Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/2101 E. 2022/2451 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/2101 – 2022/2451
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/2101
KARAR NO : 2022/2451

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/09/2020
NUMARASI : 2015/440 Esas 2020/350 Karar

DAVACILAR :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 28/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 13/01/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 31.12.2013 tarihinde, davalılardan … Belediye Başkanlığının işleteni, … Sigorta Şirketine Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçecisi ile sigortalı, …’un sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile davacı …’in sevk ve idaresindeki içinde eşi … ve oğlu …’in bulunduğu … plakalı aracına çarpması sonucu davacılardan …’ın ağır şekilde yaralandığını ve malul kaldığını, …’in ise ayakta tedavi edildiğini, davacılardan …’in ses ve tiyatro sanatçısı, …’in öğretmen olup kaza nedeniyle bazı harcamalar yapmak zorunda kaldıklarını, ayrıca gelir kaybına uğradıklarını, davacıların kazadaki ağır yaralanmalar, ölüm korkusu, yüzde kalan sabit iz ve bebekteki gelişim geriliği nedeniyle büyük acılar ve endişeler yaşadıklarını, bu acıların bir kısmının devam ettiğini belirterek HMK’nun 107.maddesi gereğince fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kaza nedeniyle yapmak zorunda kaldıkları doktor/tedavi ücretleri, ilaç ve sağlık harcamaları ile kısmi sakatlıkları için davacı … için 100,00 TL davacı Toprak için 1.900,00 TL, çocuğun fizik tedaviye götürüp getirilmesi nedeniyle yapmak zorunda kaldıkları ulaşım giderleri için davacı … için 1.000,00 TL, … için 500,00 TL, … için 500,00 TL, tedavi sürecinde alınan ilave katkı, koruma malzemesi vs. gibi zorunlu giderler için 2.000,00 TL, davacı …’in kaza nedeniyle yoksun kaldığı ek ders ve sınav ücretleri için 2.000,00 TL, davacı …’in kaza nedeniyle eşinin ve çocuğun bakımını üstlenmek zorunda kalması ve buna bağlı olarak işini kaybetmesi nedeniyle mahrum kaldığı gelir için 2.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, … için yüzünde kaza nedeniyle oluşan ve kalıcı olan yara izi nedeniyle yaşadığı ve yaşayacağı acı ve üzüntü için 10.000,00 TL, …’in uzun süre komada kalması nedeniyle ailenin çocuklarının öleceğini düşünmesi ve bu nedenle yaşadıkları tarifi imkansız acılar, psikolojilerinin bozulması vs. nedenlerle anne … için 70.000,00 TL, baba … için 70.000,00 TL olmak üzere toplam 150.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (davalı sigorta şirketi yönünden şayet bu kapsamda bir teminat varsa bu teminat kapsamında ve teminat limitleri dahilinde) müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 10.12.2019 tarihli talep arttırım dilekçesinde; tedavi, sağlık harcaması ve sağlık/sürekli iş göremezlik bedelli yönünden toplam 2.000,00 TL olan taleplerinin 740.216,47 TL arttırılarak 742.216,47 TL’ye, ulaşım giderleri yönünden toplam 2.000,00 TL olan taleplerinin 1.320,85 TL arttırılarak 3.320,85 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … Belediye Başkanlığı vekili, kazaya karışan araç davalı belediyeye ait olmakla birlikte sürücü …’un dava dışı …. Ltd. Şti’nin çalışanı olduğundan davanın anılan şirkete ihbar edilmesini, kaza tespit tutanağındaki kusur değerlemesini kabul etmediklerini, davacının kusurlu olduğunu, davalının hizmet kusuru bulunmadığından davaya konu edilen maddi ve manevi zararlardan kaynaklanan sorumluluğunun da bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, dava konusu kazanın davacının kırmızı ışık ihlali ile davalıya arkadan çarpması sonucu meydana gelmiş olup davalının herhangi kusur ve sorumluluğu bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere kusur ve maluliyet oranının tespiti yönünden ATK’dan rapor alınmasını, asgari ücretle çalışan evli ve dört çocuğu bulanan davalıdan talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta Şirketi vekili, kazaya karışan … plaka sayılı aracın davalı şirket tarafından 22.06.2013 – 22.06.2014 vadeli ZMMS poliçesi ile sigortalandığını, talep edilen dolaylı zararlarlar ve kaza arasında doğrudan bir illiyet bağı bulunmayan taleplerin trafik sigortası genel şartları gereği teminat dışı olduğunu, davacı tarafın uğradığını iddia ettiği zararları ispat etmesini, şirketin sorumluluğunun poliçedeki limitler ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, toplanan deliller ve dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde, 31.12.2013 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında, davalı şirkete sigortalı … plaka sayılı aracın sürücüsü davalı … %75 oranında, davacı sürücü …’in %25 oranında kusurlu bulunduğu, davacı …’in kaza sonucunda vücut genel çalışma gücünden %71 oranında kaybettiği, davacı …’in vücut çalışma gücünden kaybetmediği, 3 ay süreyle iş göremez halde kaldığı, kusur oranları da dahil edildiğinde, davacı …’in sürekli iş göremezlik zararının 737.310,72 TL, davacılar tümü yönünden tedavi/sağlık harcamasının 4.905,75 TL, ulaşım harcamasının 3.320,85 TL olduğu, maddi tazminat talebine konu diğer taleplerinin kanıtlanamadığı, davadan önce davalı sigorta şirketine gerekli tüm evraklar temin edilerek başvurulmadığından davalı sigorta şirketinin açılan dava ile temerrüde düştüğünün kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmakla maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kazanın oluş şekli, zararın ağırlığı, paranın satın alma gücü vs. hususlar gözönüne alınarak manevi tazminat davasının da kısmen kabulüne karar vermek gerektiği kanısıyla davanın kısmen kabulü ile, davacı … için sürekli iş göremezlik zararı 737.310,72 TL, davacılar tümü için toplam 4.905,75 TL tedavi-sağlık harcaması, 3.320,85 TL ulaşım harcaması olmak üzere toplam 745.537,32 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak (davalı … Sigorta Şirketi 250.000,00 TL poliçe limiti ile sorumlu olmak üzere) davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine, davacı …’in kendi yaralanmasından dolayı 6.000,00 TL, davacı …’in yaralanması nedeniyle davacı anne … için 50.000,00 TL, davacı baba … için 40.000,00 TL olmak üzere toplam 96.000,00 TL manevi tazminatın 31.12.2013 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … Belediye Başkanlığı ve …’dan alınarak adı geçen davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hükme karşı davacılar vekili ile davalı … Belediye Başkanlığı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemenin karar verdiği manevi tazminat miktarlarının somut olay dahilinde yeterli olmadığını, ayrıca maddi tazminata yönelik talep konusu üç ayrı alacak kaleminin reddinin de hukuka aykırı olduğunu,
Maddi tazminat yönünden taleplerinin davacı …’in toplamda 22 gün hastanede yattığını, müteakiben 1,5 ay +1,5 ay olmak üzere 3 ay istirahat aldığını, Adli Tıp’tan alınan 12.02.2014 tarihli raporda, “yaralanmanın basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyeceği, kemik kırıklarına neden olduğu, vücuttaki kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif (1), orta (2-3) ve ağır (4-5-6) olarak sınıflandırıldığında, bu kırıkların yaşam fonksiyonlarını 3 (ORTA) derecede etkilediği” ifade edildiğini, …’in durumunun ise çok daha kötü olduğunu, bebek …’in kazada birden çok kemiğinin kırıldığını, 18 gün komada kalan ve hastanede uzun süre yatan bebeğin tedavisine daha sonra yoğun bakımda devam edildiğini, yoğun bakım şartlarının elverişsiz hale gelmesi üzerine, bebeğin tedavi ve bakımına büyük ebeveynlerinin evinde devam edilmek zorunda kalındığını, Adli Tıp’tan alınan 29.01.2014 tarihli raporda, “yaralanmanın kişinin yaşamını tehlikeye soktuğu ve basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyeceği, kemik kırıklarına neden olduğu, vücuttaki kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif (1), orta (2-3) ve ağır (4-5-6) olarak sınıflandırıldığında, bu kırıkların yaşam fonksiyonlarını 5 (AĞIR) derecede etkilediği” ifade edildiğini, davacıların kaza nedeniyle bazı harcamalar yapmak zorunda kaldığını, ayrıca gelir kaybına uğradığını davacıların kaza nedeniyle yapmak zorunda kaldıkları, doktor/tedavi ücretleri, ilaç ve sağlık harcamaları ile kısmi sakatlıkları için toplam 742.216,47 TL ( … yönünden tedavi ve sağlık harcaması 6.241,00 TL, Sürekli iş görmezlik/ sakatlık yönünden 983.080,60 TL, … … yönünden 300,00 TL tedavi sağlık hesaplanmıştır. Kusur indirimi de uygulandığından 742.216,47 TL talep ettiklerini), ulaşım giderlerine yönelik olarak 3.320,84 TL (… yönünden 1 704,97 TL, … … yönünden 844,12 TL, … yönünden 771,25 TL) fazlaya dair dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, tedavi sürecinde … için ilave katkı gıda, koruma malzemesi, vs. zorunlu giderlere ilişkin olarak 400 TL önlük; 790,34 TL mama, çocuk bezi ve ayakkabı olmak üzere toplam 1.190,34 TL olarak belirlenmişse de taleplerinin bu kaleme ilişkin 2.000 TL olduğunu, fazlaya dair dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, …’in kaza nedeniyle yoksun kaldığı ek ders ve sınav ücretleri için her ne kadar bilirkişi bir hesaplama yapmamışsa da bu kaleme ilişkin 2.000 TL, …’in kaza nedeniyle eşinin ve çocuğunun bakımını üstlenmek zorunda kalması ve buna bağlı olarak işini kaybetmesi nedeniyle mahrum kaldığı gelir için; her ne kadar bilirkişi raporunda uygun illiyet bağı olmadığı ifade edilerek buna ilişkin bir hesaplama yapılmamışsa da, fazlaya dair dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla dava tarihi itibarıyla 2000 TL talep ettiklerini, manevi tazminat yönünden ise dava dilekçesindeki taleplerinin makul olması nedeniyle kabulü gerekirken kısmen kabulünün yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf istemini kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına maddi tazminat yönünden, davacıların kaza nedeniyle yapmak zorunda kaldıkları, doktor/tedavi ücretleri, ilaç ve sağlık harcamaları ile kısmi sakatlıkları için toplam 742.216,47 TL, ulaşım giderlerine yönelik olarak 3.320,84 TL, tedavi sürecinde … için ilave katkı gıda, koruma malzemesi, vs. zorunlu giderlere ilişkin olarak 2000 TL, …’in kaza nedeniyle yoksun kaldığı ek ders ve sınav ücretleri için 2000 TL, …’in kaza nedeniyle eşinin ve çocuğunun bakımını üstlenmek zorunda kalması ve buna bağlı olarak işini kaybetmesi nedeniyle mahrum kaldığı gelir için fazlaya dair dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla dava tarihi itibarıyla 2000 TL olmak üzere 751.537,32 TL maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, manevi tazminat yönünden de talep gibi …’in yaralanması ve yüzünde kalıcı yara izi oluşması sebebiyle 10.000,00 TL, …’in yaralanması nedeniyle anne … için 70.000 TL, baba … için 70.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Belediye Başkanlığı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, Aracı sevk ve idare eden diğer davalı sürücü …’un, …. ve Tic. Ltd. Şti.’nin şirketinin çalışanı olduğundan, davanın bahse konu şirkete ihbarına karar verilmesi gerekirken talebe rağmen Yerel Mahkemece ihbar talebi nazara alınmaksızın/bu konuda herhangi bir karar verilmeksizin hükme bağlanmış olmasının hatalı olduğunu,
Davaya konu edilen maddi ve manevi zarar taleplerinden diğer davalı sürücü İdarenin çalışanı olmadığından, İdarenin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, İdarenin hizmetinin eksik, kusurlu veya hiç işlememesinden kaynaklanan herhangi bir kusuru da söz konusu olmadığından İdarenin sorumluğuna gidilmemesinin yasaya aykırı olduğunu, diğer davalı sürücüye atfedilen kusuru kabul etmedikleri gibi sürücünün kusurdan İdarenin sorumlu tutulamayacağını, kabul anlamına gelmemekle birlikte, diğer davalı sürücüye atfedilen kusurunu da kabul etmediklerini, davacının asli ve tam kusurlu olduğunu, davacı asil sürücünün kusurunun illiyet bağını kestiğinin kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken eksik ve hatalı inceleme ürünü bilirkişi raporlarının hükme esas alınarak verilen kabul kararının usul ve yasaya aykırılık olduğunu belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacılar vekili ile davalı … Belediye Başkanlığı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı, SGK ‘ca karşılanmayan doktor-tedavi ücretleri, ilaç ve sağlık harcamaları, tedavi ulaşım gideri, yoksun kalınan ek ders ve sınav ücretleri, mahrum kalınan gelir kaybı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
31.12.2013 tarihli kaza tespit tutanağı, Ankara 24 Asliye Ceza Mahkemesinin 25.12.2014 Tarih 2014/371 Esas – 2014/1445 Karar sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu ile eldeki davada alınan 20.05.2016 tarihli kök ve 20.11.2016 tarihli ek bilirkişi raporlarında meydana gelen kazada sürücü …’un asli kusurlu (%75 oranında), … plakalı araç sürücüsü …’in tali kusurlu (%25 oranında), dava dışı araç sürücüsü …’nun kusursuz olduğunun belirlenmiş olması, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve aktüer bilirkişi ile adli tıp uzmanı tarafından düzenlenen 29.05.2019 tarihli raporun hükme esas alınmasında, davacı … tarafından ek ders aldığının ve sınav gözetmenliğinin, davalı …’in tarafından da işten ayrılması ile kaza arasındaki illiyet bağının ispatlanmasına göre anılan taleplerinin reddinde bir isabetsizlik bulunmamasına, kaza tarihi, kazanın oluş şekli, olayda davalı sürücünün asli (%’75), davacı sürücünün tali (%25) kusurlu bulunmasına, davacıların kaza tarihindeki yaşları, yakınlık dereceleri, tedavi süreçleri, tarafların SED, manevi tazminatın amacı, ülkenin ekonomik koşulları, paranın satın alma gücü, davacılardan …’in kendisinin ve oğlunun, …’in oğlunun yaralanması sebebiyle maruz kaldığı acı, üzüntü, elem, ıstırap, keder, sıkıntı, manevi çöküntü, manevi tazminatın amacı, zenginleştirme ve fakirleştirme amacı taşımaması, caydırıcı olması, özendirici olmaması ve 22.06.1966 tarih, 1966/ 7 Esas-7 Karar sayılı YİBK kararındaki kriterler gözetildiğinde davacılar için yerel mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarının hakkaniyete uygun bulunmasına, davalı … Belediye Başkalığının kazaya karışan aracın işleteni olması nedeniyle davacılar yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminatlardan KTK’nun 3.ve 85 .maddeleri gereğince sorumlu olmasına, mahkemenin gerekçesine göre, yerel mahkeme kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan (HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan inceleme sonunda) davacılar vekili ile davalı … Belediye Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı HMK.nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1- Davacılar vekili ile davalı … Belediye Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı HMK.nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf isteminde bulunan davalı İdare yönünden; Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken toplam (maddi ve manevi tazminat yönünden ) 57.485,41 TL karar ilam harcından istinaf isteminde bulunan davalıca peşin yatırılan toplam 50.927,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.557,76 TL harcın davalı … Belediye Başkanlığından; istinaf isteminde bulunan davacılar yönünden alınması gerekli 80,70 TL karar ilam harcından peşin yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinafa başvuran davacılar ve davalı İdare tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından artan kısım varsa karar kesinleştiğinde yatırdıkları oranda yatıran davacılar ile davalı İdareye iadesine,
5-Kararın taraflara usulüne uygun şekilde tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 361/1 maddesi gereğince kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süresi içinde TEMYİZİ KABİL OLMAK ÜZERE 28.12.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.