Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/1991 E. 2023/158 K. 10.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1991 – 2023/158
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1991
KARAR NO : 2023/158

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/06/2020
NUMARASI : 2016/945 Esas 2020/267 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 10/03/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 17/03/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili ve davalı sigorta şirketi vekili vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalı … Sigorta A.Ş. sigorta şirketine sigortalı, davalı…. Şti.’nin maliki olduğu … plakalı araç sürücüsü diğer davalı…’ın 24.06.2016 tarihinde, davacı …’nin maliki olduğu, davacı sürücü … idaresindeki … plakalı traktöre bağlı römorka arkadan çarparak davacıya ait traktör ve römorkların hasarlanmasına, değer kaybına uğramasına, davacının traktöründen mahrum kalmasına ve de traktörde bulunan sürücü … ve …’ün de yaralanmasına neden olduğunu belirterek şimdilik tamir ve değer kaybı bedeli olarak 1.000,00 TL, kazanç kaybı olarak 1.000,00 TL, otopark ve çekici ücreti 1.700,00 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek mevduat faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacı…’a ödenmesini, olayda davacı …’nin yaralandığını, davacı …’nin davacı…’ın kardeşi, …’in yeğeni olduğunu adı geçen davacıların yaralanması sebebiyle davacı … İçin 10.000,00 TL, davacı …’nin kendisinin yaralanması sebebiyle kendisi için 20.000,00 TL, davacı …’ün yaralanması sebebiyle kendisi için 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile müştereken ve müteselsilen sürücü… ve işleten…. Şti.’den tahsilini, davacı …’nin iş görememezliği için şimdilik 1.000,00 TL’nin (100.00 TL’si geçici, 900.00 TL’si sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere) kaza tarihinden itibaren davalı sigorta şirketinden tahsilini, davalı …’ün kalıcı ve geçici iş göremezliği için şimdilik 500,00 TL’nin (100.00 TL’si geçici, 400.00 TL’si sürekli iş göremezlik olmak üzere) kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsilini talep etmiş; 05.12.2019 tarihli duruşmada davacı … için talep edilen geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı taleplerini (maddi tazminat talepleri yönünden davayı takip etmediğini) atiye bıraktığını beyan etmiş, 01.02.2020 tarihli ıslah dilekçesinde traktör ve römorklarda meydana gelen hasar bedeli, değer kaybı ve araç mahrumiyeti zararı toplamı 42.920,00 TL ile davacı … için toplam 2.081,18 TL iş göremezlik tazminatının davalı sigorta şirketinden tahsilini istemiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde, dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın davalı sigorta şirketine 26.04.2016 / 2017 vadeli ZMSS Poliçesiyle sigortalı olduğunu ve sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında araç başına 31.000,00 TL, kaza başına 62.000,00 TL, kişi başına bedeni 310.000,00 TL, kaza başına bedeni 3.100.000,00 TL olduğunu, davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının da sigorta genel şartları hesaplama yöntemine göre belirlenmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalılar…. Şti. ve… vekili cevap dilekçesinde, davacıların ciddi şekilde yaralanmadıkları anlaşılmakla davacıların davalılardan manevi tazminat talebinde haklı olmadıklarını savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Yerel mahkemece davanın, trafik kazasından kaynaklanan geçici ve daimi iş göremezlik nedeniyle maddi tazminat, araçta oluşan hasar, değer kaybı ve kazanç kaybı şeklinde oluşan maddi tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, kaza nedeniyle zarar gören araç sürücüsü, araçtaki yolcu ve aracın zarar görmesi nedeniyle araç malikinin meydana gelen zararını kazaya karışan karşı araç sürücüsünün kusuru oranında ZMM Sigortası kapsamında, sigorta limiti sınırlarında kalmak kaydıyla 2918 Sayılı Yasanın 85, 90,91, 98 maddeleri, Poliçe Genel Şartnamesi ve ekindeki düzenleme ve TBK hükümleri çerçevesinde davalı sigorta şirketinden ve yaralanma nedeniyle manevi zararlarını ise haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler çerçevesinde diğer davalılardan talep edebileceği, maddi tazminat talepleri yönünden, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 91/1 maddesine göre işletenlerin bu kanunun 85/1 maddesine göre sorumluluklarının karşılanmasının sağlanmak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu kılındığı, aynı yasanın 85/1 maddesinde motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veyahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işleteninin sorumlu olacağı, aynı yasanın 85/son maddesinde ise işleten veya araç işleticisi teşebbüs sahibinin, araç sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olacağının öngörüldüğü, davacıların taleplerinin yaralanma ve araçta meydana gelen hasar nedeniyle, kaza yapan araç sigortasına karşı açılan tazminat istemi olup, 2918 Sayılı Yasanın 91. Maddesi çerçevesinde, sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olması halinde, karşı araç sürücüsünün zararları ZMMS sigorta teminatı kapsamında bulunduğundan, davacıların zararlarını talep edebileceği, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarının 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girdiği, Genel şartlar C.10. maddesi ile 12/8/2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının yürürlükten kaldırıldığı, yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartların yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulandığı, davacının dayandığı ZMMS sigorta poliçesinin de 01.06.2015 tarihinden sonra akdedidiği, Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. Maddesinde yapılan 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik sonrasında anılan maddesinin; “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmünü içerdiği, davanın dayanağı bir haksız fiil olup haksız fiillerin meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurduğu, davaya konu kazanın Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. Maddesinde yapılan 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik sonrasında meydana geldiği, bu nedenle davaya konu zararların hesabında yeni genel şartların uygulanması gerektiği kanaatiyle dosya kapsamında alınan son bilirkişi raporundaki hesaplamaların maddi tazminat bakımından hüküm kurmaya elverişli görüldüğü, somut olayda, çift taraflı kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, tespitlerin dosya kapsamına uygun görüldüğü, davacı …’nin kaza neticesinde geçici ve daimi işgöremezlik zararının doğduğunu iddia ettiği, talep sonucunu açıklayan dilekçede 100,00 TL geçici 900,00 TL kalıcı iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat talep dildiği, Çukurova Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nın 25.07.2019 tarih ve 5990 sayılı raporunda, …’nin 24.06.2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası neticesinde sürekli maluliyetinin bulunmadığı, geçici iş göremezlik süresinin 1,5 ay olduğunun, mütalaa edildiği, zararın hesaplandığı, davacı vekilinin 01.02.2020 tarihli talep artırım dilekçesinde işbu davacı yönünden maddi tazminat talebini 2.081.18 TL olarak artırıp harçlandırdığı, davacının kalıcı işgöremezlik zararı ispat edilemediğinden açıklama dilekçesinde de 900,00 TL kalıcı işgöremezliğe dayalı tazminat talep edilmiş olduğundan bu yöndeki talebinin reddi gerektiği, netice olarak davacının 100,00 TL olan geçici işgöremezlikten kaynaklı işgöremezlik zararının 1.281,18 TL olarak artırılıp harçlandırılmış dava değeri üzerinden kabulü gerektiği, davalı sigorta şirketine dava tarihinden önce başvuru bulunduğundan ve temerrüt tarihinden itibaren araç ticari olmakla davalının avans faizinden sorumlu tutulduğu, davacı… …’nin aracında meydana gelen değer kaybı, hasar bedeli, ve kazanç kaybına dayalı maddi tazminat talep ettiği, dosyaya toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre davacıya ait araca davalı sigorta şirketine sigortalı aracın çarpması sonucu meydana gelen kazada davacı aracının hasarlandığı, davacıya ait traktör ve 2 adet römorkta meydana gelen toplam hasar tutarının KDV dahil 32.420,00 TL olduğu, davacıya ait … plakalı traktörde meydana gelen değer kaybının 7.500,00 TL, davacının tamir süresince traktör yoksunluk kaybının 3.000,00 TL olarak belirlendiği, hesaplama yöntemi ile zarar hesabının dosyaya uygun görüldüğü, olaya tam kusurla sebep olmuş araç sürücüsünün kusurundan teminat limitlerinde sigorta şirketi sorumlu olacağından maddi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği, davalı sigorta şirketine dava tarihinden önce başvuru bulunduğundan ve temerrüt tarihinden itibaren araç ticari olmakla davalı yasal faizden sorumlu tutulduğu, davacılar … ve …’nin aynı zamanda manevi tazminat talep ettikleri, 6098 Sayılı TBK’nun manevi tazminat başlıklı 56/1 .maddesinde “Hakim bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz önünde tutarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verir.” hükmünün bulunduğu, davacı …’nin aldırılan adli tıp raporunda vücut genel çalışma gücünden kaybetmediği ve 1,5 ay süre ile geçici iş göremez halde kaldığı tespit edilmiş olup yaralanmasının fiziki, sosyal ve duygusal kişilik değerleri bakımından manevi olarak zarara uğramasına sebep olduğuna kuşku olmadığı, buna göre, olayın özelliği ile duyulan veya duyulacak elem ve acıya karşılık olarak davalı sürücüye düşen kusur durumu, davacının kusurunun bulunmaması, tarafların sosyal ekonomik durumu, kaza tarihine göre paranın alım gücü değerlendirildiğinde davacı için 5.000,00 TL manevi tazminatın yeterli ve makul olacağı kanaatine varıldığı, davacı … de manevi tazminat talep etmişse de davacının bedensel bütünlüğünün zedelendiğine ilişkin dosyada delil elde edilemediği bu davacı yönünden manevi tazminat talebinin reddinin gerektiği, davacı …’ün maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden, açılan davanın 05 Aralık 2019 tarihinde davacı vekilinin beyanı üzerine işlemden kaldırıldığı, karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK 150/5. maddesi uyarınca işlemden kaldırılan ve yenilenmeyen dava dosyasının işbu davacı yönünden açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğinden bahisle, davacı …’nin açtığı davanın kısmen kabulü ile, 42.920,00 TL maddi tazminatın 12.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile davacı …’ye verilmesine, davacı …’nin manevi tazminat taleplerinin reddine, davacı …’ün açtığı maddi ve manevi tazminat davasının açılmamış sayılmasına, davacı …’nin açtığı davanın kısmen kabulü ile, 1.281,18 TL maddi tazminatın 12.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile davacı …’ye verilmesine, 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 24.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar …. Şti. ve…’dan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ye verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hükme karşı davacılar vekili ile davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
1-Davacılar vekili istinaf dilekçesinde;
A) Davacı … açısından “….Davacı …’ün maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden, açılan dava 05 Aralık 2019 tarihinde davacı vekilinin beyanı üzerine işlemden kaldırılmıştır.Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK 150/5. maddesi uyarınca işlemden kaldırılan ve yenilenmeyen dava dosyasının işbu davacı yönündan açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekmiştir….” şeklindeki kararın hatalı olduğunu, zira duruşma tutanağına da bakıldığında beyanlarında maluliyete ilişkin maddi tazminat talebinden vaz geçtiklerinin anlaşılacağını, defaatle dosya ATK’na rapor için gitmesine rağmen ATK dan davacının maluliyetine yönelik bir rapor gönderilmemesi nedeniyle davanın daha fazla sürüncemede kalmaması için maddi tazminat talebinden vazgeçtiklerini, yaralanmaya ilişkin dosyada ilk tedavi evrakları bulunmasına rağmen mahkemenin sanki manevi tazminat talebinden vazgeçilmiş gibi yorumlayarak manevi tazminat talebini reddettiğini, manevi tazminat talebinin kabulü ve lehe vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, manevi tazminat talebi red olunduğundan davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretinin de kaldırılması gerektiğini,
B)Davacı … için hükmedilen manevi tazminat miktarının hak ve nesafet kurallarına göre az olduğunu, zira davacının kaza nedeni ile yaralanması neticesinde yaşadığı psikolojik rahatsızlıkları ve acılarının yeterince dikkate alınmadığını, davacının günlerce bu kazanın etkisinden kurtulamadığını, hala ayağında kazanın izleri mevcut olup bunun karşılığı birden fazla davalı olması nedeniyle sadece 5.000,00 lira tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığını, yine bu davacı için ısrarla topuğunda kırıklar olduğunu belirtmelerine rağmen bu yönde bir inceleme yapılmadığını, davacının kaza nedeni ile psikolojik sorunları yönünden de bir inceleme yapılmadığını, eksik ve hatalı bir atk raporu üzerinden davacı için sadece 1,5 aylık iyileşme süresi öngörülerek maddi tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davacının kaza neticesinde psikolojik sorunlarının ve ayak topuğunda meydana gelen hasarın da dikkate alınarak yeniden bir ATK raporu düzenlenmesi ve buna göre bir tazminat hesabı yapılmak üzere karar verilmesi gerektiğini,
C)Davacı … için manevi tazminat talebinin reddine yönelik kararın da usul ve yasayla çeliştiğini, mahkemenin red gerekesinin yerinde olmadığını, adı geçen davacı kazada yaralanmamış olsa da kazada yaralananlardan birisinin kardeşi diğerinin ise yeğeni olduğunu, kardeşi ve yeğeni yaralanan bir şahıs için manevi olarak ızdırab duymadığından bahisle manevi tazminat talebinin reddinin doğru olmadığını,traktörün kazanç kaybına yönelik hesaplanan tazminat miktarının da eksik ve hatalı olduğunu, kazaya karışan traktörü davacının hem kendi işlerinde kullandığını, hemde kazanç getirici işlerde kullanıldığını, davacı çiftçi olup yıllık 100 dönüm üzerinde araziyi ekip işlettiğini (çiftçilik kaydından anlaşılmakta), traktörünün zarar görmesi nedeni ile kendisine ait tarlaları ekip işleyemediği gibi bu işlerden meydana gelecek karından da mahsur kaldığını, yoksun kaldığı zarar miktarının eksik hesaplandığını, davacı taraf aleyhine hükmedilen vekalet ücretlerinin ve yargılama giderlerinin de hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2-Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; kısmi dava olarak açılan dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığı yönündeki savunmaları değerlendirilmeksizin aleyhe karar verildiğini, dava konusu talepler zamanaşımına uğradığından davanın reddi gerektiğini, Karayolları Trafik Kanunu 109/1. maddesine göre sorumluluk sigortası sözleşmelerinden doğan her türlü tazminat davasının hak sahibinin zararı ve tazminat yükümlülüğünü öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl ve herhalde zarara neden olan olay tarihinden itibaren 10 yıl sonra zamanaşımına uğradığını, mahkeme tarafından teminat limitleri üzerinde karar verildiğini, kaza tarihi itibariyle trafik poliçesi teminat limitleri maddi hasar için araç başına 31.000,00-TL ve sakatlanma ve ölüm için kişi başına 310.000,00-TL teminat limitiyle sınırlı olduğundan huzurdaki davanın teminat limiti üzerindeki talepler yönünden reddi gerektiğini, kaza tarihi itibariyle maddi hasar için araç başına teminat limiti 31.000-TL olmasına ve bu husustaki savunmalarına rağmen, mahkeme kararında teminat limitinin üzerinde hüküm kurulduğunu, davalı şirket aleyhine teminat limitleriyle sınırlı olarak karar verilmesi gerektiğini, dava konusu aracın tamiri sırasında ortaya çıkan araç mahrumiyeti, ikame araç gideri ve/veya kazanç kayıplarının trafik sigortası teminatı kapsamında olmadığını, bu taleplerin reddi gerektiğini, Trafik Sigortası Genel Şartları’nda teminat kapsamındaki halleri belirleyen A.5/a fıkrası uyarınca Maddi Zararlar teminatı kapsamına giren hallerin “Hak sahibinin bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır.”şeklinde tanımlandığını, ayrıca Trafik Sigortası Genel Şartları’nda teminat dışında kalan halleri belirleyen A.6/k fıkrası uyarınca: “Gelir kaybı, kar kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat taleplerinin” teminat dışında kalan hallerden sayıldığını, poliçe düzenlenme tarihi gözetildiğinde başvurucunun değer kaybı taleplerinin de genel şartlar ekinde yer alan formül kullanılarak hesaplanması gerekirken, bilirkişi raporunda piyasa değeri fark kriteri esas alınarak hesaplama yapılmış olmasının hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda yapılan hesaplama yöntemi mevzuata aykırı olup, karara esas alınmış olmasına itiraz ettiklerini, davacı taraf lehine geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, geçici iş göremezlik, geçici bakıcı gideri ve tedavi giderlerine ilişkin zararlar poliçe teminat kapsamında bulunmadığından davanın reddi gerektiğini, 6111 sayılı yasa ve Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi ile tedavi gideri, geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı giderine ilişkin zararların trafik sigortası genel şartları kapsamında SGK tarafından karşılanması gerektiğinden davalı sigortacının herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, tedavi/sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğunun 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona erdiğini (Yargıtay 10.Hukuk Dairesi 30.06.2011 tarih, 2011/6413 E. – 9823 K. Sayılı kararı ), davacı taraf uyuşmazlık konusu kaza meydana geldiği sırada traktörde emniyet kemeri vs. koruyucu tertibat kullanmadığından işbu hesaplanan tazminat tutarından müterafik kusur indirimi uygulanması gerektiğini, sigortalı araç sürücüsüne atfedilen kusur oranını kabul ettiklerini, yeniden kusur incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, kabul manasında olmamak üzere, dava konusu tutar için ancak dava tarihinden, ıslah edilen tutar için ıslah tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olmaları gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenlerin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı kalmak kaydı ile dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda; dava trafik kazasından kaynaklanan araç hasarı, değer kaybı, araç mahrumiyeti zararı, geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatları ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1-HMK’nın 26. Maddesi gereğince hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup ondan fazlasına yada bir başka şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Yine aynı kanunun 297/2 maddesi uyarınca” hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin,taleplerden her biri hakkında verilen hükümle,taraflara yüklenen borç ve hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.”
Somut olayda davacılar vekili dava dilekçesinde, davaya konu trafik kazası sonucu davacı … adına trafikte kayıtlı traktörde yolcu konumunda bulunan davacı …’ün yaralandığından bahisle şimdilik 100.00 TL geçici, 400.00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalı sigorta şirketinden, 5.000.00 TL manevi tazminatın davalı… ile … ..Ltd. Şti. den tahsilini talep etmiş, 05.12.2019 tarihli oturumda davacı … için geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talepleri yönünden davayı takip etmediklerini, davaya konu diğer talepleri yönünden eksikliklerin tamamlanmasını beyan etmiştir.Davacılar vekili açıkça davacı … için dava dilekçesinde talep edilen cismani maddi tazminat talebi yönünden davayı takip etmediklerini beyan etmiş olup, manevi tazminat talebi yönünden davanın takip edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece davacı …’in manevi tazminat talebi yönünden inceleme ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, davacı …’in maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden açılan davanın 05.12.2019 tarihli duruşmada davacı vekilinin beyanı üzerine işlemden kaldırıldığından bahisle adı geçen davacı tarafından açılan manevi tazminat davasının da açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru görülmediğinden, davacılar vekilinin bu hususa yönelik istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir.
2-Hükmün gerekçeli olması, gerekçenin taleplere ve dosya kapsamına uygun ve talepleri karşılayacak biçimde gösterilmesi T.C. Anayasa’sı ve kanun hükümleri gereğidir. Zira bu şekilde hükmün denetimi mümkün olabilir. Somut olayda davacılar vekili, davalı tarafın araç işleteni, sürücüsü ve ZMSS şirketi aleyhinde iş bu davayı açarak, davalı sürücünün kusuru ile meydana gelen trafik kazasında davacı …’ye ait traktörün sürücüsü davacı … ile araçta yolcu konumunda olan …’ün yaralandıklarını, traktör ve arkasında takılı römorkların hasarlandığını belirterek davacı… için hasar bedeli, değer kaybı ve araç mahrumiyeti zararının davalı sigorta şirketinden, davacı … ve …’in yaralanmaları nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatlarının davalı sigorta şirketinden, davacı … ve …’in yaralanmaları nedeniyle manevi tazminatların sigorta şirketi dışındaki davalılardan, davacı …’nin kardeşi, davacı …’in dayısı olan davacı … için kardeşi ve yeğeninin yaralanması sebebiyle manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.Dava dilekçesinde davacı… için neden manevi tazminat talep edildiği hususu açıklanmamış ise de, davacılar vekili 19.07.2017 tarihli ön inceleme duruşmasında davacı… için manevi tazminatı olayda kardeşi … ve yeğeni …’in yaralanması sebebiyle talep ettiklerini açıkça beyan etmiştir.Mahkeme kararının gerekçesinde adı geçen davacının manevi tazminat talebinin, davacının bedensel bütünlüğünün zedelendiğine ve manevi yönden zarar gördüğüne dair kanaat oluşturacak delil sunulmadığından bahisle reddine karar verilmiş olup, mahkeme gerekçesinin davacı tarafın manevi tazminat talebini dayandırdığı sebeple uygun olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece davacı … yönünden, manevi tazminatın trafik kazası sonucu kardeşi ve yeğeninin yaralanması sebebiyle talep edildiği göz önünde bulundurularak, bu talep hakkında uygun gerekçe de gösterilerek, olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi dosya kapsamına uygun olmayan gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmediğinden davacılar vekilinin bu hususa ilişkin istinaf talebinin de kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
3-Davalı … Sigorta A.Ş., kazaya karışan diğer davalı … ..Ltd. Şti. adına trafikte kayıtlı ticari tankerin ZMSS şirketi olup, 2918 Sayılı KTK’nın 85 ve 91. Maddeleri gereğince sigortalısının kusuru oranında,kaza tarihi itibariyle geçerli poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere davacı …’ye ait traktör ve römorklarda davaya konu trafik kazası sonucu oluşan hasar ve değer kaybı zararlarında sorumludur.Zira KTK’nın 85. Maddesi gereği araç işletenine yüklenen hukuki sorumluluğu aynı kanunun 91. Maddesi gereği üstlenmiştir.Ancak bu sorumluluğun azami sınırı poliçe teminat limitidir.
Somut olayda davacı … için adına kayıtlı traktör ve römorkta meydana gelen hasar bedeli, değer kaybı ve araç mahrumiyeti tazminatının davalı sigorta şirketinden tahsili talep edilmiştir. Dosyada mevcut 26.04.2016/2017 vadeli ZMSS poliçesinde araç başına maddi hasar teminatı 31.000.00 TL olarak belirtilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda traktörün tamir bedeli 22.420.00 TL, traktör için değer kaybı 7.500.00 TL, römorklar pert olduğundan, her biri için sovtaj indiriminden sonra 5.000.00’er TL’sinden toplam 10.000.00 TL tazminat ve traktörün 15 günlük tamir süresince, günlük 200.00 TL’sinden toplam 3.000.00 TL olmak üzere toplam 42.920.00 TL tazminat hesaplanmıştır.Traktörün tamir süresince oluşan araç mahrumiyeti zararı, yerleşik Yargıtay ilamlarında da kabul edildiği üzere dolaylı zararlardan olup davalı sigorta şirketinin bu zarardan sorumluluğu bulunmadığı gibi, davalı sigorta şirketinin traktör ve römorklarda oluşan hasar bedeli ile traktörde meydana gelen değer kaybı zararından azami poliçe teminat limiti olan 31.000.00 TL ile sorumlu tutulabileceği gözetilmeden, yazılı olduğu gibi davalı sigortacının teminat kapsamında olmayan araç mahrumiyeti zararından sorumluluğuna karar verilmesi ve ayrıca ZMSS poliçe teminat limiti aşılarak hasar ve değer kaybı tazminatından sorumlu tutulması doğru olmadığından davalı sigorta şirketi vekilinin bu hususa yönelik istinaf talebinin de kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Yukarıda 1 ve 2 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf taleplerinin ayrı ayrı kabulü ile HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülerek sonucuna göre karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre davacılar vekili ile davalı sigorta şirketi vekilinin sair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Yukarıda 1 ve 2 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar …, … ve … vekilinin, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı KABULÜ ile Ankara 10.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 25.06.2020 tarihli 2016/945 Esas-2020/267 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, kararın kaldırılma sebebine göre davacılar vekili ile davalı sigorta şirketi vekilinin sair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
2-Davacılar tarafından tarafından yatırılan 54.40 TL maktu, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yatırılan 579.44 TL, 121.00 TL nispi ve 54.40 TL maktu istinaf karar harcının talep halinde ilgili taraflara iadesine,
3-Davacılar ve davalı sigorta şirketi tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek hükümde ayrı ayrı gözetilmesine,
4-Ankara Batı İcra Müdürlüğü 11/03/2021 tarih ve 2020/15663 sayılı dosyasına yatırılan 93.000,00 TL bedelli teminat mektubunun yatıran tarafa iadesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 10.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.