Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/1917 E. 2022/2355 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1917
KARAR NO : 2022/2355

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/07/2020
NUMARASI : 2019/128 Esas 2020/334 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 05/01/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı …. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili, 04.12.2018 tarihinde, davalı … şirketine Zorunlu Mali Sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın davacı… idaresinde bulunan motorlu bisiklete çarptığını, meydana gelen kaza sonucu davacı…’un yaralandığını, sigorta şirketine başvuru yaptıklarını ancak ödeme yapılmadığını belirterek HMK’nun 107/2. Maddesi gereğince 3.800,00-TL kalıcı iş göremezlik 100,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 100,00-TL bakıcı giderinin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında geçici iş göremezlik tazminatı talebini 11.721,28-TL, bakıcı gideri talebini 1.625,75-TL olarak belirlemiştir.
Davalı vekili, davanın görev ve yetki yönünden usulden reddi gerektiğini, davacının Adli Tıp Kurumu’na sevk edilerek, maluliyet iddiasının doğru olup olmadığının tespit edilmesini, davacının müterafik kusuru bulunup bulunmadığının araştırılmasını ve bulunması halinde tazminattan uygun bir indirim yapılmasını, geçici iş göremezlik tazminatından davalı şirketin sorumluluğunun bulunmadığını savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na alınan rapor ile, davacı …’un, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre özür oranının %0 olduğu, 9 ay süre ile iş göremezlik halinde kalacağı, 1 ay süresince bakıcıya ihtiyacı olduğunun belirlendiği, aktüerya uzmanı ve kusur uzmanından oluşan bilirkişi kurulundan alınan raporda davalı şirkete sigortalı aracın sürücüsünün %75 oranında, davacının ise %25 oranında kusurlu olduğu, davacının maluliyetinin bulunmaması nedeniyle sürekli iş göremezlik zararının olmadığı, 18 yaşından küçüklerin geçici iş göremezlik tazminatı talep edemeyeceğinden, davacının 18 yaşına gireceği 1 ay 22 günlük süre için geçici iş göremezlik tazminatının hesaplanamadığı, ancak davacının 18 yaşını geçtikten sonraki bakiye iş göremezlik süresi için 11.721,28-TL geçici iş göremezlik tazminatının ve 1.625,75-TL geçici bakıcı gideri zararının bulunduğunun hesaplandığı, davalı vekilinin geçici iş görmezlik ve bakıcı giderlerinin sigorta teminatı kapsamı dışında olduğuna ilişkin itirazlarının yerinde görülmediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile; davacının sürekli iş göremezlik tazminatı isteminin reddine, 11.721,28-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 1.625,75-TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 13.347,03-TL tazminatın 01.02.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının kaza tarihinde 18 yaşından küçük olup gelir getiren bir işte çalıştığı iddia ve ispat edilmediğinden, dolayısıyla tedavi müddeti boyunca mahrum kaldığı herhangi bir kazancı olmadığından, davacının geçici iş göremezlik zararının oluşmayacağının kabulü gerekirken mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, çocuklarda geçici iş göremezlik oluşmayacağı yönündeki beyanları saklı kalmak kaydıyla, poliçe genel şartları gereğince, mahkemece hükmedilen geçici iş göremezlik giderinden ve geçici iş göremezlik döneminde ortaya çıkan bakıcı giderinden davalı şirketin sorumlu olmadığını, 01.06.2015 tarihli Trafik Sigorta Poliçesi Genel Şartlarının ‘A.5.maddesi ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98 inci maddesi hükmü gereğince sorumluluğun Sosyal Güvenlik Kurumuna ait olduğunu iler sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalı vekilinin HMK.nın 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı … şirketine Zorunlu Mali Sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın davacı idaresinde bulunan araca çarptığını, davacının yaralanmasına neden olduğunu belirtmiş, geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ve bakıcı giderinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan rapora göre davacının maluliyetinin bulunmadığı, 9 ayda iyileşeceği ve 1 ay bakıcıya ihtiyacı olacağı belirlenmiş, aktüer bilirkişi tarafından davacının olay tarihinde 18 yaşından küçük olduğu ancak geçici iş göremezlik süresi içinde 18 yaşını doldurduğu belirtilerek 7 ay 22 gün için geçici iş göremezlik tazminatı ve 1 ay bakıcı gideri hesaplanmış, mahkemece rapora göre sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin reddine, geçici iş göremezlik ve bakıcı giderinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davalı vekili geçici işgöremezlik tazminatının ve bakıcı giderinin poliçe teminatı kapsamında olmadığını, Zorunlu Mali Sorumluluk sigortası genel şartları gereğince SGK’nın sorumlu olduğunu ileri sürmüştür.
Dava konusu kaza 04.12.2018 tarihinde meydana gelmiş, davalı … tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk sigorta poliçesi 11.10.2018-2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte olan 2918 sayılı Karayolları Trafik kanunun 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” Şeklindeki düzenleme ve 92/i maddesinde yer alan “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” düzenlemesi Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarih 2019/40 Esas, -2020/40 Karar. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresi ve 92. maddenin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Danıştay ve Yargıtay tarafından kabul edilen uygulamaya göre “Uygulanması gereken bir kanun hükmü, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilirse, usulü kazanılmış hakka göre değil, Anayasa Mahkemesi’nin iptal sonrası oluşan yeni duruma göre karar verilebilecektir.” yönünde değerlendirme yapılmıştır. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı gereğince davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun Bedensel zarar başlıklı 54. maddesinde “Bedensel zararlar tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve konomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak belirtilmiş ve bedensel zarara uğrayan kimse tamamen veya kısmen çalışamamasından ve ilerde ekonomik yönden uğrayacağı yoksunluktan kaynaklanan zarar ve ziyanı ile bütün masraflarını zarar verenlerden isteyebileceği belirtilmiştir.
Bunlar doktrin ve Yargıtay uygulamaları ile; geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli işgöremezlik (kalıcı sakatlık yada maluliyet ) nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak kabul edilmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun İşletenin Hukuki Sorumluluğu başlıklı 85.maddesinde işletenin sorumlu olduğu zararlar belirlenmiş, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar1 denilmiştir, aynı kanunun 91. maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir.
6111 sayılı yasa ile değiştirilen 2918 sayılı 98. maddenin başlığı Sağlık hizmet bedellerinin ödenmesi: olarak düzenlenmiş ve trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı belirtilmiştir. Ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu, tüm tedavi giderlerinden değil, söz konusu madde kapsamında kalan belgeli ve resmi yada özel sağlık kuruluşlarından alınan tedavi giderlerinden sorumludur.
Yukarıda belirtilen maddelerden de anlaşılacağı üzere geçici işgöremezlik tazminatı, yaralanan kişinin iyileşme süresince çalışamaması nedeniyle ortaya çıkan zararı olup 2918 sayılı KTK.nın 98. maddesinde belirtilen sağlık hizmet bedeli sayılamayacağı gibi iyileşme süresince meydana gelen ve TBK.nın 54. maddesinde de sayılan bu zarardan zarar sorumluları KTK.nın 85 ve 91. maddeleri gereğince araç işleteni ve Zorunlu Mali Sorumluluk sigortası sorumlu olduğundan ve KTK.nın 98. maddesinde belirtilen SGKnın sorumlu olduğu sağlık hizmet bedeli kapsamında geçici işgöremezlik zararı ve bakıcı gideri bulunmadığından ve yasa ile düzenlenmeyen hususun Zorunlu Mali Sorumluluk sigortası genel şartları ile düzenlenmesi mümkün olmadığı gibi, kanun maddesine aykırı genel şart hükümleri de getirilemeyeceğinden davalı … şirketinin geçici işgöremezlik zararından ve bakıcı giderinden sorumlu tutulmasında usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiş, ayrıca davacının olay tarihinde 18 yaşından küçük olduğu, ancak geçici iş göremezlik süresi içerisinde 18 yaşını doldurduğundan kalan 7 ay 22 gün için tazminat hesaplanmış olması nedeniyle dosya kapsamı, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1.maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 911,73-TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 232,00-TL + 54,40-TL. nın mahsubu ile kalan 625,33-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
3- Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 15.12.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.