Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/370 E. 2022/1599 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

Ankara BAM 26. Hukuk Dairesi 2020/370 Esas – 2022/1599 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/370
KARAR NO : 2022/1599

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/05/2018
NUMARASI : 2016/472 Esas 2018/370 Karar

DAVACILAR :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 16/06/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 20/06/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde, 01.03.2013 tarihinde sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile yol şart ve kurallarına aykırı olarak aşırı süratli bir şekilde seyir halinde iken, …. cadde ile …. sokağın kesiştiği noktadan kontrollü bir şekilde yola inen …’a çarpması sonucu meydana gelen kazada, müvekkillerinden …’ın eşi, … ve …’ın anneleri …’ın hayatını kaybettiğini, kazanın oluşumunda araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, müteveffanın ise herhangi bir kusurunun bulunmadığını, …’ın ev hanımı olduğunu, ölümüyle eşi ve çocuklarının destekten yoksun kaldıklarını, manevi olarak da büyük acı ve üzüntü duyduklarını, uğranılan zarardan davalılardan … Otomotiv San. Tic. Ltd. Şti’nin kazaya karışan aracın maliki olması, … Sigorta Şirketi’nin ise bu aracı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalaması sebebiyle müteselsilen sorumlu olduklarını, davalı sigortaya destekten yoksun kalma tazminatı talebiyle başvuruda bulunulduğunu, 28.01.2016 tarihinde 22.227,00 TL ödeme yapıldığını, ancak alınması gereken tazminat miktarının daha yüksek olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla …’ın vefatı sebebiyle eşi … için 3.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi, kızı … için 1.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi, oğlu … için 1.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminatın 29.11.2013 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davacılar vekili 12/03/2018 tarihli dilekçeyle maddi tazminat taleplerini … için 7.017,75 TL’ye, … için 8.757,13 TL ‘ye yükselttiklerini belirtmiştir.
Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde; … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından tanzim edilen 12/05/2012/2013 vadeli ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davaya konu talebin zamanaşımına uğramış olup davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, manevi tazminat taleplerine ilişkin olarak trafik poliçesinde teminat bulunmadığını, bu nedenle manevi tazminat talepleri yönünden davanın reddine karar verilmesini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, dava konusu olayın haksız fiil niteliğinde olup ticari işin söz konusu olmadığını, bu nedenle davacı yanın ticari faiz taleplerinin reddi gerektiğini, haksız ve mesnetsiz davanın; manevi tazminat taleplerinin teminat dışı olması, davaya konu talebin zamanaşımına uğraması, ödemede bulunarak sorumluluğunu yerine getirip davacı yan tarafından ibra olunan müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmaması ve ibra olunması nedeniyle, sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmaması nedeniyle, meydana geldiği iddia edilen zararın kaza ile illiyeti bulunmaması nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … Oto İnş. Pet. Turz. Hizm. San ..Ltd Şti ve … vekili cevap dilekçesinde; kabul anlamına gelmemekle birlikte talep edilen tazminat taleplerine ilişkin zamanaşımı itirazları bulunduğunu, müvekkilinin olayın meydana gelişinde kusursuz olup müvekkiline kusur isnat edilebilmesinin mümkün olmadığını, kaza tespit tutanağı ve eklerinin sürücünün yokluğunda gerçeğe aykırı şekilde tanzim edilmiş olmakla aleyhe delil olmasının mümkün olmadığını, tutanağın olayın oluş şekline aykırı tanzim edildiğini, müvekkili şirket ve sürücünün kusurlu olduğu iddiasını kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için aksi kanaatte olunması durumunda dahi davacı tarafça talep edilen tazminat taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili açısından kusur olgusu oluşmadığından olayın davacıların murisinin kusuru ile meydana geldiğinden müvekkili aleyhine manevi tazminata hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, kusur durumuna ilişkin alınan 15.12.2016 tarihli bilirkişi raporunda davalı sürücünün %40, müteveffa yayanın %40, … Büyükşehir belediyesinin %20 oranında kusurlu olduklarının belirtildiği, olayla ilgili kamu davasının görüldüğü Ankara 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/655 sayılı dosyası üzerinden alınan 30.06.2014 günlü raporda araç sürücüsünün kavşağa yaklaşırken aracın hızını düşürmemekle tali kusurlu olduğu, yaya müteveffanın ise yaklaşan trafiği yeterince kontrol etmemek ve ilk geçiş hakkını araca vermemekle asli kusurlu olduğunun belirtildiği, Ankara ATK Başkanlığı tarafından düzenlenen 05.01.2015 tarihli raporda ise müteveffa …’ın ışıklı kavşağı veya yaya geçidini kullanması gerekirken bu gereğe uygun hareket etmemek, yola inmeden önce yaklaşan trafiği kontrol etmemek ve ilk geçiş hakkını araca vermemekle asli kusurlu olduğu, araç sürücüsü …’ın ise mahal şartlarının üzerinde bir hızla seyretmekle tali kusurlu olduğunun kabul edildiği, kusura ilişkin olarak mahkemece alınan bilirkişi raporu ile ceza yargılamasında alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi bakımından dosyanın Karayolları Trafik Güvenliği Dairesi Başkanlığından oluşturulan bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor alındığı, sonuç olarak davalı sürücünün %60 oranında müteveffanın ise %40 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, tazminat hesabına ilişkin olarak alınan 06/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda, davacıların ve müteveffanın kaza tarihindeki yaşları, sonraki muhtemel ömürleri, müteveffanın geliri ve davacıların gelirden alacakları pay oranları, davalı sigorta şirketinin dava tarihinden önce yaptığı ödeme, davacı eşin yeniden evlenme ihtimali gibi hususlar dikkate alınarak yapılan hesaplamada destek-murisin ölümü nedeniyle davacı … (çocuk) için 7.017,75 TL davacı … (çocuk) için 8.757,13 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, davacı … yönünden ise davacının …’ın vefatından sonra yargılama devam ederken 19/08/2017 tarihinde yeniden evlendiğinin anlaşıldığı, davacının yeniden evlendiği tarihe kadar olan süre için destek tazminatı alabileceği anlaşılmakla 08/03/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda yapılan hesaplamada sigorta şirketi tarafından davadan önce yapılan ödeme de nazara alınarak davacının bir alacağı olmadığının belirtildiği, manevi tazminat koşullarının oluştuğu, kazaya karışan araç ticari kullanıma tahsis edilmiş bir araç olup, davalıların avans faizi ile sorumlu oldukları, davacı yanca sigorta bedelinin ödenmesi konusunda 29/11/2013 tarihinde davalı sigorta şirketine ihbarda bulunulduğu başvuruyu takip eden 8 iş günü sonunda davalının temerrüde düşürüldüğü anlaşılmakla temerrüt tarihinin davalı sigorta şirketi yönünden 12/12/2013 olduğu, diğer davalılar yönünden ise 29/11/2013 tarihi olduğu gerekçesiyle, maddi tazminat yönünden davacı … tarafından açılan davanın reddine, davacı … tarafından açılan davanın kabulü ile 7.017,75 TL’nin davalılardan tahsiline, alacağa davalı sigorta şirketi yönünden 12.12.2013 tarihinden, diğer davalılar yönünden 29.11.2013 tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına, davacı … tarafından açılan davanın kabulü ile 8.757,13 TL’nin davalılardan tahsiline, alacağa davalı sigorta şirketi yönünden 12.12.2013 tarihinden, diğer davalılar yönünden 29.11.2013 tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına, manevi tazminat yönünden, tüm davacılar yönünden davalı sigorta şirketi hakkında açılan davaların reddine, davacı … tarafından açılan davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … Otomotiv A.Ş.’den tahsiline, alacağa 29.11.2013 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, davacı … tarafından açılan davanın kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … Otomotiv A.Ş.’den tahsiline, alacağa 29.11.2013 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, davacı … tarafından açılan davanın kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … Otomotiv A.Ş.’den tahsiline, alacağa 29.11.2013 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde, davalı … Otomotiv San Tic ve Ltd şirketinin unvanının yargılama sırasında değiştiğini, … Otomotiv İnş. İş Mak. Pet. Nak ve Turizm Hiz San Tic AŞ unvanını aldığını, karar başlığındaki unvanının değişmesi gerektiğini, davalı sigorta şirketinden manevi tazminat talebinde bulunmadıklarını, bu hususun cevaba cevap dilekçesinde ayrıca dile getirildiğini, vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini, hükmedilen manevi tazminat miktarının düşük olduğunu, ticari avans faize hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davacılar vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dava dilekçesindeki açıklamalara göre; maddi ve manevi tazminat talebi ile açılan davada talep edilen maddi ve manevi tazminat istemi tüm davalılara yöneltilmiş ise de; davacı vekili süresi içinde verdiği 17/09/2015 günlü cevaba cevap dilekçesinde, davalı sigorta şirketine yönelik olarak manevi tazminat talepleri bulunmadığını açıklamıştır.
HMK.141/1.maddesinde; “Taraflar, cevaba cevap ve 2.cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilirler yahut değiştirebilirler” denildiğine ve cevaba cevap dilekçesi ön inceleme aşamasından önce verildiğine göre, mahkemece davacı tarafın, davalı sigorta şirketine yönelik olarak manevi tazminat talebinde bulunmadıklarına ilişkin beyanları gözetilerek buna göre hüküm tesis edilmesi ve sonuç itibariyle davalı sigorta şirketi lehine vekâlet ücreti takdir etmemesi gerekirken, hatalı bir takım değerlendirmeler sonucunda davalı sigorta şirketine yönelik olarak manevi tazminat istemi bulunduğu kabul edilerek hüküm tesis edilmesi isabetsizdir.
Diğer taraftan, aracın ticari araç olduğu anlaşılmakla, avans faizine hükmedilmesi gereğinin gözetilmemesi de ayrıca isabetsiz bulunmuştur.
Davalının unvan değişikliğinde bulunduğu ve karar başlığında yeni unvanı olan … Otomotiv İnş. İş Mak. Pet. Nak ve Turizm Hiz San Tic AŞ’nin belirtilmemesi, mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden kaldırma sebebi sayılmamıştır.
Hükmedilen manevi tazminat miktarına ilişkin olarak ise,
Davacıların tazminat istemleri BK 56. maddeye dayanmakta olup, bu maddeye göre belirlenecek tazminatın zarara uğrayanda bir giderim duygusu yaratması gerektiği açıktır. Ancak tazminat belirlenirken sadece zarara uğrayan yönünden bakılmayıp, karşı taraf açısından da değerlendirme yapılmalıdır. Bu nitelikte bir tazminat miktarı ise, tarafların kusur oranına, ekonomik ve sosyal durumlarına, duyulan acıya, olay tarihindeki paranın satın alma gücüne vb. gibi verilere göre belirlenebilecektir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK.’nın 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Somut olayda, davalı sürücünün % 60 kusuru ile meydana gelen kaza nedeni ile davacıların murisi olan … vefat etmiştir. Olayın oluş şekli, kazadaki kusur durumu, zararın ağırlığı, kayıpları nedeni ile davacıların yaşadıkları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın tarihindeki paranın alım gücü manevi tazminatın belirlenmesinde en önemli etkenlerdir. Ancak, manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Tüm bu kriterler bir arada değerlendirildiğinde; hükmedilen manevi tazminat miktarlarının; duyulan acıyı, çekilen sıkıntıyı hafifletebilecek düzeyde ve her iki tarafın mali ve sosyal durumlarına uygun olduğu görülerek, davacı tarafın manevi tazminat miktarına yönelik istinaf istemleri yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile faiz türü ve vekalet ücreti bakımından yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, istinaf konusu yapılmayan kısımlar baki kalmak üzere, HMK.nın 353/1.b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere
I-Davacılar vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 29/05/2018 tarih ve 2016/472 Esas, 2018/370 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Maddi tazminat yönünden,
Davacı … tarafından açılan davanın reddine,
Davacı … için yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar yararına hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 3. maddesi uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak davalılara ödenmesine,
Davacı … tarafından açılan davanın kabulü ile 7.017,75 TL’nin davalılardan tahsiline, alacağa davalı sigorta şirketi yönünden 12.12.2013 tarihinden, diğer davalılar yönünden 29.11.2013 tarihinden itibaren avans faiz uygulanmasına,
Davacı … tarafından açılan davanın kabulü ile 8.757,13 TL’nin davalılardan tahsiline, alacağa davalı sigorta şirketi yönünden 12.12.2013 tarihinden, diğer davalılar yönünden 29.11.2013 tarihinden itibaren avans faiz uygulanmasına,
İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 1.077,58 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harç ile ıslah suretiyle alınan 236,00 TL’nin mahsubu ile kalan 812,38 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacılar … ve … tarafından yapılan 363,40 TL posta ve tebligat gideri, 2150,00 TL bilirkişi ücreti, 58,40 TL dava açılış harcı olmak üzere toplam 2.571,80 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak adı geçen davacılara ödenmesine,
Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı … yararına hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1 maddesi uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı … yararına hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1 maddesi uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Manevi tazminat yönünden;
Davacı … tarafından açılan davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … Otomotiv A.Ş.’den tahsiline, alacağa 29.11.2013 tarihinden itibaren avans faiz uygulanmasına,
Davacı … tarafından açılan davanın kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … Otomotiv A.Ş.’den tahsiline, alacağa 29.11.2013 tarihinden itibaren avans faiz uygulanmasına,
Davacı … tarafından açılan davanın kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … Otomotiv A.Ş.’den tahsiline, alacağa 29.11.2013 tarihinden itibaren avans faiz uygulanmasına,
İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 2.732,4 TL harçtan peşin alınan 295,28 TL harcın mahsubu ile kalan 2.437,12 TL harcın davalılar … ve … Otomotiv Aş’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Manevi tazminat davası yönünden ayrıca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davacılarca dava açılışında ödenen 295,28 TL peşin harcın davalılar … ve … Otomotiv Aş’den alınarak davacılara ödenmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı … yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 13/1 maddesi uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Otomotiv Aş’den alınarak adı geçen davacıya ödenmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı … yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 13/1 maddesi uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Otomotiv Aş’den alınarak adı geçen davacıya ödenmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı … yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 13/1 maddesi uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Otomotiv Aş’den alınarak adı geçen davacıya ödenmesine,
Davanın reddedilen bölümü için kendisini vekille temsil ettiren davalılar … Otomotiv Aş ve … yararına hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10 maddesi uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak adı geçen davalılara ödenmesine,
Davanın reddedilen bölümü için kendisini vekille temsil ettiren davalılar … Otomotiv Aş ve … yararına hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10 maddesi uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak adı geçen davalılara ödenmesine,
Davanın reddedilen bölümü için kendisini vekille temsil ettiren davalılar … Otomotiv Aş ve … yararına hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10 maddesi uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak adı geçen davalılara ödenmesine,
Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
ll-Davacı tarafça yatırılan 44,40 -TL istinaf karar harcının talep halinde davacı tarafa iadesine,
lll-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 50,30 TL istinaf yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
lV-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısım var ise HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
V-Karar tebliği, kesinleştirme, harç tahsil ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren İKİ HAFTA İÇERİSİNDE TEMYİZ YOLU açık olmak üzere 16/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.