Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/265 E. 2022/1933 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/265
KARAR NO : 2022/1933

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/10/2019
NUMARASI : 2015/245 Esas 2019/566 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ : :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 29/09/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 28/10/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ile davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle özetle, 07.11.2014 tarihinde davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu aracın, karşıdan karşıya geçmeye çalışan davacıya çarparak ağır derecede yaralanmasına ve malul kalmasına neden olduğunu, davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 50.000,00 TL manevi tazminatın da davalı …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 18.01.2019 tarihli dilekçesi ile; maddi tazminat konusunda davalı …. ile sulh olduklarını, maddi tazminat taleplerinin davalı … tarafından karşılandığını, maddi tazminat talepli davalarından feragat ettiklerini, manevi tazminat yönünden talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili; …’ın kazada tam kusurlu olduğu iddialarının gerçeği yansıtmadığını, bu nedenle öncelikle kusur durumunun ve davacının maluliyetinin bilirkişi aracılığıyla tespiti gerektiğini, tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılandığını, kaza sırasında davacının alkollü olduğunu, tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alındığında manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı …. vekili; Kazaya karışan … plakalı aracın davalı şirkete 07/07/2014- 2015 tarihleri arasında ZMSS poliçesiyle sigortalı olduğunu, poliçeden doğan sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında, bedeni zararlarda azami 268.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, öncelikle kusur ve maluliyet yönünden rapor alınmasını, tedavi giderleri ile geçici iş göremezlik taleplerinin teminat kapsamı dışında bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiş; 25.01.2019 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat yönünden davacı ile sulh olduklarını feragat nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını bildirmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece davanın, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, davacı vekilinin dosyaya sunduğu 28/11/2017 tarihli dilekçesi ile 28/02/2019 ve 11/06/2019 tarihli oturumlarda alınan beyanlarında; maddi tazminat konusunda davalı …. ile sulh olduklarını, maddi tazminat taleplerinin davalı … tarafından karşılandığını, maddi tazminat talepli davalarından feragat ettiklerini, manevi tazminat taleplerinin ise devam ettiğini ifade ettiği, davacı vekilinin dosyada mevcut vekaletnamesinde “davadan feragat” yetkisinin bulunduğu; davalı … vekilinin 10/06/2019 tarihli dilekçede ve 28/02/2019 tarihli oturumdaki beyanında; yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirdiği, davalı … vekilinin ise; davacı tarafın maddi tazminat talebinden feragat etmesi nedeniyle maddi tazminat talepli davanın reddine karar verilmesini, lehlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesini talep ettiği, iddia, savunma, benimsenen kusur durumuna ilişkin 29/08/2019 tarihli ve davacının iş göremezlik durumuna ilişkin 25/06/2019 tarihli bilirkişi raporlarıyla tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının 07/11/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde % 25,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybettiği ve 6 (altı) ay süreyle iş göremez duruma geldiği, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın % 100 oranında kusurlu olduğu, olaya sürücüsünün kusuru ile neden olan … plakalı aracın kaza tarihi itibarıyla geçerli zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini temin eden davalı … tarafından davacının maddi tazminat talebinin karşılandığı belirtilerek davacı tarafça maddi tazminat talepli davadan feragat edildiğinden, maddi tazminat talepli davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği; manevi tazminat talepli dava bakımından ise; kaza tarihi, kazanın oluşumundaki kusur oranları, olayın özelliği, davacının yaralanmasının niteliği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın satın alma gücü birlikte ele alınarak, kaza nedeniyle bedensel bütünlüğü zedelenen davacının kaza sonrası tedavi gördüğü süre içerisinde çektiği acının bir nebze olsun giderilebilmesi amacıyla ve bir tarafın haksız yere zenginleşmesine yol açmamak kaydıyla, hakkaniyete uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesinin yerinde olacağı kanaatine varılmış olmakla manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 25.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte 6098 sayılı TBK’nun 49/1 ve 56/1 maddeleri gereğince sorumluluğu bulunan davalı …’tan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar vermek gerektiği kanısıyla davacı tarafça davalılar aleyhine açılan maddi tazminat talepli davanın feragat nedeniyle reddine, davacı tarafça davalı … aleyhine açılan manevi tazminat talepli davanın kısmen kabulüne; 25.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 07/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’tan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş;hükme karşı davacı ve davalı … vekilleri tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur .
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 07/11/2014 tarihinde gerçekleşen yargılamaya konu trafik kazası neticesinde davacıda kalıcı maluliyet meydana geldiğini, tedavisinin halen devam ettiğini, eski sağlığına kavuşmasının mümkün olmadığını, kaza gününden bu yana bir dizi operasyon geçirdiğini, fizik tedavi gördüğünü son olarak da silikon protez tedavisi gördüğünü ağrılarının hala devam ettiğini, sağlıklı bir birey gibi hayatını idame ettirmesinin mümkün olmadığını uzun süre yürüyemediğini ve ayakta duramadığını, kaza sonucu oluşan engeli nedeniyle (ayak parmaklarının tamamı ve ayak topuğu kesilmiş) çalışma hayatının sona erdiğini, sosyal ortamlardan uzaklaştığını, hayattan soyutlandığını, ayrıca bu kaza nedeniyle 80.000,00 TL ‘yi aşkın tedavi masrafı yaptığını, bu masrafları sigorta şirketinden tazmin edemediğini ve sağlığına kavuşamadığı için de tedavisinin devam ettiğini, davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının oldukça düşük ve hakkaniyete aykırı olduğunu, uğranılan zarar ile manevi tazminat miktarının orantılı olmadığını, yerel mahkemece maddi tazminat davası bakımından davalı … lehine davanın red oranına göre 2.750,00 TL vekalet ücretine hükmedildiğini, davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin usule ve yasaya aykırı olduğunu, yargılama devam ederken maddi tazminat talepleri bakımından davalı … şirketiyle sulh olunduğundan, maddi tazminat yönünden taleplerinin konusuz kaldığını ve bu nedenle maddi tazminat bakımından davadan feragat edildiğini, HMK 331. Maddesi gereğince %100 kusurlu olan taraf davalı … olduğuna kanaat getirildiğine göre davanın açıldığı tarihte haklı olan tarafın davacı olduğunu, maddi tazminat alacağının dava açıldıktan sonra davalı … şirketince ödenmiş olması nedeniyle davalı … lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının usule ve yasaya aykı olduğunu belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına vekalet ücreti yönünden hükmün düzeltilmesine, manevi tazminat miktarının talep gibi kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı … … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine hükmedilen 25.000.-TL manevi tazminatın çok yüksek olduğunu, hiç kimsenin meydana gelmesini istemeyeceği elim kazada kişinin yaşadığı sakatlık oranına göre hükmedilen tazminatın hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre fazla olduğunu, kazanın iradi değil taksirle meydana geldiğini, bu hususun manevi tazminat takdirinde dikkate alınması gerektiğini, hükmedilen tazminatın hakkaniyete uygun olması gerektiğini, hükmedilen manevi tazminat oldukça fazla olup, bir tarafın zenginleşmesine diğer tarafın da fakirleşmesine yol açacağını belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına manevi tazminat rakamının hakkaniyete göre tekrar gözden geçirilerek düşürülmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı ve davalı … vekillerinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, 07.11.2014 tarihinde davalı …’a ait sevk ve idaresindeki araçla karşıdan karşıya geçmekte olan davacıya çarparak ağır derece yaralanmasına ve malul kalmasına neden olduğunu belirterek dava konusu trafik kazası nedeniyle yaralanan davacı için işleten- sürücü ve kazaya karışan aracı ZMMS ile sigorta eden sigorta şirketinden maddi tazminat; davalı sürücü-işleten …’dan manevi tazminat talep etmiş, yargılama sırasında maddi tazminatın sigorta şirketi tarafından ödenmesi nedeniyle maddi tazminat talebinden feragat ederek manevi tazminat yönünden davaya devam edilmesini istemiştir. Mahkemece maddi tazminat yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat yönünden ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekili, manevi tazminat miktarının düşük olduğunu ve manevi tazminat yönünden davalı … yararına hükmedilen vekalet ücretinin yasaya aykırı olduğunu; davalı … vekili ise manevi tazminat miktarının yüksek olduğuna yönelik olarak istinaf talebinde bulunmuşlardır.
Davacı vekilinin manevi tazminata ve vekalet ücretine ilişkin istinaf sebeplerinin incelenmesinde; 6098 sayılı TBK.nın 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Dava konusu olayda, olayın meydana geliş şekli, somut olayın özellikleri, olay tarihi, davacının kusursuz davalının asli ve tam kusurlu oluşu, davacının yaralanması nedeniyle 2 ay 15 gün hastanede yatması 3-4 kez ameliyat olması, sol ayak parmaklar hizasından apute edilmesi, tedavi süreci, zararın ağırlığı, kaza tarihindeki paranın alım gücü göz önünde bulundurulduğunda, davacı yönünden belirlenen tazminat miktarının hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir miktar daha yüksek olması gerektiği, ayrıca davacının maddi tazminat talebinin yargılama devam ederken davalı … şirketince ödenmiş olması nedeniyle feragat beyanının hakkın özünden vazgeçmeye yönelik olmayıp ödeme nedeniyle talebin konusuz kalmasına yönelik bulunduğu, dolasıyla davanın açıldığı tarihte davacının haklı olması nedeniyle HMK 331. maddesi gereğince maddi tazminat yönünden davalı … lehine vekalet ücreti takdir edilmesi de doğru görülmediğinden davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1. maddesi gereğince esastan reddine; davacı vekilinin manevi tazminata ve maddi tazminat yönünden davalı … lehine hükmedilen vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile 35.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline,fazlaya ilişkin istemin reddine, maddi tazminat yönünden davalı … yararına vekalet ücreti takdirine yerolmadığına karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK.nın 353/1.b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, istinafa konu edilen miktar yönünden kesin olmak üzere karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … … vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; ilk derece mahkemesi kararın KALDIRILMASINA,
HMK.nın 353/1.b.2.maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
Buna Göre;
1- Davacı tarafça davalılar aleyhine açılan maddi tazminat talepli davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davacı tarafça davalı … aleyhine açılan manevi tazminat talepli davanın KISMEN KABULÜNE; 35.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 07/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’tan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,
3-Maddi tazminat davası bakımından;
Harçlar Kanunu gereği davacıdan alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 204,93 TL harçtan mahsubu ile bakiye 160,53 TL harcın talep halinde davacıya iadesine
4-Manevi tazminat davası bakımından;
Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 2.390,85 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 160,53 TL harcın (maddi tazminat davası bakımından mahsup edilen 44,40 TL harcın mahsubu neticesi kalan) mahsubu ile bakiye 2.230,32 TL’nin davalı …’tan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 204,93 TL peşin harç, 27,70 TL başvuru harcı, 4,10 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 236,73 TL harcın 192,33 TL’sinin (236,73-44,40) davalı …’tan tahsili ile tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen AÜTF Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı rapor ücreti 500,00 TL ile poliklinik rapor ücreti 30,57 TL, İstanbul ATK 3. İhtisas Kurulu rapor ücreti 568,10 TL, İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi rapor ücreti 300,00 TL, İstanbul ATK 2. Üst Kurulu rapor ücreti 1.475,00 TL, tebligat ve posta gideri 599,50 TL olmak üzere toplam 3.473,07 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 2.431,10 TL’sinin davalı …’tan alınarak davacıya ödenmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Maddi tazminat davası bakımından;
a) Davalı … kendisini vekille temsil ettirmesine rağmen davanın açılmasına neden olduğundan lehine vekalet ücreti takdirine yerolmadığına,
b) Davalı … şirketinin vekalet ücreti talebi bulunmadığından, davalı … lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Manevi tazminat davası bakımından;
a) Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 9.200,00,00 TL vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacıya ödenmesine,
b) Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2 maddesi gereğince takdir ve hesap edilen 9.200,00,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
II-İSTİNAF BAŞVURUSU NEDENİYLE YAPILAN HARÇ VE MASRAFLAR YÖNÜNDEN;
1-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.390,85 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 426,93 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.963,92 TL harcın davalı …’dan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
2-Davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
3- Davalı … tarafından yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde kendisine iadesine,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 65,40 TL. yargılama giderinin davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK.nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 29.09.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.