Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/330 E. 2022/1624 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:.
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/10/2019
NUMARASI …..
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 16/06/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 29/06/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıların işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın yaya olan müvekkiline çarparak yaralanmasına neden olduğunu, davacının tedavi görmesine rağmen iş gücü kaybı meydana geldiğini, tedavi süresince bakıcı ihtiyacı olduğunu ve tedavi giderleri yapmak zorunda kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacının maluliyeti, bakıcı gideri ve tedavi gideri için 1.500,00TL maddi, 25.000,00TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile talebini 918,98 TL geçici iş görmezlik tazminatı, 9.891,19TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 1.400,00TL tedavi gideri ve 1.282,59 TL bakıcı gideri olarak ıslah etmiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili ve davalı … vekili, kaza tarihinden itibaren zamanaşımı süresinin dolduğunu, kusur oranları ve davacının maluliyetinin belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın cismani zarar nedeniyle tazminat talebine ilişkin olduğu, ilk yapılan yargılamada, davacının davasının kısmen kabulü ile 918,98 TL geçici iş göremezlik, 9.891,19 TL sürekli iş göremezlik, 1.400,00 TL zorunlu tedavi gideri, 1.282,59 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 13.492,76 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın davacıya ödenmesine karar verilmişken, davalıların istinafı üzerine mahkemece verilen kararın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi tarafından kaldırıldığı, kaldırma kararı sonrasında … Üni. … Tıp Fakültesi Adli Tıp Uzmanlarından alınan raporda; tedavi giderlerinin 4.000,00 TL olacağı ve 6 ay çalışamayacağının ve bu süre zarfında bakıma muhtaç olacağının tespit edildiği, aktüer hesap bilirkişisinden alınan raporda ise; 918,98 TL geçici iş göremezlik, 15.792,19 TL sürekli iş görmezlik, 1.287,00 TL geçici iş görmezlik-bakıcı gideri, 1400,00TL zorunlu tedavi gideri, 1.287 TL bakıcı gideri hesaplandığı, önceki kararın davacı tarafından istinaf edilmemiş olması nedeniyle davacının ilk kararda hükmedilen kadar maddi tazminat talep etmekte haklı olduğu, manevi tazminat yönünden ise 10.000,00 TL manevi tazminatın uygun olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 918,98 TL geçici iş göremezlik, 9.891,19 TL sürekli iş görmezlik, 1400,00 TL zorunlu tedavi gideri, 1.282,59 TL bakıcı gideri olmak üzere 13.492,76 TL’nin … yönünden 14/01/2008 kaza tarihinden, … şirketinden ise 14/01/2016 dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş hüküm davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece tazminat hesabına ilişkin olarak alınan 05/01/2017 tarihli rapor ile 28/05/2019 tarihli raporlar arasında çelişki olduğunu, raporlara itiraz ederek çelişkinin giderilmesi için rapor alınması talep edildiği halde haksız olarak taleplerinin reddedildiğini, bu nedenle kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bozma öncesindeki rapora davacının itiraz etmemiş olması nedeniyle usuli kazanılmIş hakkının olduğunu, hesaplamanın 2017 yılı asgari ücreti üzerinden yapılması gerektiğini, 2019 yılına göre yapılmasının hatalı olduğunu, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu raporu ile … Üni. Tarafından tanzim edilen raporlar arasında çelişki oluştuğunu, çelişki giderilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu, ayrıca, davaya konu alacak nedeniyle Konya 3. İcra Müdürlüğünün 2018/38 E. Sayılı dosyasına … Hesabı tarafından 21.257,85 TL ödemede bulunulduğunu, buna rağmen ödeme açısından tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla denilmemesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemidir.
Davacının 14/01/2008 tarihinde geçirdiği kaza nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemli olarak açtığı davada, Mahkemenin 2016/119 E., 2017/182 K. sayılı, 22/03/2017 tarihli kararı ile davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş iken, davalıların istinaf başvurusu üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin 2017/1177 E. 2018/48 K. Sayılı 23/01/2018 tarihli kararı, sair istinaf talepleri incelenmeksizin tek adli tıp uzmanından alınan maluliyet raporunun yeterli olmadığı, maluliyet raporunun Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan yahut Üniversitelerin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlıklarından alınması gerektiğinden bahisle kararın kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkemece yeninden yapılan yargılamada, … Üni. … Tıp Fakültesi Hastanesinden, Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı ve Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Başkanlığında görevli uzmanlardan alınan 06/06/2019 tarihli raporda, davacının meydana gelen kaza neticesinde %35 oranına sürekli iş göremezliğinin meydana geldiği, iyileşme süresinin 6 ayı bulacağı, bu süre zarfında başka birisinin bakımına muhtaç kaldığı, SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinin 4.000,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
Mahkemece, aktüer hesap bilirkişisinden alınan 28/05/2019 tarihli raporda; kusur raporuna göre kazanın meydana gelmesinde davacının %65 oranında, davalı sürücünün ise %35 oranında kusurlu olmasına göre yapılan hesaplamada, geçici iş göremezlik tazminatının 918,98 TL, sürekli iş göremezlik tazminatının 15.792,19 TL, geçici bakıcı giderinin 1.282,59 TL, SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderinin 1.400,00 TL olduğu hesaplanmış, daha önce kaldırılan mahkeme kararını, davacının istinaf etmemesi nedeniyle taleple bağlı kalarak kaldırma kararında kabul edilen miktarda tazminata karar verilmiştir.
1-Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi tarafından verilen kaldırma kararı sonrasına alınan 28/05/2019 tarihli hesap raporu ile öncesinde alınan 05/01/2017 tarihli rapor arasında çelişki olduğundan bahisle raporun karar vermeye elverişli olmadığını ileri sürmüştür.
İlk derece mahkemesi tarafından esastan verilen kararın, davacı tarafından istinaf edilmeksizin davalı tarafından istinaf edilmesi halinde, davalı lehine usulü kazanılmış hak oluşacağından, kaldırma kararı sonrası yeniden yapılacak yargılamada, yeniden hesap raporu alınmasının gerek olduğu durumlarda hesaplama, ilk hükme esas alınan rapor tarihindeki verilere göre yapılması gerekir. Ancak kaldırma kararından önce alınan rapordaki hesaplamanın Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından benimsenen hesaplama yöntemlerine uygun olması durumunda, şayet hesaplamada uygulanacak kusur veya maluliyet gibi verilerde değişiklik olmaması durumunda mahkemece yeniden rapor alınmaksızın ilk rapora göre karar verilebilir. İlk rapora göre karar verilecek durumda, sonradan alınan raporun karar vermeye elverişli olmaması durumunda mahkemece kaldırma kararından önceki rapora göre karar verebileceğinden, ayrıca çelişki giderilmesi için yeniden rapor alınmasına gerek yoktur.
Somut olayda; mahkemece verilen ilk kararın maluliyet raporunun uygun olmadığından bahisle kaldırılmasına karar verilmiş, mahkemece yapılan yargılama neticesinde heyetten alınan raporda da maluliyet, geçici iş göremezlik süresi ve bakıma muhtaçlık süresi kaldırma kararından önceki ile aynı oranda tespit edilmiştir. Sonrasında 28/05/2019 tarihinde alınan hesap raporunda aktüer hesap bilirkişi tarafından tazminat hesabında rapor tarihindeki verilere göre hesaplama yaparak tazminat miktarını belirlemiştir. Mahkemece kaldırma kararından önce verilen karara yönelik davacının istinafı bulunmamasına ve davacı tarafından mahkemece hükmedilen tazminat miktarı kabul edilmiş olmasına göre davalıların istinafı üzerine kaldırılan karar sonrası alınan raporda ilk hükme esas alınan rapor tarihindeki verilere göre hesaplama yapılması gerekirken, rapor tanzim tarihindeki verilerek göre hesaplama yapılması doğru değil ise de, mahkemece daha önce hüküm altına alınan miktar ile sınırlı olarak tazminata hükmetmiş olmasına, 05/01/2017 tarihili raporda yapılan hesaplamanın rapor tarihindeki verilere ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından kabul edilen hesaplama yöntemine uygun olmasına, alınan raporda davalılar lehine olabilecek hata bulunmamasına göre, 28/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda, rapor tarihine göre hesaplama yapılmış olması sonuca etkili görülmemiştir.
2-Davalı vekili tarafından, davacının maluliyet raporunun da karar vermeye elverişli olmadığı, Sulh Ceza Mahkemesi tarafından ceza yargılamasında….. İhtisas Kurulundan alınan rapor ile mahkemece hükme esas alınan rapor arasında çelişki oluğu ileri sürülmüş ise de, alınan raporlar arasında çelişki bulunmamasına, Mahkemece hükme esas alınan raporun kaza tarihinde yürürlükte bulunan Sağlık İşlemleri Tüzüğüne göre hazırlanan çalışma gücünün yitirilmesinin veya azalmasının tespitine yönelik olmasına, Ceza Mahkemesinde alınan raporda ise bu yönde bir belirleme yapılmamasına, alınan raporun, davacının muayenesi yapılarak, tedavi evrakları ve son durum raporları değerlendirilerek hazırlanmış olmasına ve meydana gelen yaralanmasına uygun olmasına göre davalı vekilinin maluliyet raporuna yönelik istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
3-Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; diğer davalı tarafından ilk karar sonrası Konya 3. İcra Müdürlüğü’nün 2018/38 E. Sayılı dosyasına 21.257,85 TL ödeme yapılmasının nazara alınmadığı ileri sürülmüş ise de; İİK’nın 40. Maddesi “(1) Bir ilâmın bölge adliye mahkemesince kaldırılması veya temyizen bozulması icra muamelelerini olduğu yerde durdurur. (2) Bir ilâm hükmü icra edildikten sonra bölge adliye mahkemesince kaldırılır veya yeniden esas hakkında karar verilir ya da Yargıtayca bozulup da aleyhine icra takibi yapılmış olan kimsenin hiç veya o kadar borcu olmadığı kesin bir ilâmla tahakkuk ederse, ayrıca hükme hacet kalmaksızın icra tamamen veya kısmen eski hâline iade olunur. (3)Ancak üçüncü şahısların hüsnü niyetle kazandıkları haklara halel gelmez.” hükmünü içermektedir. Mahkemenin ilamlı icraya esas alınan kararı kaldırıldığından ve yeniden esas hakkında karar verildiğinden, yeniden verilen karar gereğince yapılan ödeme infaz aşmasında nazara alınacağından, mahkeme kararında ayrıca mahsubuna yahut “tahsilde tekerrür olma olmamak üzere” olduğunun belirtilmesine gerek bulunmamaktadır. Bu nedenle davalının buna ilişkin istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
Buna göre; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, kaldırma kararından önce alınan hesap raporunda, tazminat hesabında esas alınan verilerde kaldırma kararı sonrasında yeniden hesaplamayı gerektirecek bir değişiklik olmamasına ve kaldırma kararı öncesindeki bilirkişi raporunda hesaplamada davalı aleyhine olabilecek hatanın bulunmamasına, mahkemece de, kaldırma kararında hesaplanan miktarı geçmemek üzere tazminat miktarını belirleyerek karar verilmiş olmasına, alınan maluliyet raporunun karar vermeye elverişli olmasına, kaldırılan karara istinaden yapılan ilamlı icra kapsamında yapılan ödemenin İİK’nın 40. Maddesi gereğince infazda nazara alınacak olmasına göre davalı … vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.604,79 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 401,21 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.203,58 TL harcın davalı …’tan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 16/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.