Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/334 E. 2022/1681 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No…

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/04/2019
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : Tazminat
…..
DAVANIN KONUSU : Maddi-Manevi Tazminat

KARAR TARİHİ : 23/06/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 14/07/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı asıl ve birleşen dosyada davalı … … A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili asıl dava dava dilekçesinde; 03/12/2012 tarihinde sürücü …’ın, sevk ve idaresindeki aracı ile seyri sırasında davacının sevk ve idaresindeki motosiklete çarparak davacının yaralanmasına sebebiyet verdiğini belirterek 3.000,00 TL sakatlık tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/355 Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde; 03/12/2012 tarihinde davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki aracı ile davacının sevk ve idaresindeki motosiklete çarparak davacının yaralanmasına sebebiyet verdiğini belirterek 3.000,00 TL geçici işgöremezlik zararı ve kazanç kaybı, 250,00 TL yardımcı giderler, 250,00 TL tedavi giderleri, 6.500,00 TL kalıcı işgöremezlik tazminatı (uzuv tatili ve kaybı için) olmak üzere toplam 10.000,00 TL maddi tazminat ve 50.000,00 TL manevi tazminatın olay gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili yargılamanın 30/04/2019 tarihli duruşmasında alınan imzalı beyanında; birleşen dosyaya yönelik dava dilekçesinde belirttikleri 3.000,00 TL geçici işgöremezlik ve kazanç kaybı talebinin 1.747,42 TL’sinin geçici işgöremezlik, kalan kısmının da kazanç kaybına yönelik olduğunu, kalıcı ve işgöremezlik yönünden karar verilmesini talep ettiklerini, diğer maddi taleplerine ilişkin olarak bilirkişi incelemesi taleplerinin bulunmadığını belirtmiştir.
Davalı … … … A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile; … şirketinin kusur oranı ve poliçe limiti ile sorumluluğunun sınırlı olduğunu, olayda kusur durumunun tespitinin gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … …… Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesi ile; davalı şirketin kiralamış olduğu araçtaki şoförün kusursuz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … … A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile; davanın reddini savunmuştur.
Davalılar… ve … davaya cevap vermedikleri gibi yargılamaya da katılmamışlardır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; davacının kalıcı iş göremezlik talebi yönünden; davalı … …’ya yönelik dava ve birleşen Antalya 2. Asl. Tic. Mahkemesinin 2013/355 Esas sayılı davasının; Davalılar … …… Ltd. Şti. ve … yönünden birleşen Antalya 2. Asl. Tic. Mahkemesinin 2013/355 Esas sayılı davasının Kısmen kabulüne,7.602,06 TL kalıcı iş göremezlik tazminatının davalı … … yönünden dava tarihinden (3.000,00 TL’si için 24.06.2013 tarihinden kalan kısmı tarihinden 23.08.2013 tarihinden) itibaren, diğer davalılar yönünden olay tarihi olan 02.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının geçici iş göremezlik talebi yönünden; Birleşen Antalya 2. Asl. Tic. Mahkemesinin 2013/355 Esas sayılı dosyasında davalılar … …, … …… Ltd. Şti. ve … yönünden davanın kabulü ile 1.747,42 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalı … … yönünden dava tarihi olan 23.08.2013 tarihinden, diğer davalılar yönünden olay tarihi olan 02.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının birleşen Antalya 2. Asl. Tic. Mahkemesinin 2013/355 Esas sayılı dosyasında kazanç kaybı, yardımcı giderler ve tedavi giderlerine yönelik taleplerinin reddine, davacının birleşen Antalya 2. Asl. Tic. Mahkemesinin 2013/355 Esas sayılı dosyasında davalılar … … A.Ş. ve…’a yönelik maddi-manevi tazminat davasının; Davalı … … A.Ş. yönünden manevi tazminat davasının reddine, birleşen Antalya 2. Asl. Tic. Mahkemesinin 2013/355 Esas sayılı dosyasında davacının davalılar … …… Ltd. Şti. ve …’a yönelik manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 02.12.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; karara karşı asıl ve birleşen dosyada davalı … … A.Ş. vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Asıl ve birleşen dosyada davalı … … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; davanın açılması akabinde yargılama devam ederken davacı ile davalı … şirketinin sulh olduğunu, sulha istinaden davalı şirket tarafından davacı vekiline 03.03.2015 tarihinde 7.500,00-TL ödeme yapıldığını, yerel mahkemenin istinafa konu kararında, trafik sigortası kapsamında davalı … şirketi tarafından yapılan ödeme mahsup edilmeksizin toplam tazminat tutarı üzerinden ıslah yapılmasıyla karar verildiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının istinaf yoluyla kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl ve birleşen dava, trafik kazası neticesinde cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı kalmak kaydı ile yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Somut olayda; davaya konu trafik kazasının 03/12/2012 tarihinde vuku bulduğu, mahkemece davacının kaza nedeniyle maluliyet halinin tespitine dair alınan ATK raporunda davacının vücut … çalışma gücünden %3,3 oranında kaybettiğinin ve iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceğinin rapor edilmiş olduğu, mahkemece alınan kusur raporunda kazanın oluşumunda davacı sürücünün % 75, davalı sürücünün % 25 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, davacıya yargılama devam ederken davalı trafik sigortacısı tarafından 03/03/2015 tarihinde 7.500,00 TL maddi tazminat ödemesinin yapıldığı, mahkemece alınan aktüer raporunda, yapılan zarar hesabında 1.747,42 TL geçici iş göremezlik ve 7.602,06 TL sürekli iş göremezlik zararının oluştuğu, dava sırasında davalı … şirketi tarafından yapılan ödeme tenzil edilmeden, mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.

1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinde, mahkeme kararların tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri, hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini, hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını, gerekçeli kararın yazıldığı tarihi içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim, yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk … Kurulu – 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).
Mahkemece, hüküm fıkrasının HMK.nın 297. maddesine uygun şekilde asıl ve birleşen dosyadaki taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, asıl ve birleşen dosya için ayrı ayrı , sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi ve taraflarca yapılan yargılama giderleri ile ilgili bir karar verilmesi zorunludur.
Davacı vekilinin asıl dava dilekçesinde sakatlık tazminatı talep ettiği, birleşen davada geçici ve kalıcı işgöremezlik tazminatı, tedavi gideri ve manevi tazminat talep ettiği, ancak asıl davadaki sakatlık tazminatı ibaresinin açıklamasını yapmadığı, birleşen dosyaya yönelik açıklama getirdiği, mahkemece verilen kararda davacının asıl davadaki talep mahiyeti ve kuruşlandırması yaptırılmadan ve asıl dosya ile birleşen dosya için ayrı ayrı hüküm kurulmasıyla her bir dosyadaki taleplerin tek tek karşılanması zorunluluğuna uyulmadan ve denetime uygun olmayacak şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Mahkemece anılan kurallara uyulmadan asıl dava dosyasında davacı vekiline talebin mahiyeti ve miktarı konusunda açıklama yaptırılmadan, hüküm kısmında asıl ve birleşen dava için ayrı ayrı tüm talepleri karşılayacak ve infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde karar verilmemiş olması doğru görülmemiştir.
2-Davacının davaya konu kaza sebebiyle uğradığı gerçek zararının tespiti önem arz etmektedir.
Dosya kapsamında alınan aktüer bilirkişi raporunda davacıya yargılamanın devamı sırasında davalı … şirketi tarafından yapılan ödemenin değerlendirilmediği anlaşılmaktadır.
Zarar hesabında, davalı … şirketi tarafından yargılama sırasında davacıya yapılan ödeme de tazminat miktarının hesabında göz önüne alınacak bir unsur olup somut olayda, davalı … şirketince davacıya ödemenin yapıldığı 03/03/2015 tarihi itibariyle davacının maddi zararının karşılanıp karşılanmadığının her hâlükârda tespiti zorunludur.
Zira böyle bir tespitte eğer zarar, yapılan ödeme ile karşılanmış ise ödemenin dava açıldıktan sonra yapılmış olması gözetilerek maddi tazminat talepleri yönünden dava konusuz kalacak ve konusuz kalan maddi tazminat davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, HMK’nın 331/1 maddesi gereğince davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin takdiri ile AAÜT 6. maddesi gereğince avukatlık ücretinin takdiri gerekecektir.
Bu bağlamda, davalı … şirketi tarafından yargılamanın devamı sırasında yapılan ödeme neticesinde davacının maddi zararının karşılanıp karşılanmadığı hususu irdelenmeksizin eksik inceleme ile mahkemece hüküm tesisi yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle HMK’nın 355. maddesi gereğince davalı … … A.Ş. vekilinin istinaf sebepleri sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek yapılan inceleme neticesinde, davalı vekilinin istinaf talebinin belirtilen nedenlerle kabulüne, mahkemece öncelikle davacı vekiline asıl dosyadaki talebinin mahiyeti ve miktarının açıklatılması, akabinde dosyanın aktüer bilirkişiye tevdi edilmesiyle, usulü kazanılmış haklar gözetilerek davalı … şirketince davacıya ödemenin yapıldığı 03/03/2015 tarihi itibariyle davacının gerçek zarar tutarının hesabının yapılması amacıyla aktüer bilirkişiden hüküm kurmaya ve denetime elverişli ek rapor alınması, ek raporun dosyaya sunulmasından sonra davacıya ödemenin yapıldığı 03/03/2015 tarihi itibariyle davacının maddi zararının karşılanıp karşılanmadığı hususunda tüm deliller değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi, asıl ve birleşen dosya için infazda tereddüte yer vermeyecek şekilde ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmediğinden; yerel mahkeme kararının kaldırılması ve dosyanın belirtilen gerekçeyle yerel mahkemesine gönderilmesine, kaldırma ve gönderme sebebine göre davalı … … vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı-birleşen dava davalı … … vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜ ile Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30/04/2019 tarihli 2013/443 Esas – 2019/360 Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
Davanın yeniden görülmesi için dosyanın yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, kaldırma ve gönderme sebebine göre davalı vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
2-İstinafa gelen davalı … … tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde bu davalıya iadesine,
3-Davalı tarafından yatırılan istinaf gider avansından varsa artan kısmın talebi halinde kendisine iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek kararda gözetilmesine,
5-İİK’nın 36. maddesi gereğince Antalya 1. İcra Dairesinin 2019/7206 Esas sayılı dosyasına yatırılan 19.000,00 TL teminatın yatıran tarafa iadesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK. 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 23/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.