Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/2055 E. 2021/1713 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/10/2020
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 07/10/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 27/10/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı …… vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili, 23.11.2018 tarihinde davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı … plakalı araç sürücüsünün neden olduğu kazada araçta yolcu olarak bulunan …’ün vefat ettiğini, kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, aracın şirket aracı olup, çalışanları işyerine getirip götürmek için kullanıldığını, müteveffanın davacının annesi olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında talebini 55.359,88 TL olarak artırmıştır.
Davalı … vekili cevap dilekçesi sunmamış, yargılama aşamasında … mirasçılarına 168.661,96 TL ödeme yapıldığını, müteveffanın eşinin Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurması sonucu 33.266,69 TL tazminatın kabul edildiğini ve 47.786,65 TL olarak ödendiğini, mütevaffanın annesi, babası tarafından açılan davaların devam ettiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece toplanan delillere göre; Ankara Batı 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nin…..esas sayılı dosyasında hükme esas alınan kusur raporunda, yolcuların kemer takıp takmadıkları ile ilgili tespit bulunmadığı, … plakalı araç sürücüsü …’in şerit tecavüzü nedeniyle asli kusurlu olduğu,….. kusurunun bulunmadığının belirtildiği, bu rapor ile yapılan tespitler olayın oluşuna uygun görüldüğünden, usul ekonomisi gereği, tekrar inceleme yapılmasına gerek görülmediği, sigorta poliçesinin kaza tarihini kapsadığı ve ölüm halinde şahıs başına azami teminat limitinin 360.000,00 TL olduğu, teminat limiti kapsamında davalı … şirketince davacı vekiline 07.03.2019 tarihinde 168.661,96TL ödendiği, ödenen miktarın hangi hak sahibi için ne kadar olduğunun dosya kapsamından tespit edilemediği, Sigorta Tahkim Komisyonunun…… sayılı kararına istinaden Ankara 31. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına 33.266,69TL asıl alacak-tazminat ödemesinde bulunulmakla, bakiye poliçe limitinin; 360.000,00(168.661,96 + 33.266,69)= 158.071,35TL olduğu, davalı … şirketinin 09.08.2019 tarihinde temerrüdünün oluştuğu, müteveffa …’ün hak sahiplerinden davacı oğlu küçük ….,..18 yaşa kadar destek alacağının kabulüne göre 33.013,52TL, 25 yaşa kadar destek alacağının kabulüne göre 55.359,88TL tutarında destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, davacının annesinin ölümü nedeniyle uğradığı zarardan kazaya neden olan aracı ZMMS poliçesi ile sigortalayan sigorta şirketinin sorumlu olduğu, müteveffanın olayda müterafik kusuru bulunduğuna dair delil olmadığı, destek yaşının 25 yaş olduğunun kabulü ile davanın bu yöndeki hesaplamaya göre kabulüne dair hüküm kurulması gerektiği belirtilerek davanın kabulü ile 55.359,88 TL destekten yoksun kalma tazminatının 09.08.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı …Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kazada vefat eden …’ün, davacının da içinde bulunduğu mirasçıları tarafından 09.01.2019 tarihinde başvuru yapıldığını, başvuru üzerine 22.02.2019 tarihli mutabakatname ile “… Mirasçılarına” 168.661,96 TL tazminat ödemesi gerçekleştirildiğini, yapılan bu ödeme talepte bulunan tüm mirasçılara yönelik yapıldığını, ödeme ile mirasçılar adına feragat beyanı verildiğinden davanın bu sebep ile reddi gerektiğini, mahkemece hesap bilirkişi tarafından düzenlenen raporda destekten yoksun kalan davacı çocuğun tazminat hesaplamasını yaparken ikili bir hesaplama yoluna giderek, hem 18 yaşına göre hem de 25 yaşına göre hesaplama yapılarak taktirin mahkemeye bırakıldığını, davacı tarafça destek yaşının 25 olacağına dair hesaplama doğrultusunda davanın ıslah edildiğini ve mahkemece de bu hesaplamaya göre davanın kabulüne karar verildiğini, davayı ve destek olgusunu kabul anlamına gelmemek kaydı ile bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada 18 yaş üzerinden yapılan hesaplamanın kabulü gerektiğini, yerleşik yargı kararlarına da aykırı olarak destek yaşının 25 olarak kabul edilmesinin hiçbir haklı ve hukuki dayanağı bulunmadığını, bir çok yerleşik yargı kararında belirtildiği üzere; desteğin, küçük çocuklarının bakım ihtiyacından ne zaman kurtulacağını tayin etmek çocuğun yaşadığı yöreye, sosyal çevreye, çocuğun özelliklerine, cinsiyetine, ailenin sosyal ve ekonomik durumuna göre değişeceğini, babanın hükümlü ve cezaevinde oluşu, tarafların üniversite mezunu olmayışı sosyal/ekonomik durumları da dikkate alındığında çocuğun 25 yaşına kadar destek alacağının kabulünün mümkün olmadığını, ayrıca her ne kadar alınan bilirkişi raporunda kazada vefat eden desteğin emniyet kemerinin takılı olup olmadığına ilişkin bir tespit bulunmadığı ve bu sebep ile müterafik kusur indiriminin mahkemece göz önüne alınmaması söz konusu olsa da, dosya içerisinde yer alan “Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığının”…… soruşturma nolu dosyasında yer alan olay yeri ve ölü muayene tutanağında yer alan ifadelerden açıkça anlaşılacağı üzere desteğin emniyet kemeri tedbirine başvurmadığının anlaşıldığını, mahkemece zorunlu başvuru şartının yerine getirilmediğine ilişkin itirazlarının dikkate alınmadığını, Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi gereğince trafik kazasından doğan tazminat talepleri için dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta şirketine yazılı olarak başvurunun dava şartı olduğunu, gerekli belgelerin tam ve eksiksiz bir şekilde ibraz edilmesinin gerektiğini, faiz başlangıç tarihinin de hatalı olduğunu, temerrüt oluşabilmesi için sigorta şirketine yapılan usulüne uygun bir başvurunun bulunması gerektiğini, usulüne uygun bir başvuru bulunmadığından temerrüdün gerçekleşmediğini, faiz başlangıç tarihinin hukuka aykırı ve hatalı tespit edildiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı araç sürücüsünün neden olduğu kazada araçta yolcu olarak bulunan davacı küçüğün annesi …’ün vefat ettiğini belirterek destekten yoksun kalma tazminatı talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı …, davacı tarafından davadan önce davalı … şirketine usulüne uygun başvuru olmadığını, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de; Dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuruyu düzenleyen 2918 sayılı KTK.nın 97. Maddesinde “sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması” gerektiği belirtilmiş, bu yazılı başvuruya eklenmesi zorunlu olan ve dava şartı olan başvurunun yapılmamış sayılmasına neden olacak belgeler belirtilmemiştir. Dosya kapsamına göre davacı tarafından dava açılmadan önce, davalının da kabulünde olduğu gibi sigorta şirketine başvuru yapıldığı gibi arabuluculuğa da başvurularak anlaşamama tutanağınında dosyaya ibraz edildiği anlaşıldığından KTK.nın 97. Maddesinde belirtilmeyen belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle dava şartının yerine getirilmediğine ilişkin itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalı vekilinin diğer istinaf nedenlerinin incelenmesinde;
1-Mahkeme tarafından, benimsenen bilirkişi raporunda davacı küçük …’ün olay tarihinde 8 yaşında olduğu, annenin desteğinden 18 yaşın bitimi ile destek ihtiyacının biteceği ancak yükseköğrenim görme ihtimaline göre 25 yaşına kadar destek alacağı kabul edilerek her iki durum için ayrı ayrı hesaplama yapılmış mahkemece davacının yükseköğrenim göreceği ve 25 yaşına kadar destek alacağı kabul edilerek buna göre belirlenen tazminata hükmedilmiştir.
Yargıtayın yerleşik uygulamasına göre, destekten yoksun kalan çocukların destek süresinin belirlenmesinde yüksek öğrenim görme durumu bulunmaması halinde kız çocuklarının 22 yaşına kadar, erkek çocuklarının 18 yaşına kadar; yüksek öğrenim gören ya da görme ihtimali bulunan çocukların ise 25 yaşına kadar destek alacağı dikkate alınarak destek tazminatı hesaplanması gerektiği kabul edilmektedir. Çocuğun yüksek öğrenim görüp görmeyeceği ise çocuğun yaşadığı yöreye, sosyal çevreye, çocuğun özelliklerine, cinsiyetine, ailenin sosyal ve ekonomik durumuna göre değişmektedir. Hakimin, her somut olayda bu hususu belirlemesi gerekir.
Bu durumda mahkemece destek görecek küçüğün eğitim gördüğü okuldan ders durumu ve notları araştırılarak, ailenin sosyal ve ekonomik durumu, anne ve babanın üniversite eğitimi alıp almadığı, yaşadığı sosyal çevre gibi hususlar değerlendirilerek buna göre yüksek öğrenim görüp görmeyeceği belirlenerek sonucuna göre 25 yaşa kadar destek alıp almayacağınınsaptanması, yüksek öğrenim görmeyeceğinin belirlenmesi halinde 18 yaşına kadar destek alacağı kabul edilerek buna göre hüküm kurulması gerekirken belirtilen hususlar değerlendirilmeden, tartışılmadan ve gerekçe gösterilmeden çocuğun 25 yaşına kadar destek alacağının kabul edilmesi doğru görülmemiştir.
2-Davalı … yargılama aşamasında destek …’ün ölümü nedeniyle mirasçılarına 168.661,96 TL ödeme yapıldığını savunmuştur. Mahkemece davalı … şirketinden kazaya neden olan…. plakalı araç için düzenlenen zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi, dava konusu olay nedeniyle açılan hasar dosyası, ödeme belgeleri, aktüer raporu getirilerek, davalının olay tarihinde geçerli olan teminat limitinin ve davacı …’e ödeme yapılıp yapılmadığı belirlenerek, ödeme yapılmış ise ödeme tarihi itibariyle yapılan ödemelerin yetersiz olup olmadığının belirlenmesi için ödeme tarihi verileri dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödeme miktarı karşılaştırılarak, ödemenin yeterli bulunmaması halinde ilk derece mahkemesi tarafından hükme esas alınan aktüer raporu tarihi verilerine göre tazminat hesaplanması, zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davalı … şirketince yapılan ödemeye hesaplamanın yapıldığı tarihe kadar geçen süre için yasal faiz de uygulanarak, hesaplanan tutardan mahsup edilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken sigorta şirketinin bu savunması üzerinde durulmadan ödeme belgeleri ve zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi dosyaya getirilmeden ve davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı belirlenmeden karar verilmesi de isabetli değildir.
3- Dosya ve ceza mahkemesi dosyası kapsamına göre dava konusu kazanın destek …’ün iş yerine giderken meydana geldiği anlaşılmaktadır. Dava konusu olayın aynı zamanda iş kazası olup olmadığı ve davacıya … tarafından rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı mahkemece araştırılmamıştır.
Desteğin iş kazası sonucu vefat etmiş olması halinde … tarafından davacıya rücuya tabi ödeme yapılmış ise ödeme kadar zararın karşılandığı, davaya konu edilen zarara ilişkin olarak davacının …’dan tahsil ettiği bedel için davalının sorumluluğunun bulunmayacağı, zarar görenin aynı zarar nedeniyle iki kez ödeme alarak sebepsiz zenginleşmesinin önlenmesi gerektiğinden mahkemece …’dan destek …’ün vefatı nedeniyle davacı …’e rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı sorularak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken bu hususta araştırma yapılmamış olması da doğru değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı … şirketinin savunmaları üzerinde durularak davacının yüksek öğrenim görüp görmeyeceğinin belirlenmesi için öğrenim gördüğü okulundan ders ve not durumunun sorularak, ailesinin sosyal çevresi, ekonomik durumu, öğrenim durumu gibi hususlar gözetilerek 25 yaşa kadar destek alıp almayacağının değerlendirmemiş olması, davalı … tarafından desteğin ölümü nedeniyle mirasçılarına destekten yoksun kalma tazminatı ödendiği iddia edildiğinden sigorta şirketinden hasar dosyası, ödeme belgeleri ve aktüer raporu getirilerek davacı … için ödeme yapılıp yapılmadığının ve zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi dosyaya kazandırılmadan ve olay tarihinde geçerli poliçe teminat limiti belirlenmeden ve davacı …… tarafından rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile karar verilmiş olması nedeniyle davalı … şirketinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.nın 353/1.a.6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı …Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; HMK.nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran tarafça yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Ankara 3. İcra Müdürlüğünün …..esas sayılı dosyasına yatırılan 92.000,00 TL teminatın yatıran tarafa iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 07.10.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.