Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/262 E. 2022/1532 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/262 – 2022/1532
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/262
KARAR NO : 2022/1532

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/12/2019
NUMARASI : 2015/290 Esas 2019/760 Karar
ASIL DAVADA
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklı)
KARAR TARİHİ : 09/06/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 10/06/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı – birleşen dava davalı … Sigorta A.Ş. tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Asıl Davada, davacı vekili dava dilekçesinde; 14.07.2013 günü saat 21:20 sıralarında,… İli merkezi, … Mahallesinde, D- 110 no.lu İstanbul – Tekirdağ devlet yolunu takiben Tekirdağ istikametine doğru seyretmekte olan … yönetimindeki, davalı şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı otomobil ile Çorlu istikametinden olay yeri sinyalize trafik ışığı ile kontrollü Çorlu Kavşağına gelip sola dönerek İstanbul istikametine seyretmeye çalışan … yönetimindeki … plakalı otomobilin kavşak alanı içinde çarpışmaları sonucu, … plakalı araçta yolculuk yapmakta olan davacı yolcunun yaralandığını ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini belirterek fazlaya dair haklarını saklı tutarak şimdilik 100,00-TL daimi maluliyet tazminatının ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 10/10/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile asıl davadaki talebini 81.455,96-TL’ye çıkarmıştır.
Birleşen davada, davacı vekili dava dilekçesinde; aynı kaza nedeniyle Ankara 6 ATM’nin 2015/290 Esas sayılı dosyasında daimi maluliyet tazminatı davası açıldığını ve mahkemece alman 25.08.2018 tarihli raporda, müvekkili için dava konusu alacaklardan; geçici iş göremezlik tazminatı; 4.926,51-TL, bakıcı gideri alacağı; 1.021,50-TL olarak hesaplandığını bildirerek şimdilik 1.021,50-TL bakım gideri, 4.926,51-TL geçici iş göremezlik alacağı ve 10.00-TL tedavi giderinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili tarihsiz dilekçesiyle birleşen dava yönünden tedavi gideri talebini 2.000-TL’ye çıkartmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkiline eksik evrakla başvurulduğunu, müvekkilinin temerrüde düştüğünün iddia edilemeyeceğini, kazazedenin emniyet kemeri takmadığının anlaşılması halinde müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, SGK tarafından rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılmasını, faize ancak dava tarihinden itibaren hükmedilebileceğini, avans faizine hükmedilemeyeceğini ileri sürerek davaların reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, dava konusu kazanın, olay yeri tespit tutanağına göre, davacının içinde yolcu olarak bulunduğu aracın dava dışı otomobil ile kavşak alanı içerisinde çarpışması ve sigortalı araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanması şeklinde geliştiği, kaza tespit tutanağına göre davacının yolcu olarak bulunduğu aracın kavşakta kırmızı ışık ihlalinde bulunduğu ve çarpma noktasından 100 metre ilerde durduğu, kaza tespit tutanağını düzenleyen polis memurlarının sigortalı araç sürücüsünü kırmızı ışık ihlali nedeniyle kusurlu buldukları, kaza sonrası alınan sürücülerin beyanları ile yolcuların beyanları bir arada değerlendirilerek Mahkemece atanan bilirkişinin de sigortalı araç sürücüsünü kırmızı ışık ihlali nedeniyle tam kusurlu, karşı araç sürücüsünü ise kusursuz bulunduğu, Ankara … Adli Tıp Ana bilim Dalı Başkanlığınca hazırlanan rapora göre davacının vücut çalışma gücünden %16 nispetinde kaybettiği, 6 ay süreyle iş göremezlik halde kaldığı, 1 ay süre ile başka birinin bakımına muhtaç olduğunun tespit edildiği, maluliyetin dayanağı olarak travma sonrası stres bozukluğu gösterilmiş olup söz konusu rapor düzenlenmeden önce davacının muayenesinin yapılması, … Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nin 31/07/2017 tarihinde kazadan 4 yıl sonra muayeneye dayalı olarak son durum raporu düzenlenmiş olması, davacının kadın olması ve yüzünde iz bırakır şekilde yaralanmış olması hususları değerlendirildiğinde davacıdaki psikolojik maluliyetin geçici olmadığı gözetilerek maluliyet raporuna itibar edildiği, davacının asgari gelir düzeyi üzerinde kazancı olduğuna dair herhangi bir delil bulunmadığından davacının yasal asgari ücret elde edeceğinin kabul edildiği, rücuya esas SGK tarafından bağlanan gelir bulunmadığından bu yönde indirime gidilmediği, kaza tarihi gözetilerek PMF Yaşam Tablosunun esas alınmasının kabul edildiği, bu nedenle bilirkişiden ek rapor alındığı, pasif dönem için AGİ’nin ayrık tutulduğu, davalı tarafın emniyet kemeri takılmamasına dayalı müterafik kusur indirimi talebi ve hatır taşımasına dayalı tazminattan indirim yapılması talebi hazırlık soruşturması ve takipsizlik kararı incelendiğinde, bu iddiaları doğrulayacak herhangi bir beyan ve tespit bulunmadığından dikkate alınmadığı, birleşen dosyadaki talepler içerisinde belgelendirilmeyen masraf alacağı da bulunduğundan Adli Tıp Uzmanı doktor bilirkişiden alınan 17/05/2019 tarihli raporda, davacının tedavi süreci, iyileşmesi için geçecek süreç, maluliyet oranı yaralarının bulunduğu yer, eviyle hastane arası mesafe gözetilerek 500-TL yol masrafı, 1.500-TL SGK tarafından karşılanmayan pansuman, temizlik ve diş tedavi malzemeleri masrafı olmak üzere toplam 2.000-TL hesaplandığı, denetime elverişli bilirkişi raporuna mahkemece itibar edildiği, faiz türü ve başlangıç tarihi nedeniyle dava tarihinden önce sigorta şirketine müracaat edilmekle birlikte tarihi ispatlanamadığından hasar dosyası içerisinde yer alan 28/01/2015 tarihli belge itibariyle en geç müracaatın yapıldığı kabul edilip bu süreye 8 iş günü eklenerek temerrüt tarihi belirlendiği ve sigortalı araç özel kullanımda otomobil olduğundan yasal faiz uygulandığı gerekçesiyle; asıl davanın kısmen kabulüne; 81.455,96-TL sürekli maluliyete dayalı tazminatın 07/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen dava yönünden davanın kısmen kabulü ile;1.021,50-TL bakıcı gideri, 4.926,51-TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 2.000,00-TL belgelendirilmeyen tedavi gideri olmak üzere toplam 7.948,01-TL’nin 07/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde, davacının usulüne uygun şekilde başvuru şartını yerine getirmediğini, davacının maluliyet oranının hatalı hesaplandığını, davacının maluliyet oranına etki eden post travmatik stres bozukluğunun daimi maluliyet teşkil etmediğini, bakıcı giderleri ve tedavi giderlerinin teminat kapsamı dışında olup SGK tarafından karşılanması gerektiğini, yapılan tedavi giderlerinin ispatlanması gerektiğini, tedavi giderlerinin tazmin kapsamında olması için kalem kalem belirtilmesi ve bu giderlerin makbuzlarının sayın mahkemeye sunulması gerektiğini, tamamen farazi bir hesaplama yapılmasının hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı – birleşen dava davalı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Asıl ve birleşen dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ve tedavi gideri istemine ilişkindir.
1-Davalı – birleşen dava davalı vekili KTK’nın 97. maddesine uygun başvuru yapılmadan dava açıldığını ileri sürerek kararı istinaf etmiş ise de; 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesi 26/04/2016 tarih 29695 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve yayımı tarihinde yürürlüğe giren 14/04/2016 tarih 6704 sayılı kanunun 5.maddesi ile değiştirilmiş; “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir” hükmü getirilmiştir.
Yapılan bu düzenleme ile zarar görenlerin dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvurmasının gerekli olduğu, başvurudan itibaren sigorta kuruluşu en geç 15 gün içinde yazılı olarak cevap vermez ya da verilen cevap zarar görenin talebini karşılamaz ise zarar gören dava açabileceği gibi, sigorta tahkim komisyonuna da başvuru yapabilir.
Düzenlemede yazılı başvurunun yapılmış olması yeterli görülmüş, sigortanın temerrüdünü düzenleyen 99. maddeye atıf yapılmamış, başvuruda bulunması gereken evraka ilişkin bir düzenleme getirilmemiştir.
Somut olayda; davacı tarafından, davalı sigorta şirketi hakkında ZMMS kapsamında açılan davada, davalıya başvuru sonrasında dava açtığı anlaşılmış olmasına göre, davalı vekilinin dava şartı bulunmadığına yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiş, esasa ilişkin istinaf sebepleri incelenmiştir.
2)Geçici iş göremezlik ödeneğine ilişkin olarak ise, SGK’nın sorumlu olduğu tedavi giderlerinin neler olduğu, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinde düzenlenmiş olup, sorumluluğunun kanunda belirtilen giderlerle sınırlı olması, geçici iş görmezlik zararlarından SGK’nın sorumlu olacağına dair kanunda düzenlenme bulunmaması, ayrıca 2918 Sayılı Yasanın 92. maddesinde geçici iş göremezlik zararlarının sigorta teminat kapsamı dışında olduğuna ilişkin bir düzenlemenin de yer almaması, ikincil norm olan Genel Şartlar ile kanunla belirlenen sorumluluğun daraltılması mümkün olmadığı gibi kanunen sorumluluğu bulunmayan SGK’nın sorumlu olduğuna da karar verilemeyeceğinden, davalı vekilinin geçici iş göremezlik ödeneğinden sorumlu olmadığına ilişkin istinaf sebeplerine de itibar edilememiştir.
3)Davacının yaralanmasına ilişkin maluliyet raporu … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Başkanlığı’ndan alınmıştır. Raporda, 14/07/2013 tarihinde meydana gelen kaza sonrasında yumuşak doku yaralanması ve orbita taban kırığı ve diş kırıkları meydana geldiği, kaza sonrasında psikiyatrik yakınmaları başladığı, tedavi kullandığı, yaşantısını hafif derecede etkileyen Travma Sonrası Stres Bozukluğu geliştiği dikkate alınarak; 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği” ve ekindeki cetveller esas alınmak kaydıyla ve meslek grup numarası bildirilmediğinden düz işçi alınarak iş gücü kaybı oranı hesaplandığında; travma sonrası Stres Bozukluğu tanısı için; (posttravmatik stres bozukluğu tanısının hayat fonksiyonlarına etkisi hafif-orta-ağır olarak gruplandırılarak kanaat uygulandığında hastalığın hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif olduğu ve 1/3 takdir uygulandığında).. % 16 olduğu, kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresinin (bir) ay olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 6 (altı) aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
Mahkemece; davacının kazada yaralanması nedeniyle alınan raporlarda travma sonrası stres bozukluğu bulunduğunun belirtilmiş olmasına göre davacının travma sonrası stres bozukluğunun kaza ile ilgili olup olmadığı, tedavisinin sona erip ermediği, devam edip etmediği, tedavi ile iyileşip iyileşmeyeceği ve kalıcı maluliyet haline gelip gelmediği ayrıntılı olarak değerlendirilmesi gerekir.
Bu durumda öncelikle davacının travma sonrası stres bozukluğu ile ilgili tedavisinin sona erip ermediğinin, tedavi ile iyileşip iyileşmeyeceği, maluliyete neden olacak şekilde kalıcı hale gelip gelmediği, araz bırakacak şekilde çalışmasına engel teşkil edip etmediğinin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesinden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.nın 353/1.a.6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, sair istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı – birleşen dava davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; HMK.nın 353/1.a.6 maddesi gereğince Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 02/12/2019 tarih 2015/290 Esas – 2019/760 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran tarafça yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Ankara 28. İcra Dairesinin 2020/588 esasına yatırılan 180.000,00-TL teminatın yatıran tarafa iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 353/1.maddesi gereğince KESİN olmak üzere 09.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.