Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/27 E. 2022/1272 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/27 – 2022/1272
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/27
KARAR NO : 2022/1272

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/04/2019
NUMARASI : 2017/368 Esas 2019/361 Karar

DAVACILAR :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 18/05/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 27/05/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18/04/2018 tarihinde, dava dışı sürücü … idaresinde bulunan … plakalı aracın yaya …’a çarpması ile meydana gelen kaza sonucunda davacının ağır şekilde yaralandığını ve sürekli iş göremezliğe uğradığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 500,00-TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı sigorta şirketi tarafından yapıldığını, kaza nedeni ile doğan zarardan davalı şirketin poliçe limiti ile sınırlı olarak ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, sigortalı aracı kullanan sürücünün kazanın meydana gelmesinde kusuru olmaması ve kazanın davacı yayanın ağır kusuru ile meydana gelmesi nedeni ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davalı sigorta şirketine ZMMS sigortalı olan aracın dava dışı sürücü idaresinde seyir halindeyken, davacının yoldan koşarak karşıya geçtiği sırada kendisine çarpması ile meydana gelen kazanın oluşunda davacı küçüğün tam kusurlu olması nedeni ile davanın reddine karar vermiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kazaya ilişkin olarak düzenlenen kusur raporunun eksik soruşturma evraklarına dayanılarak düzenlediğini, olay anını gösterir kamera kayıtları ve eksik evraklar tamamlandıktan sonra yeniden kusur raporu alınması gerekirken eksik incelemeye dayalı kusur raporuna dayanılarak davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Dava dışı sürücü idaresinde bulunan sigortalı aracın, davacıya çarpması ile meydana gelen kazaya ilişkin olarak düzenlenen kaza tespit tutanağında; yoldan geçiş kurallarına aykırı davranarak, ani olarak yola fırlayan yayanın kusurlu olduğu, sürücünün ise kusurunun bulunmadığı belirtilmiştir. Kazaya ilişkin olarak Cizre Cumhuriyet Savcılığı’nın 2016/6346 hazırlık dosyasında, kazanın oluşu ve kusura ilişkin olarak herhangi bir inceleme yapılmaksızın, şikayet yokluğundan, 24/10/2016 tarihinde takipsizlik kararı verilmiştir.
Yerel Mahkemece, hazırlık dosyası getirtildikten sonra dosya kül halinde Ankara Adli Tıp Kurumu’na gönderilmiş, ATK tarafından düzenlenen 10/01/2019 tarihli raporda; hazırlık dosyası, ifadeler ve CD görüntüleri incelendikten sonra raporun düzenlendiği belirtilerek, Mobese görüntülerinde kaza anının görülmediği, diğer delillere göre kazanın yerleşim yerinde, gündüz vakti meydana geldiği, sürücünün yakın mesafeden yola koşarak giren yaya çocuğa çarpmasında kural ihlalinin olmadığı, çocuğun ise araçlara ilk geçiş hakkını vermediği ve kendi can güvenliğini tehlikeye atacak şekilde geçiş yaptığı için tam kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Dosyadaki mevcut delillere göre; dava konusu kazaya ilişkin olarak, kaza tespit tutanağında yapılan değerlendirme ile Yerel Mahkeme tarafından Adli Tıp Kurumu’ndan alınan bilirkişi raporunun aynı yönde olduğu ve kazanın, davacı yayanın araç yoluna kontrolsüzce girmesi sonucu meydana geldiği, oluş itibari ile sigortalı araç sürücüsünün kusurunun olmadığı belirlenmiştir. Uzman bilirkişilerce yapılan kusur tespitinin dosya kapsamındaki oluşa, usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, Yerel Mahkemece bu kusur tespiti ile davanın reddine dair karar vermiş olmasında bir usulsüzlük görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 3531-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 36.30-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere 18/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.