Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/1715 E. 2022/2412 K. 23.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1715 – 2022/2412
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1715
KARAR NO : 2022/2412

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/07/2020
NUMARASI : 2018/564 Esas 2020/271 Karar

DAVACILAR :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ : 23/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 10/01/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22.06.2018 tarihinde davalıya zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı dava dışı…’nin sevk ve idaresindeki … plakalı araçla davacı yayaya çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının ağır şekilde yaralandığını ve malul kaldığını, davalıya 06.08.2018 tarihinde başvurmalarına rağmen ödeme yapılmadığını belirterek, HMK’nun 107. maddesi gereğince fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 500,00-TL geçici, 3.000,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 3.500,00-TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 05.03.2020 tarihli dilekçesi ile sürekli işgöremezlik tazminatını 112.032,20-TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; kazaya karışan aracın 28.05.2018 – 28.05.2019 tarihleri arasında zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı sigorta şirketi tarafından yapıldığını, kaza nedeni ile doğan zarardan davalı şirketin poliçe limiti ile sınırlı olarak ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, 9 yaşında olan davacının geçici işgöremezlik tazminatı talep edemeyeceğini, sürekli maluliyeti yönünden Özürlülük Ölçütü ve Sınıflandırılması, Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki yönetmelik hükümlerine göre rapor alınması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; tüm dosya kapsamı, deliller, adli tıp ve bilirkişi heyeti raporları birlikte değerlendirildiğinde, davalı sigorta şirketine Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalı … plakalı araç sürücüsü dava dışı…’nin, 22/06/2018 tarihinde davacı küçük Muhammet Zengin’e aracın sağ ön kısmı ile çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında, ceza dosyası kapsamında alınan kusur raporları ile de uyumlu olduğu üzere davacının %75 oranında asli kusurlu, davalıya sigortalı araç sürücüsünün ise %25 oranında tali kusurlu olduğuna ve adli tıp raporunda belirlenen davacı küçüğün %44 oranında malul kaldığına dair tespitlerin yerinde olduğu kanaatine varılmakla, hesap edilen bilinen aktif dönem toplamı için 4.030,69-TL, bilinmeyen aktif ve pasif dönem toplamı için 108.001,51-TL olmak üzere daimi iş göremezlik yönünden 112.032,20-TL zararının oluştuğu ve talep artırım dilekçesi ile daimi iş göremezlik yönünden artırılan talebin kabulü gerektiği, ancak davacı küçüğün 09/03/2009 doğum tarihli ve kaza tarihinde 18 yaşından küçük olması nedeniyle dava dilekçesinde talep edilen 500,00-TL geçici iş göremezlik talebinin ise reddi gerektiği sonucuna varıldığı, davacı vekilinin davalı sigorta şirketine başvuru dilekçesinin 07/08/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 15/08/2018 tarihinde açıldığı ve 8 iş gününün geçmediği anlaşılmış ise de, davanın açılması ile temerrüdün gerçekleştiğinin kabulü ile dava tarihinden itibaren aracın da hususi araç olduğu gözetilerek yasal faiz talep edilebileceği kanaatine varılmış olmakla davanın kısmen kabulü ile; 112.032,20-TL daimi iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hükme karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya münderecatına kazandırlan ve hükme esas alınan maluliyet raporunun hatalı ve yanlış değerlendirme ürünü olduğunu, ilk derece mahkemesi tarafından dosya münderecatına kazandırılan 13.05.2019 tarihli İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının maluliyet raporunda; davacı …’in Özürlülük Ölçütü yönetmeliğine göre %44 oranında sürekli sakat olduğu belirtilmiş ise de davacının iyileşme süresi gözetilmeksizin rapor tanzim edilmiş olduğundan bu hususun kabulünün mümkün olmadığını, bu oranın gerçeği yansıtmadığını, ilgili raporda davacının muayene tarihi itibari ile iyileşme süresinin dolmadığının anlaşıldığını, davacının arazlarından ve maluliyet oranına tesir eden bilateral kalça, bilateral diz eklem açıklığını (nötral pozisyona göre), atrofi, kısalık bulunup bulunmadığını bulunuyorsa santimetre olarak şiddetini, dizilim bozukluğu olup olmadığını, bulunuyorsa açısal şiddetini ve yürüme bozukluğu bulunup bulunmadığını gösteren ayrıntılı ortopedi muayenesinin iyileşme süresi gözetilerek en erken Aralık 2019 ayı sonrasında yapılması gerekirken bu hususların göz ardı edilerek iyileşme tamamlanmadan mezkur raporun düzenlendiğini, yumuşak doku kontraktürüne bağlı gelişen eklem hareket kısıtlılıkları konservatif tedavi veya cerrahi tedavi ile düzeltilebilir bir durum olduğunu, ilgili raporda da davacının fizik tedavisinin hala devam ettiği belirtilmiş olup bu durumun ikrar olunduğunu, bu hali ile raporun davacının iyileşme süresi beklenmeksizin tanzim edilmiş olmasını maluliyet oranının hatalı tespit edilmesine sebebiyet verdiğini, raporun hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, davacının maluliyet oranı raporlama tarihinde yürürlükte olan erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında Yönetmelik’e göre belirlenmediğini, 20.02.2019 tarihinden sonra Özürlülük Ölçütü ve Sınıflandırılması, Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki yönetmelik yürürlükten kaldırılarak, Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik yürürlüğe girdiğini dolasıyla muayene tarihi itibari ile esas alınması gereken ölçütün belirtilen yönetmelik olduğunu, gerekçeli kararın dayanaksız ve eksik inceleme ürünü olduğunu, Mahkemece davanın kabul gerekçesinin hiçbir bir şekilde açıklanmadığını, içeriği dahi yazılmayan bilirkişi kurulunun raporuna atıf ile yetinildiğini, bilirkişi raporuna atfın kararın gerekçeli olduğunu göstermeyeceğini mahkemenin kararının T.C. Anayasası’nın 141 ve HMK. nun 297. maddesinin amaçladığı anlamda gerekçe taşımadığını, gerekçesiz karar yazılmasının, adil yargılanma hakkının ihlali olduğunu belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Somut olayda, davacının maluliyetine ilişkin rapor İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Başkanlığı’ndan alınmış olup, bu rapor doğrultusunda hesaplanan sürekli iş göremezlik tazminatından davalının sorumlu tutulmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybına uğranıldığı iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Mahkeme tarafından alınan maluliyet tespitine ilişkin raporun da belirlenen bu esaslara, oluşa, usul ve yasaya uygun olması nedeni ile rapor doğrultusunda ve gerekçeleri açıklanarak karar verilmiş olmasında bir usulsüzlük görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, olaya ilişkin alınan bilirkişi raporlarının dosya kapsamına uygun olduğu,kararın yeterli gerekçe içerdiği, davalı vekilinin ileriye sürdüğü istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı ve ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden yasaya uygun bulunduğundan, davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 3531-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 7.652,92-TL karar harcından peşin alınan 1.914,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.738,92-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından artan kısım varsa karar kesinleştiğinde davalıya iadesine ,
5-Kararın taraflara usulüne uygun şekilde tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 361/1 maddesi gereğince kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süresi içinde temyizi kabil olmak üzere 23.12.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.