Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/274 E. 2022/1534 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No…..
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/10/2019
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 09/06/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 10/06/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 28/06/2016 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile Kayseri İli istikametinden Bünyan İlçesi istikametine seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüjdeki beton çalışması yapan işçilerden müvekkiline çarpması sonucu çift taraflı yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda araç sürücüsünün 2918 Sayılı KTK’da yer alan 52/1-c kuralını ihlal ettiği gerekçesiyle kusurlu bulunduğunu, yaya olan müvekkilinin ise bu kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, … plakalı aracın davalı sigorta şirketine … numaralı Zorunlu Karayolu Motorlu Araçlar Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, davalı sigorta şirketine ait bu poliçenin kaza tarihi itibariyle kişi başına sakatlanma halinde 310.000,00-TL teminat sağladığını, davalıya iadeli taahhütlü usulde teminat limitleri içinde ödeme yapması ihtarının 18/10/2016 tarihinde tebliğ edildiğini, ihtarı tebliğ alan davalının 8 iş günü içerisinde ödeme yapmayarak 31/10/2016 tarihinde temerrüde düştüğünü ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik asgari 100,00-TL maddi tazminat bedelinin temerrüt tarihiden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 16/04/2016-2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … nolu Karayolu Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile sigortalandığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun Trafik Poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı bulunduğunu, müvekkili şirketin ancak sigortaladığı araç işletenin sorumluluğu nispetinde zarardan sorumlu tutulabileceğini, dava konusu olayın iş kazası olup olmadığının tespit ile… Kurumu’ndan davacıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin sorulmasını talep ettiklerini, 5510 Sayılı Kanunun 21.maddeye göre peşin sermaye değerinin TBK. Mad. 55 kapsamında tazminattan indirilmesi gerektiğini, davacının… Kuruluşlarından herhangi bir ödeme alıp almadığının tespitini talep ettiklerini, aktüer hesabı yapılırken kullanılan yaşam tablosuna göre bakiye ömür, bilinen dönem, aktif ve pasif dönemin ayrı ayrı ve denetime elverişli biçimde hesaplanması gerektiğini ayrıca yıllık artırımsız net gelir, yüzde on artış yapılmış tutar ve yüzde on iskontolu gelirin üç ayrı sütun halinde açık şekilde dökümün yapılması gerektiğini, dava konusu talebin zarara ilişkin olduğunu ve taraflar arasında ticari bir ilişki de bulunmadığından ticari faiz isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacı tarafından 28/06/2016 tarihinde orta refüjde çalışma yaptığı esnada davalı tarafından sigortalı bulunan (16/04/2016-2017 poliçe başlangıç-bitiş tarihi, 230488016 poliçe numaralı) dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kendisine çarpması sebebiyle sürekli iş göremezlik tazminatı talep edilmiş olmakla; davacıda meydana gelen maluliyet oranının tespiti için dosyanın İstanbul ATK’ya gönderildiği, söz konusu ATK tarafından hazırlanan 15/01/2018 tarihli rapora göre, davacının %12,1 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin 28/06/2016 tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceğinin rapor edildiği , kusur yönünden alınan bilirkişi raporunda , … plakalı davalıya sigortalı araç sürücüsü …’ın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 47/d, 52/b-c ve 56/c maddelerinde belirtilen kuralları ihlal etmesi nedeniyle olayda %100 oranında asli kusurlu olduğu, davacı yaya … ve dava dışı diğer yaya …’ın herhangi bir kural ihlalleri görülmediğinden dolayı olayda kusursuz olduklarının belirtildiği, olaya neden olan sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç davalı sigorta şirketine Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğundan dolayı Karayolları Trafik Kanunun 85/1 maddesi uyarınca kusur oranında ve poliçe limitleri dahilinde meydana gelen zarardan sorumluluğunun bulunduğu, tazminat yönünden, sigorta poliçesinin kaza tarihini kapsadığı ve sakatlanma halinde şahıs başına azami teminat limitinin 310.000,00-TL olduğu, davalı sigorta şirketinin 31/10/2016 tarihinde temerrüdünün oluştuğu davacı …’ın trafik kazası sonucu uğradığı ZMMS Genel Şartları ve Eki Düzenlemelere Göre değerlendirme ve Hesaplamada Sürekli İş Göremezlik nedeni ile oluşan maddi zararının 67.221,74-TL olduğunun rapor edildiği , Kayseri … … Müdürlüğü’ne 28/06/2016 tarihli kaza nedeni ile …’ın (T.C:…) yaralanması nedeniyle peşin sermaye değerli rücuya tabi bir gelir bağlanıp bağlanmadığı, bağlandıysa ilk peşin sermaye değeri ve ödeme yapılmışsa ödeme miktarı ve tarihinin ne olduğunun sorulduğu, gelen yazı cevabı doğrultusunda ek rapor için bilirkişi heyetine tevdi edildiği, söz konusu bilirkişi tarafından sunulan 04/03/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda; rapor tanzim tarihinden sonra dosyaya temin edilen SGK’nın cevabi yazılarından, davacının kaza tarihi itibarıyla Kurum sigortalısı olmaması nedeniyle, geçici iş göremezlik ödeneği ödenmediği ve rücuya tabi herhangi bir gelir bağlanmadığı anlaşıldığından, hesaplanan tazminattan bu hususta herhangi bir indirime gidilemeyeceği değerlendirmesinden hareketle, davalı vekilinin itirazının, 25/09/2018 tarihli bilirkişi raporunda yer alan değerlendirme ve hesaplamaları değiştirecek nitelikte olmadığının rapor edildiği , davacı vekilinin 19/03/2019 tarihli beyan dilekçesinde müvekkilinin hak kaybına uğramaması için 2019 asgari ücret verileri dikkate alınarak hesap yapılmak üzere aktüere tevdiini talep ettiğinden, dosyanın ek rapor için aktüer bilirkişiye tevdi edildiği söz konusu ek bilirkişi raporunda; davacı …’ın trafik kazası sonucu uğradığı, ZMMS Genel Şartları ve Eki Düzenlemelere göre değerlendirme ve hesaplamada, Sürekli İş Göremezlik nedeni ile oluşan maddi zararının 85.721,69-TL olduğunun rapor edildiği gerekçesiyle Davanın kabulü ile; 85.721,69-TL’nin 31/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Şirketi vekili istinaf dilekçesinde, davacı için dava konusu olayın iş kazası niteliğinde olduğunu, Yerel Mahkemece PSD ödemesi sorgulanmadan eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, bu halde 698 sayılı TBK md. 55 amir hükmü gereği davacı yanın SGK’dan ödeme alıp almadığının; almış ise rücuya tabi olup olmadığının sorulması, henüz almamış ise SGK’ya iş kazası için başvuruda bulunması, tazminat ödemesi yapılmaması halinde SGK’ya karşı açacağı davanın bekletici mesele yapılması gerekirken işbu işlemler yapılmadan hüküm tesis edildiğini, kişinin SGK kaydının olup olmamasının PSD – İş kazası tespitinde önem arz etmediğini, SGK kaydı bulunmayan kişilerin de iş kazası sebebiyle PSD ödemesi alabildiğini, dayanak bilirkişi raporunda hatalı bir şekilde sigortalı araç sürücüsüne kusur atfedildiğini, mahkeme kararına esas teşkil eden maluliyet raporunun hiçbir somut veriye dayanmadan çok fazla olarak tespit edilmiş olup kaza ile illiyeti bulunmayan arazların da tespiti yapıldığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle sürekli iş görmezlik tazminatı istemine ilişkindir.
TBK 51. maddesi uyarınca tazminatın kapsamının hakim tarafından belirlenmesi zaruridir. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Yargıtay 4 Hukuk Dairesi (Kapanan 17. Hukuk Dairesi) tarafından tazminat hesaplanmasında esas alınacak yaşam tablosu ile ilgili görüş değişikliğine gidilmiş, (Yargıtay 17.HD 22/12/2020 tarih, 2019/5206 Esas – 2020/8874 Karar sayılı ilamı, 14/01/2021 tarih 2020/2598 Esas – 2021/34 Karar sayılı ilamı) destek ve hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda 1931 tarihli “PMF” yaşam tablosuna göre belirlenmekte iken Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmaları ile “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumunca da ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosuna göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir. Bu itibarla, tazminat hesaplanmasında TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yönteminin esas alınması gerekir.
Bu nedenle aktüer raporunda %1,8 teknik faiz tatbik edilmesi doğru görülmemiş ise de, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 21/6/2021 tarih ve 2021/2457 Esas, 2021/3304 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, karara esas alınan rapordaki hesap biçiminin davalı lehine olması ve aleyhe hüküm kurma yasağı gereği tazminat hesap biçimi kaldırma sebebi yapılamayacağından bu husus eleştirilmekle yetinilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine; özellikle, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyet oranının kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine uygun biçimde belirlendiği uzman bilirkişi heyeti raporunun benimsenmiş olmasına; dava dışı SGK Başkanlığı tarafından davacıya iş kazası kolundan rücuya tabi ödeme yapılmadığı bildirildiğinden, bu nedenle tazminattan indirim yapılmamasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı sigorta vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … AŞ. vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davalı … … … Sigorta A.Ş’den alınması gereken 5.855,65 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.464,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.391,65 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 09/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.