Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/203 E. 2022/1956 K. 30.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/203 – 2022/1956
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/203
KARAR NO : 2022/1956

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/11/2019
NUMARASI : 2018/879 Esas 2019/817 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 30/09/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 27/10/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02/08/2009 tarihinde, davalı sigorta şirketine zmms ile sigortalı olan … plakalı aracın yapmış olduğu tek yanlı kaza sonucunda araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde dava dışı sürücünün kusurlu olduğunu, kaza nedeni ile yarlanan davacı için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 2.500,00-TL iş göremezlik tazminatının ihtar tebliği tarihinden 8 gün sonrasından başlayan avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığından reddine karar verilmesi gerektiğini, davaya bakmaya yetkili mahkelerin Beykoz mahkemeleri olduğunu, davacının aynı talebe ilişkin olarak Fethiye 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/337 esas sayılı dosyası ile açtığı dava sonrasında kendisine 15.120,00-TL ödeme yapılarak ibraname düzenlendiğini, ibraname ve ilk açılan davada verilen feragat beyanı da gözetildiğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davacının 02/08/2009 tarihinde meydana gelen kazaya bağlı olarak yaralanması nedeni ile Fethiye 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açtığı dava ile davalı sigorta şirketinden maddi tazminat talebinde bulunduğunu, yargılama devam ederken sigorta şirketi tarafından 15.120,00-TL ödenmesi nedeni ile davasından feragat ettiğini, feragat sonrasında davacının maluliyet oranında gelişen durum bulunduğu iddiası ile eldeki davayı açtığını, Adli Tıp Kurumu’ndan alınan rapor ile ilk yargılamada alınan %4 maluliyet raporundan sonra davacının yeni tedavi görmediğini, her ne kadar kazaya bağlı maluliyeti %7.2 olarak belirlense de bunun gelişen durumdan değil, maluliyet oranlarının farklı tayininden kaynaklandığını, feragat ile sonuçlanan dava sonrasında davacının maluliyetinde gelişen durumun olmaması ve kazaya bağlı yaralanmasından doğan tüm tazminat hakları bakımından ilk yargılamada davacı tarafından feragat edilmesi nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının %4 maluliyet oranı üzerinden belirlenen tazminatı alarak haklarından feragat etmesinden sonra, maluliyet durumunda değişiklik olarak, maluliyet oranının %7.2’ye çıkması üzerine gelişen durumun varlığına dayanarak yeniden talepte bulunduğunu, gelişin durumun varlığının sabit olmasından dolayı kesin hüküm nedeni ile davanın reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle işgöremezlik tazminatı istemine ilişkindir.

Davacının 02/08/2009 tarihinde geçirdiği kaza nedeni ile 13/05/2015 tarihinde Fethiye 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/337 esas sayılı dosyasında maddi tazminat istemi ile davalı sigorta şirketine karşı açılan davada; sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme nedeni ile 28/05/2015 tarihinde davadan feragat edilmiş ve davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Eldeki dava ise 29/03/2016 tarihinde iş göremezlik tazminatı istemi ile açılmış, davalı sigorta şirketi ödeme ve feragat ile sonuçlanan ilk davayı belirterek itiraz etmiş, davacı vekili gelişen durum iddiasında bulunmuştur. Mahkemece, Ankara Üniversitesin Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Başkanlığı’ndan alınan 17/03/2017 tarihli raporda; gelişen duruma ilişkin olarak değerlendirme yapılmaksızın davacının kalıcı maluliyetinin %9.2 ve iyileşme süresi 9 ay olduğu belirtilmiştir. Yerel Mahkemece 26/12/2017 tarihinde “davanın kesin hüküm nedeni ile reddine” karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiş ve Dairemizin 23/11/2018 tarih, 2018/2358-1728 esas-karar sayılı kararı ile; “Bu durumda mahkemece, davacının davadan feragat ettiği 27.05.2015 tarihinden sonraki tüm tedavi evrakları da getirtilerek, gerekirse davacının muayenesi de sağlanarak davadan feragat tarihinden sonra tedavilerinin devam edip etmediği, feragat tarihinden sonra maluliyet oranında gelişen bir durum bulunup bulunmadığı ve maluliyet oranı kaza tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre belirlenmek suretiyle ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli ek rapor ve gerektiğinde yeniden ek aktüerya raporu aldırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken (Yargıtay 17. HD 17.01.2017 tarihli, 2014/13399 Esas -2017/198 Karar sayılı kararı), yazılı gerekçe ile deliller toplanıp, değerlendirilmeden davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına…” karar verilmiştir.
Kaldırma kararı sonrasında yerel Mahkemece, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Başkanlığı’ndan yeniden rapor alınsa da; alınan 02/10/2019 tarihli raporda, davacının maluliyetinde gelişen durum olup olmadığına dair inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır. Zira, Mahkemece Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Başkanlığı’na hitaben yazılan 09/09/2019 tarihli müzekkerede, Dairemizin kaldırma kararına uygun olarak, “gelişen durum bulunup bulunmadığının incelenmesi” isteminde bulunulmamıştır.
Bu durum da dikkate alınarak, Mahkemece, davacının davadan feragat ettiği 27/05/2015 tarihinden sonra maluliyet oranında gelişen bir durum bulunup bulunmadığı hususunda inceleme ve değerlendirme yapılması hususu açıkça belirtilmek suretiyle ve maluliyet oranı kaza tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre belirlenmek üzere ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli raporun Adli Tıp Kurumu’dan alınması ve sonucuna göre gerektiğinde yeniden ek aktüerya raporu aldırılarak karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ilk kaldırma kararına uygun olarak deliller toplanıp, değerlendirilmeden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu gerekçelerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.nın 353/1.a.6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtilen esaslar doğrultusunda yeniden inceleme yapılarak ve sonucuna göre yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 12/11/2019 tarih, 2018/879 Esas 2019/817 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6.maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan karar harcının istek halinde davacı tarafa iadesine,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından davacı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,

6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 30/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.