Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/2027 E. 2021/422 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : ….
KARAR NO : ….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/05/2018
NUMARASI : ….

….
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 04/03/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 18/03/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 31.08.2014 tarihinde davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı araç sürücüsünün neden olduğu kazada, araçta yolcu olarak bulunan küçük…. yaralandığını ve malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 43.063,64 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, davalının sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kusur oranının ve maluliyetin…. Kurumu’dan alınacak rapor ile tespitini, zarar hesabının aktüerya siciline kayıtlı bilirkişiye yaptırılması gerektiğini, SGK tarafından yapılan ödemelerin zarardan düşülmesini, davacının takması zorunlu emniyet kemerini takmadığından müterafik kusurunun bulunduğunu, ayrıca olayda hatır taşıması gereğince indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece toplanan delillere göre; …. raporuna göre, yaralanma nedeniyle davacının % 5,1 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı ve 1,5 ay iş göremez durumda kaldığı, kazanın tek taraflı olarak meydana gelmesi ve davacının yolcu olması nedeniyle kusur incelemesi yapılmadığı, davalı … şirketinin poliçe gereğince tüm zarardan sorumlu olduğu, bilirkişi raporuna göre, kaza nedeniyle davacının 2.257,20-TL geçici iş göremezlik, 40.806,44-TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 43.063,64-TL zararı bulunduğu, davacı vekilinin beyanında sürücü ile davacı arasında akrabalık ilişkisi olmadığına ilişkin beyanı dikkate alınarak, olayda hatır taşımasının zarar miktarından % 20 oranında indirim yapılarak davacının talep edebileceği tazminat miktarının 34.450,91-TL olarak tespit edildiği, davacının kaza tarihinde 14 yaşında olup, emniyet kemerinin takılması gerektiği konusunda yeterli bilgi ve deneyime sahip olmayacağı, yaşı küçüklerin emniyet kemeri takmasında sürücünün sorumluluğunun bulunduğu kanaatine ulaşıldığından davacının emniyet kemeri takmaması nedeniyle tazminat miktarından indirim yapılmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile; 34.450,91-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece tazminattan %20 hakkaniyet indirimi yapıldığını, 6098 sayılı …da hakkaniyet indiriminin kaldırıldığını, kaza tarihinde reşit olmayan ve kurallara uygun şekilde arka koltukta oturan davacının sorumluluğunun tamamen sürücüye ait olduğunu, eski tarihli….’ye göre asgari ücretten hesaplanan tazminattan birde hakkaniyet indirimi yapılmasının doğru olmadığını ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı araç sürücünün neden olduğu kaza sonucu araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını belirterek geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı talep etmiş, davalı … şirketi davacının araçta hatır için taşındığını ve müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini savunmuş, mahkemece davacının müterafik kusurunun bulunmaması nedeniyle bu hususta tazminattan indirim yapılmamış ancak hatır taşıması nedeniyle %20 oranında indirim yapılarak tazminata hükmedilmiştir.
Davacı vekili tazminattan hakkaniyet indirimi yapıldığını iddia etmiş ise de mahkemece tazminattan hatır taşıması nedeniyle indirim yapılmış olup hatır için taşıma 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 87/f.1 maddesinde düzenlenmiştir. Bu hükme göre, “Yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşımakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa, işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu ve motorlu aracın maliki ile işleteni arasındaki ilişkide araca gelen zararlardan dolayı sorumluluk genel hükümlere tabidir.”
Hatır taşımaları, bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı … maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından söz edebilmek için, zarar görenin karşılıksız taşınmış olması ve taşımanın taşınanın yararına olması gerekir. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde, taşımanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ahlaki ya da ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşımada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemez. Dosya kapsamına Cumhuriyet Savcılığı dosyasında tanık beyanlarında davacı ile araç sürücüsünün akraba olduğu belirtilmesine rağmen yargılama aşamasında davacı vekili tarafından davacı ile araç sürücüsü arasında akrabalık ilişkisi bulunmadığı belirtilmiş, mahkemece tazminattan hatır taşıması nedeniyle %20 oranında indirim yapılarak tazminata hükmedilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, istinafa başvuran tarafın sıfatına göre yapılan incelemeye göre dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmaması nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL. istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL.nın mahsubu ile kalan 23,40 TL. harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
3-Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 04.03.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.