Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/1867 E. 2022/2449 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1867 – 2022/2449
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1867
KARAR NO : 2022/2449

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/09/2020
NUMARASI : 2019/428 Esas 2020/365 Karar

DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Sigortası Kaynaklı)
KARAR TARİHİ : 28/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 13/01/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta AŞ. (eski ünvanı … Sigorta AŞ.) vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23.05.2019 tarihinde davalılardan … Sigorta AŞ’ne Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile sigortalı, … adına kayıtlı, …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araçla kırmızı ışık ihlali yaparak davacıya ait … plakalı araca çarpması sonucu davacının aracında hasar meydana geldiğini, dava öncesi davalı … Sigorta AŞ’ne başvurmalarına rağmen ödeme yapılmadığını, araçtaki hasarın tespit ettirildiğini, hasarın yaklaşık 55.000,00-60.000,00-TL olduğunun tahmin edildiğini, aracın kaza tarihinden beri kullanılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00-TL hasar bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen, 100,00-TL araçtan yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … ve …’den tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 17/03/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini araç hasar bedeli olarak 19.326,87-TL ye, araçtan yoksun kalınmasına dayalı tazminat tutarını ise 425,00-TL ye yükseltmiştir.
Davalı … Sigorta AŞ vekili ,davacı tarafından, davalı sigorta şirketine eksik belge ile başvurulduğundan geçerli bir başvurudan bahsedilmeyeceğini, sorumlulukların gerçek zarar, sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, ATK veya KGM’den kusur yönünden, sigorta hukuku konusunda uzman bilirkişiden hasar yönünden raporu alınması, araçtan yoksun kalma zararından dolayı davalı sigorta şirketinin sorumlu olmadığını, dava tarihinden yasal faiz istenebileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalılar … ve … vekili yargılama sırasında davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemec, sürücülerden biri yeşil ışıkta diğeri ise sarı ışıkta geçtiğini beyan ettiğinden ışık ihlalini yapanın hangi taraf olduğunun tespiti gerekmekte ise de bunun mümkün olmadığı, anlatımlar dikkate alındığında sigortalı araç sürücüsünün sarı ışıkta geçse dahi kavşağa kontrolsüz bir hızda girdiği, davacı aracının ise kendisine yeşil ışık yansa bile kavşak içerisine girmiş olan sigortalı aracın mesafe ve hızını göz önünde bulundurmaması nedeniyle kusurlu olmaları gerektiği mahkemece değerlendirilmiş ve ışıklı kavşak kazalarında hangi tarafın kırmızı ışık ihlali yaptığının belirlenememesi durumunda tarafların eşit oranlarda kusurlu sayılmaları yönündeki kökleşmiş yargısal içtihatlar gözetildiğinde mahkemece her iki tarafında %50 oranında kusurlu olduğunun kabul edildiği ve bu yönde düzenlenmiş bilirkişi raporuna itibar edildiği, 06/03/2020 tarihli ek raporda; araçta oluşan hasarın 38.653,70-TL olduğunun mahkemece benimsendiği, kusur oranına göre bu tutarın yarısı olan 19.326,87-TL hasar tazminatının davalılardan müteselsilen tahsiline hükmedilmesi gerektiği, sigorta şirketinin temerrüdünün 03/06/2019 tarihinde oluştuğu, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihinden itibaren temerrütün gerçekleştiğinin kabul edildiği, araçtan yoksun kalınan dönem tazminatının ise yine ek raporda belirlendiği üzere dava konusu araç için ikame edilebilecek bir aracın günlük kira ortalaması 170,00-TL ile aracın 5 gün onarım süresinin çarpımı neticesinde toplam 850,00-TL olduğu ve bu tutara yine %50 kusur indirimi yapıldığından 425,00-TL araç mahrumiyetinden kaynaklı zararın oluştuğu kabul edildiğinden söz konusu tutarın da kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesi gerektiğinden davanın kısmen kabulüne, 19.326,87-TL hasar tazminatının davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, hükmedilen tutara davalılar … ve … yönünden 23/05/2019 kaza tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden ise 03/06/2019 tarihinden itibaren değişen oranlı yasal faiz yürütülmesine, 425,00-TL araç mahrumiyetinden kaynaklı zararın davalılar … ve …’den 23/05/2019 kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hükme karşı davalı … Sigorta AŞ.(Eski Ünvanı … Sigorta AŞ) vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta AŞ. (Eski Ünvanı … Sigorta AŞ) vekili istinaf başvuru dilekçesinde; yerel mahkemece eksik ve hatalı inceleme neticesinde tazminata hükmedildiğini, davacının hasara yönelik talebini ve iddialarını davada ispatlayamamış olması ve hukuka aykırılık teşkil etmesi sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu,
Davacının belirsiz alacak davası açmasında hukuki yararı bulunmadığını, bu sebeple dava şartı yokluğu sebebiyle işbu davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulünün yasaya aykırı olduğunu,
Yerel Mahkeme kararına esas teşkil eden kusur oranlarının yetkili mercii tarafından tespit ve tanzim edilmediğini, kusur oranlarının tespiti açısından ayrıca ve yetkili merci görevlendirilerek rapor aldırılmasının zaruri olmasına karşın kusura ilişkin herhangi bir rapor tanzim edilmeden karar verildiğini,
Sigortalı araç sürücüsünün ve kazaya karışan diğer aracın kusur durumlarının yetkili mercii tarafından değerlendirilmemesi ile birlikte işbu istinaf başvurusuna konu yerel mahkeme kararına esas alınan hesap bilirkişi raporunda değerlendirildiğini ve karara esas olarak alındığını, yetkisiz bir mercii tarafından konu kazanın detayına inilmeden yapılan söz konusu kusur değerlendirmesi neticesinde davalı Şirket aleyhine hüküm kurulmasının haksız ve son derece hukuka aykırı olduğunu, Mahkeme’ce Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesi ve Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden seçilecek kusur konusunda uzman bir bilirkişi heyeti marifetiyle ifade tutanakları, ceza dosyası vb. belgeler üzerinde detaylı inceleme yapılarak kusur tespitinin yapılmasının hukuki bir zorunluluk olduğunu,
Öte yandan kazanın meydana gelmesine etki edebilecek Karayolları Genel Müdürlüğü’nden kaynaklanan yol kusuru ve teknik arıza hususlarının da değerlendirilmediğini,
Yerel Mahkeme kararına esas alınan hesap bilirkişi raporu yetkili mercii tarafından hazırlanmamış olmasıyla birlikte son derece hatalı ve fahiş tutarlar içerdiğini, söz konusu araç hasarının uzman sigorta eksperi tarafından yargıtay içtihatları doğrultusunda belirlenmesi gerekmekteyken yetkili mercii tarafından tanzim edilmemiş olan hesap bilirkişi raporunun esas alınmasının yasaya aykırı olduğunu, davalı şirkete karara konu dava ikame edilmeden önce davacı tarafça başvuruda bulunulduğunu, hasar başvurusu neticesinde sigorta şirketi nezdinde dosyaya ilişkin gerekli tespitlerin yaptırıldığını ve ekspertiz raporu düzenlendiğini, söz konusu ekli ekspertiz raporunda araç hasarı bedelinin 17.900,00-TL olarak belirlenmiş iken hükme esas bilirkişi raporunda 38.653,74-TL olarak belirlendiğini, karara esas olarak alınan hesap bilirkişi raporu ile ekspertiz raporu arasında fahiş tutarda fark bulunduğunu, davalı şirket aleyhine hatalı hesap raporu esas alınarak hüküm kurulmuş olmasının hukuka aykırı olduğunu ,
Kabul anlamına gelmemek kaydıyla bilirkişi hesap raporu alınırken Trafik Sigortası Genel Şartları Ek-2’de belirtilen teminat dışı hallerde mutlaka göz önünde bulundurulması gerektiğini bu hususta da hükme esas raporda hata yapıldığını, istinaf incelemesi esnasında hesap bilirkişi raporu tanzim edilmesi halinde söz konusu raporun mutlak suretle sigorta hukuku ve araç hasarı konusunda uzman bilirkişi heyetince tanzim edilmesi gerektiğini,
Yerel Mahkeme kararında sigorta şirketi aleyhine hükmedilen tutar üzerinden 03/06/2019 tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiş ise de kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere sigorta şirketi aleyhine karar verilecek olsa dahi faizin dava tarihinden ve yasal faiz üzerinden olabileceğini belirterek istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalı sigorta şirketi vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan araç hasarı ve araç mahrumiyeti istemine ilişkindir.
Mahkemece davacıya ait araçta meydana gelen hasar bedeli ve araç mahrumiyetinin belirlenmesi için Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Görevlisi bilirkişiden alınan 20.10.2020 tarihli kök raporda; davacıya ait … plakalı aracın 2001 model … benzinli/LPG’li hususi otomobil olduğu kaza tespit tutanağı, resimler ve davalı sigorta şirketince yaptırılan ekspertiz raporundan davacıya ait … plaka sayılı aracın ön bölümleri ile … plaka sayılı aracın sağ ön/yan bölümlerine çarpması neticesinde hasarlandığı, dava dilekçesi ekinde sunulmuş … plaka sayılı araca ait olduğu anlaşılan 29.06.2019 tarihli antetsiz parça listesinde kazada hasar gören ve değişmesi gereken parçaların özetle; aracın ön bölümünde tampon ve ızgara arkasında bulunan fan, sensör, davlumaz vs. ekipmanlar, radyatör, intercooler, taşıyıcı aksamlar, sağ ve sol far, ön ve arka emniyet kemerleri, motor kaputu ve menteşeleri, ön sol çamurluk, ön tampon ve darbe emiciler olduğu ve toplam tutarının KDV dahil 44.567,18-TL olduğu, listede doğrudan işçilik giderlerinin olmadığı, söz konusu araç ile ilgili olarak davalı sigorta şirketi tarafından 2/1698354 sayılı hasar dosyası açıldığı, dosyada aracın 273.029 km’de olduğu, hasar onarım süresinin 15 gün olacağı, aracın ön kısımlarından hasarlı olduğu ve kaza tespit tutanağında ifade edildiği şekilde olmuş olabileceği, notlar kısmında sigortalı araca ait bir adet tramer kaydı olduğu, hasar ile ilgili ilk olarak 30.000,00-TL, sonrasında 28.000,00-TL hasar tespit edildiği, alternatifli onarım içeren çalışmalar neticesinde anlaşmalı servisler ile en düşük 17.900,00-TL bedel karşılığında anahtar teslim anlaşıldığı, fakat araç sahibinin alternatif onarım bedelini kabul etmediğini ve 28.000,00-TL talep ettiğini ve mutabakatın sağlanamadığı, raporun anlaşmalı servis teklifi üzerinden tanzim edildiği, hasar dosyasındaki ekspertiz raporunda davaya konu aracın ön bölümlerinden aldığı darbe sonucu hasarın onarımı için ön tampon, sol ön çamurluk, motor kaput menteşesi, sağ ve sol farlar, ön çamurluk davlumbazı, radyatör, radyatör alt koruyucu, park sensörü, emniyet kemeri, sağ ön emniyet kemeri, intercooler, motor kaputunun değişmesi için gerekli bedelin (27.018,88-TL parça bedelinden 13.968,88-TL iskonto ile )13.050,00-TL ve genel onarım bedelinin 4.850,00-TL olduğunun tespit edildiği, oluşan hasar ile ilgili olarak sigorta şirketi tarafından açılmış hasar dosyasında bir ekspertiz raporu bulunmasına karşın davacı tarafından kimin tarafından hazırlandığı anlaşılamayan bir hasar tespiti yapıldığı her iki çalışmadaki hasarlı parçalar ve bu parçalar için sunulmuş bedeller incelendiğinde 22 kalem malzemenin hem ekspetiz raporunda hem de davacı tarafından sunulan teklif listesinde ortak olduğu anılan parçalara yönelik ekspertiz raporundaki fiyatın (27.018,88-TL’den 13.968,88 iskonto ile) 13.050,00-TL, davacının sunduğu listedeki fiyatın 24.077,00-TL olduğu, hasar dosyasındaki ekspertiz listesinde karşılığı olmayan fakat davacının sunduğu özel olarak hazırlatılmış onarım listesinde bulunan 21 adet yedek parçanın toplam (KDV hariç) 13.691,80-TL olduğu, ekspertiz tarafından hazırlanmış rapordaki değişimi gereken parçalar ile özel firmaya hazırlatılmış onarıma ilişkin parça listesi incelendiğinde ana parçaların büyük oranla tuttuğu, fakat özel servis tarafından hazırlanan onarım listesinde iki ana hususun göze çarptığı, bunların uyuşan ana parçalarda sigorta şirketinin parçalar üzerinde büyük oranda iskonto aldığı, özel servis tarafından parçalar üzerinde bir iskonto yapılmadığı, eksper listesinde olmayan özel servis listesinde olan parçalar incelendiğinde, özel servis tarafından onarımın kapsamının genişletildiği ve aracın sıfır bir araçmış gibi onarım prosedürü uygulandığı, özel servis tarafından hazırlanan onarım listesinde arka emniyet kemerleri hariç uygunsuz bir parça bulunmadığı fakat onarımlar yerine doğrudan yeni parçaların değişimi ile aracın onarımı ön görülmekte, ayrıca onarımı mümkün olan parçaların dahi değişiminin gerektiğinin listelendiği, bu iki husus ayrı ayrı değerlendirildiğinde; sigorta şirketinin anlaşmalı servisi ile yüksek oranda iskonto alabildiği ve dolayısıyla parça değişimi ile onarım yapıldığı halde özel servise nazaran çok daha düşük parça bedelleri ile değişim yapabildiği, ikinci husus değerlendirildiğinde; 2001 model olan aracın kaza tarihinde yaklaşık olarak 18 yaşında ve ekspertiz raporuna göre aracın kaza tarihinde 273.029 km’de olduğu ,genel itibariyle bakıldığında aracın kaporta ve yürüyen aksam olarak öngörülen mekanik ömrünün sonuna yaklaştığı, motor ve bağlantılı parçalar olarak da öngörülen mekanik ömrünün yarısından fazlasını tamamladığı, bu sebeple, bu araç üzerinde parça değişimi ile yapılacak onarımların aracın değerini artıracak mahiyette olduğu, kazada hasar gördüğüne dair emare görülmediği halde arka emniyet kemerlerinin değişmesi, sensör tesisatının sadece sensör kısmında hasar görmüş olabileceği için onarımının mümkün olduğu, bütün sensörlerin değişiminin gerektiğine dair bir emare ve tespit olmamasına karşın özel servis tarafından hazırlanan raporda hepsinin değişiminin ifade edilmesi, kazanın ön kısımda tamamlanmış olmasına karşın ön taşıyıcı travers değişiminin ön görülmesi gibi hususların da hem kazayla uyumlu bulunmadığı hem de yukarıda açıklandığı üzere onarımı mümkün olduğu halde değişimi halinde aracın değer kazanacağı için takılması durumunda bu değer kaybının düşülmesi, diğer bir deyişle amortisman yansıtması yapılması gerektiği, özel servis tarafından hazırlanan parça listesinde onarımlara ilişkin işçilik bedelinin bulunmadığı, buradan da aracın hasarının giderilmesinin sadece parça değişimleri ile planlandığı ve onarımı mümkün parçaların (plastik ve metal) onarım yapılmak yerinde doğrudan değişimi yoluna gidildiği, ekspertiz tarafından yapılan incele sonrasında onarım işlemleri için de “Onarım işlemleri” başlığı altında 4.850,00-TL konulduğu, bu onarım işçiliği eksper raporunda parça değişimlerinin yanı sıra ön tampon demiri, ön panjur, sağ ön çamurluk, radyatör alt traversi, sağ ön şase kolu, sol ön şase kolu onarımlarını içerdiği ,özel serviste bu parçaların onarımı yerine doğrudan değişimine gidildiği, bu çerçevede, kazalı aracın fotoğrafları incelendiğinde, eksper raporu ve özel servis tarafından hazırlanan parça listeleri ve onarımlar da göz önüne alındığında araçtaki hasarın onarımının eksper raporunda olduğu gibi parça değişimleri için 13.050,00-TL ve onarım işlemleri için 4.850,00-TL olmak üzere KDV hariç toplam 17.900,00-TL olduğu görüş ve kanaatine varıldığı, hazırlanan değişmesi gereken parçaların tamamı gerekli görülse, sigorta şirketi tarafından alınmış iskontolar uygulandığında parça bedelinin (37.768,00-TL x %48,3 iskonto )18.242,16-TL olduğu, özel servis tarafından hazırlanan listenin iskontolar haricinde ekspertiz tarafından hazırlanan listeden pek de farklı olmadığı, fakat, onarımı gerekli parçalar için işçilik ücretlerine ilişkin bir değerlendirme ve/veya bedel konulmadığı için eksper tarafından yapılan değerlendirmenin hem kaza ile hem de piyasa fiyatları ile uyumlu bulunduğu aracın hasarının onarımı için gerekli bedelin KDV hariç 17.900,00-TL olduğu bildirilmiştir. Davacı ve davalı sigorta şirketinin anılan rapora itirazı üzerine alınan 06.03.2020 tarihli ek bilirkişi raporunda; 20.01.2020 tarihli kök raporda eksper tarafından sunulmuş parça listesi ile özel servis tarafından hazırlanan parça listeleri karşılaştırılarak ve arasındaki farklar ile parça fiyatları üzerindeki iskontolar dikkate alınarak araçtaki hasarın değerlendirmesinin yapıldığı, Mahkemenin isteği üzerine, davalı tarafın ticari ilişkisi kapsamında elde edeceği iskontonun gözetilmeden sadece piyasa rayiçleri hesaba katılarak araçtaki hasar durumu tekrar hesaplandığında onarım yapılmak yerine bütün parçaların orjinalleri ile değiştirilmesinin uygun olacağı, iskonto göz önüne alınmadığında özel servis tarafından alınmış listedeki parça listelerinin hem piyasa değerleri ile hem de araçtaki hasar ile uyumlu olduğu aracın markası, model yılı, kullanım amacı ve tüm teknik özellikleri dikkate alınarak (cam, ayna ve bakalit parçalar dışında kalan) amortisman payı ve aracın parça hurda/sovtaj bedellerinin takdiren tenzili gerektiği aracın kaza sırasında yaşının yaklaşık 18 olduğu, aracın kaza tarihinde 273.029 km’de olduğu göz önüne alındığında aracın ekonomik ömrünün büyük bir kısmını tamamladığı gözönüne alınarak %20 oranında amortisman tenzilatı olacağı takdir edilerek davacının sunduğu listeye göre araçta değişmesi gereken parçaların bedelinin 44.567,18-TL -amortisman tenzilatı (%20) – 8.91 3,44-TL’in olduğu bu durumda hasarlı parça bedelinin 35.653,74-TL, hasarın onarımı için gerekli işçiliklerin ise eksper raporundaki değer de göz önüne alınarak 3.000,00-TL olarak takdir edildiği bu durumda araç hasarının hasarlı parça bedeli ve onarım işçilikleri olarak toplam 38.653,74-TL olarak hesaplandığı, araçta meydana gelen hasarın onarılması parça değişimi şeklinde yapılacağı için ortalama 5 gün içerisinde tamamlanabileceği davaya konu araç için ikame verilebilecek ortalama bir C sınıfı sedan aracın günlük kirasnını ortalama 170,00-TL olduğundan söz konusu onarımdan dolayı araçtan faydalanamama zararının 850,00-TL olup tarafların %50’şer kusur durumuna göre davacının isteyebileceği meblağın 19.326,87-TL hasar, 425,00-TL araç mahrumiyeti olduğu belirlenmişitir. Anılan rapora davalı sigorta şirketi vekili tarafından itiraz edilmesine rağmen itirazları karşılanmadan anılan ek rapora göre karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun görülmediğinden doğru görülmemiştir.
Davacının dava öncesi davalı sigorta şirketine başvurusu üzerine davalı sigorta şirketi tarafından davacı aracının tamiri için bırakıldığı ve daha sonra tamirinin yapıldığı iddia edilen … (29.06.2019 tarihli parça fiyat listesi 44.576,18-TL(Kdv’li) 20.10.2019 tarihli 11,500,00-TL işçilik ücreti yazısı anılan atölye tarafından hazırlanmıştır) 24.05.2019 tarihinde ekspertiz incelemesi yaptırılmış, 21.06.2019 tarihli ekspertiz raporunda 22 kalem parça giderinin 27.018,88-TL olduğu %50 iskonto ile 13.050,00-TL parça, 4.850,00-TL işçilik gideri olmak üzere hasar miktarının KDV hariç 17.900,00-TL (… Oto Servisi tarafından 17.900,00-TL +KDV karşılığında eşdeğer orijinal logosuz çıkma orijinal parça ile anahtar teslim hasarın giderileceğinin taahhüt edildiği), onarım süresinin 15 gün olduğu, tamir atölyesi tarafından önce 28.000,00-30.000,00-TL hasar bedeli istendiği, akabinde araç sahibi ve atölye tarafından 28.000,00-TL istendiği anlaşma sağlanamadığı belirtilmiştir. Mahkemece alınan 20.01.2020 tarihli bilirkişi raporunda davacıya ait araç resimleri, davacının sunduğu 29.06.2019 tarihli parça fiyat listesi ve ekspertiz raporundaki parça fiyatları karşılaştırıldığında ekspertiz raporunda belirlenen hasar miktarının olaya uygun olduğu KDV hariç hasar miktarının 17.900,00-TL olduğu; hükme esas 06.03.2020 tarihli ek bilirkişi raporda ise davacı tarafından sunulan 29.06.2019 tarihli parça fiyat listesinin hasara uygun olduğu aracın yaşı ve km’si göre parça giderlerinden (44.567,18-TL) %20 (8.913,44-TL) amortisman düşüldüğünden parça bedelinin 35.653,74-TL, işçilik bedelinin takdiren 3.000,00-TL olmak üzere hasarın 38.653,74-TL olduğu belirlenmiştir. Bilirkişi tarafından düzenlenen kök ve ek rapor biriyle çelişkili olduğu gibi ek rapor ile belirlenen hasar bedeli ile sigorta ekspertiz raporuyla belirlenen hasar miktarı arasında gerek değişimi gereken parçalar gerekse onarımı mümkün parçalar arasında önemli farklar bulunmaktadır.
Mahkemece davalı sigorta şirketinin davacıya ait araçta meydana gelen gerçek zarardan sorumlu olduğu gözetilerek davacının gerçek zararının belirlenmesi için davacıya ait araç resimleri ekspertiz raporu, davacı tarafından sunulan fatura ve onarım yazısı, gerektiğinde onarımı yapılan davacıya ait araç da görülüp incelenmek suretiyle (gerekirse keşif yaplarak) davalı sigorta şirketi vekilinin bilirkişi raporuna itirazlarının da değerlendirildiği kazalı aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, daha önceye ait hasarlar nedeni ile orjinalliğinin yitirilip yitirilmediği, aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri aracın yaşı gözetilerek yenilenen parçalar nedeniyle kıymet kazanma tenzili uygulanıp uygulanmayacağının da belirlendiği davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazları ve dosyada mevcut tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasar konusunda uzman üç kişilik makine mühendisi bilirkişiden oluşan heyetten ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak, sonuca göre bir karar vermek gerektiğinden davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı HMK.nın 353/1.a.6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen hususlardaki eksiklikler tamamlanarak yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine ,kaldırma ve gönderme sebebine göre davalı sigorta şirketi vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davalı … Sigorta AŞ.(Eski ünvanı … Sigorta AŞ.)vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; HMK.nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran tarafça yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Ankara 4. İcra Dairesinin 2020/8589 Esasına yatırılan 40.000,00-TL Teminat mektubunun yatırına iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 353/1.maddesi gereğince KESİN olmak üzere 28.12.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.