Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/1633 E. 2022/2454 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1633 – 2022/2454
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1633
KARAR NO : 2022/2454

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/03/2020
NUMARASI : 2018/181 Esas 2020/193 Karar

DAVACILAR :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ : 28/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 12/01/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı …Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 09/09/2017 tarihinde …’un idaresindeki araç ile seyir halinde iken lastiğinin patlaması neticesinde kontrolünü kaybederek refüje çarpması sonucu tek taraflı trafik kazası meydana geldiğini, aracın davalıya trafik sigortalı olduğunu, araçta yolcu olarak bulunan davacı … ve …’un ağır şekilde yaralandığını belirterek şimdilik her bir davacı için 100,00’er TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 50,00’şer TL geçici bakım ve bakıcı gideri olmak üzere toplam 300,00-TL maddi tazminatın davalıdan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş; 08/01/2020 tarihli bedel artırım dilekçesi ile davacı … yönünden talebini 162.316,89-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 2.176,08-TL geçici bakıcı gideri olarak, davacı … yönünden sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin 329.950,00-TL’sına yükseltmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde; Davacıların davadan önce davalıya başvuruda bulunmadıklarını, bu nedenle HMK 114 ve 115 kapsamında davanın usulden reddi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davacıların maluliyet oranlarını gösterir rapor alınması gerektiğini, davacıların geçici iş göremezlik tazminatı talebinde bulunamayacaklarını, kusur ile maluliyet arasında illiyet bağı bulunduğunun ispatının gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece tüm dosya kapsamı göz önünde bulundurulduğunda; 09/09/2017 günü saat 16.50 sıralarında araç sürücüsü …’un idaresindeki araçta bulunan davacı yolcular … ve … ile dava dışı yolcu … bulunduğu halde, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, bu kaza nedeniyle dava dışı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, davacı yolcular ile dava dışı yolcunun ise herhangi bir kusurunun bulunmadığı, meydana gelen kazada İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu raporları kapsamına göre davacı …’nin %31 oranında sürekli iş göremezlik, 6 ay süre ile geçici iş göremezlik halinde kalıp 1 ay süre ile bakıcı ihtiyacı bulunduğu, davacı …’ün %15 oranında sürekli iş göremezlik, 6 ay süre ile geçici iş göremezlik halinde kalıp 1,5 ay süre ile bakıcı ihtiyacı bulunduğu, kaza tarihinde davacıların 18 yaşından küçük olmaları nedeniyle yerleşmiş Yargıtay içtihatları kapsamında geçici iş göremezlikten kaynaklanan tazminat alacaklarının bulunmadığı, hesap bilirkişisinin 02/01/2020 tarihli raporu kapsamında hesaplanan tutarlarda sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatı talep haklarının bulunduğu anlaşılarak bedel artırım dilekçesi kapsamı ile poliçe teminat limiti olan 330.000,00-TL göz önünde bulundurulmak sureti ile davacı … tarafından açılan davanın kısmen kabulü ile; 329.950,00-TL sürekli işgöremezlik tazminatı ile 50,00-TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 330.000,00-TL maddi tazminatın, poliçe teminat limitiyle sınır olmak üzere 27/02/2018 temerrüt tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı sigortadan alınarak davacıya verilmesine, yasal şartları bulunmayan geçici işgöremezlik tazminatı talebinin reddine, davacı … tarafından açılan davanın kısmen kabulü ile; 162.316,89-TL sürekli işgöremezlik tazminatı ile 2.176,08-TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 164.492,97-TL maddi tazminatın, poliçe teminat limitiyle sınır olmak üzere 27/02/2018 temerrüt tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı sigortadan alınarak davacıya verilmesine, yasal şartları bulunmayan geçici işgöremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hükme karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı …Sigorta AŞ vekili istinaf dilekçesinde; Özürlülük ölçütü Sınıflandırması ve Poliçe tanzim tarihi itibariyle Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre alınmış sağlık raporu ile başvuru yapılmadığını, davalı şirket tarafından alınan medikal raporda da görüleceği üzere davacı tarafın maluliyet oranının doğru tespit edilmediğini, %31 özür oranının olması gerekenin üzerinde olduğunu,Psikiyatrik tanılarda kalıcı engel oranı verilmeden önce Engelli Sağlık Kurullarında 2 yıla kadar takip edilip ondan sonra oran verildiğini, tek görüşme ile oran verilmesinin teamüle aykırı olduğunu, usulüne uygun alınmamış maluliyet raporu ile hüküm kurulmasının hukuka aykırılık teşkil ettiğini,%15 oranında tespit edilen maluliyet oranının da hatalı olduğunu, eksik inceleme neticesinde alınan bu oranların tazminata esas alınmasına itiraz ettiklerini,
KTK ve Trafik Sigortası Genel Şartları uyarınca davalı şirketın geçici bakıcı gideri, tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik tazminatı taleplerine ilişkin sorumluluğunun ortadan kalktığını, bakıcı gideri tazminatına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, geçici iş göremezlik zararlarından davalı şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, 6111 Sayılı Kanunun 59. maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesinin değiştirildiğini, SGK’nın bu zararlardan sorumlu olduğunu, KTK’ya paralel olarak düzenlenen Karayolları Trafik Sigortası Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarında da SGK’nın sorumluluğunun açıkça düzenlendiğini, davacının tedavi süresince ortaya çıkacak geçiçi bakıcı, geçici iş göremezlik tazminatı gibi diğer tedavi sürecine ilişkin taleplerinin tedavi teminatı kapsamında değerlendirilmesi ve sigorta şirketlerinin işbu teminat bakımından sorumluluklarının sona ermiş olması nedeniyle davanın reddi gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere tazminat hesabının fahiş olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalı …Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi,dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan geçici bakım, bakıcı gideri ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı tarafın ekinde gerekli belgelerle birlikte davalı sigorta şirketine 12.02.2018 tarihli dilekçe ile birlikte başvuruda bulunduğu, söz konusu başvuru dilekçesinin davalıya 14.02.2018 tarihinde tebliğ edildiği, kaldı ki KTK’nın 97. maddesi hükmünde başvurunun ekinde belgelerle birlikte yapılması hususunda düzenleme olmayıp, yazılı olarak başvuru yeterli olup, belgelerle birlikte başvuru aynı kanunun 99. maddesinde öngörülen davalının temerrüt tarihinin belirlenmesinde önem arz ettiğinden davalının bu yöne ilişkin istinaf itirazı yerinde değildir.
Davacı küçükler yönünden hükme esas alınan İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulunca düzenlenen maluliyete ilişkin raporların davalı sigorta şirketine 11.11.2019 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davalı sisortacının süresi içinde rapora karşı itirazda bulunmadığı, yargılama aşamasında süresinde itiraz edilmeyen hususların istinaf sebebi yapılamaması nedeniyle davalı vekilinin maluliyet raporuna itirazları yerinde görülmemiştir.
Davalı vekilinin tazminat raporuna itirazlarının soyut olması, kamu düzenine ilişkin olmayan hususların resen incelenememesi, davacılar kaza tarihinde reşit olmadıklarından geçici iş göremezlik tazminatı talep edemeyecek iseler de, sürekli maluliyetleri oranında yaşıtlarına kıyasla aynı işi yaparken daha fazla efor sarf edeceklerinden, yerleşik Yargıtay uygulamaları gereği kaza tarihinden itibaren maluliyet oranları esas alınarak (efor kaybı olarak) sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplanmasında bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Davacıların zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümleri gereğince belirlenmesi gerekir. 6098 Sayılı TBK’nun 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici bakıcı gideri zararının bu kapsamda olması, sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici bakıcı zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince, sigortanın sorumluluğu da TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici bakıcı zararı 2918 Sayılı Kanunun 92. maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, davacılar geçici bakıcı gideri tazminatını davalı sigorta şirketinden talep edebilir. Genel şartlara atıf yapan kanuni düzenleme Anayasa Mahkemesince iptal edildiği gibi, geçici bakıcı zararı tedavi giderlerinden olmayıp, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinde, geçici bakıcı zararının SGK’nın sorumluluğunda olduğuna ilişkin her hangi bir düzenlemenin de yer almaması, 6111 sayılı yasa ile getirilen düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, geçici bakıcı gideri ödemesinin bu yasa kapsamı içerisinde bulunmaması (Yargıtay 10.H.D.’nin 2016/10172 Esas – 2019/10217 Karar 24.12.2019 Tarihli, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2012/5743 Esas – 2013/4496 Karar sayılı, 01.04.2013 tarihli ilamı vb) nedeniyle davalı sigorta şirketi vekilinin geçici bakıcı tazminatının teminat kapsamında olmadığına ilişkin istinaf talebi de doğru görülmemiştir. ZMSS genel şartlarının az yukarıda değinilen Anayasa Mahkemesi Kararı gereğince iptaline karar verilmesi ve bununla birlikte yerleşik Yargıtay uygulamaları gereğince (bu husustaki görüş değişikliği sonucu) tazminat hesabının TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant formülüne göre yapılması gerekirken, hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda TRH 2010 yaşam tablosu ve 1.8 teknik faiz yöntemine göre hesaplanması doğru değil ise de, bu durum istinaf talebinde bulunan davalı sigorta şirketinin daha lehine olmakla bu hususa girilmemesi ve mahkemenin gerekçesine göre davalı sigorta şirketi vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun (HMK.nın 355. maddesine göre istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu) HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı …Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gereken 33.778,81-TL istinaf karar harcından,peşin alınan 8.390,30-TL nispi ve 54,40-TL maktu istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 25.334,11-TL harcın davalı sigorta şirketinden tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı sigorta şirketi tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,davalı sigorta şirketi tarafından yatırılan 150.00-TL gider avansından kullanılmayan kısmın davalı sigorta şirketine iadesine,
4-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara usulüne uygun şekilde tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 361/1 maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süresi içinde temyizi kabil olmak üzere oy birliği ile 28.12.2022 tarihinde karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.