Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/1631 E. 2022/2422 K. 26.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1631
KARAR NO : 2022/2422

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/07/2019
NUMARASI : 2017/22 Esas 2019/696 Karar

DAVACILAR :
VEKİLLERİ
DAVALILAR :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 26/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 11/01/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalılar …. AŞ ve … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 07/07/2015 tarihinde, davalı ……’un idaresinde bulunan…plakalı araç ile seyir halindeyken yaya …’a çarpması sonucu …’ın hayatını kaybettiğini, kaza sonucu davacı …’ın eşini, diğer davacıların ise babalarını kaybettiklerini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacı … … için belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatının sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren işleyen faizi ile birlikte, davacı … için 10.000,00-TL, diğer davacılar için 5.000,00’er TL manevi tazminatın ise olay tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı işleten ve sürücüden tahsilini talep etmiş, 12/02/2019 tarihinde verilen ıslah dilekçesi ile maddi tazminat istemi 5,770,14-TL olarak artırılmıştır.
Davalı … …. AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın oluşuna ilişkin olarak kusur tespitini ve müteveffanın kazancına ilişkin beyanları kabul etmediklerini, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalının kusurunun bulunmadığını, müteveffa yayanın üst geçidi kullanmayıp yola birden atlayarak geçmek istemesi nedeni ile tam kusurlu olduğunu, müteveffanın gelirine ilişkin beyanı kabul etmediklerini, talep edilen manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; dava açılmadan önce davacı tarafça yapılan başvuru üzerine 04/02/2016 tarihinde 10.539,00-TL ödeme yapılarak tüm zararın karşılandığını, kazaya karışan aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasının davalı … şirketi tarafından yapıldığını, kaza nedeni ile doğan zarardan davalı şirketin poliçe limiti ile sınırlı olarak ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, ancak sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesine ilişkin olarak kusuru bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere, kazanın oluşuna ilişkin kusur durumu ile tazminat hesabının yürürlükteki mevzuata uygun olarak belirlenmesi gerektiğini, davalı şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini, belirterek davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davalı sürücü …’un idaresinde bulunan araç ile seyir halindeyken yaya …’a çarpması ile meydana gelen kaza sonucunda yayanın hayatını kaybettiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün %35 oranında, müteveffa yayanın ise %65 oranında kusurlu olduklarını, kaza nedeni ile davacı …’ın eşini kayıp etmesinden dolayı destekten yoksun kaldığını, diğer davacıların ise babalarını kayıp ettiklerini belirterek, maddi tazminat davası yönünden; 5.770,14-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … şirketi yönünden 04/02/2016 kısmi ödeme tarihinden itibaren, davalılar … A.Ş. yönünden kaza tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, davacıların manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, davacı … için 5.000,00-TL manevi tazminatın, davacı … için 4.000,00-TL manevi tazminatın ve davacı … için 4.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılar … A.Ş.’den müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine karar vermiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalılar …. AŞ ve … vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın meydana gelmemesi için elinden geleni yapan ve tüm tedbirleri alan davalı sürücüye kusur atfedilmesinin ve çok yüksek miktarda manevi tazminata hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalılar …. AŞ ve … vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dosyadaki mevcut delillere göre, dava konusu kazaya ilişkin olarak, kaza tespit tutanağında yapılan değerlendirme ile ceza yargılaması dahil, tüm aşamalarda alınan kusur değerlendirmesinin aynı yönde olduğu; davalı sürücünün tali, müteveffa yayanın asli kusuru ile meydana gelen kazanın, hız sınırının 50 km/saat olduğu yerleşim yerinde, refüjle bölünmüş, tek yönlü, virajlı, eğimsiz asfalt kaplama yolda gündüz vakti olduğu; bu oluş itibari ile davalı sürücünün aracı ile yerleşim yeri içerisinde, virajlı yolda hızını azaltarak daha müteyakkız seyretmesi gerekirken bu hususlara özen göstermeyip, seyir hızıyla geldiği mahalde orta refüjden kaplamaya giren yayaya uyguladığı fren tedbirine rağmen çarpmasında tali kusurlu, yayanın ise taşıt yolundan karşıya geçmek isterken yolu etkin bir şelide kontrol ederek ilk geçiş hakkını araçlara verip, araçların hız ve mesafelerine göre yola girmesi gerekirken, kendi can güvenliğini tehlikeye atacak şekilde kontrolsüz şekilde yola girmesi nedeni ile asli kusurlu bulunduğu sabittir. Nitekim, kazadaki oluş ve kusura ilişkin olarak düzenlen raporlar arasındaki rakamsal çelişkinin giderilmesi için üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan 12/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda da aynı oluş kabul edilmiş olup; asli/tali kusur değerlendirmesi üzerinden davalı sürücü için %35 ve müteveffa yaya için %65 kusur oranı belirlenmiştir. Bu oluşa göre yapılan kusur tespiti ile kusur oranları yerinde olduğundan, raporlar arasındaki rakamsal çelişkiyi giderir raporun hükme dayanak alınmasında bir usulsüzlük görülmemiştir.
Hükmedilen manevi tazminat miktarları yönünden ise; 6098 TBK’nun 56/2. maddesindeki “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmü ile aynı Yasanın 51.maddesindeki“Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne göre, somut olayda olay tarihi, olayın oluş şekli, kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, müteveffanın yaşı, davacı eş ve davacı çocukların yaşadıkları kayıp nedeni ile çektikleri acı ve duymuş oldukları üzüntünün boyutu yanında, hakkaniyet ve manevi tazminat miktarının bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmaması ilkesi göz önüne alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarlarının usul ve yasaya uygun bulunmasına göre davalılar …. AŞ ve … vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.

Bu gerekçelerle, dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesindeki hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre, İlk derece Mahkemesinin kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3). maddeleri uyarınca davalılar …. AŞ ve … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalılar …. AŞ ve … vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.282,18-TL karar harcından peşin alınan 392,03-TL harcın mahsubu ile bakiye 890,15-TL harcın davalılar …. AŞ ve …’dan alınarak hazineye gelir kaydına,

3-Davalılar …. AŞ ve … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 26/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.