Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/1717 E. 2022/2350 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1717 – 2022/2350
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1717
KARAR NO : 2022/2350

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/06/2020
NUMARASI : 2015/746 Esas 2020/283 Karar

DAVACILAR :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 06/01/2023
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı mirasçıları vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 27.11.2012 tarihinde davalıların işleteni, sürücüsü ve Zorunlu Mali Sorumluluk sigortacısı olduğu aracın davacı idaresinde bulunan araca çarpması sonucu araçta yolcu olarak bulunan …’ın vefat ettiğini, davacının yaralandığını, göğüs bölgesine aldığı darbe sonucu 08.08.2014 tarihinde felç geçirdiğini, 1.800,00 TL bakıcı tutulduğunu, huzurevine yatmak zorunda kaldığını, huzurevine 2.200,00 TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, 2015 yılında huzurevini değiştirdiğini ve 1.750,00 TL ödediğini, eşinin ölümü ile desteğinden yoksun kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacının eşinin ölümü nedeniyle 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile kendisinin yaralanması nedeni ile 500,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında davacının vefat etmesi üzerine davaya mirasçıları tarafından devam edilmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusur oranına bağlı olarak poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kendilerinden manevi tazminat talep edilemeyeceğini, davacıya eşinin ölümü nedeniyle 14.636,63 TL ödeme yapıldığını, sorumluluklarının sona erdiğini, çalışma gücü kayıp oranı ve iyileşme süresi ile kusur dağılımına ilişkin raporun ATK’dan, tazminat hesabına ilişkin raporun ise aktüer siciline kayıtlı bilirkişiden alınması gerektiğini, bakıcı ihtiyacı oluştuğunun kanıtlanması gerektiği gibi bakıcı giderinin poliçe kapsamında olmadığını, tedavi giderlerinin SGK’nın sorumluluğunda olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı… vekili, İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu, kazanın dava dilekçesinde anlatılan şekilde meydana gelmediğini, asıl kusurun davacıya ait olduğunu, davacının felç geçirmesi nedeniyle bakıcı tutması, huzur evinde kalmasının kazaya bağlı olmadığını, talep edilen tazminatların fahiş olduğunu, bakıcı ihtiyacı oluştuğunun kanıtlanması gerektiğini belirtip, davanın reddini istemiştir.
Davalı …. Şti. vekili, Çanakkale Mahkemelerinin yetkili olduklarını, davalının araç kiralama işi yaptığını, kazaya karışan aracın kaza tarihini de kapsar şekilde uzun süreli kiralama sözleşmesi ile dava dışı … A.Ş.ne kiraladıkları için işleten ve davalı sıfatlarının bulunmadığını, davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece toplanan delillere göre; ATK Ankara Grup Başkanlığının Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporda davacının sola dönüş için yolun soluna yaklaşıp karşıdan gelen araç olup olmadığını kontrol ettikten sonra yol uygun ise sola dönmesi gerekirken bu kurala aykırı davrandığı için % 75 oranında, sigortalı araç sürücüsünün ise kavşaklarda hızını azaltması gerektiğine ilişkin kurala aykırı davrandığından % 25 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, sigortalı aracın kayıt maliki olması nedeni ile … şirketi davalı olarak gösterilmiş ise de trafik kazasının 27.11.2012 tarihinde meydana geldiği, dosyaya sunulan kiralama sözleşmesinin ise kaza tarihinden önce 31.03.2012 tarihinde düzenlendiği, kiralama sözleşmesi süresinin 36 ay olarak belirlendiği, kazaya neden olan sigortalı araç için kiracı şirket tarafından yapılan ödemeler nedeni ile …şirketi tarafından düzenlenen faturalarda araç plakası da belirtilerek kira geliri olarak bağlı olunan Vergi Dairesine beyan edildiği, kira sözleşmesinin yasanın aradığı anlamda kayıt maliki olan davalı …şirketinin işleten sıfatını ortadan kaldırdığı, davalı … Şirketinin davalı sıfatının bulunmadığı, davacının dava dilekçesinde talebinin 20.05.2016 tarihli dilekçe ile açıklandığı, davacının kendi yaralanması nedeni ile yaptığı bakıcı ve bakım giderleri ve eşinin ölümünden kaynaklanan destekten yoksun kalma zararı ile kendisinin yaralanıp eşinin ölümü nedeniyle manevi tazminat talep edildiğinin belirtildiği, davacının yargılama aşamasında vefatı nedeniyle temin edilen tüm tedavi evrakı ile Adli Tıp Kurumu, 2.İhtisas Kurulundan alınan raporda davacının kaza sonucu yaralanmasının bakıcı ihtiyacı doğuracak nitelikte olmadığı, bakıcı ve bakım ihtiyacının yaralanması ile ilgili olmayıp yaşlanması ile bağlantılı olduğunun belirtildiği, davacı…’ın kaza sırasında eşinin ölümü nedeniyle dava açılmadan önce davalı sigorta şirketi tarafından davacıya 12.09.2013 tarihinde 14.636,63 TL ödeme yapıldığı, ibraname sunulmadığı için 2918 Sayılı Yasanın 111. Maddesi uyarınca ödemenin yetersizliği nedeni ile tazminat talep edilmesi mümkün olduğu, 14.03.2019 tarihli raporda, ödemenin yapıldığı tarihteki veriler dikkate alındığında talep edilebilir destekten yoksun kalma zararının 8.625,52 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin bu zararı aşar biçimde 14.636,63 TL ödeme yaptığı, destekten yoksun kalma zararının tahsili için açılan davanın da reddi gerektiği gerekçesi ile; davalı … … Şirketi hakkındaki maddi ve manevi tazminat taleplerinin HMK 114/1(d) ve 115/2 maddeleri uyarınca davalı sıfatına ilişkin dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine, manevi tazminat istemi poliçe kapsamında olmadığı için davalı… A.Ş. hakkındaki manevi tazminat talebinin davalı sıfatına ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle HMK 114/1-d ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine, bakım-bakıcı gideri ile eşin ölümünden kaynaklanan destekten yoksun kalma zararına ilişkin taleplerin davalılar… ve… Şirketi yönünden reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 5.000,00 TL manevi tazminatın 27.11.2012 kaza tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı yasal faiziyle birlikte davalı…’dan tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mirasçıların müteveffa anne ve babasının yaşadığı trafik kazasında anneleri …’nın vefatı ve babaları İsmail’in kaza sonucunda gün geçtikçe sağlık problemlerinin artmasının yeterince irdelenmediğini, maddi tazminat olarak tedavi giderleri, kazanç kaybı ve çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıp ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıpların kesin ve net olarak ortaya çıkarılamadığını, hesaplanan maddi tazminatın eksik ve hatalı olduğunu, müteveffa davacının, eşi …’ın ölümü ve kendisinin yaralanması karşılığında 20.000 TL manevi tazminat talep etmişken ortaya geçerli ve gerekçeli bir kriter konulmaksızın 5.000 TL manevi tazminata hükmedilmesinin hakkaniyetle bağdaşmadığını, ölümlü veya yaralamalı trafik kazaları nedeniyle hükmedilen manevi tazminatı belirlerken tarafların sosyal ve ekonomik durumu, olayın meydan geliş şekli, tarafların kusur durumu, BK madde 4 gereği hak ve nesafet kuralları gibi hususların dikkate alması gerektiğini, davacı müteveffa…’ın kazada yaralandığı ve belli bir süre çalışma gücü kaybı yaşadığı eşi …’ın kazada vefat ettiği dikkate alınmadan belirlenen manevi tazminatın düşük olduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Davacılar vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi tazminat, destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve Zorunlu Mali Sorumluluk sigortacısı olduğu aracın davacı… idaresinde bulunan araca çarpması sonucu davacının yaralandığı, eşi…’ın vefat ettiğini belirterek , davacının yaralanması nedeniyle maddi tazminat, eşinin vefat etmesi nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve davacının yaralanması ve eşinin ölümü nedeniyle manevi tazminat talep etmiş, yargılama aşamasında davacı…’ın vefat etmesi nedeniyle davaya mirasçıları tarafından devam edilmiştir.
Mahkemece dava dilekçesinde talep edilen maddi tazminatın hangi zarar kalemlerine ilişkin olduğunun açıklanması istenmiş, davacı vekili tarafından verilen 20.05.2016 tarihli açıklama dilekçesinde davacının kaza sonucu eşini kaybettiği, kendisinin felç geçirerek başkasının bakımına muhtaç hale geldiği, felç geçirdiği 08.08.2014 tarihinden 24.10.2014 tarihine kadar yani 2 ay 16 gün boyunca kendisine bakması için tuttuğu bakıcıya aylık 1.800,00 TL ücret ödediğini, 24.10.2014 tarihinden 24.10.2015 tarihine kadar yani 1 yıl süreyle …Huzurevinde kaldığını, huzur evine aylık ortalama 2.200,00TL ödemede bulunduğunu, 25.10.2015 tarihinde … Şti. ile aylık 1.750,00TL mukabilinde anlaştığını ve bundan sonraki süreçte de burada kalacağını belirterek her bir kalem için davacının uğradığı maddi zararın bilirkişi marifetiyle tespit edilerek ödenmesine karar verilmesini talep ettiklerini açıklamıştır.
Davacının talebinin davacının yaralanması nedeniyle bakıcı gideri ve huzurevinde kaldığı süre için yapılan ödemelere ilişkin olduğunun belirlenmesinden sonra mahkemece yargılama aşamasında davacının vefat etmesi üzerine dosyaya getirilen tedavi evrakları gönderilerek Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulundan rapor alınmış, raporda davacının kaza sonrası sternumda lineer nondeplase fraktür hattı, sağ 3. ve 4. arka kotta fraktür görüldüğü, aynı tarihli kranial BT de travmatik patoloji görülmediğinin belirtildiği, kazadan yaklaşık 1.5 yıl kadar sonra geçirdiği sol hemipareziye neden olan hastalığının, 22.11.2012 tarihli kaza ile illiyetinin bulunmadığı 22.11.2012 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin 15. maddesi çerçevesinde geçici veya sürekli olarak başka birisinin bakımına muhtaç durumda olmadığı belirtilmiş olması nedeniyle mahkemece davacı tarafından talep edilen bakıcı gideri ve huzurevi ödemelerinden davalıların sorumlu olmadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, bilirkişi raporundaki kusur dağılımının oluşa uygun olması sebebiyle benimsenmesinde ve uzman bilirkişice düzenlenen maddi tazminata ilişkin raporda davacının eşinin ölümü nedeniyle dava açılmadan önce sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme ile destekten yoksun kalma zararının karşılandığının anlaşılmasına, ayrıca manevi tazminatın takdirinde davacının eşinin ölümü, yaralanmasının şekli ve niteliği, tedavi süresi, maluliyetinin bulunmaması, kazanın meydana gelmesinde davalıların %25 oranında kusurlu olması, olay tarihi ve olay tarihindeki paranın satın alma gücü değerlendirilerek TBK.nın 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1.maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL. istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL. nın mahsubu ile kalan 26,30 TL. harcın davacılardan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
3- Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 361.maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK SÜRE İÇERİSİNDE TEMYİZ YASA YOLU AÇIK OLMAK ÜZERE 15.12.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.