Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/261 E. 2022/1552 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:…
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/11/2019
NUMARASI …
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 09/06/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 30/06/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 14/04/2014 tarihinde, …’un idaresinde bulunan … plakalı aracı ile davacının idaresinde bulunan motorlu bisiklete çarpmasıyla oluşan kaza sonucu davacının ağır şekilde yaralandığını ve malul-sakat kaldığını, geçici ve kalıcı iş göremezliğe uğradığını belirterek, HMK 107. maddeye göre 3.200,00-TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, davaya bakmaya …./İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğunu, sigortalı araç sürücüsüne atfedilen kusuru kabul etmediklerini, kabul anlamına gelmemek üzere, kazanın oluşuna ilişkin kusur durumu ile davacı tarafın yaralanmasına ilişkin maluliyet durumunun yürürlükteki mevzuata uygun olarak belirlenmesi gerektiğini, davalı sigorta şirketinin geçici iş göremezlik tazminatından sorumluluğunun bulunmadığını, davacının müterafik kusurunun dikkate alınmasını, davalı şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini, uygulanması gereken faizin ise yasal faiz olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; dava konusu kaza nedeni ile davacının kalıcı maluliyet oluşmayacak ve fakat 3 ay süre ile iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandığının alınan iki adet maluliyet raporu ile belirlendiğini, kaza tarihinde 16 yaşında olan davacının geçici iş göremezlik talep edemeyeceğini, sürekli iş göremezlik zararı da oluşmadığından davanın reddine karar vermiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davanın yaralanmasına ilişkin olarak düzenlenen maluliyet raporuna yapılan itirazlar dikkate alınmadan davanın reddine dair verilen kararın usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Kaza nedeni ile yaralanan davacının maluliyetinin tespiti bakımından Mahkemece, … Başkanlığı’ndan alınan 07/07/2017 tarihli raporda; kaza sonrasında davacının sol ayak bileği madialde ağrı olduğu, sol temporoparietalde ödem olduğu, kısa bacak atel uygulandığı ve taburcu edildiği, rapor tarihi itibari ile yapılan muayenesinde sağ ayak bileği eklem hareketlerinin normal olduğu ve Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre kalıcı maluliyetinin bulunmadığı, iyileşme süresinin ise 1 ay olduğu belirtilmiştir.
Davacı tarafın rapora itiraz etmesi üzerine Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’ndan alınan 28/08/2019 tarihli raporda ise; mevcut grafiler ve davacının yapılan fiziki muayenesinde kaza nedeni ile travmatik sekel olmadığı belirtilerek, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre kalıcı maluliyetinin bulunmadığı ve iyileşme süresinin 3 ay olacağı belirlenmiştir.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybına uğranıldığı iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Kaza tarihinde 16 yaşında olan ve kaza nedeni ile kırık olmaksızın yaralanan davacı için Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Başkanlığı’ndan ve Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu’ndan alınan iki ayrı raporda da; davacının kalıcı maluliyetinin bulunmadığının belirlenmiş olmasına ve alınan raporların yukarıda belirlenen bu esaslara, oluşa, usul ve yasaya uygun olması nedeni ile raporlar doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş olmasında bir usulsüzlük görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, olaya ilişkin alınan bilirkişi raporlarının dosya kapsamına uygun olduğu, davacı vekilinin ileriye sürdüğü istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı ve ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden yasaya uygun bulunduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 3531-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 26.30-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara usulüne uygun şekilde tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 09/06/2022 tarihinde oy birliği ile verildi.

….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.