Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/339 E. 2022/1646 K. 17.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/06/2018
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 17/06/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 07/07/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 05.10.2015 tarihinde davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu … plakalı aracın, davacıya ait sevk ve idaresindeki …. plakalı araca çarptığını, maddi hasarlı kaza olması nedeniyle kaza tespit tutanağı düzenlenmediğini, davalı sürücü …‘ın asli ve tam kusurlu olduğunu, Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/57 Değişik İş dosyasından yapılan tespite göre bilirkişi tarafından davacının aracında 21.380,00 TL hasar belirlendiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 4.000,00 TL hasar bedeli ile 1.000,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam 5.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …, savunma yapmamıştır.
Davalı … … A.Ş. vekili, kazaya karışan … plakalı aracın davalı şirkete 03.10.2015/03.10.2015 tarihleri arasında ZMMMS ile sigortalı olduğunu, sigortalının kusursuz davacının ise asli ve tam kusurlu olduğunu, değer kaybının teminat dışı bulunduğunu, istenen tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı….. vekili, davacının şerit ihlali yaparak dönüşün yasak olduğu yerden dönmesi üzerine asli ve tam kusurlu olarak dava konusu kazaya neden olduğunu, kaza yerine ait CD görüntüleri bulunduğunu, tespit raporunu ve davayı kabul etmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, dosya içerisinde mevcut kaza tespit tutanağı, bilirkişi raporu, ekspertiz raporu ve Ankara 14. Asliye Hukuk Hakimliğine ait tespit işlemi ve tüm dosya kapsamına göre; davacıya ait olan …. plakalı araçla, davalı şirkete ait ve davalı … şirketine sigortalı, davalı … idaresindeki ….plakalı aracın 05.10.2015 tarihinde karışmış oldukları trafik kazasında, kazanın meydana gelmesinde davacının tam kusurlu bulunduğu anlaşılmakla, dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalı sigortalısı aracın sürücüsünün bir kusuru bulunmadığı, bu nedenle, davalı … şirketinin ve diğer davalıların dava konusu kaza nedeniyle bir sorumluluğunun bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş; hükme davacı vekil tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporuna itirazlarında da belirtmiş oldukları gibi, dosya içinde bulunan görüntüler ile davalının idaresindeki aracın hızını belirlemenin mümkün olmadığını, taraflarınca incelenen CD görüntülerinden sonra yapılan hesaplamaya göre davalının idaresindeki aracın hızının 80 km/s civarında olduğunu, bilirkişi davalının 50 Km.den hızlı olduğuna dair emare bulunmadığı iddiasında ise de her hangi bir hesaplama yapmadan bile davalının idaresindeki aracın yasal hız limitinin üzerinde olduğunun CD’nin izlenmesi ile hesaplama yapmadan bile anlaşılabildiğini, bilirkişinin buna dair hiçbir hesaplama yapmadan davalının kontrolündeki aracın hızlı olmadığını iddia ettiğini, bilirkişinin U dönüşü yapılmaz levhasından davacının U dönüşü yapmak istediğini iddia ettiğini, oysa davacının U dönüşü yapmadığını, kaza yerinde sola dönüş yasağı bulunmadığını, davacının sola dönüş yapmak üzere iken kazanın meydana geldiğini, bilirkişinin U dönüşü iddiasının doğru olmadığını, araç değer kaybı yönünden yapılan hesaplamanın da eksik yapıldığını, mahkeme tarafından bilirkişi raporuna karşı itirazları yönünden bir değerlendirme yapılmadan ve itirazları doğrultusunda yeniden rapor alınmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, olay yerinde keşif yapılmasına dair taleplerinin değerlendirilmediğini, keşif delilinin dikkate alınmadığını belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasarı ve değer kaybı istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu aracın davacıya ait sevk ve idaresindeki araca çarpması sonucu davacının aracında hasar ve değer kaybı oluştuğunu belirterek oluşan zararın davalılardan tahsilini istemiştir. Mahkemece davacının tam kusurlu, davalı araç sürücüsünün ise kusursuz olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Olay yeri CD görüntüleri ve kaza yerine ait fotoğrafların incelenmesi sonucu uzman bilirkişi tarafından hazırlanan 15.01.2018 raporda …. plakalı otomobil sürücüsü davacı ….., %100 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü …’ın kazanın oluşumunda kusursuz olduğunun belirlenmesi karşısında kaza ile davalı sürücü ve işletenin dolasıyla … şirketinin sorumluluğu arasında uygun illiyet bağının ortadan kalkmış olmasına ve mahkemenin gerekçesine göre yerel mahkeme kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvuru harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-İstinaf talebinde bulunan davacılardan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 54,40 TL maktu karar harcının mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna müracaat eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 17.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.