Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/2065 E. 2023/108 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/2065 – 2023/108
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/2065
KARAR NO : 2023/108

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/07/2020
NUMARASI : 2018/147 Esas 2020/292 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 23/02/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 21/03/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı asıl ve birleştirilen dosya davalısı … Sigorta Şirketi vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Asıl dava dosyasında davacı vekili, 29.10.2008 tarihinde davacıya ait davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın neden olduğu kaza sonucu …’ın vefat ettiğini, … mirasçıları tarafından Ankara 12 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/9 E, 2015/36 K sayılı dosyası ile açılan davada sonunda davacı eş için 6.900,00 TL davacı çocuk için 100,00 TL tazminata hükmedildiğini, kararın onanarak kesinleştiğini, Ankara 23. İcra Müdürlüğünün 2014/8935 Esas sayılı dosyası ile takip yapılması üzerine 16.447.-TL icra kapak hesabı yapıldığını, davacının 10.06.2016 tarihinde ilama istinaden 15.380,00 TL ödeme yaptığını belirterek 15.380,00 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Birleştirilen Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/ 282 E. Sayılı dosyasında davacı vekili, davacıya ait davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın neden olduğu kaza sonucu vefat eden …’ın mirasçıları tarafından Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/ 355 Esas 2016/ 1522 K. Sayılı dosyası ile açılan ek davada tazminata hükmedildiğini, davacının Ankara 6. İcra Dairesinin 2016/1522 Esas sayılı dosyasına 10.04.2017 tarihinde 120.800,00 TL ödeme yaptığını, davalının ihbara rağmen ödeme yapmaması nedeni ile açılan davada 5.846,02 TL harç ödemek zorunda kaldığını belirterek 126.646,60 TL’nin ödeme tarihlerinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;
Mahkemece toplanan delillere göre; davacı ve davalı arasında sigorta hukukundan kaynaklanan poliçeye dayalı hukuki ilişki bulunduğu, davalı sigorta şirketinin, kazaya neden olan aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu, bilirkişi raporuna göre kazaya sebep olan araç sürücüsü olan davacının %60, müteveffa yayanın %40 oranında kusurlu olduğu, aktüer bilirkişi raporuna göre ilama bağlı alacağın, ana para: 7,000,00 TL, ilam vekalet ücreti: 840,00 TL, işlemiş faiz 3.383,89 TL olmak üzere toplamda 11. 517,89 TL olduğu, İcra dosyasındaki masrafların ise 25,20 TL başvuru harcı, 1.407,55 TL vekalet ücreti,1. 048,13 TL tahsil harcı, 1.532,30 sonradan işleyen faiz olmak üzere toplam 15.531,07 TL olduğunun hesap edildiği, bu miktarın rücuen talep edilebileceği davacının bu dosyadaki talebinin 15.380,00 TL olduğu, birleşen dava yönünden ise yapılan hesaplamada, destekten yoksun kalma tazminatlarının yeniden hesaplandığı, ilama bağlı alacağın 57.980,00 TL asıl alacak, 6.727,80 TL ilam vekalet ücreti, 43,60 TL yargılama gideri, 36.792,88 TL işlemiş faiz, icra dosyasındaki masraflar ise, 51,05 TL başvurma harcı, 10.873,54 TL vekalet ücreti, 9.240,53 TL tahsil harcı, 7.120,87 TL sonradan işleyen faiz olmak üzere toplamda 128.830,27 TL olduğunun hesaplandığı, davacının bu dosyadaki rücu talebinin 120.800, 00 TL alacak ve harç masrafları olarak hesaplanan miktarın daha altında kaldığı, sigorta poliçesinin limitinin 100.000,00 TL olduğu, bilirkişi tarafından Asliye Hukuk Mahkemesinde hükme esas alınan rapordaki veriler üzerinden yeniden hesaplama yapıldığı, kusur durumu düşüldükten sonra davacının sorumlu olduğu tazminat tutarı, mahkeme masrafları, icra harç ve masrafları eklenerek hesaplama yapıldığı, rücu davasına konu olan mahkeme ilamlarındaki müteveffanın eş ve çocuğu için hüküm altına alınan alacağın 7.000,00 ve 57.980,00 TL’nin poliçe limitini aşmadığı, alacağın ferileri için de limit söz konusu olmadığından bilirkişi raporu ile belirlenen miktarın hükme esas alındığı, davacı tarafından 2008 yılında kazanın ihbar edilmesine ve talepte bulunulmasına rağmen ödeme yapmayan davalının sorumlu olduğu kabul edilerek davanın kabulüne ancak kısa kararda talepler aynen kabul edildiği halde sehven kısmen kabul yazılmış, gerekçeli karada maddi hata düzeltildiği, sigortalı aracın kamyon olması ve sigorta ilişkisinin Türk Ticaret Kanunun da düzenlenmesi ticari dava olması nedeniyle hüküm altına alınan alacak için ödeme tarihlerinden itibaren avans faizine hükmedildiği belirtilerek; asıl davada 15.380,00 TL’nin ödeme tarihi olan 10.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, birleşen dosyada 120.800,00 TL’nin 10.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, 2.439,45 TL’nin 07.08.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, 2.282,65 TL’nin 27.09.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 1.123,92 TL’nin 07.08.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacı ile davalı sigorta şirketi arasındaki ilişkinin ticari nitelik arz etmediğini, davaya konu tazminat talebinin haksız fiilden kaynaklandığını, KTK ‘nın tazminatın biçimi ile ilgili konularda Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümlere yollama yaptığını, haksız fiillerde uygulanacak faiz türünün de yasal faiz olduğu dikkate alındığında davacı vekilinin avans faiz isteminin de reddi gerektiğini, mahkeme tarafından hükmedilen tutarın içinde icra takibinde işletilen faizinde bulunduğunu, ayrıca avans faizi işletilmesine hükmedilmiş olup, faize faiz işletilmesinin hukuka aykırı olduğundan kararın bu yönden de kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Davalı vekilinin HMK.nın 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili asıl ve birleştirilen dava dosyasında, davacıya ait davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın neden olduğu kaza sonucu …’ın vefat ettiğini, … mirasçıları tarafından …’na karşı açılan destekten yoksun kalma tazminatı davasında davacı eş için 6.900,00 TL davacı çocuk için 100,00 TL tazminata hükmedildiğini, Ankara 23. İcra Müdürlüğünün 2014/ 8935 Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, 10.06.2016 tarihinde ilama istinaden 15.380,00 TL ödeme yaptığını, Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan ek davada tazminata hükmedildiğini, davacının Ankara 6. İcra Dairesinin 2016/ 1522 Esas sayılı dosyasına 10.04.2017 tarihinde 120.800,00 TL ödeme yaptığını, davalının ihbara rağmen ödeme yapmaması nedeni ile açılan davada 5.846,02 TL harç ödemek zorunda kaldığını belirterek 126.646,60 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir,
Dosya kapsamına göre 29.10.2008 tarihinde … idaresinde bulunan … plakalı kamyonun asfalt çalışması sırasında yol üzerinde bulunan yaya …’a çarparak ölümüne neden olduğu, kazaya karışan aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin davalı … Sigorta Şirketi tarafından düzenlendiği, sigortalının … olduğu ve poliçenin 26.04.2008- 2009 tarihleri arasında geçerli olduğu anlaşılmıştır.
Ankara 12 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/345 E-2014/113 K. Sayılı dosyasında kaza sonucu vefat eden …’ın eşi ve çocuğu tarafından … aleyhine açılan davada yaya ve araç sürücüsünün eşit kusurlu olduğu belirlenmiş, aktüer raporuna göre taleple bağlı kalınarak eş için 6.900,00 TL çocuk için 100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı …’dan tahsiline karar verilmiş, Ankara 23 icra Müdürlüğünün 2014/8935 sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatılmış, borçlu … tarafından 15.380,00 TL ödenmiş, yine Ankara 26 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/355 E-2015/548 K. Sayılı dosyasında açılan ek davada müteveffanın eşi için 55.493,00 TL çocuğu için 2.487,00 TL destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmiş, alacağın tahsili için Ankara 6. İcra Müdürlüğünün 2016/1522 sayılı takip dosyası ile takip başlatılmış, borçlu … tarafından 10.04.2017 tarihinde 120.800,00 TL olarak ödendiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Davalı sigorta şirketi tacir olup, davacı ile davalı sigorta şirketi arasındaki uyuşmazlık mutlak ticari işlerden olan sigorta sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle sigorta sözleşmesinden kaynaklanan alacağa avans faiz uygulanmasında ve davacı tarafından yapılan ödeme ile asıl alacağa dönüşen tazminata ödeme tarihinden itibaren faiz uygulanmasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak mahkemece her ne kadar kısa kararda asıl davada davanın kısmen kabulüne ve fazlaya ilişkin talebin reddine, birleştirilen davada ise fazlaya ilişkin talebin reddine yazılmış ve gerekçeli kararda davanın tam kabul edilmiş olmasına rağmen kısa kararda yazılan bu ibarelerin üzeri çizilerek sehven yazıldığı belirtilmiş olması doğru değil ise de davacının talepleri yönünden asıl ve birleştirilen davanın tam kabul edilmiş olması fazlaya ilişkin herhangi bir talebin kalmamış olduğu dikkate alındığında bu ibarelerin yazılması sonuca etkili görülmediğinden kaldırma nedeni yapılmamış olup açıklanan nedenlerle HMK.nın 355. Maddesi gereğince davalı sigorta şirketinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1.maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … Sigorta Şirketi vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 9.701,80 TL. istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 1.100,00 TL +875,45 TL’nin mahsubu ile kalan 7.726,35 TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
3- Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 23.02.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.