Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/288 E. 2022/1441 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/288 – 2022/1441
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/288
KARAR NO : 2022/1441

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/12/2019
NUMARASI : 2016/941 Esas 2019/1234 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 02/06/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 02/06/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 30/09/2016 tarihinde dava dışı sürücü …’ın kullandığı ve davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu davalı şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı araç seyir halinde iken, dava dışı …’ın kullandığı … plaka sayılı araç ile çarpışmaları sonucu, davacının vücut bütünlüğünü yitirecek şekilde yaralanmasına yol açtığını belirterek fazlaya ilişkin haklı saklı kalmak kaydı ile yaralanma nedeniyle poliçe kapsamında geçici ve daimi iş göremezlik tazminatı olarak 2.200,00 TL maddi tazminatın 01/12/2016 olan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili isteminde bulunmuş, ıslah dilekçesi ile istemini 4.921,05 TL’ye yükseltmiştir.

Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde, kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirkete kaza tarihi itibariyle müvekkili şirket nezdinde sigortalı olup, hatır taşımacılığının söz konusu olduğunu, sorumluluklarının poliçedeki limit ile sınırlı olmak kaydı ile belirlenecek kusur oranına göre gerçek zarar ile sınırlı olduğunu, avans faizi talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, taraflarca delil olarak dayanılan trafik kazası tespit tutanağı, kaza ile ilgili ceza dosyası örneği, davalı şirket tarafından düzenlenen … plakalı araç ile ilgili ZMSS poliçe örneği, davacının tedavi gördüğü hasta dosyaları temin olunduktan sonra … Üniversitesi Adli Tıp Kurumu Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 18/04/2019 tarihli rapordan, davacının 4 ay süreli geçici olarak iş göremezlik halinde kaldığı, vücut genel çalışma gücünü yitirmediğinin anlaşıldığı, Sosyal Güvenlik Kurumu … İl Müdürlüğünce verilen müzekkere cevabında davacı …’a 30/09/2016 tarihinde geçirmiş olduğu kaza nedeniyle rücu’a tabi geçici iş göremezlik ödemesinin yapılmadığı, bilirkişi kurulundan alınan 23/10/2019 tarihli raporda, kazanın oluşumunda davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, kaza nedeni ile davacının kalıcı iş göremezlik zararı alacağının olmadığı, geçici iş göremezlik zararının ise 4.921,05 TL olarak belirlendiği, belirlenen zararın poliçe limiti kapsamında kaldığı, temerrüdün 25/11/2016 tarihinde oluştuğu, yasal faiz talep edilebileceğinin belirlendiği gerekçesiyle Davanın KABULÜ İLE, 4.921,05 TL’nin 01/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, dosyadaki maluliyet raporuna karşı itirazların giderilmesi ve yeni alınacak rapor üzerinden yapılacak hesaplama sonrası ile davamızın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, öncelikle dosyanın … Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na veya İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas dairesine gönderilerek, itirazları karşılar rapor alınmasını ve yeni maluliyet raporu alındıktan sonra, hesap bilirkişisine gönderilmesini talep ettiklerini, … Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan rapor içeriğinde de, müvekkilin sol el bilek fleksiyonunun 30 derece kısıtlı olduğu yönünde tespit dahi varken, ayrıca Mersin Üniv. tıp fakültesi hastanesinden alınan son durum evraklarında da yine hareket kısıtlılığı ve açı kaybı olduğuna yönelik tespitler varken, raporun sonuç kısmında özür bulunmadığı denilerek, rapor içinde dahi açıkça çelişki yaratıldığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … Sigorta AŞ vekili istinaf dilekçesinde, geçici iş göremezlik talebi yönünden kurulan kararın hatalı olduğunu, geçici iş göremezlik ödeneğinin teminat kapsamında bulunmadığını, Yerel mahkemece davacının talep sonucu açıklattırılmadığını, . 6100 sayılı HMK madde 119/1-ğ fıkrasında belirtildiği üzere; “Açık bir şekilde talep sonucunun eksik olması halinde aynı kanunun 119/2 maddesinde hâkim davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması hâlinde dava açılmamış sayılır hükmü”nün bulunduğunu, davacı, dava dilekçesinde sürekli ve geçici iş göremezlik zarar olarak 2.200,00 TL talep etmişse de, bu talebinin ne kadarının geçici ne kadarının sürekli iş göremezliğe dair olduğunun ifade edilmediğini, mahkemece talep sonucunun açıklattırılması için 1 haftalık kesin süre verilmesi, bu süre zarfında açıklanmazsa davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, Yerel mahkeme davanın kabulüne karar verildiğini, Ancak mahkemece aldırılan maluliyet raporuna göre davacının sürekli maluliyeti bulunmadığını, dolayısıyla sürekli iş göremezlik açısından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini Yerel mahkemece yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hesabı hatalı hesap edildiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekili ile davalı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Talep sonucu açık değilse, hakim 6100 sayılı HMK’nın 31.maddesi gereği, davacıya talep sonucunu açıklattırmalıdır. Yine aynı Yasanın 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesi gereği, talep edilenden fazlasına karar verilemeyeceğinden davacı, nelerin hüküm altına alınmasını (davalının neye mahkûm edilmesini) istediğini, açık ve noksansız bir şekilde dava dilekçesinin talep sonucu (netice-i talep) bölümünde bildirmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı vekili tarafından, dava dilekçesinde istenen talep miktarları ayrı ayrı gösterilmemiştir. Dava dilekçesindeki eksiklik giderilmediğinden bu alacak kalemlerinin ayrı ayrı ne miktarda talep edildiği belirsiz kalmıştır. Mahkeme tarafından ise, söz konusu alacak kalemleri için talep sonucu ayrıştırılıp açıklanması adına davacı vekiline süre de verilmemiştir.
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hâkime aittir (6100 Sayılı HMK mad.33). Talep sonucunun açık olmaması durumunda, HMK’nın 31. maddesine göre Mahkemece, davacıya talep sonucunun açıklattırılması gerekir. Bu hükümde, “Hakim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişki gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir, soru sorabilir, delil gösterilmesini isteyebilir” denilmekte ise de, bunu sadece hakime tanınan bir yetki şeklinde değil, aynı zamanda hakime verilen bir ödev olarak anlamak gerekir.
Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında, davacı vekilinin maddi tazminat isteminin kuruşlandırılması için süre verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu hüküm kurulması isabetli görülmediğinden davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebeplerinin kabulüne, 6100 sayılı HMK’nın 353/1.a.6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen hususlardaki eksiklikler tamamlanarak yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, davalı vekilinin diğer istinaf sebeplerinin, davacı vekilinin ise tüm istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 26/12/2019 tarihli 2016/941 Esas 2019/1234 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davacı ve davalıdan alınan istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden tarafa iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-İİK’nın 36 maddesi gereğince Ankara 13. İcra Dairesinin 2020/446 Esas sayılı dosyasına yatırılan 13.000,00 TL teminatın yatıran tarafa iadesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 02/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.