Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/382 E. 2022/1600 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar…
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/12/2019
NUMARASI …..
DAVANIN KONUSU : Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Sigortası Kaynaklı)

KARAR TARİHİ : 16/06/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 16/06/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan … sevk ve idaresindeki … plakalı araçla, 08/09/2018 tarihinde davacı …’e ait ve yine müvekkilin sevk ve idaresindeki … plakalı araca, şehir içi hız limitine uymaması ve takip mesafesini korumaması sebebi ile arkadan çarptığını, davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın davalılardan … … … İnş. Oto. Taş. Kuy. San. Ve Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı olup diğer davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde ….. poliçe numaralı “Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası” ile sigortalı olduğunu, kaza sonrasında tutulan krokinin hatalı olduğunu, alınan rapordan da görüleceği gibi davacı müvekkilinin kaza sonucu davacı müvekkilinin % 100 kusurlu olduğu hususunda sigorta şirketlerinin anlaştıklarını, ancak sigorta şirketlerinin kendi aralarında anlaşarak kabul ettikleri kusur oranının tamamen hatalı olduğunu ve taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, sigorta şirketleri arasında mutabakata varılarak müvekkiline %100 kusur yüklenmesine neden olan krokinin kaza anını göstermediğini, sadece kazadan sonra araçların durduğu pozisyonu gösterir şekilde çizildiğini, davacı müvekkiline ait … plakalı aracın herhangi bir kazaya karışmadığını ve orijinal olduğunu, kaza sonucu müvekkilinin aracında bir çok parçanın değiştiğini ve değer kaybı meydana geldiğini belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 100,00-TL değer kaybı bedeli ile, 10.000,00-TL hasar onarım bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi cevap dilekçesinde; müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olacağını, sigortalısının kusursuz olduğunu bildirerek davanın reddine istemiştir.
Davalılar … … …..Ltd.Şti. ve … vekili cevap dilekçesinde; davacının tam kusurlu olduğunu her iki aracın sigorta şirketinin de kabul ettiğini, davacı kaza tespit tutanağındaki beyanında dönüş yapmak isterken müvekkilinin aracının kendisine çarptığını beyan ederek bir anlamda kural ihlali yaptığını kabul ettiğini ileri sürerek davacının hasar bedeli ve değer kaybı bedeli talebinin reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, somut olayda; CD görüntülerinden anlaşıldığına göre, davacı sürücü …, … yönünden Gölbaşı Ankara yönünde sağ şeridi takiben seyir halinde iken, olay mahalli Beykoz kontrolsüz kavşağından sağ taraftan sol tarafa dönüş manevrasına geçtiğinde, yine aynı yönde sol şeridi takiben seyreden, davalı … Sigorta A.Ş.’ye ZMMS sigortası ile sigortalı ve sürücü davalı …’nın yönetimindeki kapalı kasa kamyonet tarafından, kavşak ortak alanında arka kısmından çarpılması sonucu oluşan trafik kazasında davacının otomobili ile bölünmüş yolun sağ kısmını takiben geldiği olay yeri kavşakta yolun sağ kısmında seyreden araç trafiğini gerekli ve yeterli şekilde kontrol etmeden sola manevra yapması ile yolun sol kısmında seyreden kamyonetin seyir bölümünü kısa mesafeden kapattığı, kazada asli ve %100 kusurlu olduğu, davalı sürücü …’nın kamyoneti ile bölünmüş yolun sol kısmını takiben geldiği olay yerinde yolun sağından seyreden otomobilin ani şekilde sola manevra yapması ile otomobilin sol arka kısmına çarptığı kazada atfı kabil kusurunun bulunmadığı ZMMS değer kaybı formülüne göre yapılan hesaplamada değer kaybı meydana gelmediği, aracın yaşı ve yapacağı ortalama kilometre dikkate alınarak aracın gördüğü hasarlardan dolayı araçta değer kaybı meydana gelmeyeceği anlaşılmakla davacının % 100 kusurlu olması, davalı sürücünün kusurunun olmaması ve davalıların sorumluluklarının bulunmaması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, ilk derece Mahkemesince yapılan yargılamada, 27/03/2019 tarihli 1.celsede dosyanın bir makine mühendisi bilirkişiye tevdiine karar verilmiş olup bilirkişi tarafından tanzim edilen 29/04/2019 tarihli raporda, müvekkilin 2918 sayılı KTK.’nunda belirtilen sola dönüş, şerit izleme ve araç manevralarına uymaması nedeniyle kusurlu olduğu, davalı …’nın ise kısa mesafede ve sürücü reaksiyon süresi içinde frenleme ile aracını durdurmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle kusurunun bulunmadığı belirtilmiş olup bilirkişi raporunun yeterli gerekçe ve analiz içermediğini, dosyanın itiraz üzerine Ankara Üniversitesi ATK Trafik İhtisas Dairesi’ne tevdii edildiğini, ilgili kurumca tanzim edilen 05/09/2019 tarihli raporda da yine herhangi bir hesaplamaya girişilmeksizin ve olay görüntülerinin bulunduğu CD üzerinden yapılan inceleme ile arkadan gelen aracın hız limitlerine ve takip mesafesine uyup uymadığı araştırılmaksızın davacı müvekkilin sola yapmış olduğu manevra sebebiyle kazanın meydana geldiği ve müvekkilin kusurlu olduğu belirlendiğini, bilirkişiden ısrarla davalı yana ait aracın hız hesaplaması ve takip mesafesi yönünden kusurlu olup olmadığının incelenmesi gerektiğinin belirtildiğini, ek rapor düzenlenmesi için 30/09/2019 tarihli 3. celsede dosyanın yeniden Ankara Üniversitesi ATK Trafik İhtisas Dairesi’ne tevdiine karar verildiğini, ancak ilgili kurumca tanzim edilen 28/10/2019 tarihli raporda 05/09/2019 tarihli kök rapor üzerinde herhangi bir hesaplama lüzumu görülmeyerek dosya ilk derece mahkemesine iade edildiğini, davacı müvekkilin sağ şeritten sol şeride dönmeye çalışmadığını, aksine zaten sol şeritte iken dönüş için sinyalini de verdiğini, … plakalı ve davalı …’nın sevk ve idaresindeki araç ise şehir içi hız limitlerine ve takip mesafelerine uymadığından söz konusu kazanın gerçekleştiğini, müvekkilin dönüş için sinyal vermeye başladığı noktadan dönüşü bitirdiği noktanın mesafesinin hesaplanması, bu iki nokta arasındaki hızının hesaplanması, arkadan gelen aracın müvekkilin aracının dönüş yapmaya başladığını gördüğü andaki hızı ve iki araç arasındaki mesafenin hesaplandıktan sonra kusurun belirlenmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davacı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Sürücünün trafik kazasının oluşmasında kusurlu bulunması durumunda zarar gören 6098 Sayılı TBK’nın 49. maddesi gereğince sürücüye, 2918 Sayılı Kanunun 85. maddesi gereğince motorlu araç işletenine karşı dava açabilir. İşleten ve sigorta şirketi de zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. İşletenin sorumluluğu hukuki nitelikçe tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunmakla, işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının 91. maddede düzenlenen sorumluluğu da bu kapsamda değerlendirilmelidir. Kural olarak işleten, sürücünün kusuru oranında zarar gören üçüncü kişilere karşı sorumlu olup, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı da işletene düşen hukuki sorumluluğu üstlenmektedir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, mahkemece hükme esas alınan kusur raporunun olayın oluşuna uygun olmasına, iki raporun da birbirini teyit eder mahiyette olmasına, davalı sigortanın ve işletenin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumluluğunun bulunmasına, somut olayda sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olması nedeniyle mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40-TL’nin mahsubu ile kalan 26,30-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
3-Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Kararın taraflara tebliğine,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere 16/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.