Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/263 E. 2022/2052 K. 14.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1077 – 2022/2101
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1077
KARAR NO : 2022/2101

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/01/2020
NUMARASI : 2018/212 Esas 2020/15 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat

KARAR TARİHİ : 27/10/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 03/11/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta AŞ. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05/03/2016 tarihinde davalıya zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı aracın karıştığı kazada sigortalı araçta yolcu olarak bulunan ve kusursuz olan davacının ağır şekilde yaralandığını, davalı şirkete 07.04.2017 tarihinde başvurmalarına rağmen teklif edilen tazminat yetersiz olduğu için kabul etmediklerini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 50,00 TL geçici işgöremezlik, 900,00 TL sürekli işgöremezlik, 50,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 1.000,00-TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 14.11.2019 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile geçici işgöremezlik talebini 7.064,76 TL’ye, sürekli işgöremezlik talebini 40.636,92 TL’ye bakıcı giderini 1.647,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili savunma yapmamış, bilirkişi raporunun tebliği üzerine davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, HÜTF Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan maluliyet raporunda özetle; kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükteki Özürlülük Ölçütü ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri gereğince kazazede davacının özür oranının % 9 olduğu, iyileşme süresinin 1 aya kadar uzayabileceği ve mağdurun sürekli sakatlık alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı ihtiyacı süresinin ise 1 ay olduğunun mütalaa edildiği, kusur ve aktüer bilirkişinin müşterek raporunda özetle; dava konusu trafik kazasının oluşumunda 2918 sayılı KTK’nin 57/a ve b. maddeleri gereğince kavşaklara yaklaşırken yavaşlamak kuralını ihlal eden sigortalı araç sürücüsünün %75, kazaya karışan diğer araç sürücüsünün ise; %25 oranında kusurlu olduğu, kaza tarihi itibariyle TRH-2010 yaşam tablosu esas alınarak ve davalı sigorta şirketine sigortalı aracın sürücüsünün kusur oranına göre davacının ev hanımı olması nedeni ile AGİ dahil edilmeyen net asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamaya göre; kazazede davacının 7.064,76-TL geçici, 40.636,92-Tl sürekli işgöremezlik zararı ile 1.647,00-TL bakıcı gideri alacağını davalıdan talep edebileceğinin tespit edildiği, davacının kaza sonrasında kollukta alınan beyanında olay günü dava dışı sigortalı araç sürücüsü olan arkadaşının kullandığı araçta yolcu olarak bulunduğu ve hatır için karşılıksız olarak taşındığı sırada trafik kazasının gerçekleştiğini ifade ettiği anlaşılmakla hatır taşıma olgusu nedeni ile davacı lehine hükmedilecek maddi tazminat alacağından 6098 sayılı TBK 51 ve 52.m. gereğince hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği, toplanan deliller ışığında, kazazede davacının davalı sigorta şirketinin kaza tarihi itibariyle zorunlu trafik sigortacısı olduğu aracın karıştığı çift taraflı trafik kazası nedeni ile gerçekleşen ve dosyada mevcut kusur raporuna göre davalı sigortalı araç sürücüsünün de kusurlu olduğu trafik kazası neticesinde yaralandığı, davalı sigorta şirketinin 2918 sayılı KTK’nın araç işletenin sorumluluğunu ZMMS poliçe teminat limitleri ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında üstlendiğinden, sigortalı araç sürücüsünün müterafik kusurlu eylemi ile sebebiyet verdiği sabit olan kaza nedeni ile oluşan dava konusu geçici ve sürekli işgöremezlik ile bakıcı giderinden oluşan dava konusu maddi zararlarını düzenlediği ZMMS poliçe teminat limitleri dahilinde tazminle yükümlü olduğu, davacının değer artırım dilekçesi de gözetilerek ve dava konusu işgöremezlik bakıcı gideri alacağı kalemlerinden takdiren ayrı ayrı %20 oranında indirim yapılarak davanın kısmen kabulü ile; dava konusu 32.509,54-TL geçici işgöremezlik tazminatı, 5.651,81-TL sürekli işgöremezlik tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden 2918 sayılı KTK’nın 99.m. gereğince temerrüdün gerçekleştiği 07/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine (Mahkemenin tefhim edilen kısa kararında sehven davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken tamamen kabulüne ilişkin maddi hata HMK 304. m. gereğince gerekçeli kararın hüküm fıkrasında infazda tereddüt yaşanmamasını teminen giderilerek) ve Yargıtay 17.H.D. Başkanlığı’nın 15/11/2018 tarih, 2015/16486E., 2018/10815K. sayılı ilamı gereğince TBK 51.m. gereğince yapılan indirim nedeni ile kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine vekalet ücreti takdir edilemeyeceği ve yargılama giderlerinin taraflar arasında paylaştırılamayacağı gözetilerek davanın ıslah talebi gözetilerek kısmen kabulü ile; dava konusu 32.509,54-TL geçici işgöremezlik, 5.651,81-TL sürekli işgöremezlik tazminatı ile 1.317,60-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 39.478,95-TL maddi tazminatın temerrüdün gerçekleştiği 07/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta AŞ. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece, kısa kararda “davanın ıslah talebi gözetilerek kabulü ile; dava konusu 32.509,54 TL sürekli iş göremezlik, 5.651,81 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 1.317,60 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 39.478,95 TL alacağın temerrüdün gerçekleştiği 07.02.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte…” şeklinde karar verilmesine rağmen gerekçeli kararın (1) numaralı maddesinde “Davanın ıslah talebi gözetilerek kısmen kabulü ile; dava konusu 32.509,54 TL geçici iş göremezlik, 5.651,81 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 1.317,60 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 39.478,95 TL maddi tazminatın temerrüdün gerçekleştiği 07.02.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte…” denilmek suretiyle kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratıldığını, 6100 sayılı HMK’nun 298/2. maddesine göre, gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağını, 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında; “1-Kısa kararla gerekçeli kararın aykırı olması bozma nedenidir. 2-Yerel mahkeme bozmadan sonra önceki kısa karara bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydıyla hakimin vicdani kanaatine göre karar verebilir.” denildiğini, hükmün bu nedenle HMK’nun 298/2. maddesine, tarih ve numarası anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına aykırı olarak tesis edildiğinden söz konusu çelişkinin giderilmesi gerektiğini,
Geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri tazminatından davalı şirketin sorumluluğu bulunmadığını, 05.03.2016 tarihli kazaya karışan, … plakalı aracın davalı şirkete 09.09.2015-2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, dolayısıyla söz konusu kazaya ilişkin davada 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yeni Genel Şartlar esas alınacağını yeni genel şartlara göre geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri tazminatının tedavi teminatı içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini (emsal Yargıtay 17. HD’nin 2013/8828 E. 2014/5302 K. 08.04.2014 tarihli kararı),
Hükme esas alınan bilirkişi hesap raporunda yapılan sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri hesabının kabul edilemeyeceğini, kaza esnasında davacının emniyet kemerinin takılı olup olmadığı konusunun araştırılması gerektiğini, takılı olmaması halinde müterafik kusurun varlığının kabulü ile tazminattan indirim yapılmasını,
Davacı yanın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz talebinin haksız olduğunu, haksız fiillerden meydana gelen uyuşmazlıklarda işletilecek olan yasal faizin borçlunun temerrüde düşürüldüğü tarihten işletileceğini, önceden temerrüde düşürülmemişse, dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini, somut olayda davacı yan kazadan sonra sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapmadığı için faize ilişkin bu talebinin reddi aksi halde dava tarihinden başlatılması gerektiğini, sigortalı araç sürücüsüne %75 oranında kusur atfedilmiş olup, kusur oranını kabul anlamına gelmemek kaydıyla sigorta şirketinin zararın %75’inden sorumlu tutulabileceğini, şirket sigortalısının kazanın meydana gelmesinde adeta %100 kusurluymuş gibi yapılan zarar hesabının yasaya aykırı olduğunu (emsal Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 11.03.2014 tarih, 2013/4256 Esas ve 2014/3421 Karar sayılı ilamı )belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri istemine ilişkindir.
Mahkemenin 10.01.2020 tarihli kısa kararında “davanın ıslah talebi gözetilerek kabulü ile; dava konusu 32.509,54 TL sürekli iş göremezlik, 5.651,81 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 1.317,60 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 39.478,95 TL alacağın temerrüdün gerçekleştiği 07.02.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ” karar verildiği halde 18.01.2019 tarihli gerekçeli kararda “Davanın ıslah talebi gözetilerek KISMEN KABULÜ İLE; dava konusu 32.509,54 TL geçici iş göremezlik, 5.651,81 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 1.317,60 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 39.478,95 TL maddi tazminatın temerrüdün gerçekleştiği 07.02.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine ” karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK.’nın 298/2. maddesi gereğince gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Kararın gerekçesi ile hükmün birbirine uyumlu olması gerekir. Kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması, yargılamanın aleniyetine ve kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasa’nın 141. maddesine de aykırı bir durum yaratır.
HMK’nın 294/3. maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara uygun olarak gerekçeli kararın yazılması zorunludur. Esasen, kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan el çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak bulunmamaktadır.
Somut olayda kısa karardaki hüküm fıkrası ile gerekçeli karardaki hüküm fıkrası arasında çelişki olup kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişki giderilecek şekilde yeniden bir karar verilmesi zorunlu olduğundan hükmün kaldırılması gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile HMK.nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, kaldırma ve gönderme sebebine göre sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yerolmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Açıklanan nedenlerle davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yatırılan peşin harcın istek halinde kendisine iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Ankara 26. İcra Müdürlüğünün 2020/4136 esasına yatırılan 65.620,38 TL teminat mektubu ile 2.500,00 TL nakit teminatın yatıran tarafa iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 27.10.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.