Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/1919 E. 2022/2428 K. 26.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1919
KARAR NO : 2022/2428

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/09/2020
NUMARASI : 2019/457 Esas 2020/387 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 26/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 11/01/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle 03/05/2010 tarihinde meydana gelen tek yanlı trafik kazası sonrası davacının eşi ve desteği olan …’ın vefat ettiğini, kazanın meydana gelmesinde desteğin asli ve tam kusurlu olduğunu ve kullandığı aracın davalı … şirketi tarafından Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile sigortalandığını, desteğinin vefatı nedeniyle destekten yoksun kalan davacı için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.000,00-TL tazminatın temerrüt tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 8/06/2017 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini 168.379,68-TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zaman aşımına uğradığını, kazanın tarlada meydana geldiğini ve davalı … şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olması nedeniyle talebin teminat kapsamı dışında olduğunu, davalının ödeyeceği tazminat nedeniyle sürücünün haleflerine rücu hakkının bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davacının eşi …’ın idaresinde bulunan traktör ile yaptığı tek yanlı kaza sonucunda hayatını kayıp ettiğini ve eşinin vefatı nedeni ile davacının destekten yoksun kaldığını, yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceğini, BAM 26.Hukuk Dairesi’nin kaldırma kararına uygun olarak alınan bilirkişi raporu doğrultusunda 154.915,04-TL tazminat hesaplandığını belirterek, davanın kısmen kabulü ile; toplam 154.915,04-TL destekten yoksun kalma maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 02/08/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece daha önce verilen karar sadece davacı tarafça istinaf edilip, BAM tarafından davacı lehine kaldırma kararı verilmiş olmasına, ilk kararda alacağa avans faizi hükmedilmesine, buna göre kazanılmış hak oluşması rağmen ve sigortalı aracın ticari araç olması da gözetildiğinde, hükmedilen tazminata yasal faiz yürütülmesinin usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;

Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Dava konusu kaza sonucu vefat eden …’ın eşi davacı tarafından açılan davaya ilişkin olarak 19/12/2017 tarihinde 2016/696 Esas 2017/991 Karar numarası üzerinden; “davanın kısmen kabulü ile 136.698,90-TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 02/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline…” dair verilen karar sadece davacı tarafça istinaf edilmiştir. Buna göre, mahkemece verilen ilk karara karşı davalı yanca istinaf kanun yoluna başvuru yapılmadığından, istinafa başvuran davacı yararına usulü kazanılmış hak oluşmuştur.
Yerel Mahkemece yeniden karar verilirken, davacı yararına oluşan usulü kazanılmış hakların gözetilerek karar verilmesi gerektiği açık olup; bu nedenle iş bu istinafa konu kararda davacı lehine oluşan usulü kazanılmış hak dikkate alınarak aynı şekilde ticari faize hükmedilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi yasal faize hükmedilmesi doğru olmadığından davacı vekilinin buna yönelik istinaf talebinin kabulü gerekmiştir.
Bu nedenle davacı vekilinin istinaf istemi yerinde görülmekle; Mahkemece yapılan yargılamada eksiklik bulunmamasına, yapılan hatalı değerlendirme ile davacı lehine hükmedilen tazminata avans faizi yerine yasal faize hükmedilmiş olsa da; yeniden yargılamaya ihtiyaç duyulmamasına göre ilk derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile 154.915,04-TL destekten yoksun kalma tazminatına temerrüt tarihi olan 02/08/2016 tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine dair yeniden esas hakkında karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
l-Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 14/09/2020 tarih, 2019/457 Esas 2020/387 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Davanın kısmen kabulü ile; 154.915,04-TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 02/08/2016 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 10.582,25-TL harçtan dava açılırken peşin olarak alınan 29,20-TL harç ve ıslah ile alınan 571,00-TL harç olmak üzere toplam 600,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 9.982,05-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen 600,20-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 18.666,93-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine belirlenen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 1.262,70-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre belirlenen 1.161,73-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlasının davacı üzerinden bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. maddesine uygun şekilde iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
ll-Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
lll-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 53,50-TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
lV-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısım var ise HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
V-Kararın usulüne uygun olarak taraflara tebliğine,

Duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 HAFTA İÇERİSİNDE TEMYİZ YOLU açık olmak üzere 26/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.