Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/1833 E. 2022/2319 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1833 – 2022/2319
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1833
KARAR NO : 2022/2319

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/02/2020
NUMARASI : 2017/432 Esas 2020/167 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 08/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 06/01/2023
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … vekili ve davalı … AŞ vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21/12/2016 tarihinde, davalı …idaresinde bulunan … plakalı aracın geri manevra yaptığı sırada davacıya ve bir başka yayaya çarptığını, davacının ağır şekilde yaralandığını belirterek HMK 107.maddeye göre 1.000,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 1.000,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalı sigorta şirketi için temerrüt tarihinden, diğer davalılar için kaza tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte, 15.000,00-TL manevi tazminatın ise kaza tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılar …ve …’ten müteselsilen tahsilini talep etmiş, 31/12/2019 tarihinde verilen ıslah dilekçesi ile 10.719,76-TL geçici iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden ticari faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili talep edilmiştir.
Davalı …cevap dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığını, zira kendisinin kimseye çarpmadığını, dükkan çalışanının geri giderken davacıya çarptığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, kazaya karışan … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı sigorta şirketi tarafından yapıldığını, kaza nedeni ile doğan zarardan davalı şirketin poliçe limiti ile sınırlı olarak ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere, kazanın oluşuna ilişkin kusur durumu ile davacı tarafın yaralanmasına ilişkin maluliyet durumunun yürürlükteki mevzuata uygun olarak belirlenmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının poliçe kapsamında olmadığını, davalı şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini, uygulanması gereken faizin ise yasal faiz olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan aracın kazadan önce harici satış sözleşmesi ve Yenimahalle 1.Noterliği’nin 21/11/2016 tarih … yevmiye nolu vekaletnamesi ile dava dışı …’e satılması nedeni ile davalının işleten sıfatı olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, kazanın meydana gelmesinde davacının kusurlu olduğunu, davacının vefat etmesi nedeni ile davanın konusuz kaldığını, davacının geçici iş göremezlik zararının oluşmadığını, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davalı sigorta şirketine zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olan aracın sürücü …idaresindeyken yaptığı kaza sonucunda davacı …’nun 9 ay süre ile iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, sigortalı aracın kayıt malikinin davalı … olup, aracın üçüncü kişiye haricin satıldığı iddiasının davacı tarafı bağlayacak nitelikte ispat edilemediğini belirterek, davanın kısmen kabul kısmen reddine, 10.719,76-TL geçici işgöremezlik tazminatı alacağının davalılardan sigorta şirketi yönünden temerrüdün gerçekleştiği 25/05/2017 tarihinden, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihinden itibaren ayrı ayrı işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 7.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi haricindeki diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın kazadan önce harici satış sözleşmesi ile dava dışı …’e satılmış olmasına ve bu kişinin Yenimahalle 1.Noterliği’nin 21/11/2016 tarih … yevmiye nolu vekaletnamesi ile satış konusunda yetkilendirilmiş olmasına ve aracın…’un akrabası …’a satılmış olmasına rağmen, işleten sıfatı olmayan davalı hakkında davanın reddine karar verilmemesinin hatalı olduğunu, davacının iyileşme süresinin “…9 aya kadar uzayabileceğine..” dair olasılıklı bir rapora rağmen 9 ay üzerinden geçici iş göremezlik tazminatı hesaplanmasının usule aykırı olduğunu, hükmedilen manevi tazminat miktarının da fahiş olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … AŞ vekili istinaf dilekçesinde özetle; 6704 sayılı yasanın 5.maddesi ile değişik 2918 sayılı yasanın 97.maddesine göre, davalıya başvuru yapılmadan dava açılamayacağından ve davacının usulüne uygun başvurusu bulunulmadığından, başvuru şartı yerine getirilmeden açılan davanın usulden reddine karar verilmemesinin hatalı olduğunu, Karayolu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları gereğince geçici iş göremezlik tazminatının teminat kapsamı dışında olmasına rağmen bu yönde karar verilmesinin de usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı … vekili ve davalı … AŞ vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.

Davalı … Aş vekili, davacı tarafından davadan önce davalı sigorta şirketine usulüne uygun başvuru olmadığını, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de; dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuruyu düzenleyen 2918 sayılı KTK.nın 97. maddesinde “sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması” gerektiği belirtilmiş, bu yazılı başvuruya eklenmesi zorunlu olan ve dava şartı olan başvurunun yapılmamış sayılmasına neden olacak belgeler belirtilmemiştir. Dosya kapsamına göre, davalının da kabulünde olduğu gibi, dava açılmadan önce, 10/05/2017 tarihinde, davacı tarafından sigorta şirketine başvuru yapıldığı anlaşıldığından, KTK.nın 97. maddesinde belirtilmeyen belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle dava şartının yerine getirilmediğine ilişkin itirazı yerinde görülmemiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun Bedensel zarar başlıklı 54. Maddesinde “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:
1. Tedavi giderleri.
2. Kazanç kaybı.
3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.
Bedensel zarara uğrayan kimse tamamen veya kısmen çalışamamasından ve ilerde ekonomik yönden uğrayacağı yoksunluktan kaynaklanan zarar ve ziyanı ile bütün masraflarını zarar verenlerden isteyebilir.
Bunlar doktrin ve Yargıtay uygulamaları ile geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli işgöremezlik, kalıcı sakatlık yada maluliyet nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak kabul edilmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun İşletenin Hukuki Sorumluluğu başlıklı 85. maddesinde işletenin sorumlu olduğu zararlar belirlenmiş, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” denilmiştir, aynı kanunun 91. maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir. 6111 sayılı yasa ile değiştirilen 2918 sayılı 98. maddenin başlığı “Sağlık hizmet bedellerinin ödenmesi” olarak düzenlenmiş ve trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı belirtilmiştir. Ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu, tüm tedavi giderlerinden değil, söz konusu madde kapsamında kalan belgeli ve resmi yada özel sağlık kuruluşlarında yapılan sağlık hizmet bedellerinden sorumludur.
Yukarıda belirtilen maddelerden de anlaşılacağı üzere geçici işgöremezlik tazminatı, yaralanan kişinin iyileşme süresince çalışamaması nedeniyle ortaya çıkan zararı olup, 2918 sayılı KTK.nın 98. maddesinde belirtilen sağlık hizmet bedeli sayılamayacağı gibi, iyileşme süresince meydana gelen ve TBK.nın 54. maddesinde de sayılan bu zarardan zarar sorumluları KTK.nın 85. maddesi ve 91. maddesi gereğince araç işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortası sorumlu olduğundan ve KTK.nın 98. maddesinde belirtilen SGK’nun sorumlu olduğu sağlık hizmet bedeli kapsamında geçici işgöremezlik, bakıcı gideri ve tüm tedavi giderleri zararı bulunmadığından ve yasa ile düzenlenmeyen hususun zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ile düzenlenmesi mümkün olmadığı gibi, kanun maddesine aykırı genel şart hükümleri de getirilemeyecektir.
Nitekim Anayasa Mahkemesinin 17/7/2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK’nun haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.
Somut olayda davacı …’nun, kazaya bağlı yaralanması nedeni ile kalıcı maluliyetinin bulunmadığı ancak iyileşme süresinin 9 ay olduğu usulüne uygun olarak düzenlenen maluliyet raporu ile belirlenmiş olup, bu rapor doğrultusunda hesaplanan geçici iş göremezlik tazminatından davalıların sorumlu tutulmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
2918 sayılı KTK hükümlerine göre, trafik kaydı “işleteni” kesin olarak gösteren bir karine değilse de trafik kaydına rağmen aracın işleteninin trafik kayıt maliki dışında başka kişi olduğunun ispatının ancak üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçteki deliller ile mümkün olup, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratılmamasına dikkat edilmesi gerekmektedir. Somut olayda, kazaya karışan aracın trafik kayıtlarına göre davalı … adına kayıtlı bulunduğu, dosya kapsamı ve mevcut delillere göre bu davalının KTK’nun 3.maddesinde belirtilen şekilde işleten sıfatına sahip olduğu; dava dışı … ile imzalan adi yazılı satış sözleşmesinin ve dava dışı … ile …’e genel olarak verilen araç satış yetkisine dair vekaletnamenin zarar gören üçüncü kişileri bağlayacak şekilde işletenin değişimini ispata yeter nitelikte olmadığından, Yerel Mahkemece davalı …’in işleten olarak doğan zarardan sorumlu tutulmasında da bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
Hükmedilen manevi tazminat miktarı yönünden; 6098 TBK’nun 56/1. maddesindeki “Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verir.” hükmü ile aynı Yasanın 51.maddesinde de “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne göre, somut olayda olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davacının çektiği acı ve duymuş olduğu üzüntünün boyutu, hakkaniyet ve manevi tazminat miktarının bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmaması ilkesi ve özellikle dava konusu trafik kazası nedeniyle davacının kalıcı maluliyeti olmayacak şekilde ve fakat 9 ay süre ile iş ve gücünden kalır şekilde yaralanması ile uğradığı manevi zarar göz önüne alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarının usul ve yasaya uygun bulunmasına göre davalı … vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm bu gerekçelerle; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı … vekili ve davalı … AŞ vekilinin istinaf başvurularının HMK.nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … vekili ve davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 732,26-TL karar harcından peşin alınan 183.40-TL harcın mahsubu ile bakiye 548,86-TL harcın davalı … AŞ’den alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.210,43-TL karar harcından peşin alınan 302,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 907,73-TL harcın davalı …’ten alınarak hazineye gelir kaydına,

4-İstinafa başvuran taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç tahsil ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 08/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.