Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/268 E. 2022/1438 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 26. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/11/2019
NUMARASI : …..

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 02/06/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 03/06/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … … A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde;14/08/2017 tarihinde müteveffa …’ın davalı … şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı motosikletle seyir halinde iken önüne aniden atlayan köpeğe çarpması sonucu motosikletten düşerek boyun kırılmasına bağlı olarak olay yerinde hayatını kaybettiğini, kaza tespit tutanağına göre müteveffa …’ın herhangi bir kusurunun bulunmadığı kanaatine varıldığını, müvekkillerinin kaza neticesinde vefat eden …’ın desteğinden yoksun kaldığını, müvekkillerinin zararından davalı … şirketinin poliçe limiti ile sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik …’ın desteğinden yoksun kalan kızı … … için 3.000,00 TL, annesi … … için 2.000,00 TL olmak üzere toplam 5.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili 01/08/2019 tarihli dilekçesi ile, alacak taleplerini davacı … … için 40.532,80 TL’ye, … … için 118.508,57 TL’ye yükseltmiş noksan harcı tamamlamıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacıların tazminat taleplerinin Karayolları Trafik Kanunun madde 92., Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS poliçesi genel şartlar ve Yargıtay uygulaması gereğince reddedilmesi gerektiğini, olayda müteveffanın kusurlu olduğunu, davacıların üçüncü kişi olarak kabulünün mümkün olmadığını, müteveffanın gelirinin tespit edilmesi gerektiğini, kaza tarihinden itibaren faiz talebinin yasal dayanağı bulunmadığını savunmuş ve davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, 14/08/2017 tarihinde davalı … şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olan … plaka motosikletle seyir halinde iken aniden önüne çıkan köpeğe çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında …’ın vefat ettiği, geride mirasçıları olan davacıları bıraktığı, davacıların müteveffanın ölümü ile destekten yoksun kaldıkları, dosya kapsamında alınan kusur raporu ile bu kapsamda yargılama sürecinde sunulan ve hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda yapılan değerlendirmede; vefat eden …’ın meydana gelen trafik kazasında kusurunun bulunmadığı, davacı anne … …’ın 118.508,57 TL, kızı … …’ın 40.532,80 TL destekten yoksun kalma tazminatına hak kazandıkları, davacılar vekilinin ıslah dilekçesi doğrultusunda bu meblağda maddi tazminata hükmetmek gerektiği, davacıya ait motosikletin ruhsat bilgilerine göre kullanım amacı ticari olmadığın anlaşılmakla olay tarihinden itibaren yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar vermek gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacı … …’a ilişkin davanın kısmen kabulü ile 40.532,80 TL tazminatın 27/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davacı … …’a ilişkin davanın kısmen kabulü ile 118.508,57 TL tazminatın 27/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … … … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde, müteveffanın, davaya konu sigortalı aracın işleteni ve aynı zamanda sürücüsü olduğunu, müteveffanın mirasçılarının taleplerinin Karayolları Trafik Kanunu ve Genel Şartlar gereği teminat dışı olduğunu, bu nedenle davanın reddi gerekmekte iken, kabulünün haksız olduğunu, dava konusu poliçenin tanzim tarihi 08.12.2016 olmakla, dava konusu uyuşmazlığın çözümünde 01.06.2015 tarihli zorunlu mali sorumluluk sigortası müvekkil … şirketi konu poliçe ile işletenin sorumluluğunu teminat altına almış olduğundan işletenin sorumlu olmadığı bir hususta sorumlu tutulamayacağı gözetilerek davanın reddi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf edenin sıfatı gözetilerek ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı taraf, kaza yapan aracı ZMSS ile sigortalayan şirket olup sorumluluğu, 2918 Sayılı KTK’nın 91 ve devamı maddeleri gereğince, araç işleteni tarafından yaptırılması zorunlu olan ve 92. Maddesi kapsamında belirtilen haller dışındaki işletenin sorumluluğunu üstlenen mali sorumluluk poliçesinden kaynaklanan zararlarla sınırlı olduğundan davalı ancak … teminatı kapsamındaki zararlardan sorumludur.
Davalının sorumluluğunun belirlenmesinde 01.06.2015 tarihinden önceki ZMSS Genel Şartlarında ve 2918 Sayılı KTK’nun 92. maddesinde sigortalı araç sürücüsünün kendi kusuru ile vefatını da kapsayacak şekilde hak sahiplerinin zararlarının … teminatı kapsamında olmayacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığından, gerek Yargıtay HGK’nın, gerekse Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin İçtihatları ile sigortalı araç sürücüsünün kendi kusuru ile vefatında, desteğinden mahrum kalan hak sahibi üçüncü kişilerin zararlarının nitelik itibariyle yansıma zarar olmadığı, hak sahiplerinin doğrudan zararı olduğu belirtilerek, … teminatı kapsamında olduğu kabul edilerek sigortanın sorumluluğuna gidilmiştir.
01.06.2015 tarihinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında değişiklik yapılarak Genel Şartlar A.6. maddesinin (c) bendinde; “İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri” ve (d) bendinde; “Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri” açısından sigortanın sorumlu olmayacağı düzenlenmiştir. Sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile vefatı nedeniyle hak sahiplerinin destek zararları da bu kapsamdadır. Nitekim 26.04.2016 tarihinde poliçenin düzenlenme tarihinden sonra ve fakat kaza tarihinden önce yürürlüğe giren 6704 Sayılı Kanun 4. Maddesi ile 2918 Sayılı Yasanın 92. Maddesine eklenen “h” ve “i” maddelerinde de bu konuda düzenleme yapılmış, ilgili maddelerin Anayasa’ya aykırı olduğundan bahisle yapılan iptal başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesince 2019/40 E. 2020/40 K. Sayılı 17/07/2020 tarihli kararda teminat kapsamının belirlenmesine ilişkin 2918 Sayılı Yasanın 92. Maddesinin “i” bendinin Anayasaya aykırı olduğundan iptaline karar verilmişken, “h” bendinde yer alan … teminatı kapsamında kalmadığı belirtilen “İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri” maddesine ilişkin gerekçede; “2918 sayılı Kanun’un 92. maddesinin itiraz konusu (h) bendinde ilgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat taleplerinin zorunlu mali sorumluluk sigortasının kapsamında olmadığı belirtilmektedir. Kanun’da ilgililerin kimler olduğu belirtilmemiş ise de anılan ibareyle ifade edilenin kazaya uğrayan kişi dışında tazminat talep edebilecek kişiler olduğu anlaşılmaktadır. Kuralda yer alan “…sigortalının sorumluluk riski…” ibaresinin anlamı da değerlendirilmelidir. Yukarıda da açıklandığı üzere zorunlu mali sorumluluk sigortasının amacı işletenin Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen hukuki sorumluluğunu güvence altına almaktır. Dolayısıyla bu hukuki sorumluluğunu … ettirmekle yükümlü olan işletenin sigortalı konumunda olduğu, sigortalının sorumluluk riskinin ise Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen hukuki sorumluluk kapsamında gerçekleşmesi olası risklerle sınırlı olduğu anlaşılmaktadır. Bu yönleriyle kuralın belirsiz olduğu söylenemez.” denilerek 2918 Sayılı yasanın 85. Maddesi kapsamında kalmayan, üçüncü kişilerin zararlarının … kapsamında kalmadığına yönelik bir düzenleme olduğundan bahisle düzenlemenin belirli olduğu ve Anayasaya aykırı olmadığından iptal talebinin reddine karar verilmiştir.
Buna göre, davalıya sigortalı aracın sürücüsünün kendi kusuru ile meydana gelen ölüm olayında, hak sahibi üçüncü kişilerin destek zararlarından sigortanın sorumlu olup olmadığı, 2918 Sayılı Yasanın 92/h maddesinin 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe girmiş olması ve Anayasa Mahkemesi gerekçesine göre söz konusu zararların 92. maddenin “h” bendi kapsamında değerlendirilecek olması karşısında, bu tarihten sonra meydana gelen kazalarda 2918 Sayılı Yasanın 85. Maddesi kapsamında işletenin sorumlu olmadığı hususların, … teminatı kapsamında olmayacağı kanun ile düzenlenerek açıklığa kavuşturulmuştur. Bu nedenle 26.04.2016 tarihinden sonraki tek taraflı kazalarda zarar dolaylı yada doğrudan olsun, 2918 Sayılı Yasanın 85/1. Maddesi gereğince işletenin sorumluluğu olmadığı durumlarda, sigortacının da sorumluluğu olmayacaktır.
Bu itibarla, 2918 Sayılı Yasanın 91. maddesinde işletenin 85/1 maddesi kapsamında oluşan sorumluluğu yönünden ZMSS yaptırmasına ilişkin zorunluluk bulunması, 2918 Sayılı Yasanın 85/1 maddesi kapsamı dışındaki zararlar yönünden ise kanunda ZMSS yaptırılmasına ilişkin emredici hüküm bulunmaması, 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren 2918 Sayılı KTK’nın 92/h bendi ile Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.6. maddesi (d) bendinde destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin, teminat kapsamı dışında tutulması gerekecektir.
Somut olayda, destek şahsın kusuruna denk gelen zararlar sigortanın teminat kapsamı dışında tutulmuş olup, yüzde yüz kendi kusuru ile kendi ölümüne neden olan sürücü veya işletenin kusurun tamamı kendisine ait olması halinde desteğinden yoksun kalanların tazminat talepleri de zorunlu malî sorumluluk sigortasının teminatı kapsamı dışında olmakla birlikte, desteğin kusurlu bulunmaması nedeniyle bu nedenle teminat kapsamında değerlendirilebilmesi mümkün olmakla beraber, KTK 86/2.maddesi “işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur” hükmünü içermektedir.
Açıklanan hüküm ışığında somut olaya bakıldığında, kazanın yola çıkan köpek nedeniyle meydana geldiği, davacılar desteğinin aniden yola çıkan köpeğe çarpması neticesi vefat ettiği, olayda desteğe atfı kabil kusur bulunmadığı, kazanın mücbir sebeple meydana geldiği ve kaza ile zarar arasında illiyet bağının kesildiği, davalının meydana gelen zarardan sorumlu tutulamayacağı anlaşılmakla, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden, davalı … şirketi vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulü ile yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılması ve düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
A-Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı … … … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/11/2019 gün ve 2018/157 Esas – 2019/816 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Buna göre HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca yeniden esas hakkında düzelterek karar verilmesi gerektiğinden;
1-Davacı … … ve … … tarafından açılan davanın reddine,
2-Davacılardan alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 2.666,54 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2585,84 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan toplam 813,96 TL yargılama giderinin davacıların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davalı … … A.Ş. duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/4 maddesi uyarınca 6.069,26 TL vekalet ücretinin davacı … …’dan tahsili ile adı geçen davalı … şirketine verilmesine,
5-Davalı … … A.Ş. duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/4 maddesi uyarınca 15.208,31 TL vekalet ücretinin davacı … …’dan tahsili ile adı geçen davalı … şirketine verilmesine,
İSTİNAF YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN
1-Davalı … … A.Ş. tarafından yatırılan 1.500,00 TL nispi istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde adı geçen davalıya iadesine,
2-Davalı … şirketi tarafından yapılan toplam 31,50 TL istinaf yargılama giderinin, davacılardan tahsili ile davalı … şirketine verilmesine,
3-Davalı … … … A.Ş. tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın, karar kesinleştiğinde adı geçen davalıya iadesine,
4-Kararın taraflara usulüne uygun şekilde tebliğine,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 HAFTA İÇERİSİNDE TEMYİZ YOLU açık olmak üzere 02/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.