Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/1709 E. 2022/2411 K. 23.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1709 – 2022/2411
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1709
KARAR NO : 2022/2411

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/07/2020
NUMARASI : 2016/538 Esas 2020/243 Karar

DAVACILAR :
VEKİLLERİ :
DAVALI
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )
KARAR TARİHİ : 23/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 10/01/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta AŞ. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08.10.2015 tarihinde davalıya Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile sigortalı dava dışı…’nın sevk ve idaresindeki … plakalı araçla davacının sevk ve idaresindeki … plakalı motorsiklete çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının ağır şekilde yaralandığını ve malul kaldığını, davalıya 01.04.2016 tarihinde başvurmalarına rağmen ödeme yapılmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 250,00-TL geçici, 750,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 1.000,0-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 2.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 09.12.2019 tarihli dilekçesi ile sürekli işgöremezlik tazminatını 290.000,00-TL’ye, bakıcı giderini 290.000,00-TL’ye yükseltmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili; İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı tarafından gerekli belgeler ibraz edilmeden başvuru yapıldığını, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri taleplerinin teminat dışı olduğunu, davacının maluliyetinin ve kusurunun tespiti ile gerçek zarardan sorumlu bulunduklarını, maluliyetin ATK’ca, zararın aktüer siciline kayıtlı aktüerler tarafından belirlenmesini, dava tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceğini, poliçe teminatının 290.000,00-TL olduğunu, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu ile hatır taşıması nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece davanın ZMSS poliçesine dayalı tazminat isteğine ilişkin olduğu, mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre; davalı sigorta şirketine olay tarihini kapsar ZMSS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç ile vesayet altına alınan davacının sürücüsü olduğu … plakalı motosikletin çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında motosiklet sürücüsü vesayet altına alınan davacının yaralandığı, meydana gelen olayda davacının kusursuz, davalı sigorta şirketine sigortalı dava dışı araç sürücüsünün ise %100 oranında kusurlu olduğu, karşı araç sürücüsünden tazminat istenildiği ve davacının diğer araç sürücüsü olduğu, bu haliyle hatır taşıması olamayacağı, olayda davacının vücut genel çalışma gücünden %88 oranında kaybettiği, bakıcıya muhtaç olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporunda hesaplanan miktarların poliçe limitlerinin üzerinde olduğu, iş göremezlik oranı, hesaplanan miktarlar ve bakıcı giderinin tedavi gideri kapsamında olması durumu da nazara alınarak; davacının bakıcı giderine yönelik ıslah edilen davasının alacak miktarı için kabulü ile 290.000,00-TL’nin araç özel araç olmakla ve dava tarihi öncesi itibariyle temerrüt oluşmadığından dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının iş göremezlik zararını başlangıçta 1.000,00-TL olarak isteyip, yargılama sırasında beyanında açılımını 250,00-TL geçici, 750,00-TL sürekli iş göremezlik olarak açıkladığı, dosya kapsamı itibariyle geçici iş göremezlik zararının oluşmadığı, buna yönelik davanın reddi gerektiği, sürekli iş göremezlik zararının 290.000,00-TL poliçe limiti üzerinde olup, poliçe limiti ve ıslah edilen miktar da nazara alınarak sigorta şirketinin sorumluluğu üst sınır olarak 290.000,00-TL ile sınırlı ise de; davacı taraf sürekli iş göremezlik zararını ıslah dilekçesinde 289.000,00-TL arttırdığını bildirdiği ve bu bildiriminde geçici iş göremezlik zararı talebi yokmuş gibi 1.000,00-TL’lik başlangıç talebini 289.000,00-TL arttırdığını bildirdiği, ancak başlangıçtaki sürekli iş göremezlik talebi 750,00-TL olup, artırılan miktarla toplandığında 289.750,00-TL olmakla, sürekli iş göremezlik tazminatına yönelik davanın 289.750,00-TL üzerinden kabulü ile araç özel araç olmakla ve dava tarihi öncesi itibariyle temerrüde düşürücü ihtarname bulunmadığından dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili gerektiği kanısıyla davacının bakıcı giderine yönelik davasının alacak miktarı için kabulü ile 290.000,00 TL’nin 07/06/2016 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının sürekli iş göremezlik tazminatına yönelik davasının 289.750,00-TL üzerinden kabulü ile, alacağa 07/06/2016 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının geçici iş göremezlik tazminatına yönelik davasının reddine karar verilmiş;hükme karşı davalı … Sigorta AŞ.vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta AŞ.vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının maluliyet oranı %88 iken %100 maluliyet oranına göre hesaplanan sürekli işgöremezlik tazminatına karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu,
Kabul anlamına gelmemek üzere sürekli bakıcı giderinin, sürekli sakatlık teminatı limiti içinde olup teminat miktarının tek ve 290.000,00-TL ile sınırlı olduğunu dolasıyla 290.000,00-TL poliçe limitiyle sınırlı olarak karar verilmesi gerekirken limit aşılarak kurulan hükmün yasaya aykırı olduğunu, bakıcı tutulduğu ispatlanmadığından net asgari ücret üzerinden hesaplanacak bakıcı giderinden %50 indirim yapılması gerekirken brüt asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması ve %50 indirim yapılmamasının hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı ile bakıcı gideri istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davacının sürekli işgöremezlik tazminatı ve bakıcı gideri talebinin kabulüne, geçici işgöremezlik tazminatı talebinin reddine dair verilen karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Somut olayda, davacının maluliyetine ilişkin rapor ATK 2. İhtisas Kurulundan alınmıştır. Anılan 24.09.2018 tarihli raporda; Balthazard hesaplama tablosuna göre hesaplandığında; kişinin tüm vücut engellilik oranının %88(yüzdeseksensekiz) olduğu, kişinin olay tarihinden itibaren sürekli bakıcı ihtiyacı olduğu, başkasının bakımına muhtaç olma durumunun söz konusu olduğu belirlenmiş olup, bu rapor doğrultusunda % 88 maluliyet oranına göre sürekli iş göremezlik tazminatı (1.008.608,61-TL olarak hesaplanmış olup davalı talep ve poliçe limitiyle sınırlı olarak sorumlu tutulmuş olmakla) ile kaza tarihinden itibaren bakiye ömrünün sonuna kadar bakıcı gideri (1.294,104,21-TL davalı poliçe limitiyle sınırlı olarak sorumlu tutulmuş olmakla) tazminatından davalının sorumlu tutulmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
Davacının davaya konu kazada % 88 oranında malul kaldığı ve sürekli olarak başkasının bakımına muhtaç olduğu, alınan uzman bilirkişi heyeti raporuyla sabittir. Davacı sürekli bakıcı giderinin tedavi gideri teminatından karşılanması gerektiğini iddia ederek tazminat isteminde bulunmuş; davalı sigortacı ise, bakıcı giderine ilişkin zararın da sakatlık teminatı kapsamında kaldığını ve anılan teminata ilişkin limitin tüketildiğini savunmuştur. Bu itibarla; taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının sürekli bakıcı gideri zararının, davalı tarafından düzenlenen ZMSS poliçesindeki “sakatlık teminatı” kapsamında mı yoksa “tedavi gideri teminatı” kapsamında mı olduğu ve davalının 290.000,00-TL. poliçe limiti ile sorumluluğunun son bulup bulmadığı noktasında toplanmaktadır.
ZMSS Genel Şartları’nın A.5-c maddesiyle, zarar görenin tedavisinin tamamlanmasından sonra tespit edilen sürekli maluliyetine bağlı sürekli (ömür boyu) bakıcı giderlerinden, sürekli sakatlık teminatı ve bu teminata ilişkin limit dahilinde sigortacının sorumlu olacağı düzenlemesi yapılmıştır. Ancak; 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMSS Genel Şartları’na karşı yapılan başvurular üzerine, Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih- 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile; KTK’nun 90. maddesindeki “bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” bölümündeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Bu iptal kararı gereği; sigorta teminatına giren ve girmeyen zararların belirlenmesi; zarar sigorta teminatına girmekle birlikte, poliçedeki hangi teminata girdiği belirlemesinin, ZMSS Genel Şartları’na göre yapılması mümkün değildir. Anılan belirlemelerin, KTK ve bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde de Borçlar Kanunu hükümlerine göre yapılması gerektiği açıktır. Bu itibarla; Anayasa’ya aykırı olduğu için bir kısım hükümleri iptal edilen ZMSS Genel Şartları’na ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin kararı, KTK, BK ve yerleşik Yargıtay uygulamaları dahilinde belirleme yapılması gerekmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı gereği, ZMSS Genel Şartları’nın A.5-c maddesine göre bakıcı giderlerinin sürekli sakatlık teminatı kapsamında kabul edilmesinin mümkün olmadığı; sürekli bakıcı gideri zararının, AYM iptal kararı da dikkate alınarak tedavi giderleri teminatında yer aldığı hususları hep birlikte ele alındığında, açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davaya konu edilen sürekli bakıcı gideri zararının, poliçedeki tedavi giderleri teminatından karşılanması gerektiği anlaşılmakla (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 08.02.2021 Tarih 2020/2566 Esas, ve 2021/902 Karar sayılı emsal kararı ) dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin ileriye sürdüğü istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı ve ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden yasaya uygun bulunduğundan, davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353 /1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı …Sigorta AŞ.vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 39.602,72-TL karar harcından peşin alınan 9.846,28-TL harcın mahsubu ile bakiye 29.756,44-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından artan kısım varsa karar kesinleştiğinde davalıya iadesine ,
5-Kararın taraflara usulüne uygun şekilde tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 361/1 maddesi gereğince kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süresi içinde TEMYİZİ KABİL OLMAK ÜZERE 23.12.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.