Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/1931 E. 2022/2364 K. 16.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1931
KARAR NO : 2022/2364

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/05/2019
NUMARASI : 2018/215 Esas 2019/325 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 16/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 05/01/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının Almanya Berlin trafik Tesciline kayıtlı … plakalı aracının 13.07.2017 tarihinde park halinde iken, davalıya trafik sigortalı … plakalı aracın çarpması sonucu hasarlandığını,olayın taraflarca tutanak altına alındığını, davacı aracındaki hasarın Almanya Berlin’de yetkili ekspertiz firmasında 3.685,85 Euro olarak tespit edildiğini, bu tespit için ekspertiz firmasına 849,07 Euro ödendiğini, faturası ile ekspertiz raporu bulunduğunu, 849,07 Euro’nun karar tarihindeki TL karşılığının ve tercüme gideri olan 401,20 TL’nin yargılama giderlerine eklenerek karşı taraftan tahsilinin gerektiğini, davalı şirket tarafından sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’nın olayda asıl ve tek kusurlu olduğunu, sigorta şirketine 19.09.2017 tarihinde başvuru yapılmasına rağmen ödeme yapılmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla 3.685,85 Euro tazminatın Euro cinsinden mevduata uygulanan en yüksek faiz oranıyla birlikte tahsilini, hasar tespit masrafı olarak ödenen 849,07 Euro’nun karar günündeki TL karşılığı ve hasar tespit raporu ve faturasına ait tercüme bedellerinin de yargılama giderlerine eklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçelerinde; davalı sigorta şirketinin maddi araç başına sigorta limitinin 33.000,00 TL olup kabul manasına gelmemek kaydı ile şirketin söz konusu teminat ile sınırlı şekilde sorumlu olduğunu, davacı tarafça sunulması gerekli olan mağdur araç ruhsatı, yabancı plakalı araçlar için bulunması zorunlu olan yeşilkart poliçesinin dava tarihi itibariyle sunulmamış olduğunu, bu belgeler sunulmadan davalının sorumluluğunun doğmayacağını, davacı tarafça araç hasarının Almanya’da bulunan bilirkişi tarafından hesaplatıldığını, hesaplanan bu tutarlar üzerinden talepte bulunulduğunu, 6100 s. HMK 223 kapsamında, eksper raporunun ve Türkçe tercümesinin dosyaya ibrazı gerektiğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla haksız fiil niteliğindeki vakıanın Türkiye sınırları içerisinde gerçekleşmiş olması nedeniyle hasar ve değer kaybının ZMSS Genel Şartları dahilinde Türkiye’de atanacak bilirkişi marifetiyle TL cinsinden hesabı gerektiğini, 3.685,85 Euro olarak tespit edilen hasar bedelinin fahiş olduğunu, bilirkişi marifetiyle hasar miktarının belirlenmesini talep ettiğini, eksper raporunun tanzimi için talep edilen tutarın haksız ve fahiş olduğunu, raporun içeriği dikkate alınarak makul bir tutar üzerinden değerlendirme yapılmasını talep ettiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece, tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacıya ait park halindeki araca, davalıya sigortalı aracın çarpması sonucu meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında, davalının sigortalısı olan araç sürücüsü …’nın kazada %100 kusurlu olduğu, davacının dava konusu trafik kazasının oluşumunda bir kusurunun bulunmadığı, hasara sebep olan aracın davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olup poliçenin kaza tarihinde geçerli olduğu, hükme esas alınan hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunan rapor doğrultusunda davacı aracında 3.025,53 Euro değer kaybı bulunduğu, kaza tarihindeki döviz kuru esas alındığında zararın 15.038,26 TL olduğu, yine davacı tarafından yapılan 849,07 Euro ekspertiz ücretinin kaza tarihindeki TL karşılığı olan 3.464,20 ile 401,20 TL tercüme ücreti giderinden de davalı tarafın sorumlu bulunduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, 3.685,85 Euro’nun kaza tarihindeki Türk Lirası karşılığı olan 15.038,26 TL hasar bedelinin davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan 28/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 849,07 Euro ekspertiz ücretinin kaza tarihindeki Türk Lirası karşılığı olan 3.464,20 TL ile tercüme ücreti olan 401,20 TL ‘lik giderlerin bu rakamlar itibarıyla kabulü ile yargılama giderine davacı lehine dahil edilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; yurtdışında yaşamakta olan davacının, Türkiye’de davalının sigortalısının aracına verdiği hasarın tazmininin fiili ödeme günündeki TL karşılığının ödenmesini talep etmelerine rağmen kaza tarihindeki TL karşılığının ödenmesine karar verildiğini, kararın bu yönüyle davacı zararını karşılamaktan uzak, yasa ve hakkaniyete aykırı olduğunu, Borçlar Kanunu m. 83/son uyarınca davacının, Euro olarak tespit edilen alacağının dava tarihindeki TL karşılığını yahut fiili ödeme tarihindeki TL karşılığını seçmek hususunda seçimlik hakka sahip olduğunu, bu hakkını fiili ödeme günündeki TL karşılığını talep etmek yönünde kullandığını, emsal 17. HD kararında TL olarak talep edilen aynı konulu davadaki müddeabihin ıslah edilirken Euro olarak ıslah edildiği ve kararda ”fiili ödeme tarihindeki kur değeri üzerinden TL karşılığının davalılardan tahsiline karar verilmesi gerektiği” ifadesiyle değerlendirme yapıldığını, Yargıtay Yerleşik İçtihatlarına göre fiili ödeme günündeki tl karşılığının istenebileceğini (10.10.2016 tarihli Yargıtay 17. H.D. 2015/1202 E. Nolu kararı), araçta meydana gelen zararın yurtdışı piyasa koşullarına göre hesaplanması gerektiğini (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/1715 Esas nolu kararı), bedelin Euro cinsinden talep edilebileceğini, ‘818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 83/son maddesi (6098 Sayılı TBK m. 99) hükmüne göre, yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklının, bu borcun vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası olarak ödenmesini isteyebileceğini, yabancı para cinsinden yapılan harcamaların, yabancı para alacağı olarak dava edilebileceğini ve ödeme günündeki kura göre işlem göreceğini, davacı alacağı, yabancı para cinsinden meydana gelmiş olup fiili ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden TL karşılığının tahsiline karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bu yönlerden düzeltilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
HMK’nın 355. maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve istinaf edenlerin sıfatına göre dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda; Dava, trafik kazası sonucu davacıya ait yabancı plakalı araçta meydana gelen hasar bedeli ile araçtaki hasarın tespiti için ödenen ekspertiz ücretinin davalı sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın dava dışı sürücüsünün, park halindeki davacıya ait yabancı plakalı araca tam kusurlu olarak çarpmasıyla oluşan kazada davacıya ait aracın hasar gördüğünü, davacının yurt dışında yaşaması nedeniyle Almanya‘ya döndükten sonra, Almanya/Berlin’de yetkili ekspertiz firmasınca yapılan inceleme sonucu araçta davaya konu trafik kazası neticesi 3.685,85 Euro tutarında hasar oluştuğunun tespit edildiğini, bu tespit nedeniyle yetkili ekspertiz firmasına 849,07 Euro ödendiğini, ayrıca ekspertiz raporu ve faturasının tercümesi için 401,20 TL gider yapıldığını belirterek şimdilik 3.685,85 Euro hasar bedelinin Euro cinsinden mevduata uygulanan en yüksek faiz oranıyla birlikte davalıdan tahsilini, hasar tespit masrafı olarak ödenen 849,07 Euro’nun karar tarihindeki TL karşılığının ve 401,20 TL tercüme giderinin yargılama giderine dahil edilerek davalıdan tahsilini talep etmiş, 02.11.2018 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, bilirkişi raporunda döviz cinsinden belirlenen zararın dava tarihindeki döviz kuru üzerinden TL’sine çevrilerek tazminat hesaplandığını, bunu kabul etmediklerini, zira davanın Euro cinsinden açıldığını, ilamın icrası sırasında fiili ödeme tarihindeki TL karşılığından tahsil edileceğini belirterek mahkemenin bu hususu göz önünde bulundurmasını talep etmiştir.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 3.685,85 Euro’nun kaza tarihindeki TL karşılığı olan 15.038.26 TL hasar bedelinin 28.09.2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 849,07 Euro ekspertiz ücretinin kaza tarihindeki TL karşılığı olan 3.464,20 TL ile 401,20 TL tercüme ücretinin davacı lehine yargılama giderine dahil edilmesine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Yabancı plakalı araçlarda onarım, aracın kayıtlı olduğu ülkede yapılmışsa zarar bu ülkede katlanılan giderlere göre belirlenmelidir. Hasar gören yabancı plakalı aracın ülkemizde tamir ettirilmesi zorunluluğu yoktur. Hasarlı hali ile yurt dışına çıkıp orada tamir ettirilmesi durumunda o ülkedeki onarım giderlerinin esas alınması gerekir. Kapatılan Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin yerleşik uygulaması ile Hukuk Genel Kurulu ilamında da belirtildiği üzere; geçici süreyle izinli olarak geldiği Türkiye’de aracı hasara uğrayan davacının, tamirin yapılacağı yeri belirleme konusunda seçim hakkının bulunması ve aracını Türkiye’de tamire zorlanamayacağı, yabancı ülkede tamiri seçmiş olması halinde o ülkedeki tamir bedellerinin tahsilini talep etme hakkının bulunduğu açıktır. 6098 sayılı TBK’nın 99. maddesi hükmüne göre, yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı, bu borcun vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası olarak ödenmesini isteyebilir. Yabancı para cinsinden yapılan harcamalar, yabancı para alacağı olarak dava edilebilir ve ödeme günündeki kura göre işlem görür. Davacı alacağı, yabancı para cinsinden meydana gelmiş olup fiili ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden TL karşılığının tahsiline karar verilmesi gerekir. Yine davacı tarafça Almanya’da yapılan ekspertiz masrafının karar tarihindeki döviz kuru üzerinden TL karşılığının yargılama giderine eklenerek davanın kabul-red oranına göre taraflar arasında paylaştırılması gerekir.
Davaya konu trafik kazası 13.07.2017 tarihinde meydana gelmiştir. Davacı, yabancı plakalı aracında davaya konu trafik kazası sonucu oluşan hasarı, kaza tarihinden 15 gün sonra 28.07.2017 tarihinde, aracın kayıtlı olduğu Almanya’da yetkili ekspertiz firmasında tespit ettirmiştir. Söz konusu ekspertiz raporunda araçta 3.685,85 Euro tutarında hasar olduğu belirtilmiştir. Ayrıca davacı tarafça eksper firmasına 849,07 Euro ekspertiz ücreti ödenmiştir. Bunlara ilişkin tercüme evrakları ve fatura dosyaya sunulmuştur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi rapor ve ek raporunda, davalıya trafik sigortalı araç sürücüsünün olayda %100 oranında kusurlu olduğu, davacı aracı park halinde olduğundan davacının kazanın gerçekleşmesinde kusurunun bulunmadığı, davacıya ait aracın 2008 model… otomobil olup, 135222 km’de bulunduğu, ekspertiz raporunda belirtilen hasarlı parçaların ve işçiliklerin dava konusu kaza ile uyumlu olduğu, aracın Almanya’daki piyasa değerinin 18.000,00 Euro olduğu, araçta 3.685,85 Euro tutarında hasar olduğu belirtilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde zararın döviz cinsinden tahsilini istemiş ise de, bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde her ne kadar dava Euro cinsinden açılmışsa da ilamın icrası sırasında fiili ödeme tarihindeki TL karşılığından tahsil edileceğini belirtmekle, fiili ödeme tarihindeki döviz kurunun TL karşılığını tazminat olarak istediği anlaşılmıştır. Yukarıda ifade olunan yasal düzenlemeler de göz önünde bulundurulduğunda mahkemece, yabancı para borcunun alacaklısı olan davacı tarafın, fiili ödeme günündeki kur üzerinden talepte bulunma hakkına sahip olduğu gözetilerek ve davacı talebiyle de bağlı kalınarak, davacı için Euro cinsinden tespit edilen 3.685,85 Euro tazminatın fiili ödeme tarihindeki kur değeri üzerinden TL karşılığının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde yanılgılı değerlendirme ile 3.685,85 Euro’nun kaza tarihindeki kur üzerinden hesaplanan TL karşılığına hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, kabule göre de 849,07 Euro ekspertiz ücretinin talep gibi karar tarihindeki döviz kuru üzerinden TL karşılığının ve 401,20 TL tercüme ücretinin yargılama giderine eklenerek davanın kabul-red oranına göre taraflar arasında paylaştırılması gerekirken, hüküm fıkrasında ekspertiz ücretinin kaza tarihindeki TL karşılığı ile tercüme ücretinin davacı lehine yargılama giderine eklendiği belirtilmesine rağmen, ekspertiz masrafı ile tercüme giderinin yargılama giderine dahil edilmemesi de doğru görülmediğinden davacı vekilinin bu hususa yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile 3.685,85 Euro tazminatın 28.09.2017 temerrüt tarihinden itibaren TC Merkez Bankasının Euro cinsinden bir yıl vadeli mevduata uyguladığı en yüksek faizi ile birlikte, 3095 Sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca fiili ödeme tarihindeki T.C. Merkez Bankası’nın efektif satış kuru üzerinden belirlenecek TL karşılığının davalıdan tahsiline ve 849.07 Euro ekspertiz masrafının karar tarihindeki T.C. Merkez Bankası’nın efektif satış kuru (6.6732 TL) üzerinden hesaplanan TL karşılığı 5.666.01 TL ile 401.20 TL tercüme ücretinin yargılama giderlerine eklenerek (davanın kabulüne karar verilmekle) davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiğinden, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılması ve düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan inceleme sonunda, infazda tereddüt olmaması için yerel mahkeme kararının Dairemizce düzeltilen ve kaldırılan kısımları dışında kalan hüküm fıkrası aynen yazılmıştır.)

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
A-Davacı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 03.05.2019 tarih ve 2018/215 Esas-2019/325 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Buna göre HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca yeniden esas hakkında düzelterek karar verilmesi gerektiğinden;
1-Davanın kabulü ile, 3.685,85 Euro tazminatın 28.09.2017 temerrüt tarihinden itibaren TC Merkez Bankasının Euro cinsinden bir yıl vadeli mevduata uyguladığı en yüksek faizi ile birlikte, 3095 Sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca fiili ödeme tarihindeki T.C. Merkez Bankası’nın efektif satış kuru üzerinden belirlenecek TL karşılığının, davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine, davacının faizin kaza tarihinden itibaren işletilmesine yönelik talebinin reddine,
2-Davalıdan alınması gereken 1.215,12 TL karar ve ilam harcından, davacıdan peşin alınan 302,79 TL harcın düşümü ile arta kalan 912,33 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacıdan peşin alınan 302,79 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’nin 13/1. Maddesi gereğince tespit ve takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından aşağıda dökümü yapılan 666,10 TL yargılama gideri ile 401.20 TL tercüme ücreti, 5.666,01 TL (849.07 Euro ekspertiz masrafının karar tarihindeki TL karşılığı) olmak üzere toplam 6.733,31 TL yargılama giderinin davalı sigorta şirketinden alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
1-Davacı tarafından yatırılan 303.00 TL istinaf karar harcının talebi halinde davacıya iadesine,
2-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan toplam 40,00 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafından yatırılan 100,00 TL gider avansından kullanılmayan kısmın davacıya iadesine,
4-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirilmesi, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 16.12.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

.
Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.