Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/2097 E. 2022/2322 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/2097
KARAR NO : 2022/2322

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/11/2020
NUMARASI : 2019/227 Esas 2020/478 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 08/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 09/01/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10/02/2019 tarihinde, davalı … şirketine Zorunlu Mali Mesuliyet sigortası ile sigortalı olan ve dava dışı… idaresinde bulunan … plakalı işçi servisi ile davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu ve dava dışı … idaresinde bulunan … plakalı aracın karıştıkları kaza sonucunda davacının ağır şekilde yaralanarak iş göremezliğe uğradığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 4.500,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatının başvuru tarihi olan 05/03/2019 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 16/10/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile 24.501,34-TL sürekli iş göremezlik tazminatının 18/03/2020 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte tahsili talep edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava açılmadan önce davalı … şirketine usulüne uygun başvuru yapılmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, kazaya karışan … plakalı aracın Zorunlu Mali Mesuliyet sigortasının davalı … tarafından yapıldığını, kaza nedeni ile doğan zarardan davalı şirketin poliçe limiti ile sınırlı olarak ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere, kazanın oluşuna ilişkin kusur durumu ile davacı tarafın yaralanmasına ilişkin maluliyet durumunun yürürlükteki mevzuata uygun olarak belirlenmesi gerektiğini, davacının kaza sırasında emniyet kemeri takıp takmadığının araştırılması gerektiğini, davalı şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini belirterek davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davacının yolcu olarak bulunduğu ve … idaresinde bulunan araç ile… yönetimindeki otobüsün karıştıkları kaza sonucunda davacının vücut genel çalışma gücünü %3 oranında kayıp edecek ve 4 ay süre ile iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde, …’un %20 oranında, …’in ise %80 oranında kusurlu olduklarını, kaza nedeni ile davacının talep edebileceği tazminat miktarının aktüer bilirkişi tarafından hesaplandığını belirterek, davanın kısmen kabulüne 4.500,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 18/03/2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile bakiye 20.001,34-TL’nin ıslah tarihi olan 19/10/2020 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 6704 sayılı yasanın 5.maddesi ile değişik 2918 sayılı yasanın 97.maddesine göre, davalıya başvuru yapılmadan dava açılamayacağından ve davacının usulüne uygun başvurusu bulunulmadığından, başvuru şartı yerine getirilmeden açılan davanın usulden reddine karar verilmemesinin hatalı olduğunu, maluliyet tespitinin Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelikteki usulleri göre belirlenmesi gerekirken, bu usullere uyulmadan alınan raporun bu Yönetmeliğe göre belirlenmesinin hukuka aykırı olduğunu, davalı … şirketinin usulüne uygun olarak temerrüde düşürülmemesi nedeni ile 4.500,00-TL’lik kısım için faiz başlangıç tarihinin dava tarihi ve tüm tazminat için de yasal faiz olarak belirlenmemesinin de usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.

Davalı vekili, davacı tarafından davadan önce sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmadığını, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de; dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuruyu düzenleyen 2918 sayılı KTK.nın 97. maddesinde “sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması” gerektiği belirtilmiş, bu yazılı başvuruya eklenmesi zorunlu ve dava şartı olan başvurunun yapılmamış sayılmasına neden olacak belgeler belirtilmemiştir. Dosya kapsamına göre, davalının da kabulünde olduğu gibi, dava açılmadan önce, davacı tarafından, davalı … şirketine 05/03/2019 tarihinde başvuru yapıldığı, hatta sigorta şirketi tarafından eksik evrakın tamamlanması için davacıdan talepte bulunduğu anlaşıldığından, KTK.nın 97. maddesinde belirtilmeyen belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle dava şartının yerine getirilmediğine ilişkin itirazı yerinde görülmemiştir.
Davacının yaralanmasına ilişkin maluliyet raporunun Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Başkanlığı’ndan alındığı, 04/11/2019 tarihli raporda; kaza sonrası davacının sağ göz kapağında yüzeysel kesi, sağ humerus kırığı bulunduğu, plak ve vida ile operasyon geçirdiği, hastanın yapılan muayenesi sonrasında Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre sağ omuz hareketlerinde kısıtlılık, sağ dirsek hareketlerinde kısıtlılık nedeni ile %3 oranında kalıcı maluliyetinin bulunduğu ve 4 ay süre ile iş ve gücünden kalacağı belirlenmiş olup; Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybına uğranıldığı iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Mahkeme tarafından alınan maluliyet tespitine ilişkin raporun da belirlenen bu esaslara, oluşa, usul ve yasaya uygun olması nedeni ile rapor doğrultusunda karar verilmiş olmasında bir usulsüzlük görülmemiştir.
Davalı vekili, hükmedilen tazminata avans faizi yürütülmesine de itiraz etmiştir. Ancak, davalı … tarafından düzenlenmiş olan Zorunlu Mali Mesuliyet sigortası poliçesine göre kazaya karışan aracın “otobüs” olarak nitelendirildiği, yolcu nakli ve dolayısıyla ticari amaç ile kullanıldığı sabit olup, tazminatın tamamına avans faizine hükmedilmesi gerekirken buna dair istinaf talebi olmadığından kaldırma nedeni yapılmamış ve fakat hükmedilen tazminatın 20.001,34-TL’lik kısmına avans faizi yürütülmesinde usul ve yasaya aykırı yön görülmemiştir.
Davalı vekilinin faizin başlangıcına yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde; 26/04/2016 tarihinde 2918 Sayılı Yasanın 99. maddesinde yapılan değişiklik ile getirilen “Sigortacılar, hak sahibinin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” düzenlemesi gereğince, sigortanın temerrüdü için Genel Şartlarda belirtilen belgeler ile sigorta şirketine müracaat zorunludur. Davacının eksik evrak ile müracaat etmesi halinde sigorta şirketinin temerrüdü gerçekleşmeyeceğinden davacı ancak dava tarihinden itibaren temerrüt faizi talep edebilir.
Somut olayda davacının yaralanması nedeniyle, maluliyet raporu ve hesap numarası bilgisi eklenmeksizin eksik evrak ile davalı … şirketine müracaat edildiği, davalı … şirketinin eksik evrakların tamamlanması bakımından yapmış olduğu ihtara rağmen eksikliğin tamamlanmadığından, davadan önce davalının temerrüdü gerçekleşmemiştir. Bu durumda davalının temerrüdü açılan dava ile gerçekleştiğinden, davacı lehine hükmedilen tüm tazminat yönünde dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken, buna dair istinaf talebi olmadığından kaldırma nedeni yapılmamış ve fakat davalının istinaf talebi gözetildiğinde, yukarıda açıklanan nedenlerle tazminatın 4.500,00-TL’lik kısmına 18/03/2019 temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Bu nedenlerle, davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin reddine; davacı lehine hükmedilen tazminata işleyecek faizin başlangıcına yönelik istinaf talebinin kabulüne, mahkemece yapılan yargılamada eksiklik bulunmamasına, yapılan hata nedeniyle yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmamasına göre HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, mahkemece hükmedilen 4.500,00-TL’lik tazminata ilişkin faiz başlangıcının “06/05/2019 dava tarihi” olarak düzeltilerek, ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararda kesinleşen yönler korunarak yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
l-Davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 06/11/2020 tarih, 2019/227 Esas 2020/478 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Davanın kısmen kabulü ile; 24.501,34-TL sürekli iş göremezlik tazminatının 4.500,00- TL’lik kısmının 06/05/2019 dava tarihinden itibaren yasal faizi ile bakiye 20.001,34-TL’lik kısmının ıslah tarihi olan 19/10/2020 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile, davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacı tarafça yatırılan Selçuk Üniversitesi’nden alınan maluliyet raporuna dair düzenlenen 05/11/2019 tarihli fatura bedeli olan 700,00-TL ile Ankara Üniversitesi’nden alınan maluliyet raporuna dair düzenlenen 22/06/2020 tarihli fatura bedeli olan 323,00-TL toplam 1.023,00-TL ile 50,80-TL başvuru ve vekalet harcı, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti, 177,35-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 2.251,15-TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
3-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’sinin 3 ve 13. maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 3.675,20-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.673,69-TL harçtan peşin ve ıslahla alınan 418,43-TL harcın mahsubu ile kalan 1.255,26-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Peşin ve ıslahla alınan 418,43-TL harcın davalı taraftan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2. maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,

7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansından kullanılmayan kısım var ise HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
ll-Davalı tarafından yatırılan 418,42-TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
lll-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
lV-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısım var ise HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
V-Kararın usulüne uygun olarak taraflara tebliğine,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 08/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.