Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/246 E. 2022/1530 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/11/2019
NUMARASI …..
…..
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 09/06/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 09/06/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … … Sigorta A.Ş. vekilinin tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi il sigortalı bulunan, davalılardan …’nun maliki, …’in sürücüsü olduğu … plakalı aracın 07/06/2016 tarihinde yaya olan davacıya çarpması sonucu davacının yaralanarak malul kaldığını ileri sürerek fazlaya İlişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan olay tarihi olan 07/06/2016 tarihinden itibaren faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’ndan olay tarihi olan 07/06/2016 tarihinde itibaren faiziyle birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 15/11/2017 tarihli dilekçe ve 19/03/2018 tarihli duruşmadaki beyanı ile davadaki maddi taleplerinin geçici ve sürekli iş görmezlik tazminatı ile bakıcı gideri tazminatı ve tedavi giderine ilişkin olduğunu bildirmiştir.
Davalı … … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; dava konusu kazaya karışan aracın ZMMS kaza tarihinde satış nedeniyle iptal edildiğini, bu nedenle davalının sorumluluğunun bulunmadığını, davacının davadan önce başvuru şartını yerine getirmediğini, davaya konu trafik kazasında kusur durumunun tespiti ve davacının maluliyetinin tespiti gerektiğini, tedavi gideri ve geçici iş göremezlik tazminatı talebinin teminat dışı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;
Mahkemece, davacının kusursuz olup, davalı araç sürücüsünün %100 kusurlu bulunduğu, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Yönetmeliği uyarınca davacının dava konusu kaza nedeniyle bedensel özür oranının %25, geçici iş göremezlik süresinin 12 ay olduğu ve geçici iş görmez kaldığı süre boyunca bakıcı ihtiyacının bulunduğu, davacının dava konusu kaza nedeniyle uğradığı bedensel özür ile geçici iş göremezliği, geçici iş göremezliği süresince bakıcı ihtiyacı sebebiyle doğan zararından ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderinden davalıların KTK ve ZMMS Genel Şartları uyarınca sorumlu olduğu, kaza tarihi itibariyle somut olaya 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartlarının uygulanması gerektiği, bu sebeple bilirkişi raporunda davalı araç maliki ve sürücüsü yönünden Yargıtay uygulamasına göre yapılan hesaplamaya itibar edilmediği, ZMMS Genel Şartları uyarınca davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 18.321,30 TL, geçici iş görmezlik zararının 14.617,74 TL, bakıcı ihtiyacı zararının da 14.617,74 TL olduğu, davacının SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderinin 2.300,00 TL olduğu, davacının ıslah dilekçesi ile davalı araç maliki ve sürücüsü yönünden sürekli iş göremezlik tazminatı olarak 15.601,94 TL talep etmekle taleple bağlı kalınması gerektiği, davalı sigorta şirketi nezdinde düzenlenen ZMMS poliçesi dava konusu kazadan bir gün önce satış nedeniyle iptal edilmişse de 01/06/2015 tarihli ZMMS Genel Şartlarının C-4 maddesi gereğince davalı sigortacının poliçe nedeniyle sorumluluğu iptalden 15 gün sonrasına kadar devam edeceğinden davalı sigorta şirketinin davacı zararından sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren faiz talebinin yerinde olduğu gerekçesiyle manevi tazminat istemi yönünden taraflar sulh olduğundan esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, maddi tazminat istemi yönünden davalı sigorta şirketi aleyhine açılan davanın kabulü, diğer davalılar aleyhine açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; 18.321,30 TL sürekli iş göremezlik, (davalılar … ve …’in 15.601,94 TL’sinden sorumlu olmak kaydı ile) 2.300,00 TL SGK tarafından karşılanmayan sağlık gideri, 14.617,74 TL bakıcı gideri, 14.617,74 TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 49.856,78 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden 04/10/2016 dava tarihinden diğer davalılar yönünden 07/06/2016 kaza tarihinden, işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davalı sigorta şirketi vekili istinaf dilekçesinde; davaya konu 200200019160629 numaralı trafik poliçesi, satış nedeniyle iptal edildiğini, müvekkil şirket nezdinden kaza tarihini kapsar trafik poliçesinin bulunmadığından huzurdaki davanın reddi gerektiğini, 200200019160629 numaralı trafik poliçesi 06/06/2016 tarihinde iptal edilmiş olup, uyuşmazlık konusu 07/06/2016 hasar tarihi itibariyle geçerli poliçe bulunmadığı için başta bu sebeple işbu davanın reddi gerektiğini, yerel mahkeme kararında davacı taraf lehine geçici iş göremezlik tazminatına, bakıcı giderine ve sağlık giderine/tedavi giderine hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, geçici iş göremezlik, geçici bakıcı gideri ve sağlık giderlerine/tedavi giderlerine ilişkin zararlar poliçe teminat kapsamında bulunmadığından davanın reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkil şirketin ancak sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında tazminattan sorumlu olup, müvekkil şirket sigortalı araç sürücüsüne atfedilen kusur oranını kabul etmediklerini, dava konusu edilen tutar yönünden dava tarihinden itibaren yasal faiz ve ıslah edilen tutar yönünden ıslah tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve tazminat istemine ilişkindir.
KTK’nın 94.maddesine göre “Sigortalı aracı işletenlerin değişmesi halinde, devreden kişi 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmek zorundadır. Sigortacı sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliği tarihinden itibaren onbeş gün içinde feshedebilir. Sigorta fesih tarihinden onbeş gün sonrasına kadar geçerlidir.” Davalı KTK’nın 94. maddesi gereğince sorumluluğun sona erdiğini kanıtlamakla yükümdür. KTK’nın 94. maddesine aykırı sözleşmeler ve düzenlemeler, zarar görene karşı ileri sürülemez.
Fesih tarihinden itibaren sigortanın sorumluluğu 15 gün daha devam edeceği KTK’nın 94. maddesinde düzenlendiğinden, davalı tarafından kaza tarihinde sorumluluğun sona erdiği kanıtlanamadığından mahkemece meydana gelen zararlardan sigorta şirketinin sorumlu tutulmasında isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davalı sigorta şirketi vekili geçici iş göremezlik zararlarından ve bakıcı giderinden müvekkillerinin sorumlu olmadığını sorumluluğun … Kurumu’nda olduğunu ileri sürmüş ise de; davacının zararı ve zararın kapsamı 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümleri gereğince belirlenmesi gerekir. 6098 Sayılı TBK’nın 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş göremezlik zararlarının bu kapsamda olması, sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş görmezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince, sigortanın sorumluluğu da TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik zararları 2918 sayılı Kanun’un 92. maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, davacı geçici iş göremezlik tazminatını, bedensel zararlardan sorumlu olan davalılardan talep edebilir. Öte yandan kaza tarihinde ve mahkemece verilen karar tarihinde KTK’nın 90. maddesinde Genel Şartlara atıf yapan kanuni düzenleme sonrasında Anayasa Mahkemesince iptal edildiği gibi, geçici iş göremezlik zararı tedavi giderleri değildir. Ayrıca 2918 sayılı Yasanın 98. maddesinde geçici iş göremezlik zararlarının SGK’nın sorumluluğunda olduğuna ilişkin her hangi bir düzenleme de yer almamaktadır. 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, geçici iş göremezlik ödemeleri bu yasa kapsamı içerisinde bulunmadığından (Yargıtay 10.H.D.’nin 2016/10172 E. 2019/10217 K. 24.12.2019 Tarihli, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2012/5743-2013/4496 sayılı, 01.04.2013 tarihli ilamı vb.) davalı sigorta şirketi vekilinin geçici iş göremezlik tazminatının teminat kapsamında olmadığına ilişkin istinafı yerinde olmadığı gibi, davacı tarafından talep edilen bakıcı gideri de, 2918 sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri kapsamında bulunmadığından, davalının KTK’nın 98. madde kapsamı dışında kalan tedavi giderlerinden sorumluluğunun sona erdiğine dair KTK’nın 92. maddesinde hüküm bulunmadığından, davalının geçici bakıcı giderinden sorumlu olmadığına yönelik istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
Mahkemece tazminat hesaplamasında sigorta şirketi açısından Genel Şartlara göre TRH2010 Yaşam Tablosu, %1,8 Teknik Faiz ve “Devre Başı Ödemeli Belirli Süreli Rant Formülü”, diğer davalılar yönünden ise … Yaşam Tablosu ve “Progresif Rant Yöntemi” uygulanmak suretiyle hesaplama yapılmıştır. Kaza tarihi ve ilk derece mahkemesi karar tarihi itibariyle KTK’nın 90. maddesi gereğince hesaplamada sürücü, işleten ve sigorta açısından ayrım yapılmadan “TRH2010” Yaşam Tablosu 1,8 Teknik Faiz ve “Devre Başı Ödemeli Belirli Süreli Rant Formülü” uygulanması gerekirken (her ne kadar Yasa’da sigortanın sorumluluğu düzenlenmiş ve sorumluya göre sorumlu olunacak limit değişebilir ise de zarar görenin şahsında oluşan gerçek zararın miktarı değişmemesi gerektiğinden), mahkemece belirtilen şekilde ayrı hesaplama yöntemi uygulanması doğru değil ise de bu hususta davalının istinafı bulunmadığından kaldırma sebebi yapılmamıştır.
Buna göre; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında davalılar aleyhine olabilecek mahiyette usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, göre; davalı … … Sigorta A.Ş. vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, belirsiz alacak davası mahiyetinde açılan davada mahkemece dava tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığının da anlaşılmasına göre istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :
1-Davalı … … Sigorta A.Ş. vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalıdan alınması gereken 3405,72 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 851,43 TL harcın mahsubu ile bakiye 2554,29 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 09/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.