Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/171 E. 2022/1866 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/171
KARAR NO : 2022/1866

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/10/2019
NUMARASI : 2018/991 Esas 2019/890 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

KARAR TARİHİ : 22/09/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 20/10/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11/09/2013 tarihinde, davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu ve davalı … şirketine ZMMS ile sigortalı olan … plakalı aracın yapmış olduğu kaza sonucunda davacının ağır şekilde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, kaza nedeni ile doğan geçici ve sürekli iş göremezlik zararının Ankara 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/704 esas sayılı dosyasında açılan dava ile tahsil edildiğini, ancak davacının 9 aylık iyileşme süresinde bakıcıya da ihtiyaç duyması nedeni ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 50.00-TL bakıcı giderinin temerrüt tarihinden itibaren işleyen faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 30/09/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile davasını 9.562,95-TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı … süresinde cevap dilekçesi vermemiş.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu ve davalı … şirketine ZMMS ile sigortalı olan aracın asfalt döküm makinesine çarpması ile meydana gelen kaza sonucunda davacının yaralandığını, geçici ve sürekli iş göremezlik zararı yönünden Ankara 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/704 esas sayılı dosyasında açılan davanın ödeme ve feragat nedeni ile sona erdiğini, kaza nedeni ile vücut genel çalışma gücünü %26.2 oranında kayıp edecek ve 9 ay süre ile iş ve gücünden kalacak şekilde yaralanan davacının, 9 aylık iyileşme süresinde bakıcıya ihtiyaç duyduğunun belirlendiğini, 9 aylık süre için bakıcı gideri bedelinin bilirkişi tarafından hesaplandığını belirterek, davanın kabulüne, 9.562,95-TL bakıcı gideri tazminatının 13/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 6704 sayılı yasanın 5. maddesi ile değişik 2918 sayılı yasanın 97. maddesine göre, davalıya başvuru yapılmadan dava açılamayacağından ve davacının usulüne uygun başvurusu bulunulmadığından, başvuru şartı yerine getirilmeden açılan davanın usulden reddine karar verilmemesinin, usulüne uygun başvuru olmadan açılan davada davalı aleyhine vekalet ücreti ile yargılama gideri taktir edilmesinin de hatalı olduğunu, davacı tarafından Ankara 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/704 esas ve 2015/72 karar sayılı dosyasında dava konusu kazaya ilişkin olarak tüm zararlarının talep edildiğini ve bu dosyada düzenlenen 11/02/2015 tarihli sulh protokolüne göre 181.984,00-TL ödenerek davacının tüm zararı karşılanmış olmasına rağmen, haksız olarak açılan iş bu davada davacı talebinin kabulüne karar verilmesinin usule aykırı olduğunu, yeni Sigorta Genel Şartlarına göre geçici bakıcı teminat dışı olmasına rağmen, bu zarar yönünden davalı … şirketini sorumlu tutar şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle bakıcı gideri istemine ilişkindir.
Davalı vekili, davacı tarafından davadan önce sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmadığını, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de; dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuruyu düzenleyen 2918 sayılı KTK.nın 97. maddesinde “sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması” gerektiği belirtilmiş, bu yazılı başvuruya eklenmesi zorunlu ve dava şartı olan başvurunun yapılmamış sayılmasına neden olacak belgeler belirtilmemiştir. Dosya kapsamına göre, davalının da kabulünde olduğu gibi, dava açılmadan önce, davacı tarafından, davalı … şirketine 11/06/2018 tarihinde yapılan başvuru ile iki ayrı poliçe icin 7618183 nolu hasar dosyasının açıldığı anlaşıldığından, KTK.nın 97. maddesinde belirtilmeyen belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle dava şartının yerine getirilmediğine ilişkin itirazı yerinde görülmemiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun Bedensel zarar başlıklı 54. Maddesinde “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:
1. Tedavi giderleri.
2. Kazanç kaybı.
3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.
Bedensel zarara uğrayan kimse tamamen veya kısmen çalışamamasından ve ilerde ekonomik yönden uğrayacağı yoksunluktan kaynaklanan zarar ve ziyanı ile bütün masraflarını zarar verenlerden isteyebilir.
Bunlar doktrin ve Yargıtay uygulamaları ile geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli işgöremezlik, kalıcı sakatlık yada maluliyet nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak kabul edilmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun İşletenin Hukuki Sorumluluğu başlıklı 85. maddesinde işletenin sorumlu olduğu zararlar belirlenmiş, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” denilmiştir, aynı kanunun 91. maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir. 6111 sayılı yasa ile değiştirilen 2918 sayılı 98. maddenin başlığı “Sağlık hizmet bedellerinin ödenmesi” olarak düzenlenmiş ve trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı belirtilmiştir. Ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu, tüm tedavi giderlerinden değil, söz konusu madde kapsamında kalan belgeli ve resmi yada özel sağlık kuruluşlarında yapılan sağlık hizmet bedellerinden sorumludur.
Yukarıda belirtilen maddelerden de anlaşılacağı üzere geçici işgöremezlik tazminatı, yaralanan kişinin iyileşme süresince çalışamaması nedeniyle ortaya çıkan zararı olup, 2918 sayılı KTK.nın 98. maddesinde belirtilen sağlık hizmet bedeli sayılamayacağı gibi, iyileşme süresince meydana gelen ve TBK.nın 54. maddesinde de sayılan bu zarardan zarar sorumluları KTK.nın 85. maddesi ve 91. maddesi gereğince araç işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortası sorumlu olduğundan ve KTK.nın 98. maddesinde belirtilen SGK’nun sorumlu olduğu sağlık hizmet bedeli kapsamında geçici işgöremezlik, bakıcı gideri ve tüm tedavi giderleri zararı bulunmadığından ve yasa ile düzenlenmeyen hususun zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ile düzenlenmesi mümkün olmadığı gibi, kanun maddesine aykırı genel şart hükümleri de getirilemeyecektir.
Nitekim Anayasa Mahkemesinin 17/7/2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK’nun haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.
Somut olayda davacının, kazaya bağlı yaralanması nedeni ile 9 ayda iyileşebileceği ve bu süre içinde bakıcıya ihtiyaç duyacağı belirlenmiş olup, hesap raporu doğrultusunda bakıcı gideri tazminatından davalının sorumlu tutulmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır.

Dava konusu kazaya bağlı yaralanması nedeni ile davacının Ankara 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/704 esas sayılı dosyasında açtığı davanın geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin olduğu, alınan hesap bilirkişisi raporuna göre 22.552,73-TL geçici, 220.211,15-TL sürekli iş göremezlik tazminatı belirlendiği, davacı ve davalı tarafın dava devam ederken anlaştıkları, davalı … tarafından 150.000,00-TL asıl alacak ödemesi yaparak ibraname düzenlendiği ve davacı tarafın ödeme nedeni ile yürüyen davadan feragat ettiği görülmüştür. Ankara 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/704 esas sayılı dosyasındaki davacı talebi sadece geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin olup, bakıcı giderini kapsamaması, düzenlenen ibraname ile hesap raporunda belirlenen rakamın altında ve 150.000,00-TL ödeme yapılarak, yapılan ödemenin kapsamının da net olarak belirlenmemesi, bakıcı gideri ödemesi yapıldığına dair herhangi bir kayıt bulunmaması karşısında; davalı … şirketinin 150.000,00-TL’lik ödeme ile tüm zararı karşıladığının ve bakıcı giderinin de ödendiğinin subut bulmaması nedeni ile yerel Mahkemece yargılama yapılarak bakıcı giderini hükmedilmesinde bir usulsüzlük görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf isteminin HMK.nun 3531-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 653,24-TL karar harcından peşin alınan 163,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 489,54-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 22/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.