Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/1773 E. 2022/2342 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1773 – 2022/2342
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1773
KARAR NO : 2022/2342

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/09/2020
NUMARASI : 2020/82 Esas 2020/392 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 06/01/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı …. AŞ vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 23/04/2009 tarihinde, davalı…’un idaresinde bulunan … plakalı araç ile seyir halindeyken, dava dışı … idaresinde bulunan … plakalı araç ile karıştıkları kaza sonucunda … idaresindeki araç içerisinde yolcu olarak bulunan …’ın hayatını kaybettiğini, destekten yoksun kalan davacıların 29/03/2011 tarihinde Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/138 Esas sayılı dosyası ile açılan davada verilen görevsizlik kararı sonrasında Ankara 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/434 Esas – 2016/626 Karar sayılı dosyasında 27/09/2016 tarihli kararı ile manevi tazminat istemi konusunda faiz talebi hakkında karar vermeden hüküm kurulduğunu belirterek, bu davada hükmedilmeyen toplam 48.294,25-TL’nin davalı işleten ve sürücü için olay tarihinden, davalı sigorta şirketi için ise temerrüt tarihinden itibaren işyeyen yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın Zorunlu Mali Mesuliyet sigortasının davalı sigorta şirketi tarafından yapıldığını, kaza nedeni ile doğan zarardan davalı şirketin poliçe limiti ile sınırlı olarak ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, davacının talebi kapsamı itibari ile davanın kesin hüküm nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı sigorta şirketinin faiz sorumluluğun kaza tarihinden başlamadığını, kaldı ki Ankara 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/434 Esas, 2016/626 Karar sayılı dosyasında hükmedilen bedelin ödeme tarihine kadar olan tüm faiz ve fer’ilerinin ödendiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı …. AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; aynı talebe ilişkin olarak Ankara 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/434 Esas 2016/626 Karar sayılı dosyasında zaten verilen karar olduğundan davanın kesin hüküm nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere talep edilen alacaktan aracın ZMMS ve İMMS yapan davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davacıların trafik kazası nedeni ile destekten yoksun kaldıkları için Ankara 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/434 Esas, 2016/626 Esas sayılı dosyasında açtıkları dava dosyasında tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verildiğini, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş olmasının Yargıtay HGK’nun 06/02/2018 tarihli 2008/9-20 Esas, 2008/105 Karar sayılı kararı ile faiz isteminin karar dışında bırakılmış olmasının, bu isteğin zımnen reddedildiği anlamına gelmeyeceğini, bu konuda yeni bir dava açılabileceğini kabul ettiğini, davacıların açtıkları davada manevi tazminata ilişkin faiz istemi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediğini, davacı yanın olay tarihi olan 23/04/2009 ile 29/03/2011 tarihleri arasındaki birikmiş faizini talep edebileceğini, talebin araç maliki ve araç sürücüsü açısından kabul edilebileceğini ancak davalı sigorta şirketi yönünden ilk davada talep olmadığından, sigorta şirketinin rızaen ödeme yapmasının faiz isteminden de sorumlu olması gerektiği sonucunu doğurmayacağından, davalı … A.Ş. yönünden davanın reddine, davanın diğer davalılar yönünden kabulü ile davacı … için 20.697,53-TL, … için ayrı ayrı 6.899,18 ‘er TL olmak üzere toplam 48.294,25-TL birikmiş faiz alacağının davalılar … A.Ş. İle…’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hükmedilen alacağa başkaca faiz işletilmemesine yer olmadığına karar vermiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı …. AŞ vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacılar tarafından Ankara 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/434 Esas, 2016/626 Esas sayılı dosyasında davacıların fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş olması nedeni ile eldeki dava ile faiz isteminde bulunulmasına, aynı konuda Kahramankazan Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/125 Esas, 2017/700 Karar sayılı dosyası ile açılan davanın ise dava şartı yokluğundan reddine dair verilen kararın Ankara BAM 26.HD’nin 2018/1325 Esas, 2019/1482 Karar sayılı ilamı ile kesinleşmesine karşı kesin hüküm nedeni ile davanın reddine karar verilmemesinin usule aykırı olduğunu, yine doğan zarardan davalı … AŞ’nin kasko sigortası kapsamında sorumluluğu bulunmasına rağmen bu davalı hakkında davanın reddine karar verilmiş olmasının da usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı …. AŞ vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan zarar nedeni ile hükmedilen alacağın bakiye faizine ilişkindir.
Davacılar tarafından destek …’ın ölümü nedeni ile Ankara 12.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/138 Esas sayılı dosyası ile 29/03/2011 tarihinde, sürücü…, işleten … AŞ’ye karşı; davacı … için 1.000,00-TL maddi 50.000,00-TL manevi, … için 1.000,00-TL maddi, 30.000,00-TL manevi ve diğer davacıların her biri için 30.000,00’er TL manevi tazminat talebi ile açılan dava Ankara 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/99 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmiş, daha sonra tefrik edilerek Ankara 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/81 Esas sayılı dosyasında yargılama devam edilirken yetkisizlik kararı verilerek Kazan Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/118 Esas sayılı dosyasına gönderilmiş, ancak bu dosyadan da Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/31 Esas sayılı dosyasına gitmiştir. Yine, HSYK kararı ile Kazan ilçesinin ticari davalar yönünden yetki alanı 2013 tarihi öncesi Ankara mahkemelerinde olması nedeni ile dosyaya Ankara 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/434 esas 2016/626 Esas sayılı dosyası üzerinden devam edilmiş ve dava sonucunda: “Davanın kabulü ile; maddi tazminat yönünden taleple bağlı kalınarak … için 58.863,31-TL, davacı … için 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müteselsilen tahsili ile alacağa davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden olay tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
Manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne, …’ın ölümü nedeni ile … için 30.000,00-TL,… için 10.000,00-TL, … için 10.000,00-TL davacı … için 10.000,00-TL ve … için 10.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve… tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, ” karar verilmiştir. Ankara 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kararı Ankara 22.İcra Müdürlüğü’nün 2016/23033 sayılı dosyasında takibe konulmuş ve sigorta şirketi olan … AŞ tarafından 15/12/2016 tarihinde tüm talep edilen maddi-manevi tazminat toplamı olan 112.156,00-TL olarak ödemiştir.

İlk davada manevi tazminat istemlerine kaza tarihinden yasal faiz talep edilmiş ancak Mahkemece hüküm kurarken faize karar verilmemiş, karar davacı tarafça istinaf edilmeyerek, faiz alacağı için Kahramankazan Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/125 Esas 2017/700 Karar sayılı dosyası ile ilk davadaki faiz talebine dava konusu yapılmışsa da; ikinci davanın açılış tarihinin 23/04/2017 olması ve Ankara 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ilk dava ile verdiği kararın 07/11/2017 tarihinde kesinleşmiş olması karşısında, ikinci davada Kahramankazan Asliye Hukuk Mahkemesinin “kesin hüküm nedeni ile davanın reddine” dair verdiği karar; Dairemiz tarafından “her davanın açıldığı tarih itibari ile sonuç doğuracağı, davanın açılış tarihi itibari ile Ankara 8.Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasının henüz kesinleşmemesi nedeni ile davanın kesin hüküm nedeni ile reddine karar verilemeyeceği, davanın derdestlik nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiği” gerekçesi ile ancak bu durumun sonuca etkisi olmadığı belirtilerek, davacıların istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Eldeki dava ise Ankara 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/434 Esas 2016/626 Esas sayılı dosyasında hükmedilen manevi tazminatların, talep edilen ancak hüküm altına alınmayan faiz bedellerine ilişkin olarak 04/02/2020 tarihinde açılmıştır. Talep konusu olan faiz alacağına ilişkin olarak Ankara 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/434 Esas, 2016/626 Esas sayılı dosyasında yapılan talep konusunda Mahkemece olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması nedeni ile kesin hüküm oluşmayacağı gibi, ilk davada davalı … AŞ’nin manevi tazminat istemleri yönünden davalı olmaması ve sigorta şirketi için temerrüdün başlayabileceği tarih dikkate alındığında toplam 48.294,25-TL faiz alacağından sigorta şirketi dışındaki davalıların sorumlu tutularak karar verilmiş olmasında bir usulsüzlük görülmemiştir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesindeki hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre, İlk derece Mahkemesinin kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/1-b.1 ve 359/3. maddeleri uyarınca davalı …. AŞ vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı …. AŞ vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.298,98-TL karar harcından peşin alınan 825,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.473,98-TL harcın davalı …. AŞ’den alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tebliği ile harç mahsup ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 15/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.