Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2020/1613 E. 2022/2421 K. 26.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1613 – 2022/2421
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1613
KARAR NO : 2022/2421

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/12/2019
NUMARASI : 2018/263 Esas 2019/895 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 26/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 11/01/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04/12/2016 tarihinde, dava dışı sürücü ..’in idaresinde bulunan …plakalı araç geri manevra yaptığı sırada davacı yayaya çarpması ile meydana gelen kaza sonucunda davacının ağır şekilde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde sürücünün tam kusurlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 100,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 30/04/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 52.245,38-TL olarak artırarak, temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz isteminde bulunulmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, kazaya karışan aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı sigorta şirketi tarafından yapıldığını, kaza nedeni ile doğan zarardan davalı şirketin poliçe limiti ile sınırlı olarak ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere, kazanın oluşuna ilişkin kusur durumu ile davacı tarafın yaralanmasına ilişkin maluliyet durumunun yürürlükteki mevzuata uygun olarak belirlenmesi gerektiğini, davalı şirketin geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığını, davalı şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini, belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davalı sigorta şirketine zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olan aracın dava dışı sürücü idaresindeyken geri manevra yaptığı sırada davacı yayaya çarpması ile meydana gelen kaza sonucunda davacının vücut genel çalışma gücünü %22 oranında kaybedecek ve 6 ay süre ile iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün %85 oranında, davacı yayanın ise %15 oranında kusurlu olduklarını, davacının talep edebileceği tazminat miktarının aktüer bilirkişi tarafından hesaplandığını belirterek, davanın kabulüne; 52.345,38-TL iş gücü kaybı zararının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafça yapılan 1.140,00-TL adli tıp masrafının yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmemesinin, davalı sigorta şirketine dava tarihinden önce yapılan başvuru dikkate alınarak temerrüt tarihinin buna göre belirlenmemesinin ve davacının geçici ve sürekli iş göremezlik olmak üzere iki ayrı tazminata karar verilmiş olmasına ve bu tazminat miktarları dikkate alınarak ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, toplam rakam üzerinden vekalet ücreti takdir edilmesinin de usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı vekilinin faizin başlangıcına yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde; 26/04/2016 tarihinde 2918 Sayılı Yasanın 99. maddesinde yapılan değişiklik ile getirilen “Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası Genel Şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” düzenlemesi gereğince, sigortanın temerrüdü için Genel Şartlarda belirtilen belgeler ile sigorta şirketine müracaat zorunludur. Davacının eksik evrak ile müracaat etmesi halinde sigorta şirketinin temerrüdü gerçekleşmeyeceğinden davacı ancak dava tarihinden itibaren temerrüt faizi talep edebilir.
Somut olayda davacı tarafça davalı sigorta şirketine 19/03/2018 tarihinde; dava konusu kazaya dair tahkikat evrakları, maluliyet raporu ve gerekli diğer bilgilerle birlikte başvuruda bulunulduğu, davalı sigorta şirketi tarafından eksik evrak olduğuna dair savunma getirilmediği gibi ödeme de yapılmadığı gözetildiğinde; davacının başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonrası olan 29/03/2018 tarihi itibari ile temerrütün oluştuğunun kabulü gerekmektedir. Buna göre davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan 29/03/2018 tarihinden itibaren faizden sorumlu tutulması gerekirken, dava tarihinden itibaren faizden sorumlu tutulması doğru olmamıştır.
Yine, yerel mahkemece davanın kabulüne karar verilerek, yargılama aşamasında davacı tarafça yapılan 1.187,20-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Ancak, yerel mahkeme tarafından verilen kararda davacı tarafından yapılan 1.140,00-TL adli tıp masrafının yargılama gideri içerisinde değerlendirilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan yerel mahkeme kararının bu yönden de kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bu gerekçeler ile; davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, hükmedilen tazminata temerrüt tarihi olan 29/03/2018 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken dava tarihinden itibaren faiz yürütecek şekilde ve 1.140,00-TL adli tıp fatura bedelini yargılama giderlerine eklemeden verilen yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, istinaf konusu yapılmayan kısımlar baki kalmak üzere, HMK.nın 353/1.b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
l-Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 06/12/2019 tarih, 2018/263 Esas 2019/895 Karar
sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Davanın kabulü ile; 52.345,38-TL iş gücü kaybı zararının 29/03/2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 3.575,71-TL harçtan peşin alınan 35,90-TL nispi harç ile ıslah harcı olan 179,00-TL’nin toplamı 214,00-TL harcın düşümü ile eksik kalan 3.360,81-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan nisbi harç 35,90- TL, 35,90- TL başvuru harcı, vekalet harcı olan 5,20-TL ve 179,00-TL ıslah harcının toplamı olan 256,00-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 237,20-TL tebligat ve posta masrafı, 950,00-TL bilirkişi ücreti ve 1.140,00-TL adli tıp masrafı toplamı olan 2.327,20-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Taraflarca tarafından yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısım var ise karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesaplanan 6.107,99-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
ll-Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
lll-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 71,00-TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
lV-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısım var ise HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
V-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 26/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.