine,
Birleşen Ank. 8 Asliye Tic. Mahkemesinin 2016/811 E. Nolu dava dosyasında;
1-Davanın kabulü ile 5.000, 00 TL manevi tazminatın 26.09.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.den alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.10/1, 13/1-2maddesi gereğince hesaplanan 5.000,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 184, 30 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Davanın kabul edilen kısmı üzerinden davalıdan alınması gereken 341.55TL karar ilam harcından, peşin alınan 29, 20 TL harcın düşümü ile arta kalan 312.35TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Peşin alınan 29, 20 TL harcın davalı taraftan alınarak davacıya ödenmesine,
İSTİNAF HARÇ VE GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
1-Asıl dosya davalısı … Sigorta AŞ.den alınması gereken 2.894.18 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 220.00TL ve 492.11TL nispi ve 44.40TL maktu istinaf harcı olmak üzere toplam 756.51TL harcın mahsubu ile bakiye 2137.67TL harcın davalı sigorta şirketinden tahsili ile hazineye gelir kaydına,
2-Asıl dosya davalısı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Asıl ve birleşen dosya davacısı … tarafından peşin olarak yatırılan 44.40TL maktu istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Asıl ve birleşen dosya davacısı … tarafından yapılan toplam 71,00 TL istinaf yargılama giderinin asıl ve birleşen dosya davalıları … Sigorta Aş ile … Sigorta AŞ’den alınarak, davacı tarafa verilmesine,
5-İstinaf başvuru harçları peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirilmesi, harç ikmali ve iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 23.09.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip