Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/2067 E. 2022/2480 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/2067 – 2022/2480
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/2067
KARAR NO : 2022/2480

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/11/2019
NUMARASI : 2017/717 Esas 2019/1188 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 29/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 29/12/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Davacı vekili, davacı sigorta şirketi tarafından davalı … Firmasına ait … plakalı kamyonetin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesinin düzenlendiğini, 27.01.2016 tarihinde dava dışı … yönetimindeki … plakalı kamyonetin kasasında köpek kulübesi taşınmakta iken eğimli yolda kasada bağlı olduğu beyan edilen köpek kulübesinin yola düştüğünü arkadan gelmekte olan…plakalı aracın yol üzerindeki köpek kulübesine çarpmamak için sağa doğru kaçındığı esnada sağ şeritte ilerleyen … plakalı otomobilin sol yan kapı kısımlarına çarparak hasarlanmasına neden olduğunu, sigorta şirketinin … plakalı otomobil için 5.697,44-TL hasar bedeli ödediğini; dava konusu kazanın oluşunda, davalı şirket sürücüsünün kusurlu olduğu belirtilerek, zararın davalı şirketten talep edildiğini, ancak ödeme yapılmaması üzerine Ankara 29. İcra Müdürlüğünün 2016/16303 sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının itiraz etmesi üzerine icra takibinin durdurulduğunu belirterek davalının itirazının iptali ile icra takibinin devamına, alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu hasarın ZMMS Poliçesi kapsamında davacı sigorta şirketi tarafından ödenmesi gerektiğini, meydana gelen kazada davalı aracını süren kişinin davalı firmanın personeli olmadığını, aracın davalı şirket yetkilisinin bilgisi dışında alınarak kullanıldığı esnada meydana geldiğini, aracın kasasında taşınan köpek kulübesinin muhkem şekilde bağlandığını ve yükün arkasına kırmızı flama asıldığı halde yükün yola düşerek kazaya neden olduğunu, davalı taraf aracını süren kişinin alabileceği ilave bir önlem bulunmadığından ağır kusurdan bahsedilemeyeceğini, davacı sigorta şirketince ödenen hasar bedelinin davalı araç malikine rücu edilemeyeceği belirtilerek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; kazanın oluşunda, davalı firma adına kayıtlı … plakalı kamyonet sürücüsü …’nün, kamyonetin arka kapağını muhkem kapatmaksızın köpek kulübesini yükleyerek, yükü bağladığı beyan edilen olayda seyir halinde arka kapağın açılması neticesinde bağdan çıkan yükün karayoluna düşmesi neticesinde, Karayolları Trafik Kanunu’nun 65.maddesi (d) ve (h) bentlerinde görülen trafik kurallarını ihlal ettiğinden %100 oranda kusurlu olduğu, diğer araç sürücülerinin kusurunun bulunmadığı, kamyonetin kasasının sağlam bir şekilde kapatılmaması nedeniyle köpek kulübesinin düşerek dava dışı araçlara zarar vermesi şeklinde gelişen trafik kazasının sürücünün ağır kusuru ile meydana geldiği, davacı sigorta şirketinin sigortalısından rücu hakkı bulunduğu, makine mühendisi ve sigortacı bilirkişiden alınan raporda davalıya ait aracın sürücüsü …’nün %100 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği gerekçesi ile davanın kabulüne, Ankara 29. İcra Müdürlüğünün 2016/16303 Esas sayılı dosyasında davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, 1.139,48-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; aynı maddi vakıa dolayısıyla açılan diğer davanın reddedildiğini, davacı … Sigorta,A.Ş.nin Ankara 29. İcra Müdürlüğü’nde iki adet icra takibi başlattığını, Ankara 29. İcra Müdürlüğü’nde 2016/16302 Esas sayılı dosyada…plakalı aracın hasar bedeli, Ankara 29. İcra Müdürlüğü’nde 2016/16303 Esas sayılı dosyada … plakalı aracın hasar bedelinin rücuen talep edildiğini, her iki takibe de itiraz edildiğini, davacı … Sigorta A.Ş. nin Ankara 29. İcra Müdürlüğü’nde 2016/16302 Esas sayılı icra takibi için Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2017/717 Esas sayılı itirazın iptali davasını, Ankara 29. İcra Müdürlüğü’nde 2016/16303 Esas sayılı icra takibi için Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2017/718 Esas sayılı itirazın iptali davasını açtığını, aynı mahkemede tek-çift dosya ayrımı nedeniyle dosyaların farklı hakimlere düştüğünü, Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2017/718 Esas 2019/1188 Esas sayılı dosyasında davanın reddine karar verildiğini, Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2017/718 Esas 2019/1188 Esas sayılı ilamı, aynı olay, aynı taraflar, aynı maddi vakıadan kaynaklı iki uyuşmazlık sonucunda iki farklı karar ortaya çıktığını, Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2017/717 Esas sayılı dosyasında verilen kararda ağır kusur ve kast kavramlarının değerlendirilmediğini, davacı sigorta şirketinin rücu hakkının bulunmadığının bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, raporda araçta bulunan yükün düzgün bağlanmaması ve sabitlenmemesi nedeniyle meydana gelmesiyle davalının kasıt ve ağır kusuru sonucu meydana gelip gelmediğinin tespit ettiğini, dava kapsamında alınan bilirkişi raporunun aksine hüküm kurulduğunu, her ne kadar bilirkişi raporu ile bağlı değilse de; bu olayda oluşa ve hukuki gerçekliğe uygun olan bilirkişi raporunun benimsenmesi gerektiğini, davacı sigorta şirketinin, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre rücu hakkı bulunmadığını, Yargıtay’ın rücu davaları hakkındaki yerleşmiş uygulamalarına göre; Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.4.a maddesinde; tazminatı gerektiren olay, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise, sigortacının sigortalısına rücu edebileceğinin hüküm altına alındığını, Genel Şartların bu maddesinde tam kusurdan değil, kasıt veya ağır kusurdan söz edilmekte olup, ağır kusur kavramının kasta yakın bir kusurun varlığını ifade ettiğinin kabul edildiğini, araca yüklenerek taşınan köpek kulübesinin sıkı şekilde bağlandığını, dörtlü ışıkları açık yük taşındığını belli eden kırmızı flama takıldığını, sürücünün ağır kusurlu olduğu kabul edilirse bu kez de olayda illiyet bağı kesildiğini, araç işletenin sorumlu tutulabilmesi için zararın meydana gelmesi ile aracın işletilmesi arasında illiyet bağı bulunması gerektiğini, işletenin kurtuluş beyyinesi getirmemiş ve kanıtlayamamış olması gerektiğini aracın sürücüsü ağır kusurluysa, davalı bakımından illiyet bağının kesildiğini, kazada meydana gelen maddi hasarlardan sigorta şirketinin sorumlu olduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Davalı vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Davacı sigorta şirketi, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi kapsamında zarar gören üçüncü kişiye ödenen tazminatın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4. maddesi gereğince kendi sigortalısından rücuan tahsili talebinde bulunmuştur.
Davacı sigorta şirketi tarafından davalıya ait aracın 27.12.2015-2016 tarihlerini kapsayan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesinin düzenlendiği, sigortalının davalı şirket olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu kazadan sonra düzenlenen kaza tespit tutanağında, kazanın 27.01.2016 tarihinde meydana geldiği, … idaresinde bulunan … plakalı açık kasa kamyonetin arkasına köpek kulübesinin bağlanmadan yüklendiği, kulübenin yolda düşerek arkadan gelen…ve … plakalı araçların birbirine çarpmasına neden olduğu, sürücü …’nün kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili davalıya ait davacıya Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olması sebebiyle rücu şartlarının oluştuğunu belirtmiş, mahkemece davalıya ait araç sürücüsünün ağır kusurlu olduğu bu nedenle sigortalıya rücu koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
2918 sayılı KTK’nun 95 . maddesi gereğince sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir.
Poliçe düzenleme tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4. maddesinde; “Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması Ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı düzenlenmiş “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.
Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda kazaya sebebiyet veren sigortalıya rücu edebilir.
Sigortalıya başlıca şu nedenlerle rücu edilir:
a-) Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise,
b-) Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ağır kusur ile ihlali sonucunda meydana gelmiş ise,
c-) Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar,
ç-) Tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmiş ise,
d-) Sigortalının rizikonun gerçekleşmesi halinde bu genel şartların B.1 maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesinden dolayı zarar ve ziyan miktarında bir artış olursa,
e-) Tazminatı gerektiren olayın aracın çalınması veya gasp edilmesi sonucunda olması halinde, çalınma veya gasp edilme olayında sigortalının kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlu olduğu tespit edilirse,
f-) Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,
Sigortacı rücu sebeplerine dayanarak tazminat sürecini geciktiremez ve bu sebeplere dayalı bilgi ve belgeyi hak sahibinden talep edemez.” Şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Davacı sigorta şirketi dava dilekçesinde rücu sebebinin açıklarken Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4. maddesindeki hangi maddenin ihlal edildiğini açıklamadan sürücünün kusurlu olması sebebiyle rücu edildiğini belirtmiş, yargılama aşaması ve ön inceleme duruşmasında da rücu sebebi açıklanmamış sadece sürücünün kusurlu olması nedeniyle rücu ettiklerini beyan etmiştir. Mahkemece davacının Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.a.maddesinde düzenlenen tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş olması hali rücu sebebi olarak değerlendirilmiş, davalıya ait araç sürücüsünün ağır kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında sigorta şirketinin sigortalısına rücu edebilmesi için kasıt veya ağır kusurdan söz edilmiş, Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre; Genel Şartların bu maddesinde belirtilen ağır kusur kavramının kasta yakın bir kusurun varlığını ifade ettiği kabul edilmekte, aynı durum ve koşullar altında her mantıklı insanın göstereceği en basit dikkat ve özenin gösterilmemesi şeklinde tanımlanmaktadır. Başka bir anlatımla ağır kusurda; hâl ve şartların yüklediği özen gösterme ve tedbir alma ödevlerine veya bir hareket tarzı emreden kurallara tam bir aldırmazlık söz konusudur. Ağır kusur, bağışlanması kesinlikle olanaksız olan irade eksikliği esasına dayanır. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre de ağır kusur kavramı bir özel hukuk kavramı olarak; kasıt olmamakla beraber kasta yakın bir kusurun varlığını ifade etmektedir.
Dava konusu olayda davalı şirkete ait açık kasa kamyonetin kasasına yüklenen köpek kulübesinin eğimli yolda kamyonet kasasının kapağının açılması sonucu yola düştüğü, aracın arkasından seyreden aracın yola düşen kulübeden kurtulmaya çalışırken sağa doğru manevra yapması sonucu diğer araca çarptığı olayda davalıya ait araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu belirlenmiş ise de köpek kulübesinin araca yüklenmesinde gerekli özenin gösterilmemiş olması kasıt veya ağır kusur olarak nitelendirilemez.
Bu durumda mahkemece davacı sigorta şirketinin sigortalısına rücu şartları oluşmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK.353/1.b.2. maddesi gereğince davanın reddine dair yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-Davalı vekilinin İstinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.2 maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına,
Buna göre;
1-Davanın REDDİNE,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL. karar ve ilam harcından peşin alınan 97,30-TL’nın mahsubu ile kalan 16,60-TL nın davacıya iadesine,
3-Davalı yargılamada vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesinin 13/2 ve 4. maddesi gereğince 5.697,44-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından ödenen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen iadesine,
II-İSTİNAF BAŞVURUSU NEDENİYLE YAPILAN HARÇ VE MASRAFLAR YÖNÜNDEN;
1- Davalı vekili tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde iadesine,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 31,50-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
3-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK.nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 29.12.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.